Mercedes kompakt crossover’ı GLA makyajlı sürümü ile 2017 Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. C-Sınıfı hizasındaki crossover modelleri arasında Premium tarzı ve dolayısıyla fiyatıyla ayrı bir konuma sahip olan model, yeni bir motor seçeneği, güncellenmiş donanım seviyeleri ve tazelenmiş bir tasarım ile yarışa geri dönüyor. GLA’yı başlıca rakipleri BMW X1 ve Audi Q3’ten ayıran tasarımı ve kişiliği aslında A-Serisi’nden aktarılmış. Mercedes’in kompakt model ailesindeki tutarlılığı sağlarken yeterince kendine has özelliğe de sahip olan model; kibar kıvrımları, spor-şık elbisesi ve yapılı gövdesi ile ilgi çekiyor. Halihazırda belirgin olan ve önemli tercih sebepleri arasında yer alan SUV karakteri makyaj ile belirginleştirilmiş. Yeni tampon tasarımı ve “kanyon beji” gövde rengi ile ayırt edilen makyaj, aydınlatma donanımı ve aerodinamik özelliklerde iyileşmeleri beraberinde getirmiş. GLA’nın karizmatik bakışlarını güçlendiren Bi-Xenon aydınlatma opsiyonunun yerini %60 daha az enerji tüketen full-LED aydınlatma seçeneği almış. Fiberoptik kablolarla oluşturulan gündüz farı şeridi ise akılda kalıcı bir ışık imzası oluşturuyor. Arka cephede ışıldayan daha kırmızı stop lambaları ise ortamdaki ışık düzeyine göre 3 parlaklıkta yanıyor. Alçak A-sütunu, zemin kaplamaları, arka spoyler, stop lambalarının konumu ve yeni tampon tasarımı ile kusursuzlaştırılan hava akışı ile rüzgar direnci katsayısı 0.1 azaltılarak 0.28’e inmiş. Yan cephe “dropping line” isimli omuz çizgisi ile hareketlenirken, kısa tavan yüksekliği basık ve sportif bir hava yaratıyor. Bombeli kaput üzerindeki kabartılar deri üzerinden görünen damarları hatırlatarak kaslı bir vücuda çağrışım yapıyor. Az cam parça ile derli toplu görünen yan cephe aracın rakiplerinden küçük algılanmasını sağlıyor ve kontrol edilebilirlik hissi oluşturuyor. Model 4417 mm uzunluk, 1804 mm genişlik, 1494 mm yükseklik ve 421 litrelik bagaj hacmi ile başlıca rakiplerinden gerçekten de daha küçük. Bagaj hacmi 60/40 oranında bölümlenmiş arka koltukların yatırılması ile 836 litreye kadar büyüyor. “Organizasyon paketi” ile bagajı düzenleme olanakları çoğalıyor, dik konuma gelebilen arka koltuk sırtlıkları ek 60 litrelik hacim sunuyor. Bagaj zeminindeki kilitlenebilir depo gözü ise hoşa giden detaylardan. Bagaj kapağı anahtarsız giriş sistemi ile tampona ayak teması ile açılabiliyor. Sürücüsüne göz kırpan tasarımı ile GLA bir zevk otomobili izlenimi yaratmakta. Diğer Mercedes modellerinde de sunulan tasarım paketlerine ek olarak GLA “gece paketi” ile de tercih edilebiliyor. Cilalı siyah tavan çıtaları, ayna kaplamaları, ızgara kanatları ve bikromatik jantlar dış cephedeki malzemelere çeşit katıyor.
