Alfa Romeo Stelvio

Alfa Romeo uzun zamandır beklenen kompakt SUV modelini 2016 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda tanıttı. Adını İtalya’nın en yüksek dağ geçidinden alan model, her ne kadar SUV olarak nitelense de daha çok bir Crossover. Önceki yıl tanıtılan sedan Giulia’ya oldukça yakın bir geliştirme sürecinden geçen ve benzer özelliklerle satışa sunulmaya hazırlanan Stelvio; çarpıcı tasarım, performans ve teknoloji ile Alfa Romeo ruhunu yeni bir araç tipinde yansıtıyor. Model; özgün İtalyan tasarımı, üst düzey motorları, mükemmel ağırlık dağılımı, yenilikçi teknik çözümleri ve rakipsiz güç/ağırlık oranı ile Premium kompakt SUV-Crossover sınıfında tasarım ve performans konularında çıtayı yükseltmeye hazırlanıyor. Stelvio 4.68 metre uzunluk, 1.65 m yükseklik, 2.16 metre genişliği ile sınıfını ufak modelleri arasında. Gücü vurgulayan oranları, sadeliği ve yüksek kalitede şekillendirilmiş yüzeyleri ile heykelsi bir duruş kazanıyor model. Basit çizgiler ve az sayıda detay ile doygunluğa ulaşmayı hedefleyen Alfa Romeo tasarımı, özgün elemanları ile Stelvio’da da çarpıcı etki yaratmayı başarıyor. Tasarım, marka ve tarz modelin bir Crossover’dan çok, yerden yüksek bir performans modeli olarak algılanmasını sağlıyor. Markanın 100 yıla varan tasarım mirası, karakteristik detayları sayesinde türü nedeniyle yadırganan Stelvio’yu da bir Alfa olarak tanınır kılıyor. “Sürat” ve “güzellik” kavramlarının somut bir yansıması olarak tanımlanabilen dış tasarım sinirli farlar ve üçgen ızgara ile gözleri karşılıyor. LED aydınlatmalar ile vurgulanan far şekli bakışlara can katarak kişiliği güçlendiriyor. Yan tasarım modelin kompakt boyutlarını ortaya çıkarıyor. Arkaya doğru hafifçe kıvrımlanan tavan çizgisi ile gelişen yan cephe bir hatchback modelde olduğu gibi dik bir sırt ile kesiliyor. Sırt üzerindeki spoyler de akılda kalıcı silüete katılıyor, sportif özellikleri yansıtıyor. Işık oyunları yaratan gövde panelleri, kıvrımlarındaki pürüzsüzlük ile üretim kalitesini gösteriyor. Işık alan ve gölgede kalan yüzeyler arasındaki belirgin kontrast, derinlik farklarını belirginleştirirken gözleri oyalamayı da başarıyor. Alttan beliren ince siyah plastik kaplama ise çok yönlülüğe bir gönderme oluyor. Bu çok yönlülük her ne kadar sahte olsa da Stelvio’yu ailesi içinde farklı kılıyor, hedeflenen rakipler karşısındaki konumunu da güçlendiriyor. Çıkık sırt aerodinamik performansı iyileştirirken, eğik üst kısmı ile atletik duruşa katkıda bulunuyor.

