Fiat’ın şirinlik abidesi 500, modern modeli ile minik ve küçük sınıfta retro otomobil patlamasını tetikleyen kilit elemanlardan biriydi. 1970’lere kadar üretimi devam eden klasik modelin temel görsel özelliklerini koruyan yeni nesil, 2007’deki tanıtımının ardından geçen 8 yıllık sürede Avrupa minik otomobil pazarının en gözde modellerinden biri haline geldi. Oldukça az modelin yarıştığı 3 kapılı minik otomobil sınıfında retro tarzı ve İtalyan kimliği ile ilgi çeken 500, işlerin çok da iyi gitmediği Fiat’ın yeniden canlanma planındaki şablonunu dahi belirledi. Aile otomobili ve Crossover açığını kapatacak 500L ve 500X’e ilham veren model için şimdi yenilenme zamanı. Uzun süredir yollarda olan güncel neslin birkaç yıl daha yolu var. Fiat, aracın büyük makyajında teknolojik yönden geliştirmelere ağırlık veriyor, yıldızına dışarıdan ve içeriden yeni bir görüntü kazandırıyor. 3570 mm uzunluk, 2300 mm dingil aralığı, 1630 mm genişlik ve 1490 mm yükseklik değerleri ile o tam bir ufaklık. Burundaki daha ışıltılı detaylar ile retro tarz ışıldamaya başlıyor. Daha çıkık krom şeritler ve daha belirgin marka logosu, yeni alt hava girişi ve farlar 500’ü daha genç gösteriyor. Farların içindeki aydınlatma ögelerinin yeni yerleşimi ile daha eğik ve hareketli bir görüntü oluşuyor. Eliptik farlardan altta olanının çevresini saran LED gündüz farları standart olarak sunuluyor. Xenon aydınlatma opsiyonlar arasında. Kaputun iki yana eğilen yapısı da korunuyor. Yan kısımda belirgin değişim görülmezken, arkada halka biçimini alan yeni stop lambaları dikkat çekiyor. Aydınlatılan kısım yalnızca dış hatlar olurken, dış hatlar içinde kalan bölge gövde rengi ile dolduruluyor. Arkadan bakıldığında yalnızca halka şekilli bir ışık görülüyor. Fiat, bu özgün şekli ışık imzası yerine “ışık dövmesi” olarak tanımlıyor. Tamponda kedigözlerini birbirine bağlayan yeni krom bir şerit yer alıyor. Rakipleri gibi 500’ün de büyük kozlarından biri kişiselleştirme seçenekleri. Araç 13 gövde rengine ek olarak çift renkli olarak da alınabiliyor. Siyah-sarı veya siyah-kırmızı eşlemeleri araca özgün bir görüntü kazandırıyor. Bir başka yeni seçenek ise “ikinci deri” olarak adlandırılan kaplamalar. Gövdenin üst yarısı ekose, çizgi, denizci ve kamuflaj desenleri ile kaplanabiliyor. Ne kadar estetik göründüğü tartışılır, ancak kendini fark ettirmek isteyen alıcılar için bir başka olanak olarak öne çıkıyor. Ayna kapakları, jantlar, çıkartmalar ve spoyler 500 modellerini alıcısına özel hale getiriyor. Dış tasarım modern ve retro tarzların mükemmel bir karması, ve 8 yıldan sonra dahi hala sevilesi görünüyor.
