Hyundai i10

Hyundai’nin 2013’te ikinci nesliyle tanıtılan şehirli miniği i10, makyajlı hali ile yeniden sahnede. 2016 Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenen makyajlı model; minik sınıf modeller arasında fiyat-fayda dengesi ile öne çıkmaya devam ediyor. Gerek Türkiye’de üretilmesiyle, gerekse rakiplerine kıyasla uygun fiyatıyla Türk müşterisinin de ilgisini çeken model; hafif tasarım düzeltmeleri ile artık daha genç görünürken, teknoloji özellikleri ve güvenlik donanımlarındaki güncellemelerle güne uyum sağlıyor. Model, 3665 mm uzunluk, 1660 mm genişlik, 2385 mm dingil aralığı ve 1500 mm yükseklik ile şehir hayatına kolaylıkla uyum sağlarken şaşırtıcı bir iç hacim sunmayı da başarıyor. 252 litrelik bagaj hacmi 60:40 oranında bölümlenmiş arka koltukların yatırılması ile 1046 litreye kadar büyüyor. 920 mm genişliğindeki bagaj ağzı ise yüklemeyi kolaylaştırıyor. Hyundai tasarıma “atletik” dese de, i10 sportif detaylarla değil de canlı bakışları ve enerjisi ile kendini sevdiriyor. İnsancıl duruş, yükseklikle gelen dik duruşla sağlanmış. Hızla yükselen burun belirgin bir yüz ifadesine sahip. Merkezdeki altıgen ızgaradaki değişim dikkatli gözlerden kaçmayacaktır: Yeni i30’daki gibi “kademelendirilen”, konkav bir alt yarıya kavuşan ızgara daha hareketli algılanıyor. Değişim burnu daha yamuk gösterse de, belirginleşen girinti-çıkıntılar tasarıma nitelik katmış. Gündüz farları dairesel bir forma kavuşmuş ve çıkık çenenin üst köşelerine taşınmış. Tamponda, eskiden gündüz farlarının bulunduğu bölgeler ise daha çarpıcı şekilli siyah plastik kaplamalarla örtülmüş. Yan cephede değişim bulunmuyor. i10, standart olarak 14 inç çelik jantlarla gelirken, 15 inç seçenekler de sunuluyor. Üst sınıflarda yaygınlaşan detaylar kabine taşınmış. Orta konsolun zirvesindeki renkli multimedya ekranı en büyük yenilik. Android Auto ve CarPlay arayüzleri ile gelen ekran, Android telefonlara Google uygulamaları beraberinde Spotify gibi üçüncü parti uygulamalarına da erişim sağlıyor. 7 yıl ücretsiz güncellenen navigasyon sistemi hava durumu ve çevre bilgisi ile destekleniyor. USB ve AUX bağlantıları başka cihazların araca entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Başarılı ses yalıtımı ise hangi cihaz bağlandığı fark etmeksizin üstün ses kalitesi sunuyor.

