Her boyuttaki SUV-Crossover tipi araçlar üreticilerin ağzını sulandırmaya devam ediyor. Herhangi bir sınıfta rekabetçi bir model sunmakta zorluk yaşayan Suzuki, yeni mikro-SUV’si Ignis ile gençlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Küçük sınıf hizasındaki crossover modellerinden dahi küçük boyutları – 3700 mm uzunluk, 1690 mm genişlik ve 1595 mm yükseklik – sayesinde minik sınıf şehir otomobillerine yerden yüksek bir alternatif olarak dikkat çeken model, özgün görüntüsü ile gözleri üzerinde tutuyor. Model, alışılmadık tasarım detayları ile kişiliğini geliştiriyor. Az detay ile doyurucu bir tasarım inşa edilmiş, Ignis tüm basitliğine rağmen anlatacak çok şeyi olan bir otomobile benziyor. İlk izlenimi etkileyici hale getiren detaylar, sadelik ve tutarlılık ile beraber anlaşılması kolay bir görüntü inşa ediyor. Basit kıvrımlar, şekiller ve yüzeyler ile sertliğini çok bozmayan Ignis SUV-Crossover tarzını da sürdürüyor. Markanın geçmişindeki önemli modellere göndermeler ve benzerlikler Ignis’e hafif Retro bir hava dahi katıyor. Burundaki ızgaraya entegre farlar Cervo’dan aktarılmış. Yanlara kıvrılan ve ön tekerlekler üzerinde dekoratif bir açıklık bırakan kaput ise ilk Vitara’dan taşınmış. Ignis en üst donanım seviyesinde LED far, gündüz farları ve sis farlarına kavuşuyor. Yan camları sonlandıran çapraz yarıklar ise Fronte Coupe’yi hatırlatıyor. Cam geçişlerindeki siyah kaplamalar sayesinde yaratılan kesintisiz cam izlenimi ise son yılların Swift’ini çağrıştırıyor. Tavan çıtaları maceracı ruha yapılan gönderme ardından gelen ölgün arka cephe can sıkıyor. Aşırı dik sırt, uyumsuz stop lambaları ile bir otobüsü andırıyor. Tipik Japon otomobillerine benzerliği fark edilen tasarım, güzel ve çirkin parçaları ile Ignis’in özgünlüğüne katkıda bulunuyor. İç mekan da dışarıdaki yöntem izlenerek şekillendirilmiş: Basit şekillerden oluşan özgün elemanlar kullanım kolaylığı sunarken gözü de oyalıyor. Yüksek kalite hissi yaratılmaya çalışılırken SUV-Crossover’ların sertliği de unutturulmamış. Dokular ve boyutlar küçük bir otomobilde olduğunuzu hissettirse de konsol elemanlarının sert köşeleri ve düz kenarları Ignis’in klasmanını hatırlatıyor. Turuncu ve titanyum tema rengi seçenekleri kendilerini kapı panellerindeki tutacaklarda ve yatay konsolun yan kaplamalarında gösteriyor. Turuncu rengi iç mekanın renk çeşitliliğine olumlu katkıda bulunuyor. Arka koltuklar 50:50 oranında bölümlenmiş, ve donanım seviyesine bağlı olarak katlanabiliyorlar. Küçültülen motor odası iç hacmi arttırmış.
Üst donanım seviyelerinde sunulan özellikler arasında Bluetooth bağlantı, navigasyon, deri direksiyon, otomatik klima ve elektrikli arka pencereler yer alıyor. Ignis’in güvenlik donanımları arasında çift kameralı fren desteği öne çıkarılmış. Ön cam üzerinde, dikiz aynası hizasındaki iki kamera yolu ve üzerindeki objeleri tarıyor, şekil ve mesafe analizi gerçekleştiriyor. Yaya ve araçları algılayan sistem çarpışma tehdidinde sürücüyü uyarıyor, gerekirse fren uyguluyor. Kameralar aynı zamanda şeridi de takip ederek istemsiz yoldan çıkmaları önlüyor. Sistem, direksiyonu titreştirerek de sürücüyü uyarıyor. En üst donanım seviyesinde cruise control beraberinde standart olarak sunuluyor. Ignis, Suzuki’nin yeni nesil şasis sayesinde daha hafif ve daha verimli. Köşelerden arınmış, kıvrımlı ve tek parça görünümlü şasi sayesinde destek elemanlarına ihtiyaç ortadan kaldırılmış, teknik elemanların yoğunlaştığı bölgelerin sayısı azaltılmış ve genel yapı sadeleştirilmiş. Yeni şasi yakıt tüketimini azaltırken sağlamlık hissine ve virajlardaki dengeye de katkıda bulunuyor. Ignis, 1.2 litrelik DUALJET motor ile geliyor. Termodinamik verimliliği iyileştiren püskürtme sistemi sayesinde güçlü bir sürüş ve yakıt verimliliği sağlayan motor, 2×4 veya 4×4 olarak tercih edilebiliyor. ALLGRIP AUTO 4×4 sistemi çekiş kaybı algılandığında torku otomatik olarak arka aksa yönlendiriyor. Ignis SHVS hibrid sistemine sahip sürümlerle de satışa çıkacak. Fren enerjisini elektrik enerjisi olarak lityum iyon bataryada depolayan sistem, start-stop sistemi tarafından durdurulan motoru yeniden çalıştırırken enerji takviyesi sağlıyor, bunun gibi ivmelenme gerektiren durumlarda da yakıt tüketimini düşürüyor. Standart sürüş sırasında depolanan enerji diğer elektronik sistemleri de destekliyor. 2016 Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenen Ignis’in 2017 bahar aylarında satışa çıkması bekleniyor. Daha yaygın veya prestijli modellerin çekiciliğinden uzak olsa da Ignis kendine has tarzı ile genç alıcıların ilgisini çekebilir. Doğrudan bir rakibi olmayışı onu daha da özel kılıyor.
