Citroen C4

Citroen bünyesindeki DS lükse yönelirken ana marka erişilebilir modeller konusunda uzmanlaşıyor. Önümüzdeki yıllarda tanıtılacak Citroen modelleri “iyi hissetme” odağında geliştiriliyorlar. Her yönüyle gelişmiş, ve gerçekten iyi hissettiren bir C4 gelmeden önce şimdi eldekini makyajlama zamanı. Marka, kompakt sınıftaki ürünü C4’ün 2010’da tanıtılan 2. neslinin makyajlı halini tanıttı. Makyaj operasyonu araçta büyük farklılık yaratmıyor, daha çok C4’ün hala akıllarda kalmasını sağlamayı hedefliyor. Yeni ışık imzası, güncellenmiş teknolojik özellikler ve yeni motor seçenekleri makyajın getirdiklerinin kısa özeti. Burun tasarımında siyah arkaplan üzerine yerleştirilen yeni aydınlatma elemanları modern bir görüntü oluşturuyor. LED gündüz farları ön kısmın ışıldamasını sağlarken, arkada 3 boyut hissi kazandıran stop lambaları yer alıyor. 4,33 metre uzunluk, 1,79 metre genişlik, 2,61 metre dingil aralığı ve 408 litre bagaj hacmine sahip olan C4, alçak duruşu ile uzunluğunu vurguluyor, dengeli görünüyor. 2’si yeni 9 gövde rengi ve 18 inçe kadar jant seçeneklerine sahip olan C4’ün pratik kullanım özellikleri çok gelişmiş olmamasına rağmen yetersiz değil. 2:1 oranında arka koltuklar yatırıldığında bagaj alanı genişliyor, ayrıca zemin altında yedek tekerleği feda edilerek ek depolama alanı yaratılabiliyor. Kapılarda 1,5 litrelik su alabilen gözler, ve ön koltuklar altında çekmeceler bulunuyor. Aracın en öne çıkan yönü konforu. Çok ferah görünmese de sizi saran ve dolu görünen ortam güven duygusu oluşturuyor. İç mekandaki büyük yenilik 7 inçlik dokunmatik multimedya ekranı. Navigasyon, müzik ve telefon işlevlerine ek olarak araç ayarlarına erişim sağlayan ekran orta konsola gömülmüş. Orta konsol, birbirine yakın ve görsel olarak bağlı elemanları ile tek parça gibi görünüyor, sürücüye yakın konumda bulunuyor. Gösterge paneli renk değişimleri ile teknolojik gelişmişlik çağrışımı yapıyor- ancak çağrışımın ötesine gidemiyor, rakiplere göre büyük bir farklılık yok.

