Toyota Mirai

Yalnızca gelecekte de para kazanmayı garanti altına almak değil, gezegenin çevre sorunlarına çözüm getirmek kaygısıyla beraber çevreci otomobiller geliştirmeyi kendine görev edinen Toyota, fosil yakıtlara alternatif teknolojilerden hidrojen yakıt pilini ilk defa bir seri üretim modelinde sunuyor. Henüz elektrikli otomobiller kadar yaygınlaşmayan yakıt pili teknolojisine inancını, bu sisteme 30 yılı aşan zamandır yaptığı yatırımlar ile ortaya koyan marka; Mirai ile otomotiv sektöründe Prius ile yaptığından daha büyük bir etki yaratmak istiyor. Model, ne küresel ısınmayı tetikleyen CO2, ne asit yağmuru oluşturan SO2, ne de hava kirliliği yaratan NOx gazlarını salıyor; yakıt atığı olarak yalnızca su üretiyor. Hidrojen ve oksijen gazlarının tepkimesi sonucu oluşan saf enerjiye ulaşmak ve onu depolamak elektrikten daha kolay sayılır. Doğal atıklar, kanalizasyon, hava gibi pek çok kaynaktan elde edilebilen hidrojen, 3-5 dakika gibi bir sürede alışılmış benzin pompalarına benzer bir pompa ile araca aktarılabiliyor. En büyük sıkıntı, hidrojen yakıtının dağıtım ağı. Hidrojen yakıt hücreli araçların geleceğini de bu ağın gelişimi belirleyecek. Enerji devrimini başlatmayı hedefleyen Mirai, benzinli otomobiller gibi yakıtını istasyonlardan almak zorunda. Hidrojen yakıtının henüz yaygın üretim merkezleri olmadığı gibi, dağıtım ağı da oluşmadığından, yakıt hücreli otomobillerin kullanım yerleri henüz çok kısıtlı. Ancak Mirai’nin 480 km’ye varan menzili ve elektrik pilli otomobillerden saatlerce kısa dolum süresi umut vaat ediyor. Toyota, henüz pahalı olan bu teknolojiye sahip aracını çevresel kaygıları olan iş kurumlarına uygun görüyor – bu aşamada. Model, “yüksek gelirli” öncü iş adamlarına ve otomobil meraklılarının şüphesiz ilgisini çekecektir. Bunda tasarımın payı büyük. İsmi Japonca “gelecek” anlamına gelen model, görüntüsü ile de geleceğe sığıyor. Alıştığımız otomobil şekli korunuyor olsa da, gövde panellerinin sıra dışı şekilleri ve ilginç bakışlar Mirai’nin saygı görmesini sağlıyor. Ona bakmak huzur veren bir deneyim olmasa da, su dışında hiçbir gaz salmıyor oluşu onu benimsemeyi sağlıyor.