İç mekan GLA’nın A-Serisi kökenlerini açıkça sergiliyor. Kabinin üst bölgelerinde malzeme kalitesi tatmin edici seviyedeyken, alçak bölgelere doğru plastik kaplamalar hızla sertleşiyor. İşçilik kalitesi ise memnuniyet verici. Kokpit yeni koltuk kumaşları, yüzey kaplamaları ve krom eklemeler ile renklenmiş. Her donanım seviyesinde eskisinden daha kaliteli kumaşlar ve yeni opsiyonlar sunulmaya başlanmış. GLA’nın yerden yüksekliği dışında, araç zeminine göre de daha yüksek olan koltuklar ile oturma pozisyonu yola hakimiyet hissini güçlendirmekte. Dış tasarımdan sezildiği gibi küçük olan kabin daha sıcak hissettirebildiği gibi dar ve bunaltıcı da algılanabiliyor. Arka yolcu sırası iki yetişkine ancak yeterli miktarda yer sunuyor, baş ve diz mesafesi minimum gerekliliğin üzerine çıkamıyor. Kabinin daha karanlık olmasına neden olan kalın C-sütunu aynı zamanda görüşü de olumsuz etkiliyor. Daha aydınlık bir kabin için panoramik cam tavan opsiyonu tercih edilebilir. Orta konsolun başındaki bağımsız multimedya ekranı 8 inçlik köşegeni ve inceliği ile etkileyici. Ekran multimedya özelliklerini erişim beraberinde opsiyonal olarak navigasyon ve COMAND ONLINE sistemi ile internet erişimi de sağlıyor. Bluetooth bağlantı ile telefon bağlantısı mümkün. harman kardon ses sistemi bir opsiyon olarak sunulmakta. GLA pek çok modern güvenlik donanımı ile huzur veriyor. Yeni eklemeler arasında 360 derece kamera ve standart hale getirilen aktif fren sistemi ile yorgunluk takibi bulunuyor. Aktif fren asistanı, öndeki araçla mesafeyi denetleyen çarpışma önleme asistanı beraberinde riskli durumlarda uyarıda bulunuyor, gerekirse fren uyguluyor. Adaptif fren sistemi ise frenlemenin olası olduğu durumlarda fren diskleri ve balatalarını önceden hazırlayarak durma mesafesinin azaltılmasını sağlıyor. Sıkışık trafikte takip mesafesini koruyan DISTRONIC PLUS ve çarpışma riski sezildiğinde kemerleri geren PRE-SAFE diğer Mercedes modellerinden tanıdık sistemler. Diğer donanımlar arasında şerit takip asistanı ve kör nokta uyarısı dikkat çekiyor. GLA rakipleri arasında karakteri ile öne çıkabilse de, sürüşü özel bir tat vermiyor. 3 şasi çeşidi sunuluyor, konfor odaklı standart süspansiyon Türkiye yollarına başarıyla uyum sağlıyor. Alçaltılmış spor ve yükseltilmiş off-road şasiler ise amaca yönelik işleve sahip. Elektromekanik direksiyon sistemi yeterince hisli. Model, son durumda Türkiye’de 3 motor seçeneği ile satılmakta. Halihazırda bulunan motor seçenekleri korunuyor: 1.5 litre, 109 beygirlik GLA 180 CDI, 1.6 litre, 156 beygirlik GLA 200 ve 2 litre, 381 beygirlik GLA 45 AMG 4MATIC makyajlı modelde de sunuluyor. Yeni eklenen seçenek GLA 220 4MATIC ise benzinli motorlar arasında AMG model aksine performans odağı olmadan dört tekerlekten çekiş sunan seçenek. 184 beygirlik motor, GLA 200 ve 45 arasında konum alıyor. Dizel model eksikliği talep azlığından kaynaklanıyor olsa gerek: GLA 180 d, 200 d, 200 d 4MATIC, 220 d ve 220 d 4MATIC modelleri üretilse de ülkemize getirilmiyor. GLA 45 AMG’nin korkutucu gücüne daha köşeli bir tasarım, standart LED farlar, deri ön panel kaplaması ve kırmızı dikişler eşlik ediyor. 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemine sahip modeller yokuş iniş hız denetim sistemi ile geliyor.