Burun, agresif ifadesi ile boyutların önemi olmadığını, Ignis’in en diğer Crossover’lar kadar dişli olduğunu haykırıyor. Izgaraya entegre farlar sayesinde burnun üst yarısı tek bir eleman ile doldurulmuş. Burun ortasında Suzuki logosunu taşıyan ızgara, yanlarda farların altına giriyor, yanlarına yükselerek onları sarmalıyor. Izgaranın yüksek sıklıkta tekrarlanan kapsül deseni sportif bir görüntü yaratıyor. Suzuki logosunun iki yanından başlayan şeritler farlara uzanıyor, ızgara ile far bağını güçlendiriyor. Izgara zeminin düz kenarları ve köşeleri aksine kıvrımlı kenarlara ve yumuşak köşelere sahip olan farlar, aracın bakışlarına can katıyor. Izgara zeminin üst kenarına bitişik farlar, derine gömülü dairesel mercekleri ile gözleri andırıyor. Alt kenar ve yan kenarları saran “U” biçimli LED aydınlatmalar ise ışık imzasını meydana getiriyor. Izgara zemini sarmalayan krom çerçeve tüm detayları birbirine bir kere daha sıkıca bağlıyor. Krom çerçevenin farların altında alçalması ile gözlerin etkisi arttırılmış. Farların üst kenarının hafifçe yükselmesi de krom çizgideki eğim değişimi ile belirginleşiyor. Yanlara yaklaştıkça kalkıklaşan gözler, bakışları sorgulayıcı kılıyor. Izgaranın yüksek üst kenarı sayesinde burnun dikey kısmı da oldukça yüksekte sonlanıyor. Kısa kaput, pürüzsüz zemini ile sadeliği koruyor ve yükseklik hissini pekiştiriyor. Kaput ardından oldukça dik yükselen ön cam da SUV imajını geliştirmiş. Burnun alt yarısı hava girişi ve sis farları ile dolu gösterilmeye çalışılmış. Farların alt kenarları arasında uzanan gövde rengi çizgi ardından uzun süre pürüzsüz devam eden zemin, aynı üst kenarı paylaşan sis farı ve hava girişi derinlikleri ile kesiliyor. İki uçta derine gömülen sis farları siyah zemin üzerinde krom çerçeveleri ile öne çıkıyor. Siyah zemin ızgara ile aynı deseni paylaşarak uyum yaratıyor. İki sis farı bölmesi arasındaki hava girişi ise sis farları gerisindeki siyah zeminden daha yükseğe çıkması ve alçağa inmesi ile etkisini arttırıyor. Hava girişini sis farları bölmesinden ayıran kalın dikey kirişler ardından hava girişini 4 bölmeye ayıran ince kirişler geliyor. Plaka da bu ince kirişler tarafından taşınıyor. Burnun en altından geçen gövde rengi şerit, düz ilerleyişi ile ciddiyeti koruyor, üst ve alt yarıdaki yatay çizgilerin yaptığı genişlik vurgusunu güçlendiriyor.
