14-15. yüzyıllarda Avrupalı ressamların tablolarında sıkça karşılaşılan beyaz derili iri, etli, şişman kadınlar o dönemin güzellik anlayışının yansımasıydı. Zenginliğin, zenginlik sayesinde çok yemenin ve beyaz kadar saf olmanın ifadesi olan şişmanlık, Alfa’nın 2010 yılında tanıttığı en güncel Giulietta’sında yeniden hayat buluyor. İlk kez 1954’te ortaya çıkan ve aralıklarla yeniden üretilen Giulietta, 3. neslinde tombul görüntüsü, dairesel detayları ve belirgin İtalyan kimliği ile günümüzün büyük savaş alanı kompakt sınıfta farklılığı ile öne çıkmayı başarıyor. Alfa Romeo modellerinin tercih edilmesinin en önemli sebebi tasarım Giulietta’nın kişiliği hakkında fikirleri oluşturmada büyük rol oynuyor. Şişkin gövde üzerine serpiştirilen kromlar, zarif ve yavaş kıvrımlar, ince çizgiler ve temel geometrik şekiller Giulietta’ya insansı bir görüntü kazandırıyor. “Ruhumuz olmadan sadece birer makineyiz” sloganı çevresinde geliştirilen reklam kampanyasının tutku, güç, güzellik gibi kavramlara vurgusu tasarıma doping etkisi yaparak araca tanıklık eden her kişi üzerinde aracın duygusal bağ kurulacak bir otomobil olduğu izlenimini yaratıyor. Bunlara aldanmasanız bile, aklınızda yer eden bu düşünceler Giulietta’ya yaklaşımınızı değiştiriyor. Onu ne olarak tanırsanız tanıyın, o da bir otomobil üreticisinin para kazanmak için ürettiği bir model. Sadece paranızı daha dolambaçlı bir yol ile almaya çalışıyor. 4351 mm uzunluk, 1798 mm genişlik ve 1465 mm yükseklik değerleri ile rakiplerine benzer boyutlarda 350 litre ile daha küçük bagaj hacmi sunan Giulietta, iç mekanda da çok fazla depolama alanı sunmuyor. Pratik kullanım özelliklerindeki zayıflık günlük kullanımda fark ediliyor. Arka sıradaki diz ve baş mesafesi konforu kısıtlıyor. Önde LED gündüz farları, arkada ise LED stop lambaları bulunuyor. Aracın karakterine uyum sağlayan 16,17 ve 18 inçlik jant seçenekleri sportif yönü geliştiriyor. Coupe benzeri silüet oluşturan yan cam, bünyesindeki gizlenmiş arka kapı kolu şaşırtıyor. İç mekanın malzeme ve işçilik kalitesi marka tarafından övülse de, kabinin alt kısımlarında varlığını hissettiren sert plastik, ve ön paneli kaplayan plastiksi metal beklentilerin altında kalıyor. Orta konsol alışılandan farklı görüntüsüne rağmen kolay kullanımlı. Direksiyon ve gösterge paneli heyecanlandırıyor. V şekilli krom parça ile şekli vurgulanan direksiyonun gerisinde gösterge panelindeki yol bilgisayarı, araca ilk girdiğinizde size doğru gelen bir Giulietta görüntüleyerek sürücüsünü selamlıyor. Pedalların farklı hizada oluşu ise sürüş sırasında sürücüyü daha çok yoruyor. Koltukların kavrayışının yetersiz olduğu yapılan yorumlar arasında. Orta konsoldaki multimedya sistemi Fiat-Chrysler Grubu modellerinde son yıllarda kendine yer bulan Uconnect sistemi. Uconnect 5” Radio ve Uconnect 6.5” Radionav isimli iki versiyon dokunmatik ekran aracılığıyla kullanılıyor. Sesli kontrol, USB, Aux ve Bluetooth bağlantı da sistemin özellikleri arasında. Akıllı telefonlar araca bağlanarak telefon görüşmeleri yapılabiliyor, mesaj dikte edilebiliyor ve müziklere erişilebiliyor.