Burun tasarımı güleryüz oluşturacak şekilde konumlandırılmış elemanları ile sıcak bir karşılama gerçekleştiriyor. Bakışları belirleyen far şekli ve ızgara detayları ise karizmayı inşa ediyor. Farlardan bir kademe öne çıkarılan hava girişi, düz üst kenarı ile genişliği vurguluyor ve hakimiyet sağlıyor. Alçaldıkça ortaya yönelen yan kenarlar ve aşağı doğru bombelenen alt kenar ise hava girişinin yanlara uzanma hareketini belirginleştiriyor. Merkezdeki içi dolgulu marka logosu iki kol üzerinde tutuluyor. Logonun iki yanında parlak bir çerçeve ile vurgulanan üç delik barındıran kollar, yanlara doğru incelerek gözleri farlara yönlendiriyor. Hava girişi gerisindeki farlar, açıklığın yan kenarını tekrarlayan yan kenarları ile uyum yaratıyor. Aralarındaki mesafeye rağmen detaylar birbirine bağlanıyor. Farların alt ve üst kenarı genel olarak yana ilerlerken yükseliyor, alt kenar ise bir basamak çıkma hareketi gerçekleştirerek farların hava girişi yanına kıvrıldığı izlenimini oluşturuyor. Alt ve üst kenarlarının kıvrımlı birleşimini iç yan kenarlarındaki köşelerle dengeleyen farlar, modern aydınlatma elemanları ile canlanıyor. Yan ve üst kenarı kıvrımlanarak takip eden gündüz farları, altındaki merceği korumaya alıyor. Hava girişinin yanlara açılma hareketi farlarla güçleniyor ve gerginlik oluşuyor. Kaput üzerindeki çizgiler de arkaya doğru gerilimi belirginleştiriyor: Ön cam yanı kirişlerden hava girişi üst köşelerine uzanan çizgiler burnu geriye çekerken, ortadaki şişkinlikler vücudu geliştiriyor. En alttan ilerleyen siyah plastik kaplama burnun alt yarısında yükselerek alt hava girişini meydana getiriyor. Düz bir üst kenara ve ana hava girişine simetrik şekilde aşağı doğru genişleyen yan kenarlara sahip olan hava girişi küçük petekli deseni ile sade görünüyor. Kıvrımlı üst ve yan kenar geçişi köşeli alt kenar birleşimi ile dengelenmiş. Farlar hizasındaki boşluklar cilalı siyah çerçeveli, dairesel sis farları ile doldurulmuş. Gövde rengi zemindeki “C” şekilli çizgilerle sis farlarının derine gömüldüğü izlenimi yaratılmakta. “C” çizgileri de burun ortasına doğru alçalma eğilimi göstererek merkezi, Mercedes logosu hizasına itiyor gözleri.
Yan cepheye geçiş farlardan başlayan çizgi ile sarsıntısız gerçekleşiyor. Arka kapıya ilerlerken alçalan ve arka tekerlek hizasına erişmeden sonlanan bir çizgiye, kapı panellerinin alt kısmında arka tekerleklere doğru yükselen bir çizgi eşlik ediyor. İki çizgi arasındaki gövde paneli dışa doğru çıkıklaştırılarak dalga yaratılmış. Camlar altında ilerleyen ve gövde panelindeki derinleşme ile kendini belli eden omuz çizgisi ise stoplara doğru devam ederek çıkıklığı arka cephede sonlandırıyor. Camlar sade şekilleri ile SUV doğasına katkıda bulunuyor. Arkaya doğru hafifçe yükselen alt kenar, arka kapı kolu üzerinde hızlanıyor, ardından köşe ile üst kenara bağlanıyor. Tavan çizgisini izleyen üst kenar yan sınırlarda yumuşak kıvrımlarla bükülerek alt kenara birleştirilmiş. Cam şeklinin kıvrımlar ve köşelerden meydana gelmesi bir denge oluşturuyor. Cam geçişlerindeki cilalı siyah kaplama malzeme kalitesini yansıtıyor. Tavandaki çıtalar, tipik SUV detaylarına bir gönderme. Bagaj kapağının yan kenarı da camların yan kenarını ve kapı sınırlarını uzaktan tekrarlayarak uyum sağlıyor, fazla dikkat çekmiyor. Camlar ardından omuz çizgisi beraberinde çıkıklaşan gövde panelleri tekerlekler çevresinde bir kere daha şişiyor. Siyah plastik kaplamalarla sarılan tekerlekler oldukça büyük görüntüleri ile yere basma hissini güçlendiriyor. İki