Konsept: Seat 20V20

Uzun zamandır beklenen Seat Crossover’ı ile tanışmadan önce son adım: Daha önce IBX ismiyle ham konsepti sergilenen crossover modeli, 2015 Cenevre Otomobil Fuarı‘nda 20V20 adı ile üretime yakın halinde görülebilecek. 20V20, Seat’ın son dönem tasarım anlayışına sahip olmasına rağmen bu anlayışın farklı ölçekte uygulandığı ilk araç olması sebebiyle taze ve ilgi çekici görünüyor. Üçgensel detayların, sivri köşelerin ve geniş yüzeylerin oluşturduğu hareketli gövde tasarımı aracın bir Seat ürünü olarak algılanmasını kolaylaştırıyor. Dört kapılı bir coupe’nin dinamik görüntüsüne, bir SUV’nin zarafetine ve bir kompakt otomobilin çok yönlülüğüne sahip olduğu söylenen konsept, 4660 mm uzunluk, 2790 mm dingil aralığı, 660 litre bagaj hacmi ile kompakt SUV’lere yakın durumda. Yüksek burun, üst yarısında üzerinde bugüne kadar karşılaşılan en büyük Seat logosunu taşıyan geniş bir ızgarayı, ve onun üst köşeleri hizasından başlayıp yanlara doğru kalınlaşan farları bulunduruyor. Krom çerçeve ile vurgulanan ızgara, kesik köşeli altıgen şekilli hücreleri ile arazi araçlarına çağrışım yapıyor. Farlar yanlara doğru kalınlaşıyor ve kendi şeklini tekrar eden LED aydınlatmaları ile hipnotize gözleri hatırlatıyor. Far köşelerinin kesikli yapısı aşırı basit görüntünün önüne geçiyor. Farların altından uzayan çizgiler ızgaraya ilerleyerek aynı hizada olduklarını belirtiyor. Izgaranın yan kenarlarını tekrar eden silik çizgiler burnun alt yarısında yukarıdakine simetrik biçimde ilerlemeye ve aşağı doğru açılmaya başlıyor. Bu çizgiler tampondaki geniş hava girişinin de şeklini oluşturuyor. Gövde rengi zeminden kolayca ayrılan hava girişi, üstteki ızgara ile aynı hücreleri paylaşıyor ve ana hatlarını belirginleştiren çizgiler ile sert görünüyor. Alt kenarının yanlara devam etmesi genişliğin altını çiziyor. Farlar hizasında, gövde rengi zemine yerleştirilen sis farları yuvaları derine gömülü. Siyah yuvalar üzerinde net görülemeyecek biçimde yerleştirilen sis farları, suratta yarattıkları derinlik ile ilgi çekiyor ve önemli bir tasarım ögesi halini alıyor. Bütün detayların ana hatlarını gövde rengi zeminde tekrarlayan çizgiler görüntüye canlılık katıyor. Buna rağmen 20V20 bir neşe patlaması içinde değil. Kaputta ön camdan üstteki ızgaranın ve farların yan kenarlarına uzayan çizgiler, tampondaki hava girişinin sınırlarını belirleyen çizgilerle birleşerek ön kısımda büyük bir “X” işareti oluşturuyor. Zor fark edilen bu tasarım detayı aracın sert doğasını gönderme yapıyor. Yan aynalar tekerlekler sonrasında çıkıklaşan gövdeden iki cılız kol ile çıkıyor.

