BMW’nin elinde bundan ötesi yok. Seri üretimdeki en lüks model, 6. nesli ile bugüne kadarki en büyük boyutlarına ulaşıyor ve hep olduğu gibi markanın gelecek vizyonunu olabilecek en gösterişli biçimde sergiliyor. Sadece Premium Alman markalarının varlık gösterdiği, yalnızca 3 modelin yarıştığı lüks sedanlar sınıfında BMW; yeni nesil amiral gemisi ile sportif tarzını korumaya devam ediyor. 40 yıla yakın tarihi olan 7-Serisi, lüksün modern teknik ve çizgilerle bir dışa vurumu olarak tanımlanıyor. Bulundurduğu sayısız yenilik, lüks, sürüş konforu, verimlilik, teknoloji olarak sıralanan 4 temel gruba dağılıyor. Bu yenilikler ilerleyen yıllarda yaygın kullanım otomobillerinde kullanılacak teknolojilere de ipucu oluyor. 7-Serisi, sıklıkla özel sürücü ile kullanılan bir otomobil olmasına rağmen hem ön, hem de arka sırada yüksek sürüş zevki sunmayı hedefliyor. 5098 mm uzunluk, 1902 mm genişlik, 1478 mm yükseklik ve 515 L bagaj hacmi değerleri ile bugüne kadar seri üretilen en büyük BMW modeli unvanını da alan yeni 7, duygusal bakışları ile ilk karşılaşmada ilgi çekiyor. Ürün gamının, hatta otomobil dünyasının zirvesindeki konumunu belli ediyor, ancak kibirli görünmekten uzak. Uzun kaput, burnun ucuna yakın ön aks, geriye çekilmiş kabin, uzun dingil aralığı ve yumuşak tavan çizgisi ile klasikleşen silüet korunuyor. Büyüyen böbrek ızgaraların gerisinde bulunan kanatçıklar sadece soğutma ihtiyacında açılarak dikey krom çizgileri sıklaştırıyor, daha detaylı bir görüntü oluşturuyor. Izgaraya birleşen farların içinde kesik çember şekilli LED aydınlatmalar görülüyor. Lazer aydınlatma opsiyonu ile aydınlatma özellikleri gelişiyor. Burnun ifadesi marka tarafından amaç sahibi bir kişinin ifadesine benzetilmiş. 7-Serisi “görev adamı” görüntüsü ile karşısındakinin saygısını kazanmayı başarıyor. Farlardan yana uzayan karakter çizgisinin kapı kollarına kusursuz birleşimi dikkat çekiyor. Birleşen detaylar, toplu olarak aracın uzunluğunu vurguluyor. Ön tekerlek arkasındaki hava çıkışı, “hava perdesi”, ve devamında arka tekerleğe uzayan şerit ile aracın görsel ağırlık merkezi aşağı çekiliyor. Karakter çizgisinin arkadaki LED aydınlatmalara birleşimi cepheleri birbirine bağlıyor. Arka tamponda krom vurgular ile belirginleşen egzoz çıkışları, 7’nin klasını bozmadan sportif bir çağrışım yapıyor. İçeride de daha zarif ve modern çizgiler kullanılıyor. İnce vites kolu, kontrol tekerleği ve fiziksel düğmelerin şekilleri aynı tasarım çizgisinin ürünleri. Fonksiyonelliği belli eden şekiller, krom eklemeler ile öne çıkarılıyor. Genişliği vurgulayan ahşap şerit ve krom çizgilerin araca özel elle üretiliyor olması, yüksek malzeme ve işçilik kalitesine işaret ediyor. Koltuklarda ve panellerde kullanılan Dakota deri yeterli bulunmazsa Nappa deri de tercih edilebiliyor. Orta konsol tepesindeki iDrive ekranı dokunmatik. Akıllı telefon parmak hareketleri ile kullanılabilen, direkt erişim kısa yolları eklenebilen ve sesle kontrol edilebilen sistem, canlı trafik bilgisi ve standart Navigasyon özelliklerine erişim sağlıyor. Sim kartı üzerinden Navigasyon bilgileri güncelleniyor.