aks arasında diş deseni ile devam eden siyah plastik kaplama sert doğanın bir yansıması. Arka cephe sivri ve geniş omuzları ile atletik bir görüntüye sahip. Yan camlara paralel eğimdeki arka cam kısa sürede kıvrımlı bir alt kenarla sonlanıyor, devamında uçlarda stop lambaları geliyor. Yumuşak köşeli dörtgen şekilli stoplar, karartılmış kırmızı renkleri ve LED ışıkları ile oldukça şık görünmekte. Bu zarif aydınlığın ortasındaki beyaz şerit, bagaj kapağı üzerinde de krom bir şerit olarak devam ediyor. Krom şerit aynı zamanda plaka yuvasının üst sınırını belirlemekte. Marka logosu ve model detayları da krom şerit ile vurgulanıyor. Plaka yuvası yarım sekizgen şekli ile özgün bir görüntü kazanmış. Basit geometrik şekil SUV doğasına da çağrışım yapıyor. Hafifçe çıkıklaştırılmış tamponda tıpkı öndeki gibi siyah plastik kaplamalar yükseliyor. Arka tekerleği sardıktan sonra yavaş bir “S” çizerek kıvrılan kaplama, egzoz çıkışlarını saran cilalı siyah zeminin üzerinden geçiyor. En altta kalan cilalı siyah zemin, üzerindeki diş şekilli girintilerle sportif görüntüye katkıda bulunurken, asıl etkiyi krom egzoz çıkışları yaratıyor. Dikdörtgensel, basık egzoz çıkışları, tekerlek ve stopların hizasını vurgulayarak yere basma hissini güçlendiriyor. Arka camın üzerine çöken spoylerin tavandaki alçalma ve yükselmelerle dalgalanması parçalar arası bütünlük beraberinde aerodinamik performansı da iyileştiriyor.
İç mekan sade görüntüsü ile gözü yormuyor, karanlık renklerle küçük hissettiren kabini daha da bunaltmıyor. Ön cam altı kaplama göstergeler hizasında yavaşça yükselerek siperliği meydana getiriyor. İki ana göstergeden oluşan panelin ortasında dijital bilgi ekranı yer alıyor. Tüplere yerleştirilen göstergeler daha sportif bir görüntü kazanmış. Direksiyon, merkezindeki büyük Mercedes logosu ile öne çıkarken, kollardaki metal parçalar da kalite hissine katkıda bulunuyor. Ön cam altı kaplama ön panele doğru bükülüyor, bir süre alçaldıktan sonra dekoratif şeritle kesiliyor. Donanım ve seçime bağlı olarak farklı renk ve desenlerde gelen bu şerit, orta konsol üzerinde kalınlaşıyor ve yanlara doğru inceliyor. Üzerindeki havalandırma çıkışlarının jet motoru görünümü hoşa gidiyor. Orta konsoldaki üç çıkışın üzerinde bağımsız multimedya ekranı yükseliyor. Dekoratif şerit sonrasında müzik sistemi ve havalandırma kontrolleri geliyor. Konsol, havalandırma kontrollerinin yanından başlayan duvarlar eşliğinde yatay hale gelirken depo gözleri görülüyor. Kapaklı gözlerin devamında tekerlek şekilli vites kontrolü ve bardak gözü bulunmakta. Kapı panelleri kıvrımlı çizgiler ile zarif görünüyor. Krom kaplı elektrikli koltuk ayarı düğmelerine bağlı vites kolu geriye çekilme hissi uyandırıyor. Kol dayama zemini ve altındaki ceplerin de aşağı eğimli kenarları sayesinde ön yolcular geriye yaslanmaya görsel olarak zorlanıyor. Kısa camlar sebebiyle fazla doğal ışık alamayan kabin açık renkli kumaşlarla daha keyifli bir görüntü alıyor. Özelleştirme seçenekleri ile standart dışı, özgün kabinler de tasarlanabiliyor. GLA, her ne kadar özel bir tat sunmasa, ne bir arazi kabiliyeti ne de sportif bir sürüş sunamasa da C-Crossover’lar arasında popüler kalmaya devam edecek niteliklere sahip. Premium otomobil müşterilerinin yerden yükselme ve prestij arzularını karşılarken modern donanımlar ve huzurlu bir kabinle beklentileri karşılıyor, ancak ötesinde de bir deneyim sunamıyor. Makyajlı modelin 2017 ilkbahar aylarında, 175.000 TL seviyesinde başlangıç fiyatı ile satışa çıkması bekleniyor.