3 boyutun tüm olanaklarından yararlanılarak oluşturulan cesur görüntü, burun tasarımında üçgen hava girişleri ile akılda kalıyor. Krom şeritler ile vurgulanan üçgensi çıkışlar, hava akışını yönlendirirken aracın “havayı suya dönüştürdüğü” mesajını da veriyor. Sinirli ifade kısık farlar ve somurtan ızgara ile sağlanıyor. Yan cephenin gözleri arkaya yönlendiren çizgileri, su damlasının akışına benzetilmiş. Arka cephe ise genişliği vurgulayan tamponu ve merkezdeki üçgen kedigözü ile sportif görünüyor. Stop lambaları, dış cephenin pek çok detayı gibi alışılmış görüntünün dışında. İç mekan, Auris ve Prius ailesinden tanıdık çizgileri barındırıyor. Neyseki bu sefer karmaşık görünmeyen kokpit, yolcuları sarmalayan çizgileri ve huzuru veriyor. Sert ve yumuşak malzemelerin zıtlık oluşturacak şekilde kullanıldığı kabin, sessizliği ve sürüş konforu ile de takdir ediliyor. Ortalanmış gösterge panelinin bugüne kadar korunması hayret edilesi. 4.2 inçlik TFT gösterge ekranı, sekmelerde gruplanan bilgiler ile kolay kullanımlı. Orta konsolda ise 7 inçlik bir multimedya ekranı bulunuyor. Navigasyon hizmeti sunan ekran Bluetooth bağlantıya da sahip. Telefonlar için bir kablosuz şarj zemini de mevcut. Koltuklar, vücudu saran süngerleri ve elektrikli sırt destekleri ile rahat. İleri-geri otomatik kayan sürücü koltuğu iniş ve binişleri kolaylaştırıyor. Isıtmalı direksiyon ve koltuklar konforu her mevsim sağlarken, havalandırma kontrollerinin dokunmatik yüzeyi sayesinde kabin sıcaklığı çok daha içgüdüsel bir biçimde kontrol ediliyor. Kol dayama zemini altı depo gözü, torpido, kapı cepleri, baş üstü eşya gözleri, arka sıra bardak tutucuları eşyaların depolanmasını kolaylaştırıyor. Mirai, güvenlik donanımları ile de güven veriyor. Radarlı frenlemeli çarpışma önleme sistemi, adaptif cruise control, yokuş kalkış desteği, şerit takip uyarısı, geri trafik takibi ve park sensörleri öne çıkanlar arasında. Sürüş, sessizliği ve kaygan hissi ile yapay algılanabilir. Elektrikli otomobillerde de fark edilen bu durum aslında farklı bir sürüş deneyimi sağlıyor ve kimi sürücülerin hoşuna dahi gidiyor. Ancak güvenlik ve zevk nedenlerinden bir ses sistemi yavaşlama ve hızlanmayı vurguluyor. Performans odaklı sürüş için POWER modu bulunuyor. Yakıttan en yüksek verimi almak için ise ECO modu sunulmakta. Araç zeminine yerleştirilen güç sistemleri ve yakıt tankı ağırlık merkezini aşağı çekiyor, dengeli hissettiriyor. Aracın tamamen düz tabanı hava akışını iyileştirmekte. Yakıt tankları, yanıcı hidrojen gazını korumak için 3 katmanlı, ve çarpışma anında yakıt çıkışı otomatik olarak kesiliyor. Pompalarda sızıntıları önlemek için de ek önlemler alınmış.

Toyota Mirai ÖnTasarım, alışılmışın dışındaki ögeleri ile tüm otomobiller arasında farklılık yaratıyor. Merkezdeki Toyota logosu mavi rengi ile Mirai’nin çevreci kimliğini belli ediyor. Logonun yanlarından farlara uzayan siyah kuşaklar tıpkı logo gibi derine gömülü. Farlar, siyah kuşağın üzerinde yükseliyor, kuşak şeklini hafifçe çarpıtıyor ve yana uzarken yükseliyor. Yan cepheye devam eden kuşak, cilalı görüntüsü ile kaliteli görünüyor. Kaput, farlar hizasındaki dalgalanma ile hareketleniyor, aradaki pürüzsüz bölge ise burnu daha uzun gösteriyor. Tampon, yüksek elemanları ile burnun üst kısmından daha büyük yere sahip. Logo altındaki plaka ardından gövde rengi zemin derinleşiyor. Yan sınırların aşağı indikçe yanlara doğru açılması somurtan bir ifade meydana getiriyor. Bu somurtma, farların kısıklığı ile beraber sinir olarak algılanıyor. Burnun en altından geçen çizgi, orta hava girişi hizasında inceliyor, yanlarda ise üzerine çıkan üçgen parçalar ile gölgeleniyor. Farlar hizasındaki üçgensi açıklıklar, hava girişi görüntüsü yaratmaya çalışıyor. Aralıklı çizgilerden oluşan desen üst kısımda dolgulu iken, alt kısımda gerçekten bir hava girişine dönüşüyor. Yan sınırlar boyunca uzayan LED aydınlatmalar, kalın çerçeveleri ve dik duruşları ile dişlere benziyor. Çizgilerdeki tutarsızlık görüntüyü çirkinleştiriyor. Üçgen parçaların abartılı boyutu, farların siyah şeridi bozması gibi ufak görünen detaylar hoşnutsuzluk veren bir beraberlik yaratıyor.

