Suzuki Vitara

1988’de ortaya çıkan Vitara serisinin en yeni elemanı, günümüz SUV-Crossover müşterilerinin beklentilerini karşılamak üzere hazırlanmış. Tek başına “Vitara” ismi ile pazarlanan en son Suzuki modeli, ailesinden modellerin oturttuğu temel özellikleri korurken, modern teknoloji ve güncel bir tarz sunuyor. Şehir odaklı, kolay kullanımlı, kompakt boyutlarda bir SUV olarak tanımlanan Vitara, ilk Vitara serisi modelinin tanıtımından yaklaşık 25 yıl sonra 2014 Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkmıştı. Yeni model, gelişmiş güvenlik ve teknoloji özellikleri ile modern rakiplerine denk ilerliyor. Kişiselleştirme seçenekleri ise genç müşterilerin ilgisini çekmeyi sağlıyor. 4715 mm uzunluk, 1775 mm genişlik, 1610 mm yükseklik değerleri ile C sınıfı hizasındaki SUV-Crossover modellerin tamamını kendine rakip gören Vitara, tasarımı ile potansiyelini düşürüyor. Kendi ailesinin ve Jimny modellerinin tasarım detaylarından izler taşıyan gövde, güncel ve modern olarak nitelendirilse de ne özgün hissettiriyor, ne de heyecan veriyor. Direkt olarak bir model ile bağlantı kurulamamasına rağmen tanıdık çizgiler öne çıkmıyor ve akılda kalmıyor. Geniş çaplı tekerlekler ve yüksek sürüş pozisyonu tasarımın genel havasına rağmen araca tipik bir SUV görüntüsü kazandırıyor. Ön tasarım sert ve köşeli detaylara sahip. Yamuk şekilli ızgara açıklıkları arazi aracı çağrışımını güçlendiriyor. Farlardaki mavi projektörler ise araçlara sonradan yapılan müdahalelerde takılmışa benziyor. Krom detaylar ve renkli çerçeveler aracın genç ve sportif duruşunda pay sahibi. Suzuki, son yılların arazi araçları ve kırmalarında ilgi gören tüm tasarım detaylarını bir arada Vitara’ya yüklemesine rağmen onu özel hale getirecek bir katkıda bulunmuyor. Çift renkli dış gövde aracı fark edilir kılan az sayıdaki detaydan biri. Tavanda kullanılan ikincil renkler daha kısıtlı iken, gövde için 15 renk seçeneği sunuluyor. Lansman görsellerindeki araçların turkuaz ve turuncu renkleri Vitara’nın ruhsuz görüntüsüne tazelik katıyor. Aracın iç mekanında orta konsolda konumlandırılan yeni multimedya sistemi dikkat çekiyor. 7 inçlik dokunmatik ekran belirli donanım seviyelerinden itibaren akıllı telefon bağlantısı imkanı sunuyor. Akıllı telefon bağlantısı ile beraber aracın Navigasyon sisteminin becerileri artıyor.