Kabinde kullanılan yumuşak plastik, deri ve krom malzemeleri kaliteli bir izlenim oluşturuyor, ancak alt bölgelerde sert plastik kendini belli ediyor. C4’ün iç mekanı ses yalıtımı konusunda çok başarılı. Masaj özellikli ön koltuklar, DENON hi-fi sistemi ve panoramik cam tavan gibi opsiyonlar da sunulmakta. C4’ün sürüşü iç mekanın huzurunu ve konforunu destekler biçimde yumuşak bir karaktere sahip. Ancak bu yumuşaklık aşırıya kaçıyor ve can sıkıyor, sürüşten tat almayı zorlaştırıyor. Elektro-hidrolik direksiyon yormuyor, ve hareketleri tutarlı biçimde uyguluyor ancak yumuşak süspansiyonun başarısız darbe emişi ve sarsıntıları da işe dahil olunca C4 rahatsız etmeye başlıyor. Sürüş “uyuşuk” olarak tarif edilebilir. Bombelerde ve dönmelerde kaymalar hissedilebiliyor. Aracın güvenlik donanımları ise gerekenleri sunuyor. Yokuş kalkış desteği, çekiş kontrolü, ESP, kör nokta uyarısı, elektronik fren gücü dağıtımı, acil durum fren desteği, şerit takip uyarısı, dönen sis farları öne çıkanları. Araca anahtar cebinizdeyken elinizi yormadan girebiliyor ve onu çalıştırabiliyorsunuz. C4’ün Türkiye’deki motor seçenekleri makyaj sonrasında da sunulmaya devam ediyor. Şu anda alınabilen 1.4 VTi 95 manuel, 1.6 VTi 120 manuel benzinli seçeneklere 3 silindirli PureTech 110 manuel ve PureTech 130 Start&Stp EAT6 katılıyor. PureTech 110 100 km’de 4,7 litre yakıt harcarken, 130 4,8 litre tüketiyor. Dizel cephesinde ise şu anda sunulan 1.6 HDi 92 manuel ve 1.6 e-HDi 115 manuel ünitelere eklenen BlueHDi 100 Start&Stop manuel ve BlueHDi 120 Start&Stop manuel bulunuyor. BlueHDi 100, 3,3 l/100 km ve BlueHDi 120 3,6l/100 km tüketim değerlerine sahip. C4 Türkiye’de 45.000 TL civarında bir başlangıç fiyatı ile satılıyor ve makyajlı modelin varışı ile fiyatlarda ciddi değişim beklenmiyor. Yeni C4’ün varışının yaz aylarına doğru olacağı tahmin ediliyor. Citroen C4 kompakt sınıf müşterileri arasında belirli bir kitleye hitap etmiyor, özel bir yönü ile ilgi çekemiyor. Her alanda rekabet edebilen ve ihtiyaçları karşılayan bir otomobil, ancak kötü sürüş ile baltalanan konfor haricinde akılda kalan bir yönünün olmayışı onun akıllarda baştan beri yer edemeyişini değiştiremiyor. Eksiği veya yetersizliği yok, ancak yakın fiyatlı daha iyi rakipler mevcut. Onu kendi haliyle sevmek ise hala mümkün.

Burundaki kendinden emin ifade güven duygusunun gelişmesini sağlarken marka kimliğini açık biçimde sergiliyor. Burnun dik kısmının başlangıcına yerleştirilen marka logosu, yanlara uzayan iki kolu ile klasikleşmiş chevron tasarımını koruyor. Kollar yanlara uzarken farları işaret ediyor, ve alttaki siyah zemin yavaşça kalkıklaşıyor. Farlar, kolların üzerinde bulunduğu siyah zeminin şeklini devam ettiriyor, alt ve üst kenarlarını yukarı kaldırıyor. Bu sayede üç temel öge birbirine görsel olarak bağlanıyor, tek ve uzun bir parça oluşturarak genişliği vurguluyor. Alt kenarın basamak inme hareketi ile genişleyen alana yeni “L” şekilli LED gündüz farları yerleştirilmiş. Farın şeklini vurgulayan bu aydınlatma detayının üzerindeki hacim ikiye bölünmüş, ve bölünmeyi sağlayan ayraçların derinliği farların görüntüsüne üç boyut etkisi getirmiş. Hızla yükselen farlar, alt yarıdaki geniş hava girişinin gülümseme oluşturan alt kenarı ile beraber hain bir gülümseme oluşturuyor. Gövde rengi zeminin bu hava girişi altında incelmesi burnun orta bölgesini, ve marka logosunun hizasını vurguluyor. Girişin üzerini örten ızgara, boşluğun alt kenarına paralel kanatları ile uyumlu görünüyor. Üstteki ızgara ile arasında plaka bulunuyor. Farların altındaki sis farı yuvaları siyah zemin üzerinde krom parçalar ile gözü oyalıyor. Bu siyah zeminlerin üzerindeki dörtgensel girinti ise bu alanın boş kalmasını önlemek için eklenen dekoratif bir detay. Burnun üst yarısındaki şekiller daha köşeli, alttakiler ise daha yumuşak. Hava girişi altında incelen en alt çizgi sis farlarına doğru yeniden kalınlaşmakta. Kaput üzerinde burnun ortası hizasında ön camdan başlayıp yavaşça soluklaşan iki çizgi ile hareket hissi yaratılıyor.