Toyota Mirai ArkaToyota’nın neden koruduğu anlaşılamayan bu görüntü yan cephede izlerini sürdürüyor. Ön cama cilalı siyah parçalarla birleşen yan camlar arkaya doğru hızla devam ediyor, arka camla da birleşiyor. Farlardan uzayan siyah şeridi alt kenar kabul eden camlar, ön camın üst kenarını da üst sınır alarak arkaya ilerliyor, bu sırada yükseliyor ve inceliyor. Cilalı siyah geçişler ve karartılmış üçüncü cam ile görüntü daha prestijli. Gövde panellerindeki hareketlilik ise su damlalarına benzetiliyor. Ön tekerleğin kabartısı yavaşça kapı panellerine eriyerek birleşiyor. Kapı altından beliren çizgi ise arka tekerleğe doğru ilerlerken yükseliyor, stop lambalarına bağlanıyor. Kapı kolların altından yükselerek uzayan bel çizgisi de aynı yönü işaret ediyor. İki eğri arasındaki alanda beliren ikinci kabartı vücudun yapısını geliştiriyor, ancak iki tekerlek arasında tuhaf görünüyor. Alüminyum jantların basit tasarımı da talihsiz bir durum. Yan camların arkaya pürüzsüz birleşimi dikkat çekmiyor. Bagaj kapağı cam altından düz biçimde uzuyor ve dimdik aşağı ilerliyor. Marka logosu altından iki yana uzayan kırmızı aydınlatma şeridi dekoratif işlev görüyor. Alçakta, yanlara doğru yerleştirilen ana stop lambaları karartılmış renkleri ile şık görünüyor. Bagaj kapağı ise ortasındaki derinlik ile lambaların şekline uyum sağlıyor. Yan kenarları aşağı indikçe genişleyen derinlik, bagaj kapağı ile sonlanıyor. Tampon, aşağı inerken derinleşiyor. En alttaki üçgen şekilli kedigözü ise iki yanında kendi şekline uyumlu derinlikler meydana getirmekte. Bu tasarım detayı aracın simetri eksenini belirginleştirirken tamponu daha çıkık gösteriyor. Mirai’nin karakterden yoksun, abartılı ve anlamsız detaylardan meydana gelen dış tasarımı, çevreci özellikler sayesinde yok sayılabiliyor.

Toyota Mirai İçAuris ile sevmeyi öğrendiğimiz iç mekan, aydınlığı sayesinde beğeni topluyor. Kapı panelleri ve koltukların beyaz kaplaması içeriyi ışıkla dolduruyor. Sürücü karşısındaki üç kollu direksiyon diğer modellerden aktarılmış gibi görünüyor ve düz yan kolları ile konsolun kıvrımlarına uyum sağlayamıyor. Ön cam altı zeminde beliren göstergeler yüksek konumları sayesinde en azından kolay okunabiliyor. Siyah zemin ortaya doğru sivriliyor, altında, daha alçakta beyaz bir katman beliriyor. Multimedya ekranını barındıran siyah zeminin ön yolcu tarafına çekilmesine anlam verilemiyor. Çok şık olmamakla beraber farklılık yaratan detayı daha alçak ve eğik bir konsol izliyor. Havalandırma kontrolleri ve temel işlevlerin düğmeleri bu parçaya yerleştirilmiş. Kol dayama parçasına uzayan yolda eşya gözleri açılmış. Kapı kollarının metal görünümlü kollarla sarılması ve geri çekilmesi çok havalı bir hareket. Dışarıdaki savrukluk ve tutarsızlık aynen sürüyor. Mirai global bir model olduğu için yalnızca Avrupa tasarım anlayışına uyması beklenemez, ancak bu görüntü hiçbir yörenin müşterisine hitap etmiyor. Hidrojen yakıt pilli bir otomobil olarak teknolojisi ile öne çıkan model, belki göze iyi gelmese de tasarımı ile özelliklerini duyuruyor. Modelin yaygınlaşması ve varlığının anlam kazanması, hidrojen yakıt istasyonlarının ve üretiminin artmasını gerektiriyor. Mirai, yakın gelecekte yollarda varlık gösterebilirse diğer markaların da bu sıfır salınımlı teknolojiye yatırım yapmasını tetikleyebilir ve fosil yakıtların terk edilmesinde katalizör görevi görebilir.

Bir yorum var.

  1. MAL TOYOTA

    ÇİRKİN ULAN ÇİRKİN. DOSTLAR BİZİ ÇEVRECİ GÖRSÜN MANTIĞI İLE ÜRETİLMİŞ BEĞENİLMEMESİ VE FAZLA TALEP GÖRMEMESİ İÇİN KASITLI OLARAK ÇİRKİN YAPILMIŞ BİR ARABA. SİZİN ÇEVRECİ ANLAYIŞINIZA …

    Beğen

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s