Giulietta 5 yıldızlık EuroNCAP puanına sahip. Standart 6 hava yastığı, ESP ve ESC sistemleri dışında opsiyonel DST sistemi de sunuluyor. Sistem acil durumlarda sürücünün sürüşünü değiştirmesi gerekliliğini tekerleklere yaptığı itmelerle vurguluyor. Alfa Romeo adının getirdiği heyecana ek olarak Giulietta hakkında oluşturulan izlenimler fazlasıyla sportif bir sürüş beklentisi yaratıyor. Baştan açıklayalım, sürüş “o kadar da” heyecan verici değil. Önde McPherson, arkada Multilink süspansiyon barındıran Giulietta, tepkileri geç ve düşük etkileşimli “çift pinyon aktif direksiyon” olarak adlandırılan direksiyon sistemine sahip. Sistemin hassas ve hıza göre değişken tepkili, hatta yakıt tasarrufu sağladığı söyleniyor. Standart Alfa DNA sistemi ise 3 sürüş modu sunuyor. Modlar motor, şanzıman, direksiyon ve diferansiyel ayarlarında değişiklik yaratıyor. “D”-dinamik modu kısa sürede hızlanma ve vites geçişleri sağlarken direksiyonu sertleştiriyor. Aşırı hassas direksiyon ise şehir içinde kullanımı zorlaştırıyor. “N”-normal modu ise günlük kullanıma yönelik. Her özelliğin en uygun biçimde ayarlandığı bu mod verimliliği de arttırıyor. “A”-all weather-her hava durumuna uygun mod ise güvenlik donanımlarını en üst seviyeye ayarlarken motorun hızlanmasını kademeli hale getiriyor. DNA sistemi orta konsolun altındaki şaltere benzer kol ile kontrol ediliyor, ve araca farklılık katan özelliklerden biri. Alfa Romeo Giulietta ülkemizde 4 motor seçeneği ile satılıyor. 70-80.000 TL aralığındaki normal modeller dışında bir de 160.000 TL civarında bir fiyata sahip Quadrifoglio Verde modeli var. Fiyat listesi için tıklayınız. Giriş modeli 1.4 TB 120 bg, Progression Plus donanımında 6 vitesli manuel şanzıman ve Start&Stop sistemiyle satılıyor. 6,4l/100 km tüketim değerine sahip. 1.4 TB MultiAir 170 bg ise Distinctive donanımında TCT şanzıman ve Start&Stop sistemiyle satılmakta, yakıt tüketimi 5,8l/100 km. TCT şanzıman vites kolunun ileri ve geri konumlarıyla ya da direksiyon gerisindeki kulakçıklarla yönetiliyor. Dizel seçenek 1.6 JTD 105 bg Progression Plus ya da Distinctive donanımında tercih ediilebiliyor, Start&Stop sistemi ve 4,4l/100 km yakıt tüketimi ile geliyor. Quadrifoglio Verde modeli ise 1.8 TBI 240 bg TCT şanzımanlı motora sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 6,6 saniyede tamamlayan araç sportif tasarım eklemelerine ve sol yanda dört yapraklı gonca armasına sahip. Quadrifoglio Verde, 1923’ten beri Alfa Romeo’nun yarış modellerinde kullandığı bir ad, ve üretim modellerinde de bu yarış modellerinden edinilen tecrübeyi yansıtıyor. Buna rağmen Giulietta QV de çok farklı bir sürüş hissine sahip değil. Giulietta bu gerçeklere rağmen zevk vermeyi başarıyor. Ona sahip olmanın, ya da onu sürmenin verdiği tatmin duygusu ve heyecan mutlu ediyor. Bakışları ile cezbeden ve kendine bağımlı hale getiren bir otomobil o. Kişiliği, teknik verilerin önüne geçerek onun hakkındaki görüşlerinizi şekillendiriyor. Giulietta’nın Türkiye fiyatları yaygın kompakt otomobillerden 20-30.000 TL daha pahalı, ve Premium modellere yakın. Buna rağmen yollarda tahmin ettiğinizden fazla Giulietta geziniyor. Giulietta’nın olayı duygular ve tarz. Fiyatların gereksiz yüksek oluşu can sıkmamalı.
Dolgun yanaklar geniş çaplı bir daire çizerek dikleşen burun sayesinde oluşuyor. Bu dairesel geçiş üzerine yerleştirilen çarpıtılmış elips şekilli farlar yukarıyı işaret eden bir şekle ve tam karşısındakine bakan aydınlatmalara sahip. Arkaplan ise karanlık. Bu detaylar ile Giulietta karşısındakini sorgulayan bir ifade kazanıyor. Elips şekline eşlik eden noktasal LED aydınlatmalar ve ortada konumlanan dairesel mercek aydınlatma kalitesine dair ipuçları veriyor. Burnun daha dik kısmında yer alan üçgensel hava girişi bütün geçmiş Alfa modellerini selamlıyor. Giulietta bu klasikleşmiş tasarım detayını havada duruyormuş gibi görünen krom çerçeve ile geliştiriyor. Çerçevenin düz kenarında, üçgenin tabanında marka logosu yer alırken içindeki açıklıktaki ince yatay çizgiler ise kafes etkisi yaratıyor. Burun zemininde çıkıklaştırılan hava girişinin üst kenarına kaput üzerinden geçen iki çizgi birleşiyor. Ön cama ilerleyen bu iki çizgi yanlara doğru açılarak hava girişinin üçgen şeklini devam ettiriyor ve kaputtaki dalgalanma sayesinde hareket hissini güçlendiriyor. Burnun alt yarısında ise üçgen şekli tarafından ikiye ayrılan geniş hava girişleri yer alıyor. Aracın ağzını oluşturan bu açıklıklar, farlar hizasındaki şerit ile bölünüyor. Farlar altındaki bölümde siyah zeminde dairesel sis farları yer alıyor. Geriye kalan alanlar ise kıvrımlı alt kenarları ile gülümsüyorlar. En alttan geçen gövde rengi şeridin girinti ve çıkıntıları mimikleri oluşturmada rol üstleniyor. Farlara yaklaştıkça çıkıklığın artması yanakları daha tombul hale getiriyor. Bir bakışta çok çocuksu, bir bakışta çok kadınsı ve bir bakışta çok erkeksi. Giulietta çok farklı biçimlerde yorumlanabilen görüntüsü ile gözleri oyalıyor.