İç mekan da dışarının sadeliğini izlemeye çalışıyor. Çapraz yol alan orta konsol ve sürücüye dönük orta konsol ile sürücünün konumuna güç kazandırılmış. Kendini kontrol sahibi hisseden kullanıcı, orta konsolun yanı sıra direksiyon üzerinde gruplanan temel işlev düğmeleri ile de araç özelliklerini denetleyebiliyor. Kabin, kargaşadan uzak ve düzenli görünüyor. Orta konsolun başındaki 8.8 inçlik Connect 3D multimedya ekranı navigasyon ve multimedya özelliklerine erişim sunuyor. Stelvio, gövde genelinde alüminyum kullanımı ve kabin etrafındaki karbon fiber kaplamalar ile oldukça hafiflemiş. Hafifliğe rağmen yol tutuşu ve burulma direncini yüksek tutmayı başaran araç, AlfaLink teknolojili süspansiyon ve Torque Vectoring ile geliyor. Virajlarda arka aksın içte kalan tekerleğine az tork göndererek tutuşu, bu sayede güven hissini geliştiren Torque Vectoring sportif sürüş hissine de katkıda bulunmakta. Entegre Fren Sistemi ise standart servo frenlere destek olacak elektromekanik sistemlerle geliyor ve fren mesafesini kısaltıyor. Sınırlı Crossover özelliklerinin başında dört tekerlekten çekiş sistemi bulunuyor. Q4 sistemi ile çekiş kaybı durumlarında torku tekerler arasında değişken olarak dağıtıyor. Normal koşullarda torkun tamamı arka aksa verilerek arkadan itiş sağlansa da, %50’ye kadar tork öne de gönderilebiliyor. Son nesil Alfa Romeo modellerinde sunulan DNA sistemi sürüş karakterini modlara göre değiştiriyor. Dinamik, doğal ve verimlilik modlarına ek Race – yarış modu sportif sürüşe adanmış. Chassis Domain Control sistemi ise tüm elektronik destek sistemlerinin koordinasyonunu ivme verilerine göre anlık olarak düzenliyor. Stelvio, performans odaklı Quadrifoglio versiyonu ile tanıtıldı ancak normal sürümü de olacak. Normal modelin motor seçeneklerinden yalnızca 2 litre, 280 beygirlik Turbo motor açıklandı. 8 vitesli ZF otomatik şanzıman motora eşlik ediyor. Aktif silindir kapatma sistemi sayesinde düşük güç gerektiren sürüşlerde 4 silindirden biri durdurulabiliyor. Quadrifoglio sürüm ise 510 beygir, 2.9 litrelik V6 Bi-Turbo motoru ile korku salıyor. Ferrari deneyimi ve teknolojisi ile şekillendirilen motor, hiçbir rakibin erişmediği güç seviyesi ile Stelvio’yu sınıfında ve Premium modeller arasında özel kılıyor. İtalya’da, Cassino fabrikasında Giulia ile birlikte üretilecek olan model SUV’den çok bir Alfa oluşu ile hayranları tatmin ediyor. Yerden yüksekliği ile farklı bir sürüş pozisyonu ve lezzeti sunan model, markasının değerlerini yitirmeden Premium SUV-Crossover müşterilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor.

2018 Alfa Romeo Stelvio

İlgiyi canlı tutan tasarım burun merkezindeki üçgen ızgara ile başlıyor. Gövde rengi zemin burun ortasına doğru çıkıklaşıyor ve üçgen şekilli açıklık hava girişini meydana getiriyor. Açıklığın yumuşak köşeleri ızgara üzerindeki “V” şekilli krom parça tarafından tekrarlanıyor. Eğik kenarlara paralel ilerleyen krom parça üçgen şekli belirginleştiriyor. Açıklığın üst kenarına birleşen marka logosu yeni tasarımı işe Stelvio’yu önceki nesil modellerden ayırıyor. Izgaranın çapraz kare deseni sportif havaya katkıda bulunuyor. Izgaranın gerisindeki farlar burun ortasına uzanan sivri uçları ile gövde rengi zeminin hava girişine doğru çıkıklaşmasını başlatıyor. Öne uzanan kol ile arka üç bir basamak farkı ile ayrılmış. Dairesel aydınlatma elemanını saran alt kenar, bir basamak atlama hareketi ile far şeklini daraltıyor ve paralel üst kenar ile burun ortasına ilerliyor. Basamak altında ancak farların gölgesinde kalan kısım gövde rengi zemindeki eğik çizgilerle hareketlendirilmiş. Dairesel aydınlatma elemanı ardından arkaya uzanan alt ve üst kenarlar yavaşça, yumuşak köşelerle birbirine birleşiyor ve far şeklini tamamlıyor. Buruna uzanan kol üzerindeki güç LED şeridi dışında, tüm far şeklini belirginleştiren çizgi aydınlatmalar da Stelvio’nun ışık imzasına katkıda bulunuyor. Dairesel aydınlatma elemanlarının dik duruşu ise bakışları sinirli kılıyor. Ön cam yanı kirişlerden başlayan çizgiler düz kaputu dalgalandırıyor. Üçgen ızgaranın üst köşelerine ilerleyen çizgiler bombeler yaratarak burnu yüksek ve yapılı gösteriyor. Çizgilerin farların üst kenarına yaklaşması ile gözler yan cepheye yönlendiriliyor. Kaputun dalgalar haricindeki düzlüğü ise burnun uzun algılanmasını sağlıyor. Burnun alt yarısındaki detaylar üst yarıyı vurgularken sportif hissi de güçlendiriyor. Üçgen ızgara altından uzanan ve farlar hizasında devam eden hava girişleri üçgen ızgara ile aynı deseni paylaşıyor. Hava girişlerinin farları izler şekilde yükselen alt ve üst kenarları ise uyum yaratıyor. Izgara ile kaplı zeminin yanlarında “C” şekilli girintiler  bulunuyor. Gövde rengi zeminde oyuntu yaratan açıklıklar, gövde rengi zeminde başlattıkları çizgiler ve dalgalar ile “C” şeklini de vurguluyorlar. Çizgilerin burun ortasına yaklaştıkça alçalması dikkati üçgen ızgaraya çekiyor. Pek çok detay tarafından işaret edilerek görsel merkez haline getirilen ızgara marka kimliğini vurguluyor.