Eski modele göndermelerle dolu iç mekan teknolojik donanımlarla yenilenirken 500 ruhunu koruyor. Ön panel ve düğmeler yenilenmiş, orta konsolun başına yeni multimedya ekranı yerleştirilmiş. 5 inçlik Uconnect multimedya ekranının donanımlara göre değişen becerileri arasında mesaj dikte etme ve okuma, Navigasyon, internet radyosu erişimi, Bluetooth, USB ve AUX bağlantıları bulunuyor. Dokunmatik ekran krom çerçevesi ile vurgulanıyor. Orta konsolun devamındaki kontroller üzerinde bulundukları zeminin rengini almış. Vites kolu eskisi gibi konsoldan çıkıyor. Sürücü karşısındaki gösterge paneli 7 inç dijital sürümü ile değiştirilebiliyor. Panelin çevresinde hız göstergesi, içinde ise yol bilgisayarı bulunuyor. Daha ergonomik malzemeler ile sunulmaya başlanan koltuklar arka sıra yolcuları için de kısa süreli yolculuklarda yeterli konforu sunuyor. Aracın 185 litrelik bagajı çok kısıtlı bir kullanıma izin veriyor. 50:50 oranında katlanabilen arka koltuklar bu hacmi ancak 550 litreye çıkarabiliyor. Kapaklı torpido gözü, sürücü ve ön yolcu için depo gözleri, orta kanal ve kapı içlerinde açıklıklar günlük kullanımda eşyalar için yer oluşturuyor. Özellikle tekerlekler çevresinde iyileştirilen yalıtım sayesinde içeriye daha az yol ve rüzgar gürültüsü giriyor. EuroNCAP’ten 5 yıldızlık skora sahip olan araç sınıfının en güvenlilerinden. Standart 7 havayastığı, patinaj önleme sistemi, yokuş kalkış desteği, EBD elektronik denge kontrolü güvenlik donanımları arasında. 500’ün boyutları onu rüzgar ile sarsıyor, ancak şehir içinde ona yüksek bir hareket kabiliyeti ve park yeri kolaylığı sağlıyor. Sarsıntılı sürüşü önlemek için yapılan bir değişiklikten bahsedilmiyor. Ülkemizde 1.2 litre 69 beygirlik Fire ve 0.9 litre 105 beygirlik TwinAir motorlarla satılan araç artık Euro 6 salınım kısıtlamalarına uyum sağlıyor. Diğer motor seçenekleri 1.2 litre 69 beygirlik EasyPower benzinli ve LPG, 0.9 litre 85 beygirlik TwinAir ve 1.3 litre 9 beygirlik Multijet II’den oluşuyor. 500, 50.000 TL üzerindeki başlangıç fiyatı ile ancak özellikle onu isteyen alıcılara hitap ediyor. Fiat aracı cazip ve daha tanınır hale getirmek için bolca tanıtım yapsa da ülkemizde 3 kapılı miniklere olan düşük talep değişmiyor. Makyajlı model onu arayanları bekliyor olacak. Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilendikten sonra kış aylarına doğru varması beklenen makyajlı modelin tahmini başlangıç fiyatı 55.000 TL seviyesinde.
500’ün suratındaki gülümseme karşısındakine de neşe veriyor. Kısa burun kaputun hemen ardından dikeliyor, bu geçiş sırasında farlar görünmeye başlıyor. Far çiftinin üstteki üyesi, merkezine yerleştirilen dairesel aydınlatma elemanı ile gözleri oluşturuyor. Altta kalan, elipse daha yakın biçimli parçalar çevrelerini saran LED aydınlatma ile öne çıkmanın peşinde. Far çiftleri arasındaki zeminde yatay açıklıklar ve bu açıklıklar üzerinde beliren krom çizgiler görülüyor. Açıklıklar krom parçaların çevresinde siyah bir kontur işlevi görüyor. Marka logosu merkezde bulunuyor, çizgiler tarafından işaret ediliyor. Logonun ikonik yerleşimi yeni Fiat modellerinde de uygulanıyor. Gövde rengi zeminde, logonun üzerinden geçen silik bir çizgi burnun orta hizasına dikkat çekiyor. Daha altta ise bir başka açıklık ve üzerini örten daha ince bir çizgi görülüyor. Burun üzerinde plastik kaplamalar gibi detayların bulunmayışı tasarım ögelerinin öne çıkmasını sağlıyor, 500’ün saflığını hissettiriyor. En alttaki geniş açıklık krom çerçeve ve çerçeveden yanlara uzayan tırnakları ile gözleri kendine çekmeye çalışıyor. Açıklığın üzerini örten ızgara, üst donanımlarda desenini belirgin hale getiren parlak noktalarla geliyor. Izgaranın uçlarında ise dairesel sis farları görülüyor. Aracın kaputunun ortasından iki çizgi geçiyor, yanlarında kalan alanlar ise aracın yan cephesine doğru hafifçe alçalıyor. Geride kalan ön camın aracın kısalığına rağmen yavaşça bombelenmesi 500’ün özgün görüntüsüne katkıda bulunuyor.