Gösterge panelindeki 4 çember ortasında bulunan standart 8.8 inçlik bilgi ekranı, 12.3 inçlik daha büyük bir versiyon ile gelişiyor; sürüş moduna göre renk değiştirmeye başlıyor. Araç içinde 2 bölgeli klime sistemi standart olarak sunulurken, 4 bölge opsiyonu ile arka sıra kendi kontrollerine sahip oluyor. Isıtmalı direksiyon ve ön-arka sıra kol dayama yüzeyleri, 8 masaj modlu koltuklar, arka sıraya bakan ekranlardan uzun yolculuklarda egzersiz önerileri yolcuları mutlu ediyor. Katlanabilen ön yolcu koltuğu, öne itildiğinde aynı hizadaki arka koltuk yatırılabiliyor ve bir “keyif ortamı” oluşuyor. Arkadaki iki koltuk arasında uzanan konsolda bardak tutucu, katlanır masa, depo gözleri ve 7 inçlik bir tablet bulunuyor. Araç dışına dahi çıkarılabilen tablet ile havalandırma ve aydınlatma gibi özellikler ayarlanabiliyor. İç ve dış tasarım M Sport, Pure Excellence paketleri ve BMW Individual programı ile özelleştirilebiliyor. 7-Serisi yeni neslindeki CFRP (daha önce i-Serisi’nde kullanılan karbon fiberle güçlendirilmiş plastik) ve çelik-alüminyumdan oluşan gövdesi ile 130 kg’a kadar hafifliyor. Üretiminde, kullanımında ve geri dönüştürülmesinde doğaya minimum zarar verecek şekilde tasarlanan araç, ağırlığını akslarına 50:50 oranında dağıtıyor, görsel ağırlık merkezi gibi fiziksel ağırlık merkezini de aşağı çekiyor. Araç için henüz 4 model seçeneği açıklandı. 740i 3 litrelik hacimli, 6 silindirli, 326 beygir güç üreten motora sahip. 750i xDrive V8 motor ise 4.4 litre hacimli 450 beygir güç üreten motorla geliyor. Dizel seçenek 730d ise 3 litre hacimli 6 silindirli motoru ile 265 beygir üretiyor. Dizel modellerde xDrive opsiyonel. Yeni eklenen hibrid model seçeneği 740e plug-in hibrid, 2 litrelik benzinli motora ek olarak bir elektrikli motora sahip. Bu sayede 326 beygir güç ve 100 km’de 2.1 litre kadar düşük tüketim değerleri elde ediliyor. Farklı sürüş modları ile elektrikli ve içten yanmalı ünitelerin sürüşe etkileri ayarlanabiliyor. Tüm modellerde 8 vitesli Steptronic otomatik şanzıman ve şanzıman-navigasyon bağlantısı standart sunuluyor. Driving Experience Control modülünün sunduğu Sport, Comfort, Comfort+, ECO PRO modları arasına Adaptive modu ekleniyor. Bu mod, seçildiği zamandaki sürüş tarzı ve yol durumuna bağlı olarak aracın sürüşünde deneyimi iyileştirecek ayarlamalar yapıyor. Tüm modern güvenlik donanımları ile beraber şerit takip uyarısı, hız sınırı bilgisi, dur-kalk özellikli adaptif cruise control, 3 boyutlu kamera ve yoldaki ögeleri aydınlatan gece görüş özelliği gibi sistemler de sunuluyor. Ayrıca sürücü karşısında eskisinden %75 daha büyük olan bir Head-Up Display yer alıyor. 7-Serisi 1977’den beri olduğu gibi Dingolfing fabrikasında üretilecek. Yeni neslin 725.000 TL civarında bir başlangıç fiyatı olacağı tahmin ediliyor.