Dışarıda kullanılan renkler iç mekanda da karşımıza çıkıyor – havalandırma çıkışlarının çerçeveleri ve ön panel boyunca uzayan parça özgün renkleri ile içeriyi aydınlatıyor. Orta konsolun orta hizasındaki analog saat ise lüks otomobillere bir gönderme yapıyor. Vitara’nın konforunun ve malzeme kalitesinin sınıf ortalamalarında olduğu belirtiliyor. Panoramik cam tavan opsiyonu Vitara’nın daha ferah hissettirmesini sağlıyor. EuroNCAP’ten 5 yıldızlık skor elde eden Vitara, radar tabanlı bir otomatik fren sistemi ile tercih edilebiliyor. Öndeki araçları radar sistemi ile tespit ederek çarpışma riski durumunda sürücüyü uyaran, frenleri hazırlayan ve gerektiğinde frenleri uygulayan sistem aracın aktif güvenlik donanımları arasında öne çıkıyor. Adaptif cruise control, ESP, lastik basıncı göstergesi aracın vurgulanan diğer güvenlik donanımları. Vitara’nın yakıt tüketimi ağırlık azaltmak adına alınan önlemler sayesinde düşürülmüş. Yüksek güçlü çelik dayanıklılığı arttırırken ağırlığı düşürmeye katkıda bulunuyor. Aracın aerodinamik özellikleri de yakıt tüketimini düşürmeye yönelik geliştirilmiş. Aynalar gibi yan cephedeki çıkıklıklar hava akışını en az etkide bozarken, aracın tavan ve tabanındaki çıkıklıklar da en aza indirilmiş. Vitara’nın eli arazi konusunda pek çok rakibinin aksine boş değil. ALLGRIP 4×4 sistemi 4 mod sunuyor: Auto modu duruma göre 2×4 ve 4×4 çekiş arasında geçiş sağlıyor, virajlı yollarda kullanım odaklı Sport modu 4×4’e ağırlık veriyor, Kar modu kaygan zeminlerde patinajı önlemeyi hedefliyor, Kilit modu ise aracı kar, kum ve çamur gibi zor zeminlerden çıkarmak için dört tekerleği de döndürüyor. Vitara, patinaj riskini öncede sezmesi durumunda torku otomatik olarak gerekli aksa yönlendiriyor. Aracın satışına 2 motor seçeneği ile başlanacak. 1.6 litre hacimli benzinli ve dizel motorların ikisi de 118 beygir (88 kW) güç üretiyor. Benzinli seçenek 5 vitesli manuel, dizel seçenek ise 6 vitesli manuel şanzımanla satılıyor. Ayrıca yeni geliştirilen 6 vitesli otomatik şanzıman seçeneği de tercih edilebiliyor. Vitara ile beraber alınabilen otomatik start-stop sistemi, şehir içi trafiğin durma ve kalkmalarında aracın motorunu durdurup hızla yeniden çalıştırarak yakıt tüketimini düşürüyor. Aracın üretimine 2015’in ilk aylarında Macaristan’da başlandı. SX4 S-Cross modelini de üreten fabrikandan yola çıkacak olan modellerin yıl sonunda ülkemize varması bekleniyor. Aracın tahmini başlangıç fiyatı 55.000 TL civarında.

Vitara’nın burun tasarımı ilk bakışta etkileyici görünmese de kendinden emin ifadesi ile güven veriyor. Kaput ardından burnun dikleşmeye başladığı sırada beliren yamuk şekilli ızgara siyah veya beyaz renkte tercih edilebiliyor. Suzuki logosunu taşıyan şeritler, üzerlerindeki küçük açıklıklar ile beraber sportif bir izlenim bırakıyor. Izgara bölgesine bitişik farlar, yana uzarken ızgaranın üst kenarını devam ettiriyor. Alt kenar yanlara ilerlerken yükseliyor ve üst kenara yükselerek şekli sonlandırıyor, araca sinsi bakışları kazandırıyor. Farların camı içindeki mavi mercek aracın özgün bir detayı. Burnun üst yarısının başlangıcına, yüksek bir konuma yerleştirilen ızgara ve farlar, araca burnundan solur görüntüsü veriyor. Tampondan yükselen siyah kontur burnun altından yükselen gri zemini sarıyor. Gri renkli zemin üzerinde plakayı taşıyor, altında ise geniş bir hava girişi barındırıyor. Alt bölgelerde ilerleyen siyah parçalar aracın SUV kimliğini hatırlatıyor. Alt bölgelerde, farların hizasında derine gömülü dairesel sis farları bulunuyor. Sis farlarının çevresindeki “C” şekilli çizgiler yanlara ilerledikçe derinleşiyor ve krom çerçeveli LED farlara yer açıyor. Burnun alta doğru ilerledikçe girintiler ve çıkıntılar ile hareketlenmesi, gözleri yanlara yönlendirerek bakışların da doğal hareketini sağlıyor. Aracın kaputu düz bir zemine sahip. Bu Vitara modellerinin karakteristik detaylarından biri. Burnun dik kısmının eğimi devam ederken düz bir çizgi ile yatay zemin başlıyor. Bu çizgi yan cepheye devam ederek yan camların hizasını belirliyor. Bu düz zeminde ön camdan farlar ve ızgaranın kesişimine uzarken silikleşen hafif çizgiler bulunuyor.

