Citroen C3

2016 Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak üçüncü nesli ile C3, Citroen’in DS’ten ayrılık sonrasında temellerini attığı yeni kişiliğini yansıtıyor. Model; C1 ve C4 Cactus arası özgün tasarımı, renkli gövdesi, hayat dolu bakışları ile markasının sürücü ve yolcuyu “iyi hissettirme” odağını yansıtıyor. Büyük bir kesime hitap eden küçük sınıf otomobiller arasında kişiselleştirme olanakları, yaşanılabilirlik ve özgün tasarımı ile öne çıkan C3, 3.99 metre uzunluk, 1.75 metre genişlik ve 1.47 metre yükseklik ile hala sınıf sınırları içerisinde. 300 litrelik bagaj hacmi ise aracın esnekliğini arttırıyor. Citroen, yeni nesil C3’ü başkalarına benzetmeye çalışmamış; tam tersine işleri bildiği ve istediği gibi yapmış. Alışılmadık bir otomobil deneyimi sunmayı hedefleyen marka, cesaretinin ipuçlarını dış tasarım ile vermeye başlıyor. C3’ün neşeli, renkli, modern ve çekici görüntüsü markayla özdeşleştirilmiş tasarım detayları ile sağlanmış. Yüksek burun ince LED gündüz farları ile karizmatik bakışlar kazanıyor. C4 Picasso serisinde kullanılmaya başlanan uzun krom kollar C3’ün de surat ifadesini şekillendiriyor. İki kademeli farlardan altta kalanlar, C1 ve C4 Cactus arası hafif dairesel şekilleri ile C3’ün ürün gamındaki konumunu belli ediyor. Akışkan çizgiler yan cephede yumuşakça kabaran yüzeyleri oluşturuyor. Yumuşak köşelerle tamamlanan şekiller bir tatmin duygusu uyandırmakta. Ön cama siyah kaplamalar aracılığıyla birleşen yan camlar, düz şekilleri ile görüşü kısıtlamıyor. Düz bel çizgisi önde görülen kurallı görüntüyü sürdürüyor. Kısa tekerlek çıkıklıkları iç hacme verilen öncelik beraberinde C3’ün boyutlarını da anımsatıyor. Yan cepheyi süsleyen Airbump’lar C4 Cactus’ten tanıdık bir detay. Kare şekilli, plastik kaplı 7 hava yastığı alışveriş sepetleri ve başka otomobillerin kapılarından gelebilecek darbelerin araca zarar vermesini önlüyor, aynı zamanda görsel işlev de üstleniyor. Ön tekerleğe en yakın Airbump kırmızı veya beyaz konturla geliyor. İkincil gövde rengi kendini tavanda, sis farı çerçevelerinde ve yan aynalarda gösteriyor. 9 gövde rengiyle 36 gövde kombinasyonu oluşturan ikincil renkler aracın renkli kişiliğini vurguluyor. C-Sütunundaki siyah bir şerit arka cepheye geçişi sağlıyor. Kanat olarak algılanabilen 3D LED aydınlatmalı stop lambaları akılda kalıyor. C3’ün yeni bir yazı tipiyle, siyah yazılması dikkatli gözler tarafından fark ediliyor.