Yan cephe yüksek omuz çizgisi ve tekerlekleri saran plastik kaplamalar ile aracın SUV doğasını sergiliyor. Gövdeden hafifçe çıkıklaştırılan tekerlekler, yalnızca üzerlerinde etkili olan siyah plastik şeritler ile sarmalanıyor. Kapıların tekerlekler arasında kısmı olabildiğince pürüzsüz bırakılarak Ignis uzun gösterilmeye çalışılmış. Kapıların aşağı doğru hafifçe çıkıklaşması da uzunluğa vurgu yaparken gerginlik yaratıyor. Kaputun yan sınırları hizasında başlayan omuz çizgisi, kapılar üzerinde yan camların alt kenarına paralel ilerliyor, arka kapı sonuna doğru yine camlara paralel biçimde katlanarak tavana uzanıyor. Camların düz alt kenarı arka kapı sonunda çapraz bir çizgi ile kesiliyor, ardından bu çizgiye zıt bir başka çizgi tavana uzanıyor ve üst kenara yumuşak bir köşe ile birleşiyor. Üst kenar ön camın üst kenarına birleşerek ön ve yan cepheler arasında bağlantı kuruyor ve cam yüzeyleri olduğundan büyük gösteriyor. Cam geçişlerinde mat siyah kaplama kullanılmış. Aynalar, ön cam altında gövde rengi zeminden çıkıyor ve gövde renginde geliyor. Yan camların alt kenarını kesen çapraz çizginin devamında bu çizgiye paralel yarıklar görülüyor. Stoplara doğru küçülen bu 3 yarık Ignis’in özgün tasarım detaylarının başında geliyor. Bu yarıklar ve arka tekerlek üzerindeki vurgu çizgisi ile gözler arkaya yönlendiriliyor. Eğik arka cam oldukça alçalıyor: Yan camların alt kenarı hizasına kadar inen arka cam, yumuşak köşeleri ile yandaki sivri köşelere uyumsuz görünüyor. Cam ardından başlayan dik sırt stop lambaları ve plaka yuvası ile doldurulmuş. Lambalar, nedeni bilinmez, bagaj kapağının alt kenarını işaret eden sarkık ve somurtkan bir şekle sahip. Lambaların kenarlarının yan cephe detaylarına paralel eğime sahip olması durumunda daha şık bir görüntü çıkabilirdi. Kırmızı zemin üzerindeki beyaz dörtgen şekillerinin alakasız şekilleri de lambaları çirkin kılıyor. İki lamba arasındaki plaka yuvası, en azından lambaların iç yan kenarlarına paralel yan kenarları ile devam ediyor. Plaka hafifçe derine yerleştirilmiş. Bagaj kapağı ardından çıkıklaşan tampon siyah plastik kaplama ile doldurulmuş. Uçlarda kedigözlerini taşıyan plastik kaplama, yanlara doğru hafifçe yükselen alt kenarı ile aracın da yerden yükseldiği hissini oluşturuyor. En alttan geçen beyaz şerit ise görüntüyü basitleştiriyor. Arka cephe ön ve yan cepheye kıyasla ucuz, geçiştirilmiş görünüyor. Siyah tavan arka camın uzadığı illüzyonunu yaratırken, üzerindeki metal görünümlü çıtalar da sportif havaya katkıda bulunuyor.
İç mekan her ne kadar dışarıdaki gibi basit şekillerden inşa edilmiş olsa da günümüz müşterisinin beklediği teknolojik gelişmişlik hissini de sunmayı başarıyor. Köşeler ve düz çizgiler kabin genelinde hakim olsa da direksiyon kıvrımlı elemanlara sahip. Merkezdeki Suzuki logosu bir “U” ile sarılıyor. Yanlara ve alta uzanan kolların giderek küçülmesi de kıvrımlar sayesinde sağlanmış. Gösterge paneli ön cam altı zemindeki derinliğe yerleştirilmiş. Bu kısa girinti, bir şapkanın siperliğini andıran plastik kaplama ile örtülüyor. Huzurlu mavi aydınlatması ile hız göstergesi panelin büyük bölümünü kaplıyor. Ön cam altı siyah kaplama havalandırma çıkışları ile kesiliyor. Orta konsol hizasında çıkışlar üzerinde multimedya ekranı yer alıyor. Ekranın çerçevesinin eğik kenarlarla yumuşatılan köşeleri genel tarza uyumlu. Ekran altında başlayan ikincil renkli zemin en alta kadar uzanıyor. Beyaz panel içeri doğru yavaşça kıvrılırken, havalandırma kontrolleri de dışa doğru çıkıklaşıyor. Silindirik havalandırma kontrol modülü oldukça ilgi çekici görünüyor. Sık aralıklı diş şekilli düğmeler de sert görüntüye katkıda bulunuyor. Havalandırma çıkışlarına birleşen yatay konsol, eşya depo gözleri ardından vites koluna yer sunuyor. Yatay konsolu sarmalayan renkli kaplama ise renk çeşitliliği yaratıyor. Ön yolcu karşısında, ön cam altı kaplama ve ikincil renkli zemin arasında bir girinti oluşturulmuş. Açık eşya gözü işlevi gören girintinin altında ise torpido başlıyor. Uçlarda, kapılara birleşim sırasında dairesel havalandırma çıkışları yer almakta. Kapı panelleri ikincil renkteki cepleri ve kol dayama zeminleri ile renk kazanmış. Tutacak da ikincil rengi paylaşıyor. Arka yolcu sırası üç yetişkine küçük sınıf otomobil konforundan fazlasını sunamıyor. Ancak oturma pozisyonu sayesinde her yolcuya daha iyi görüş sağlanmış. Ignis, küçük crossover’lardan çok, minik ve küçük otomobillere bir rakip. Özgünlüğü ve yaygın rakiplerine kıyasla uygun olması beklenen fiyatı sayesinde Ignis yerden yükselmek isteyen genç alıcılara sunulmuş yeni bir alternatif.