2018 Alfa Romeo StelvioYan cephe kıvrımlı çizgileri ile akılda kalıcı bir silüet inşa ediyor. Farlardan yana uzanan çizgi yan cephede omuz çizgisini meydana getiriyor. Camların alt kenarına eşlik eden omuz çizgisi arkaya devam ediyor. Gövde panellerinde camlar sonrasında başlayan bombelenme ise gövdeyi daha yapılı gösteriyor. Cam şekli, arkaya kadar düz ilerleyen, arka kapı sonrasında bir “C” şekli çizerek tavana erişen alt kenar ile belirleniyor. Üst kenar “C”’ye pürüzsüzce birleşiyor, tavana paralel ilerleyerek şekli tamamlıyor. “C” şeklinin ortasındaki hafif köşe arkayı işaret ediyor. Alt kenardan bu köşeye uzayan çizginin hemen hemen spoylerin yan kenarına paralel oluşu ise detaylar arasında görünmez bir bağ kurmakta. Cam geçişlerindeki cilalı siyah kaplama malzeme kalitesini dışarı yansıtıyor. Camların mat siyah çerçeve ile sarılı oluşu ise sportif bir hava yaratıyor. Yan aynalar ön cam ucuna bağlanmış, çizgi şekilli yan sinyal lambalarını taşıyorlar. Omuz çizgisi ön tekerlek üzerinden geçtiği sırada görülen Quadrifoglio logosu ise modelin sportif özelliklerini tescilliyor. Gövde rengi zemindeki şişkinleşme ile vurgulanan tekerlekler yere basma hissini güçlendiriyor. Tekerleklerin büyük çapı ve yerden yükseklikleri modelin bir Crossover olarak tanımlanmasına dayanak sağlıyor. Tekerlekler arasında derinleşen gövde panelleri, tekerlekler etrafındaki çembersel vurguları bağlayan düz bir çizgi ile kesiliyor. Kapıların altından beliren ince siyah plastik kaplama ise SUV’lerdeki kaplamalara gönderme yapıyor, yerden yükseliği vurguluyor. Arkaya doğru hafifçe eğimlenen tavan, spoylere pürüzsüzce birleşiyor. Arka cam üzerine yığılan spoyler sportif havaya katkıda bulunuyor. Omuz çizgisi stopların dış yarısı hizasında silikleşirken, iç yarıda bir başka çizgi beliriyor. Bagaj kapağı üzerinde çıkıklaşan ve yukarı doğru kıvrımlanan çizgi arka camın şeklini de belirliyor. Alfa Romeo logosunu vurgulayacak şekilde bombelenen çizgi stoplar arasında bir köprü işlevi de görüyor. Stop lambaları ön farlara benzer şekilleri nedeniyle özgünlükten yoksunlar. Yana ve bagaj kapağı içine uzanan parmaklar farların etki alanını genişletiyor. Parmaklar birleşirken üçgensi şekil alan stop lambaları karartılmış kırmızı renkleri ile şık görünüyorlar. Lambalar ardından bir süre pürüzsüz devam eden bagaj kapağı plaka yuvası ile kesiliyor. “U” şekilli bir derinlik plakaya yer sağlarken kıvrımlı üst kenarı ile de arka camın alt kenarına uyum sağlıyor.  Tampon ise performans özelliklerini dışarı haykırıyor. İki uçtaki dairesel egzoz çıkışı çiftleri siyah plastik kaplama ile sarılıyor. Çıkışlar arasında uzanan siyah zemin, ızgara deseni ile ön cephe detaylarına gönderme yapıyor. Egzozlar arası köprü alttan beliren zemin ile daralıyor. Gövde rengi kontur ile vurgulanan bu daralma tekerlek hizasında ortadan kalkıyor. Tekerlekler hizasında kalınlaşan siyah zemin bu sayede yere tutunma hissi yaratıyor. Alttan yükselen parça, üzerindeki dişlerle SUV’leri hatırlatıyor. Stelvio, arkaya doğru güçlenen sportif hissine rağmen başta yerden yüksekliğin sağladığı Crossover görüntüsünü de kaybetmiyor.