İç mekan bir otomobil kokpitinden çok, bir eve benzetilmeye çalışılmış. Mobilya ve tatil objelerinden alınan ilham, kabinin özgün atmosferini temellendirmiş. 4 renk ve kumaş paketi sayesinde sade ya da dopdolu, tek renkli veya zıt renkli haller alan iç mekan farklı ruh hallerini de yansıtabiliyor. Ferahlık hissi geniş ön panel sayesinde destekleniyor. Panel boyunca uzayan yüzey boyanabildiği gibi kumaşla da kaplanabiliyor. Panoramik cam tavan aydınlığı arttırıyor. İç mekan da kişiselleştirme imkanları sayesinde sürücüyü yansıtıyor. Orta konsol üzerinde havada duruyormuş gibi görünen 7 inçlik dokunmatik multimedya ekranı aracın kontrol merkezi ilan edilmiş. Orta konsoldaki düğme sayısının azaltılmasını sağlayan ekran, 3 boyutlu navigasyon, trafik bilgisi ve sesli kontrol özelliklerine sahip. Araç, akıllı telefonlara CarPlay, Android Auto ve MirrorLink arayüzleri ile bağlanıyor. C3, sürüş maceralarını paylaşmak isteyen sürücüler için ConnectedCam’i sunuyor: Ön cam üzerindeki kamera, 120 derecelik görüş açısına, HD görüntü kalitesine ve 16 GB hafızaya sahip. Sürücünün gördüklerini fotoğraf ya da video olarak kaydedebilen kamera, kaza durumlarında da otomatik devreye girerek kaza anını ve sonrasını belgeliyor. Ön koltuklar arası merkezi depo gözü ve sınıfın en büyük torpido gözü kokpitteki başlıca depo alanları arasında. C3, 4 yolcu için üst düzey diz ve omuz mesafesi sağlıyor, 5 kişiyi de kısa mesafelerde konforla ağırlayabiliyor. Geniş koltukların süngeri, darbe emiş özellikleri ile içerinin huzuruna katkıda bulunuyor. C3’ün güvenlik donanımları arasından sürücü dikkat takibi, yokuş kalkış desteği, şerit takip uyarısı, kör nokta uyarısı, anahtarsız giriş ve çalıştırma vurgulanıyor. Model için 3 benzinli, 2 dizel motor seçeneği açıklanıyor. Başlangıçta manuel şanzımanla gelen motorlar, yıl sonuna doğru EAT6 şanzımanla eşlenmiş sürümlere de kavuşacak. 3 silindirli, benzinli PureTech motor 68, 82, 110 beygirlik seçeneklere sahip. BlueHDi dizel üniteler ise 75 ve 100 beygirlik seçeneklere sahip. Tüm BlueHDi motorlar ve 110 beygirlik benzinli ünite Stop&Start sistemine sahip. 2002’den beri 3.5 milyon adet üzerinde satılan C3, en olgun nesli ile artık kendi yolunu çiziyor.

Burun, yüksek profili ile C3’ü olduğundan büyük gösteriyor. Oldukça yüksek bir seviyede dikey hale gelen kaputu iki yana uzayan kolları ile Citroen logosu izliyor. Merkezdeki iki oktan sonra yanlara devam eden kollar, yukarı kıvrılan LED gündüz farları etrafında birleşiyor. Gündüz farları ince şekilleri ile küstah bir yüz ifadesi oluşturmakta. Alttaki koldan sonra devam eden siyah zemin, marka logosunun altını çizerek marka kimliğini vurguluyor. Gündüz farları hizasında, aşağıda, ana farlar görülmekte. Yumuşak köşeleri sayesinde dairesel algılanan farlar, gündüz farları gibi yukarıya uzayan üst kenarları ile uyumlu görünüyor. İki far arasındaki boşluk ise makyajlı C4 Picasso ve C4 Cactus’te görülene benzer bir hava girişi ile dolduruluyor. Üst üste binen kapsüllerle oluşan ızgara deseni, kıvrımlı şekilleri sürdürürken modern havayı da koruyor. Hava girişinin altındaki plastik zeminde plaka yer alıyor. Izgara ve plastik parçanın oluşturduğu dairesel köşeli dörtgen şekli öndeki diğer detaylara uyumlu görünüyor. Burnun en altından ilerleyen siyah plastik kaplama farlar hizasında yükseliyor ve sis farlarını meydana getirdikten sonra bir dalga gibi alçalıyor. İkincil gövde renginde çerçeveler ile farlar hizasında konumlanan sis farları, dairesel şekilleri ile sevimli görünüyor. Siyah plastik kaplama yumuşakça alçalarak ikinci hava girişine yer açıyor. Düz üst kenarı ile genişliği vurgulayan ızgara, üstteki ızgaraya benzer deseni ile uyum yaratırken öne geçmeye çalışmıyor. Burun tasarımı, pürüzsüz yüzeyleri süsleyen yumuşak şekilli detaylarla sevilesi görünüyor.