Kabinin mavi, tarçın, bej ve siyah temalarına yeni bir kırmızı tonu seçeneği de eklenmiş. Otomatik klima, ısıtmalı direksiyon ve koltuklar kış aylarında konfora yönelik bir paket halinde sunuluyor. i10’un 5 kişi taşıma izni olsa da arka sıradaki 3 kişiyi mutlu etmek zor. 2 kişilik kullanımlarda ise i10 sınıfında fark yaratıyor. Yüksek baş, diz ve omuz mesafesi arka ve ön sırada farklı bir ferahlık hissi yaratıyor. Kapı panellerinde en az yarım litrelik su şişelerine yeterli hacim sunuluyor. Konsol altı eşya gözü, aydınlatmalı torpido ve bardak tutucular diğer eşya gözleri arasında. Direksiyonun yükseklik ayarı olmaması, ve giriş seviyesi modellerde kemer yükseklik ayarı olmaması sebebiyle kemerin boyna değmesi yaygın şikayetler arasında. i10, makyaj öncesinde EuroNCAP’ten 4 yıldız almıştı. Araç makyajla beraber ön çarpışma uyarı sistemi, elektronik denge kontrolü, virajlarda etkili denge yönetimi sistemlerine kavuşuyor. Lastik basınç göstergesi de sunuluyor. Park sensörü opsiyonel donanımlar arasında. Makyajlı model daha büyük ön tampon lastiğine, yeniden düzenlenmiş otomatik vites oranlarına ve magnezyum direksiyon modülüne sahip. Direksiyonun yumuşaklığı şehir içi sürüşlerde iyi hissettirirken, bu durum hissizlik olarak da algılanabiliyor. Darbe emiş ise başarılı. Modelin performansı şehir içinde yeterli, ancak yüksek hızlı otoyol kullanımında direksiyon beraberinde motorun da gücünün yetersizliği hissedilmeye başlıyor. Motor seçenekleri makyajlı modele aynen aktarılmış. 1 litrelik, 66 PS güç üreten benzinli motor yüksek hızlarda yorulduğunu belli ediyor. Motor, BlueDrive isimli daha verimli sürümünde Stop&Go sistemi ve 100 km’de 4 litre yakıt tüketimi ile geliyor. 1.25 litrelik diğer benzinli seçenek ise 87 PS güce sahip. 5 vitesli manuel veya 4 vitesli otomatik şanzımanla gelen motorlardan küçük hacimli olanı manuel ve otomatik şanzımanla 100 km’de sırasıyla 4.7 ve 4.8, büyük hacimli olanı ise 4.5 ve 5.9 litre yakıt tüketiyor. BlueDrive sürümü ise 4.0 l/100 km tüketime sahip. i10’un fabrika çıkışı LPG sürümü ise 1 litrelik motoru kullanıyor. 100 km’de 6.5 litre yakıt tüketiyor. Manuel şanzımanın kemikli hissettirdiği belirtilirken, otomatik şanzıman başarılı bulunuyor.

i10, davetkar burun tasarımı ile karşısındakini selamlıyor. Burun boyunca uzayan yatay siyah şerit, merkezde Hyundai logosunu sarmalıyor, ardından farlara birleşerek yok oluyor. Bu ince çizgi farlar arasında köprü kurarken marka logosunun gücünü arttırıyor. Farlar, arkaya uzanan şekilleri ile gergin görünüyor. Arkaya ilerlerken hafifçe yükselen üst kenar far alanını genişletiyor, gözleri yukarı kaldırıyor. Üst kenara marka logosunu taşıyan siyah şerit üzerinde birleşen alt kenar, bir süre alçaldıktan sonra yanlara doğru düz biçimde uzuyor, far alanını genişleterek yukarı devam ediyor ve üst kenarı tamamlıyor. Farlar etkileyici görünmese de, uçlara dayalı sinyaller ile gözlere kavuşuyor; buruna can katıyor. Burnun devamındaki hava girişi gözlerin başlattığı hareket belirtilerini sürdürüyor. Düz üst kenara sahip olan hava girişi, aşağı uzanırken hafifçe içeri doğru bombeleniyor, şekli daraltıyor. Hafifçe kıvrımlı alt kenar farklılık yaratmış. Izgara şeklinde pek altıgen izi kalmaması da dikkat çeken bir değişim. Izgaranın damalı deseni sportif bir hava yaratıyor. Üst köşelere dayalı dairesel gündüz farları, dönüş sinyalleri altındaki konumları ile gözlere dahil oluyor. Izgara, marka logo hizasında daralarak marka kimliğini vurguluyor. Daralan ızgaranın yanında açılan boşluklar giderek derinleşiyor ve sis farı yuvalarına dönüşüyor. Zemine gömülü dairesel sis farları gerisinde dikey ızgaralar yer alıyor. Siyah kaplamanın sol ve sağ alt köşeleri işaret eden ok şekli ise genişliği vurgulamış. Burnun en altından ilerleyen gövde rengi şerit, farlar hizasında çıkıklaşıyor, orta bölgede yeniden derinleşerek yanaklar ve burun ayrımını belirginleştiriyor. Kaput, ön cama doğru pürüzsüzce uzuyor. Farların üst kenarına paralel çizgiler kaput yüzeyinde ilerleyerek ön cam yanı kirişlere birleşiyor.