Yan tasarım sadeliği ile akıllarda kalıyor. Tüm cepheyi kaplayan yan camlar, düz bir alt kenara ve tavana paralel üst kenara sahip. Alt kenar krom çizgi ile vurgulanırken, cam geçişlerinde kullanılan cilalı siyah görünümlü kaplama kalite hissine katkıda bulunuyor. Yan aynalar kapıların gövde rengi paneli üzerinden çıkıyor. Kaputun yan sınırını devam ettiren bel çizgisi arkaya kadar uzuyor, stop lambalarının üzerinden devam ediyor. Yan cephede bu çizgi altında krom kapı kolu bulunuyor. Kapının alt kısmında beliren gövde rengi şeritte ise 500 logosu görülüyor. Logonun bulunduğu parça için renk ve desen seçenekleri sunuluyor ve bu bölge de araca özel hale getirilebiliyor. Kapının altında gövde rengi devam ediyor. Yan cephenin büyük bölümünün gövde renginde olması sayesinde araç daha yüksek, böylece daha kısa görünüyor. 500’ün gözlerde ufalması onun “sevimli” kişiliğini pekiştiriyor. Uçlara dayalı tekerlekler hafifçe çıkıklaştırılmış. Jant seçenekleri retro havayı sürdürüyor. Yan kısmın sadeliği jantların detaylı desenleri ile dengeleniyor. Eğimli sırtta arka cam ardından marka logosu geliyor. Logo altından geçen bel çizgisi arkayı da iki yarıya ayırıyor. Çizgiye bitişik stop lambaları daha şık görünüyor ve gereken yeniliği sağlıyor. Kalın kırmızı kontur, içindeki gövde rengi zemin ile beraber daha da öne çıkıyor. İki lamba arasındaki zeminde model adının yazdığı krom şerit altında plaka yer alıyor. Bagaj kapağı ardından hafifçe çıkıklaşan tamponun en altında stop lambaları hizasındaki kedigözlerini birbirine bağlayan krom şerit görülüyor. Şerit, düz ilerleyişi ile aracın genişliğini belli etmeye çabalıyor. En alttan beliren sola dayalı egzoz çıkışı ise ufak bir sportiflik dozu veriyor. 500, boyutlarına rağmen yollarda büyük ilgi odağı oluyor. Kişiselleştirme olanakları ile model sahibine özel hale getirilebiliyor, ancak onu sürüyor olmak dahi Türkiye’de tarzı belli etmek için yeterli.
İç mekan dik ön paneli ile yolcular için yer açıyor. Sürücü karşısındaki fildişi direksiyon, merkezinde siyah zemindeki Fiat logosu ile ilgi çekiyor. Gerideki dairesel gösterge paneli tek çemberden oluşuyor. Hız göstergesi ve yol bilgisayarının sınırları krom çerçeveler ile vurgulanmış. Panelin bağlandığı beyaz parça iki kapı arasında uzanıyor. Orta bölgede bu beyaz parçanın üzerinde multimedya ekranı ve iki yanında havalandırma çıkışları bulunuyor. Altta ise havalandırma kontrolleri ve temel işlevler için fiziksel düğmeler geliyor. Havalandırma kontrollerinin dairelerde toplanması sadeliği sürdürüyorv ve düğme kalabalığını önlüyor. Beyaz parça altından çıkıklaşan siyah zemin vites koluna zemin oluyor. Bu çıkıklığın devamında, iki koltuk arasında uzanan kanalda bardak gözleri görülüyor. Kapı panelleri ön panel kadar renkli olmasa da dairesel ve düz çizgilerin karışımı ile genel havaya uyum sağlıyor. Kapı kollarının parlak görüntüsü malzeme çeşitliliği oluşturuyor. Ön yolcu karşısında, beyaz zeminde 500 logosu bulunuyor. Araç şehir içinde yormuyor, zevk veriyor. Onu günlük rutininize bir arkadaş olarak dahil etmek eğlenceli, ancak mantıklı değil. İkonik bir tasarıma sahip değerli bir otomobil 500, ancak ülkemizdeki yüksek fiyatları onun alıcı kitlesini kısıtlıyor. Ona siz de tutulduysanız ve 50.000 TL üzerinde bir ücreti vermeye hazırsanız, mutluluklar!