Yukarıya yükselen farlar, iki yana açılan çizgiler ile burun ona bakan gözleri karşılıyor ve incelemeye davet ediyor. Merkezdeki iki böbrek ızgara, üç boyutlu krom çerçeveleri ile diğer detaylardan öne geçiyor. Ana çerçeveler içindeki diker çizgiler alışılan BMW burun görüntüsünü oluşturuyor. Daha gerideki kısa çizgiler kanatları belli ediyor. Izgaralara birleşen farlar ise önce yana ilerlerken, sonradan yükselmeye başlıyor. Paralel ilerleyen alt ve üst kenarın gidişi, bir bombe ile kalkan üst kenar sebebiyle bozuluyor, alt kenar da bir alçalma yaptıktan sonra üst kenarı izliyor. Farın yanlara bakan bölgesi genişlerken, buruna bakan kısmının düz oluşu bakışlara kendinden eminlik katıyor. Camın gerisinde iki kesik çember şekilli LED aydınlatmalar bulunuyor. Çemberlerin merkezinden geçen mavi çizgi araçta Lazer aydınlatmalar olduğu anlamına geliyor. Farlarda alt kenardaki basamak inme hareketlerine alışmışken karşımıza çıkan üst kenarın basamak çıkma hareketi, ilk bakışta garip görünse de zamanla alışılacak ve diğer BMW modellerinde de göreceğimiz bir detay. Burnun alt yarısında iki uç arasında uzanan tek parça görünümlü hava girişi, ve ona birleşen LED aydınlatmalar bulunuyor. İki farın dış kenarlarını sınırları olarak belirleyen hava girişinin yatay kenarları farlar hizasında başlayan krom şeritler ile vurgulanıyor. Üst kenarda yukarı çekiliyormuş görünümlü krom şeridin altında LED aydınlatmalar bulunuyor. Şeritlerin bu konumu sayesinde LED’ler ile beraber farların bulunduğu banda da vurgu yapılmış oluyor. İki uçta far hizasındaki yoğunluk, ortadaki böbrek ızgaraların daha bariz görünmesini sağlıyor. Izgaraların hemen yukarısında, kaputun yatay zemini üzerinde marka logosu yer alıyor. Ön camdan böbrek ızgaralara ve farların basamağına uzayan 4 çizgi kaputta hafif bir hareketlenme yaratıyor.
Gergin yan cam şekli ve ona eşlik eden gövde üzerindeki diğer yatay çizgiler aracın yan cephesinin büyüklüğünü hatırlatıyor. Düz alt kenarın arka kapıda Hofmeister kıvrımı ile öne dönen üst kenarla birleşiminden oluşan yan cam şekli, aracın bir BMW olarak tanınmasını kolaylaştırıyor. Çizgilerin serbestliği, öndeki ciddiyeti az da olsa yumuşatıyor. Camların geçişlerinde kullanılan cilalı siyah kaplama, ve Hofmeister kıvrımını saran çerçevenin tek parça olması detaya verilen önemi gösteriyor. Camların hemen altından geçen soluk karakter çizgisi kapı kollarına pürüzsüzce birleşerek dikkat çekmiyor. Bu çizgi ardından derinleşen gövde panelleri, kapıların en altında hava perdesinden uzayan çizgi ile kesintiye uğruyor. Ön tekerlek arkasındaki hava perdesi olarak isimlendirilen çıkış, çerçevesi devamında arkaya uzayan bir çizgi ile iki aks arasındaki uzunluğu vurguluyor. Ön kapıların arka kapılara yakın uzunlukta görünmesi olumlu bir gelişme- bir önceki modelde sanki ön sıra sıkıştırılmış da arkada yer açılmış gibi görünüyordu. Çıkıklaştırılan tekerlekler, standart olarak 17 veya 18 inç çaplara