Yan cephenin en büyük elemanı yan camlar iki kapının sınırlarını aşmıyor, bu sayede aracın uzunluğu gizleniyor. Ancak burna ve eğik sırta bakıldığında 4351 mm uzunluk anlaşılıyor. Alt kenarın arka kapıya doğru hafifçe yükseldiği, arka kapı ucunda kalkık bir kenarla dairesel yol izleyen üst kenara bağlandığı yan cam şekli krom çizgiler ile belirginleştiriliyor. Geniş kıvrımlı çizgiler sportif bir görüntü yaratırken, camların yüksek konumu aracı yerden yüksek gösteriyor. Camın sonuna birleştirilerek gizlenen arka kapı kolu hala eğlendirmeyi başarıyor. Parlak kaplamalı ön kapı kolu üzerinden geçen bel çizgisi ön farlar ile stop lambaları arasında uzanıyor. Bu çizginin altındaki bölgelerin daha çıkık oluşu aracın tombul görüntüsüne katkıda bulunuyor. Kapıların altında sportif etki yaratmak adına savruk çizgiler yok. En alttan geçen yatay bir çizgi uzunluğu belirtiyor ve bitiyor. Zarif. Tekerlekler hafifçe çıkıklaştırılmış, jant seçenekleri ise aracın farklı yönlerini vurguluyor. Kapılar ortasında silikleşip sonra yeniden gücünü kazanan bel çizgisi izlenerek arkaya varılıyor. Geniş omuzları vurgulayan stop lambaları LED aydınlatmaları sayesinde yollarda Giulietta’yı tanımanın en kolay yolu. Bagaj kapağının ortasını işaret eden lambaların dairesel başlangıcı bu noktalara vurgu yapıyor, omuzların olduğu yerlere. Kapağın ortasında marka logosu ve model adı yer alıyor. Arka camın alt kenarın lambaların eğimlerine paralel ilerliyor ve yayvan bir “v” şekli oluşturuyor. Tampon, derine yerleştirilen plaka ve iki yanında kedigözleri ile başlıyor. Alttaki siyah kısmın iki ucunda dairesel egzozlar yer alıyor. Standart modeldeki bu sportif görüntü QV modellerinde daha da gelişiyor. Arka cephe araca atletik ve güçlü bir görüntü kazandırıyor. Bu egzozlardan çıkan ses de aynısını düşündürüyor.
İç mekan olumsuz yorum alan malzeme kalitesine rağmen tutarlı çizgileri ile gözleri tatmin ediyor. Progression Plus donanımında siyah ve gri temaları sunulurken, Distinctive’in gri ve kahve temaları bulunuyor. Kahve teması ön panelde, koltuklarda ve kapılardaki renkli kaplamaları ile şık görüntü oluşturuyor. Direksiyon, merkezinin şeklini vurgulayan metal V parçası ile öne çıkıyor. Gerideki gösterge paneli, ön panel boyunca ilerleyen şeride birleşerek geniş görüntüye dahil oluyor. İki ana çember oluşan panel, sportif yazı tipi ile sportif sürüş hissi oluşturmaya çalışıyor. Orta konsol hizasında en başta havalandırma çıkışları, devamında ise renkli multimedya ekranı bulunuyor. Ön panelin üst kısmındaki plastiksi metalde yer alan bu detayların altında, daha derinde ise üç parçalı havalandırma kontrolleri yer alıyor. Bu detaylar da sportif otomobillere gönderme yapıyor. Vites konunun önündeki metal görünümlü parça ise Alfa DNA seçim kolu. Ön panel ön yolcu karşısında sadeleşiyor ve inceliyor. Kapı panellerinde kalın ve kıvrımlı kapı kolları bulunuyor. Arka yolcu sırasının sunduğu kısıtlı alan yolculuktan tat alınmasını engellemiyor. Giulietta, Premium modellere yakın fiyatına, pratik kullanımda eksikliklerine ve beklentiyi karşılamayan performansına rağmen aşık etmeyi başarıyor. O bir otomobilden farklı hissettiriyor, bu yüzden farklı bir sonuca varacağız: Ona karşı hissettikleriniz zayıflıklarını kapatıyorsa siz ne bir Focus, ne bir Golf, ne de bir Astra için yaratılmışsınız, siz onun için yaratılmışsınız.