Yan kısım aracın yerden yüksekliğinin ve uzunluğunun farkına varmanızı sağlıyor. Kalın plastik kaplamalar ile vurgulanan tekerlekler geometrik jant tasarımları ile genel görüntüye uyum sağlıyor. İki tekerlek arasında kapıları üzerinde içeri yapılan girinti boşluk hissini ve aşırı uzun görüntüyü önlüyor. Ön farlardan başlayan ve arka kapıda sonlanan, ardından arka kapı sonrasında yeniden başlayıp stoplara devam eden omuz çizgisi bu kesintili hali ile hareketli bir görüntü yaratıyor. Kapı kolları bu çizgilerin altında gövdeye birleşmiş, ve metal görünümlü. Üst kısımda yan camın sivri köşeler ile oluşan şekli dikkat çekiyor. Düz alt kenar arka kapı sonunda köşe ile yukarı kalkıyor, ardından arka cama paralel biçimde tavana yükseliyor ve düz kenarlar ile başlangıca dönüyor. Şekli belirginleştiren krom çerçevenin arka cama paralel kenarda kalınlaşması bu ilişkiyi öne çıkarıyor. Arka kısımda omuz çizgisinin birleştiği stop lambaları öne doğru ilerledikçe kalınlaşan bir şekle sahip. Düz çizgiler ve sivri köşelerle belirlenen ana şeklin içinde üçgen şekli çizen kırmızı LED aydınlatma bulunuyor. İki stop lambasını bağlayan zeminde marka logosu yer alıyor, logonun altındaki ani derinliğe ise plaka yerleştirilmiş. Arka cam oldukça eğil ve üzerinde çıkık bir spoyler yer alıyor. Tamponda yeniden yükselen siyah kaplama aracın yüksekliğini vurguluyor, diğer detaylara uyumlu şekli ile göze batmıyor. Krom detayların aralara serpiştirilmesi ışıltıya katkıda bulunuyor. Dış tasarım büyük ölçekli detaylar ve pek çok farklı yüzeyin kullanımı ile etkileyici ve ilgi çekici. Aracın üretim versiyonu bu nitelikleri ne kadar koruyacak merak konusu. 20V20 büyük boyutları ile Seat’ın sadece kompakt crossover değil, daha büyük arazi aracı türevlerinden müşteri almasını da sağlayacaktır. MQB platformunda geliştirilen 20V20’nin iç mekanı da oldukça modern ve dış tasarım gibi sivri. Üç kollu sade direksiyon gerisinde sürücü solundaki küçük ekrana ve sağındaki büyük ekrana birleşen dijital gösterge paneli yer alıyor. Bu üç ekranının yayılmış görüntüsü teknolojik olanakların fazlalığını sergiliyor. Orta konsol hizasındaki büyük ekran düğme sayısının azaltılmasını sağlamış. Orta konsolun yatay uzantısının siyah zeminin temel işlevler için düğmeler ve vites kolu bulunuyor. Vites kolunun gerisinde ise ekranların yönetiminin gerçekleştirildiği tekerlek bulunuyor. Orta konsolun arkaya uzadıkça incelen şekli akıcı bir görüntü oluşmasında kapı panellerine yardımcı oluyor. Kapı panelleri yolcuları sarmalayan ve üst kenarlarını ön cam altında da devam ettirmeleri ile her yüzeyde devam eden bir şekle sahip. Tüm detaylarım kesik köşelerle meydana gelen şekillerden oluşması dış tasarım ile içerisi arasında bütünlük sağlıyor. Kapı panellerinde ve zemindeki kübik üç boyutlu desen uygulamaları malzeme kalitesini vurguluyor. İç mekandaki 4 koltuk özel şekilleri ile yolcularını tam kavrıyor ve kişiye özel alan sunuyorlar. Dışarıdaki turuncu tonunun devamı olan kahverengi ve bej kumaşlar huzurlu bir görüntü oluşturuyor. Marka, aracın her güçte TSI ve TDI motoru kullanabilecek kapasitede olduğunu ve gücü tekerleklere DSG şanzımanla aktardığını belirtiyor. 20V20 4×4 özelliğine de sahip. Konseptin pek çok özelliği 2016’da tanıtılacak üretim modeline de aktarılacak. Dış tasarım oldukça gerçekçi görünürken, iç mekanın şu anki görüntüsü koruması zor görünüyor.