sahipler. Bu sayede araç yere basan, dayanıklı bir görüntü kazanıyor. Arka kısımda yandan gelen karakter çizgisinin birleştiği stop lambaları, L şekilleri içindeki LED ışık yolları ile beraber son dönem BMW modellerini hatırlatıyor. Bagaj kapağı sonrasında gelen parçaları daha yüksek olan lambaların üzerinden bir de krom şerit geçiyor. Bagaj kapağı ortasında devam eden şerit, yukarısında BMW logosunu, altında ise plaka yuvasını barındırıyor. Plaka, kapak üzerinde yavaşça beliren bu derinliğe yerleştirilmiş. Kısa bagaj kapağı ardından tampon geliyor. En alttan yükselen siyah zeminin iki ucuna egzoz çıkışları dayanmış ve krom çerçeveler ile vurgulanmış. Dış tasarıma getirilen sportif son ile 7’nin kimliğine karar vermek ona bakan göze kalıyor. Kişiliği başlangıçta ciddi algılansa da, sona doğru hareketlenmeler başlıyor ve görüntü sportif bir BMW modeline dönüyor. 7, sınıfında bu iki dünya arasındaki duruşu ile yer ediniyor.
İçeride daha klasik ve konfor odaklı bir tasarım karşımıza çıkıyor. Sürücü karşısındaki üç kollu direksiyon, krom görünümlü düğmeleri ile 7-Serisi’nin farklı konumunu belli ediyor. Gerideki gösterge paneli, dört ana gösterge ve bir bilgi ekranından oluşuyor. Siperlik, yavaşça düzleşerek yanlara ilerliyor, kapılarda sonlanıyor. Siperliğin çizgisi göz ile izlenirken iDrive ekranı önünden geçiliyor. Mercedes-Benz S-Serisi’ndeki devasa ekranlar yerine ortalama boyutlu bir ekran tercih edilmiş. Parlak konturları ile öne çıkan ve bağımsız duran ekran altından ahşap şerit geçiyor. Şerit üzerinde havalandırma çıkışları yer alıyor, onu orta konsolun bej zeminindeki multimedya ve havalandırma kontrolleri izliyor. Kapılara uzanan ahşap şerit, üzerinde devam eden krom çizgilerler sarmalanmış siyah detaylar ile bütünlük sağlıyor. Orta konsol hizasında yatay olarak devam eden zeminde vites kolu ve multimedya sistemi kontrolünü sağlayan tekerlek bulunuyor. Kapı panellerinde hafifçe çıkıklaşan kol dayama panelleri ön panelin şıklığını sürdürüyor. Ahşap şeridin üst sınırını izleyen renkli çizgi iç mekanın özel aydınlatmalarının biri. Bu çizgi şekilli aydınlatmalar, içeriye özellikte karanlıkta huzurlu bir aydınlık veriyor. Orta konsol devamındaki yatay zemin, istenirse arka sırada da devam ediyor ve arka sıranın iki yolcusuna özel katlanır masalar ve bardak gözleri sunuyor. Yolcunun tüm “lüks ihtiyaçları” karşılanırken, bolca da hacim sunuluyor. Ön koltuklara olan uzun diz mesafesi 7-Serisi yolcularını gevşemeye teşvik ediyor. Markanın en lüks modeli yeni neslinde bir yenilik patlaması ile karşımıza çıkmasa da, yine dolu dolu ve heyecan verici. 7, çok başarılı ve sınıfındaki üçlünün en tez canlısı. Böyle bir otomobile sahip olabilmenizin mümkün olup olmadığı bir yana, sahip olmak isteyip istemediğiniz de önemli bir soru. 7-Serisi yolcusunun konumunu belli eden, ağır bir otomobil. Sahibi ve yolcusu olmak çok zevkli olsa gerek, ancak herkesin aradığı otomobil ve his bu değil.