Yan cephe hareketli çizgiler ile gözü oyalamayı başarıyor. Kaputun yükselen çizgisini izleyerek başlayan alt kenar, arka kapıya doğru ilerlerken tavana yükseliyor ve tavana paralel üst kenara birleşerek yan camları meydana getiriyor. Cam geçişlerinde mat siyah kaplama kullanılmış. Alt ve üst kenarın birleşimindeki köşeler yumuşak bırakılarak öndeki şekillerde uyum yaratılmış. Stop lambalarının öne uzantısından başlayan omuz çizgisi kapılar üzerinde devam ediyor, kapı kolları üzerinden geçtikten sonra ön tekerlek hizasında sonlanıyor. Kapı kolları gümüşsü görüntüleri ile gövde rengi zeminde öne çıkıyor. Kapıların devamındaki pürüzsüz zemin, plastik kaplamanın yükseltisi ile bozulmuş. İki tekerlek arasında uzanan kaplama, arka kapı ortalarında sivrilerek bir tepe meydana getiriyor ve yan camların hareketini kapıların altına taşıyor. Gövde rengi zeminden dairesel çizgilerle çıkıklaştırılan tekerlekler, basit geometrik şekilleri ile sadeliği bozmadan detay sayısını arttırıyor. Arka cephe yan cepheye bağlantılı ögeleri ile uyum yaratıyor. Arka camın devamındaki cilalı siyah parçalar, camı uzuyormuş gibi gösterirken yan camların yükseltisi altına girerek gövde renginde bir “Z” oluşturuyor. Arka camın yay şekilli alt kenarı bagaj kapağı ortasında en alçak seviyesine ulaşarak marka logosunu vurguluyor. Üst kenar boyunca ilerleyen spoyler ise sportif bir esinti yaratıyor. Dik sırt ile i10 harekete hazır görünüyor. Omuzlarda konumlandırılan stop lambaları bagaj kapağı ortasına doğru sivrilen yan kenarları ile diğer detaylara uyum sağlıyor. Yana uzanan tırnak ise omuz çizgisini başlatıyor. Lambaların karartılmış dış katmanı ise daha ciddi bir görüntü yaratıyor. Çıkıklaşan tamponda arka cam boyunca genişleyen siyah bir parça bulunuyor. İki ucundaki dairesel kedigözleri ile gövdeye sabitlenen parça, ortasındaki derinlikte plakayı taşıyor.

Dış tasarım dik duruşu ile güven veriyor, kabin de bunu sağlam görüntüsü ile destekliyor. i10, sınıfı ve fiyatı dolayısıyla yüksek bir malzeme kalitesi sunmuyor. Sert plastikle kaplı yüzeyler renkler ve şekillerle farklılaştırılmış, basitlikten kurtarılmış. Üç kollu direksiyon, yukarı doğru genişleyen orta modülü sayesinde güçlü görünüyor. Direksiyon üzeri kontroller ise teknolojik gelişmişlik hissine katkıda bulunuyor. Ön panele gömülü gösterge paneli merkezinde dairesel hız göstergesini öne çıkarıyor. Mavi aydınlatmalar huzurlu, belki de sıkıcı bir hava yaratıyor. Gösterge panelinin siperliği fazla yayılmadan ön panele birleşirken, sağında orta konsol başlıyor. İki dairesel havalandırma çıkışı arasındaki renkli multimedya ekranı i10’n cazibesini korumasını sağlıyor. Siyah renkli üst konsol, temel işlevler için fiziksel düğmeleri de taşımakta. Devamında ise renkli kaplama üzerinde havalandırma kontrolleri geliyor. Derinleşen konsol iki koltuk arasında çıkıklaşarak vites koluna yer sunuyor. Renkli plastikle sarılan vites kolu modülü görünür hale geliyor. Ön paneldeki plastiğin rengi koltuk kumaşlarında da etkisini göstermekte. Dikkati dokudan çok renge çeken kaplamalar i10’u aynı zamanda genç göstermeye çalışıyor. Ancak siyah plastiğin solgunluğu ve renkli kaplamaların cansızlığı hafif iç sıkan bir ortam oluşturuyor. Geniş camlar en azından doğal ışıkla kabini aydınlatıyor. Arka yolcu sırasının 2 yetişkin için sunduğu yeterli hacim takdir topluyor. Koltuklar yatırıldığında oluşan 1000 litre üzeri depolama alanı ise i10’un gerekli durumlarda yük taşımakta da kullanılabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye’de az sayıda aracın yüksek fiyatlarla yarıştığı minik sınıfta Hyundai i10, daha düşük fiyatı ve markası ile ilgi çekiyor. Ortalama tasarım ve yeni multimedya özellikleri ise eksiksiz bir sürüş deneyimi sağlıyor. 40.000 TL seviyesindeki başlangıç fiyatının makyaj sebebiyle değişmesi beklenmiyor.