Sert çizgiler yan kısımda kendilerine daha çok yer buluyor. Farların arkaya uzayan ucundan çıkan çizgi tüm yan cephe boyunca ilerleyerek stop lambalarına uzuyor. Bu karakter çizgisi yan cepheyi iki yarıya ayırıyor. Üst yarıda bulunan yan camların alt kenarı arkaya ilerledikçe yükseliyor, ardından yumuşak bir köşe ile tavana uzuyor ve tavan çizgisine paralel biçimde öne uzayan üst kenara birleşerek şekli tamamlıyor. Cam geçişlerinde kullanılan cilalı siyah görünümlü kaplamalar kalite hissini yükseltiyor. Cam şeklinin düz çizgiler ciddi görüntüyü sürdürüyor. Ön cam yanı kirişten başlayıp C sütununa kadar devam eden ikincil renkteki tavan aracın ayırt edilebilmesini sağlıyor. Tavanın arkaya doğru hafifçe eğimlenen tavan çizgisini izleyen metal barlar Vitara’nın arazi aracı çağrışımlarından bir başkasını yaratıyor. Yan cephenin alt yarısında çıkıklaştırılan tekerlekler siyah plastik kaplamalar ile sarılıyor. Kapılar arasında da devam eden kaplama ortada yükseliyor. Gövde rengi zemindeki çizgi bu siyah plastik kaplamanın üzerinden geçiyor, arka tekerlek üstünden devam ederek arkaya ilerliyor. Arka tarafa uzayan bu çizgi ve karakter çizgisi stop lambalarına birleşerek dikkati onlara çekiyor. Öne ilerledikçe kalınlaşan lambalar, pembemsi kırmızı zeminlerinde küçük beyaz bölgelere sahip. İki farı birbirine bağlayan çizgilerin oluşturduğu alanda Suzuki logosu bulunuyor. Ardından derinleşen zemine plaka yerleştirilmiş. Arka cam dairesel bir alt kenara sahip. Çıkıklaşan bagaj kapağı ardından yükselen siyah kaplama, iki ucunda kedigözlerini, altta ise gümüş renkli zemini barındırıyor. Gümüş renkli zemin, girinti ve çıkıntıları ile dış tasarıma hareketli bir son getiriyor.

İç mekan da tıpkı dış tasarım gibi tatsız. Eski veya çirkin değil, ancak yetersiz hissettiriyor. Üç kollu direksiyon basit bir görüntüye sahip. Gerisindeki gösterge paneli iki ana çembersel göstergeye ve aralarına konumlandırılmış bir bilgi ekranına sahip. Panelin iki yanından kapılara uzayan renkli parçalar içeriye ufak bir şenlik havası katıyor. Orta konsol hizasında renkli panel tepesinde 3 dairesel çıkıklık bulunuyor. Ortadaki analog saatin iki yanındaki havalandırma çıkışlarından oluşan üçlü, renkli çerçeveleri ile görüntüye dahil oluyor. Renkli panelin üzerine geçen dokunmatik multimedya ekranı, havalandırma kontrolleri tarafından takip ediliyor. Orta konsolun devamındaki yatay zemin vites kolunu saran U şekilli parça ile öne çıkıyor. İçinde kalan vites kolu ise basit görüntüye sahip. U şekilli parçanın gerisinde, aynı renkli zeminde ALLGRIP 4×4 sistemi mod seçim tekerleği bulunuyor. Kapı panellerinde arkayı işaret eden çizgiler ile yolcular sarmalanıyor. Vitara, içeriden ve dışarıdan silik bir otomobil. Akılda kalmayı başaramaması onun alıcı bulamayacağı anlamına gelmiyor. Suzuki, arazi tipi araçları ile tanındık bir marka, ve bir hayran kitlesine de sahip. Kompakt boyutlu SUV-Crossover’ların çok gündemde olduğu bu dönemde uygun bir fiyatla hepimizi yanıltıp yılın gizli kahramanı olabilir.