alfa-romeo-stelvio-quadrifoglio-icİç mekan sadeliği ile hayranlık uyandırıyor. Ön cam altı zeminin kapılar arasındaki hemen hemen düz uzanışı genişlik hissi yaratıyor. Düzlük, ön camı daha yüksek göstererek yükseliği de geliştiriyor. Kaplama, gösterge panelindeki iki ana gösterge hizasında çembersel kalkıklıklar ile hareket kazanıyor. Derine gömülü göstergeler, kendilerini saran tüpler ile daha etkili unsurlara dönüşüyor. Sportif yazı tipleri ile performans otomobili havası yaratan göstergeler, siyah ve kırmızı renkleri ile kabine uyum sağlıyor. Direksiyon dairesel merkezi, ince kolları ve kesik alt yarısı ile sportif havayı geliştiriyor. Metal görünümlü parçaların kullanımı kabine renk katmış. Direksiyon üzerindeki kırmızı başlatma düğmesi de dikkat çekici. Ön cam altı zemin orta konsol hizasında multimedya ekranını da gölgeliyor. Hafifçe derine gömülen ekran, genişliği ile bilgi aktarımını kolaylaştırıyor. Ekran altından uzanan dekoratif şerit ön yolcu karşısında kalınlaşarak desenini belli ediyor. Kapılara birleşim öncesinde gelen dairesel havalandırma çıkışları ise metalik kaplamaları ve kanatları işe jet motorlarını andırıyor. Konsolda dekoratif şerit ardından yatay havalandırma çıkışları ve havalandırma kontrolleri geliyor. Depolama zemini ile yatay konsola geçiş sağlanmış. Vites kolu cilalı görüntüsü ve metal hissi veren kaplamaları ile ilgi çekiyor. Yatay konsolun devamında DNA mod seçim tekerleği ve kontrol elemanları bulunuyor. Kol dayama zemini de kırmızı dikişlerle sportif havayı sürdürüyor. Orta konsoldaki düğme azlığı ferahlık hissine büyük katkıda bulunuyor. Havalandırma çıkış ve kontrollerinin yatay şekli ise genişliği vurgulamaya devam ediyor. Kapı panellerinde kıvrımlı çizgiler devam ediyor. Arkaya doğru fazla alçalmadan devam eden çizgiler düzenli bir görüntü yaratıyor. Sürücünün yola odaklanmasını kolaylaştıran tasarım yolcuları da memnun ediyor. Koyu renkler ile aracın ruhu içeri yansıtılmakta. Stelvio, performansını uyumlu bir tasarımla taçlandırıyor. Model, yerden yüksekliği ile SUV-Crossover havası kazansa da Alfa ruhu ağır basıyor. Stelvio, çok yönlülük değil, keyif odaklı bir Crossover olarak Premium otomobiller arasında kendi klasmanında yarışıyor.

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s