Yan cephe de aynı havayı sürdürüyor. Ön camdan sonra A-Sütununda uzayan siyah kaplama, yan camlara bağlanıyor ve iki cephe arasında bir bağ daha kuruyor. Yan camların düz alt kenarı arka kapıya kadar ilerliyor, ardından köşeli bir “C” çizerek üst kenara erişiyor. Tavana paralel ilerleyen üst kenar şekli tamamlayarak camları sonlandırıyor. Cam geçişlerindeki cilalı siyah kaplama kalite hissine katkıda bulunuyor. Yan aynalar ön cam altından beliriyor ve çizgi şekilli yan sinyal lambasını taşıyor. Yan camların üst kenar ucundan başlayan siyah bir şerit arka cama uzanıyor. Arka cepheye gönderilen bu köprü de ikincil gövde renginde bir çizgi içeriyor. Burun altındaki siyah plastik kaplama tekerlekleri sardıktan sonra kapılar arasında da devam ediyor. C3’ü zeminden daha yüksek gösteren kaplamalar ayrıca SUV’lerde olduğu gibi sportif bir hava da yaratmakta. Kaplamalar altında kalan tekerlekler, siyah kauçuk içinden beliren jantları ile dikkat çekmeye çalışıyor. C4 Cactus’te görülen geometrik jant tasarımı modern ve yumuşak havayı koruyor. Kapı kolları üzerinden geçen bel çizgisi silik de olsa panelleri ikiye bölüyor. Alt bölümdeki boş alan Airbump’larla doldurulmakta. 7 şişkin kare, tek siyah zeminle birleşiyor C3’ün bir Citroen olduğu bir kere daha vurgulanıyor. Kısa arka tekerlek çıkıklığı üzerinde hemen arka cam eğilmeye başlıyor. Eğik cam sayesinde daha atletik bir duruş kazanan model, harekete hazır görünüyor. Yumuşak köşeli kare şekilli stop lambaları arka cepheyi C1’e yaklaştırıyor. 3D LED aydınlatmalar lambaların dörtgen şeklini tekrarlıyor. İki lamva arasındaki boşluk artık siyah renkteki Citroen logosu ile dolduruluyor. Tamponda ise siyah kaplamaların yeniden yükselişi görülüyor. Stop lambaları hizasında kol uzatan kaplama, plakanın altından geçerek orta hizada farklılık yaratıyor. Bu sayede marka logosu bir kere daha öne çıkarılmakta. C3, üçüncü neslinde ilk iki nesli unutturuyor, bambaşka bir tarz benimseyerek sınıfında farklılık yaratıyor. Citroen, her ne kadar ortak tasarım ögeleri kullansa da ürün gamındaki modellere ayrı kişilikler kazandırmayı da başarıyor.

C3, iç mekanında görsel ve fiziksel konfor sunuyor. Direksiyon, düz alt kenarı farklı görünmeyi başarıyor. Merkezdeki karesel parça sayesinde simit de kare biçimli algılanıyor. Üç kol, krom çerçeveler sayesinde öne çıkarılmış. Gerideki gösterge paneli ise iki ana göstergeden oluşuyor. Tüplerle sarılan göstergeler arasında dijital bilgi ekranı görülüyor. Gösterge panelinin siperliği sadece göstergeleri örttükten sonra ön cam altı zemine eriyerek birleşiyor. Ön paneldeki çizgiler gösterge panelinin çizgilerini sürdürüyor. Yana uzayan çizgiler renkli bir kontur oluşturuyor, ortada oluşan parça ise geniş boşluğu ile ferahlık hissini pekiştiriyor. Orta konsol hizasındaki ve kapı uçlarındaki havalandırma çıkışları katmanlı ve detaylı görünümleri ile şık. Konsol, havalandırma çıkışları ardından gelen multimedya ekranı ile devam ediyor. Dokunmatik ekran altında Cactus’teki gibi silindir şekilli bir çubuk bulunuyor. Temel işlevler için fiziksel düğmeleri taşıya silindir metalik çerçeve ile öne çıkarılmış. Konsolun devamında se içeri oyuntularla depolama alanları oluşturulmuş. Konsolun koltuklar arasına uzayan kısmında vites kolu beliriyor. Kapı oanelleri dik yüzeyleri ile bacaklara sunulan hacmi kısıtlamıyor. Paneller üzerindeki kapsül şekilli girintiler Cactus’ün Airbump’larını hatırlatıyor. Kumaş kapı tutacağı özgün bir detay. Koltukların minderleri de deniş düz zeminleri ve yüksek yanal destekleri ile güven duygusu aşılıyor. Dışarıda başlayan ve içeri taşınan enerji, güven ve huzur duyguları ile dengeleniyor. C3, tüm heyecanına rağmen kendini kabul ettirmeyi başarıyor. Sınıfın erişilebilir modelleri arasında, kişiselleştirme olanaklarının zenginliği ve teknolojik gelişmişliği ile öne çıkan model tasarımı ile de akıllarda yer ediyor.