Yan kısımda ise tasarım dili sessizleşiyor, daha basit çizgiler ile karmaşadan uzak duruluyor. Camlar arkaya ilerledikçe yükselen ve krom şeritle vurgulanan bir alt kenara sahip. Bu kenar arka kapı sonrasında kalkıyor, ardından arka cama paralel bir kenarla tavana bağlanıyor. Tavanı izleyen üst kenar başa dönerek cam şeklini tamamlıyor. Camlar arasındaki geçişlerde kullanılan mat siyah kaplama ve belirgin profiller oluşturdukları paralel çizgiler ile yan cepheye ciddi bir his kazandırıyor. Yan sinyal lambasını üzerinde barındıran yan aynalar ön kapılara bağlı. Ön kapıda siyah kapı kolu üzerinden geçen omuz çizgisi kapının sonlanması ile siliniyor, ardından daha alçakta yeni başlayan çizgi kapı kolu ortasından geçip stop lambasına bağlanıyor. Bu iki çizgi arasındaki boşlukta bir “Z” harfi oluşuyor. Bu ufak ve sanal detay aracın tasarımına nitelik katıyor. Kapıların altında içeri yapılan derinlik ise kapıların boş ve uzun görünmesini engelliyor. Tekerlekler basit şekilli jantları ile ilgi çekmiyor. Eğiş sırt üzerinde hala aynı garip şekilli stop lambalarını taşıyor. Bu sefer üç boyut hissi oluşturan LED aydınlatmalar kullanılıyor. Karartılan kırmızı ana bölüm bagaj kapağının ortasını işaret ederken, alt uzantı beyaz renkli. İki lamba arasında marka logosu ve adı yer alırken, üst kısımda da yüksekte konumlandırılmış arka cam bulunuyor. Bagaj kapağının alt bölümü çıkık, ve tampon seviyesinde. Plaka derine ve bagaja yakın yerleştirilmiş, en alttan ise siyah bir parça yükseliyor. Üzerinde krom şerit ile kendini gösteren bu siyah zemin sportif modellere çağrışım yapıyor, ancak C4’ün karakteri onlardan fazlasıyla uzak. Stop lambaları hizasında ise “C” biçimli girintiler yapılmış, bu sayede gözler aracın ön kısmına yeniden yönlendiriliyor. Burun bölgesi sonrasında yavaş ilerleyen dış tasarım, aracın sürüşü ile komik biçimde uyumlu. Aracın olumsuz olarak yorumlanan uyuşuk kişiliğini dışarıdan da yansıtması aslında güçlü ve belirgin bir kimlik anlamına geliyor.

İç mekan kaliteli görüntüsü ile kendini sevdiriyor ve alışmayı hızlandırıyor. Dört kollu direksiyonun ortasındaki geniş yüzey krom eklemeler ile vurgulanmış. Gerideki gösterge paneli üç ana göstergeden oluşuyor. Hız göstergesinin ortasında bir de dijital olanı yer alıyor. Göstergelerin siperliği yanlara doğru hafifçe alçalırken sol tarafta havalandırma çıkışı, sağ tarafta ise orta konsolla birleşiyor. Konsolun sağ sınırını belirleyen siperlik uzantısı tüm önemli kontrolleri grupluyor, sürücüye yakınlaştırıyor. Konsol üzerinde en baştaki havalandırma çıkışı ve yeni multimedya ekranı sonrasında gelen kontroller parlak çizgiler ile gruplanmış ve yumuşakça şekillendirilmiş. Orta konsol devamındaki yatay zemine geçişte oluşturulan depo alanı vites kolu tarafından takip ediliyor. Bu detayların bulunduğu yüzey metal görünümlü plastikle kaplanmış. Kapı panellerinde kıvrımlı çizgiler ve çıkık detaylar dolu hissettirmeyi başarıyor. Ortam sıcak ve huzurlu. C4 tercih edilebilir ve sevilebilir bir otomobil, ancak benzer fiyatlı daha iyi ve yeni rakipler onu listenizde geriye atabilir.