Pek çok müşteri daha küçük ve ekonomik otomobiller almaya başlarken, küçük sınıf seviyesinde aile kullanımına özel araçlara ihtiyaç olduğu ortada. Birçok seçenek var, ancak çoğu yollarda yok. Ayrıca alışılmış araç tiplerinden Crossover ve SUV’lere hızlı bir geçiş varken küçük MPV’ler arasında nasıl farklılık yaratılabilir? Ford, 2012 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttığı B-MAX ile sürgülü arka kapıların, sürüş zevkinin ve sınıfın en iyi yakıt tüketim değerlerinin bu soruya yanıt vereceğini söylüyor. B-MAX sizleri gerili bir surat ve hareketli bir elbise ile karşılıyor. Fiesta platformu üzerine inşa edilen B-MAX, küçük otomobillerde yeterli hacmi bulamayan ancak daha fazlası için de çok para harcamak istemeyen aileleri gözüne kestiriyor. 4077 mm uzunluk değeri ile Fiesta’dan 11 cm uzun, C-MAX’ten 32 cm kısa olan B-MAX, 304 litrelik bagaj hacmi sunuyor- bu değer sınıf ortalamasının altında. 60/40 oranındaki arka koltuklar tek bir düğme dokunuşu ile yatırıldığında ise bu değer 1372 litreye çıkıyor. Bagaj hacmine ağlamayın, çünkü sürgülü kapıların bir sürprizi var. Ön kapı ile birlikte açıldığında bir şeyin yokluğunu hissediyorsunuz: Olmayan B-sütunu ve sürgülü kapılar sayesinde sıkışık alanlarda arka sıraya geçmek, eşya yüklemek veya çocuk oturtmak çok kolaylaşıyor. Bir cephede iki kapı da açıldığında oluşan 1,5 metrelik açıklık ayrıca Ford’un bu havalı reklamı yapmasına da olanak veriyor. Aracın yapısında önemli bir rol üstlenen B-sütunun yokluğu bir güvenlik açıklığı yaratmıyor, hassas bölgelerinde borlu çelik kullanılan ön ve arka kapıların birleştiklerinde sanal bir kiriş oluşturmakta. Bu arada, iki kapıyı birbirinden bağımsız açılabiliyor, ancak arka kapının içeriden kapatılması geride kalan kolu sebebiyle biraz zor. B-MAX, alçaltılan arka koltukları yatırıldığında düz zemin oluştururken, ön yolcu koltuğu da yatırıldığında uzun yüklerin taşınması mümkün oluyor. B-MAX, ön kısmında Aston Martin ızgaralarından önce kullanılan yamuk şekilli ızgarayı taşıyor. (Bir makyajla birlikte B-MAX’te de Aston ızgarası görmeye hazır olun) Gerili ve güçlü çizgiler ile farlar aracın yüz ifadesinin oluşmasını sağlarken, yan kısımdaki kalın omuz çizgisi ve girinti çıkıntılar hantal görüntüyü engelliyor. MPV’ler daha şık hale geliyor ve B-MAX ilerlemenin bir parçası.
İç mekan Fiesta ile pek çok ortak noktaya sahip, ancak aynısı değil. Malzeme kalitesi oldukça iyi, üst kısımlardaki plastik oldukça yumuşak dokunuşlu. Dairesel üst kısmı ile orta konsol daha kolay kullanılabilir görünürken, yeni havalandırma kontrolleri biraz daha karmaşık. Sürücünün yüksek oturma pozisyonu yola hakimiyetini sağlıyor. Yolcuları sarmalayan çizgiler güvenlik hissi oluşturmakta, arka çapraz görüş ise kısıtlı. B-MAX, SYNC sistemine sahip ilk Avrupa modeliydi. Sesli kontrol edilebilen bu sistem USB ve Bluetooth bağlantısı ile telefonunuza bağlanarak müzik ve iletişim faaliyetlerini sürdürmenizi sağlıyor. Opsiyonel Sony müzik sistemi de tercih edilebiliyor. EuroNCAP’ten 5 yıldız alan B-MAX, sınıfında benzeri sunulmayan Active City Stop sistemi ile düşük hızlı veya duran araçlarla çarpışmaları önlüyor. Araçta anahtarsız giriş sistemi ve geri görüş kamerası da sunuluyır. Ford modellerinin sürüş zevki konusundaki başarısı bozulmuyor: B-MAX, belki biraz da Fiesta kökenlerinden, dengeli ve çevik bir sürüşe sahip, şehir içinde esnekliği ile takdir topluyor. Tutarlı elektrikli direksiyon sistemi sürücü ve araç etkileşimini güçlendiriyor. Vites değiştirme göstergesi ise yakıt tüketimini azaltmak için sürücüyü yönlendiriyor. Ford B-MAX için ülkemizde 4 motor seçeneği sunuluyor. Giriş motoru 1.4 Duratec 90 PS benzinli motor 100 km’de 6 litre yakıt tüketim değerine sahip ve 50.000 TL civarında fiyatı ile B-MAX’in başlangıç fiyatını belirliyor. 1.6 Ti-VCT 105 PS motor Powershift şanzımanla birlikte 6.4 l/100 km tüketim gerçekleştiriyor. 1.6 TDCi 95 PS motor ise 100 kilometrede 4 litrelik bir tüketim gerçekleştiriyor. Ford’un gurur duyduğu 1.0 litrelik EcoBoost motoru B-MAX’te de sunuluyor 125 PS’lik ünite 3 silindirli ve Start/Stop sistemine sahip. 4.9 l/100 km tüketim değerine sahip. 1.6 TDCi ve 1.0 EcoBoost motorlar enerji geri kazanım sistemine de sahipler, ve frenleme sırasında biriken enerjiyle aküyü şarj edebiliyorlar. Sadece Titanium donanımında sunulan EcoBoost motor dışında her motor seçeneği Trend ve Titanium donanım seviyelerinde tercih edilebiliyorlar. Fiyat listesi için tıklayınız.
Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında, gergin suratın mutluluktan uzakta görüntüsüne rağmen araca özgün bir karakter kazandırdığı tespit ediliyor. Gergin görüntü kaputtaki kısa çizgiler ile başlıyor: Ön cam ve A-sütunundan uzayan hafif çizgiler kaputta hafif dalgalanmalar yaratarak önden bakıldığında hareket hissini sağlarken, yandan bakıldığında aracın ilerlemesine paralel görüntüleri ile suratta gerginlik hissi oluşturuyor. Kaput ardından yavaşça dikleşen burunda Ford logosunun üzerinde bulunduğu ince hava girişi geliyor. İki far arasında uzanan düz bir şerit şekilli bu hava girişi marka logosunu vurguluyor, ayrıca kaputta aynı hizadaki dik çizgiler de buna katkıda bulunuyor. Altta, dik konumlu yamuk hava girişi krom çerçevesi ile öne çıkarılmış. Yatay kanatları ile aracın genişliğini vurgulayan ızgara üzerinde plakayı taşıyor. Izgaranın yana açılan kenarları, tıpkı yukarıda marka logosunu taşıyan şerittekiler gibi farların karşılıklı kenarlarına paralel. Ögeler arasında oluşan uyum takibi kolaylaştırıyor. Farlar, arkaya uzarken incelen bir şekle sahip. Üst kenar yavaşça dairesel bir yol izleyerek arkaya ilerliyor, alt kenarı üst kenara bağlayan yan kenar ise basamak hareketi ile incelmeyi gerçekleştiriyor. Üst ve alt kenarın arasında altta kalan çapraz çizgi ise burnun ortasını işaret ediyor. Farlar içimde dairesel elemanlar ve üst kenara kısa süre eşlik eden LED aydınlatmalar farların insan gözüne benzemesini sağlıyor. Burundaki diğer ögeler de insan suratına kolayca benzetilebiliyor. Tamponda ana hava girişi hizasında bulunan daha ince bir hava girişi alt kısmı dolduruyor, farlar hizasında ise içeri yapılan derinliklerde sis farları görülüyor. Dikey olarak yerleştirilen sis farları üst ve alt kenarından devam eden çizgile ile kendilerini belli ediyorlar.
4 metre uzunluktaki B-MAX’in kısa yan cephesi gözü oyalamayı başarıyor. Yeterince detay ile yan kısım arka ile ön arasında bir geçişten fazlası. Ön cam ve kaput birbirine yakın eğimde, bu tipik MPV görüntüsünü sağlıyor. Ön kapıdan sonra düzleşen ve alçalan tavan çizgisi yan cam şeklini de belirliyor. Dairesel yol izleyen üst kenar, arka kapıya kadar düz biçimde yükselen ve ardından kalkarak üst kenara bağlayan alt kenarla tamamlanıyor. Daha geniş arka kapının rayı stop lambalarına birleşerek rahatsız etmiyor. Stop lambalarından çıkan ve ön tekerleğe uzayan güçlü omuz çizgisi, üzerinde kapı kollarını da barındırıyor. Kapıların alt kısmında içeri yapılan bir derinlik belirginleşiyor ve yan camların üst kenarının simetriği bir çizgi oluşturuyor. Bu dengeli görüntünün uçlarında bulunan tekerlekler hafifçe çıkıklaştırılmış. Temel geometrik şekillerden faydalanan jantlar Ford modellerinden tanıdık bir görüntü oluşturuyor. B-MAX, sürgülü kapı gibi büyük bir ayrıma rağmen hala aileden hissettiriyor, ancak ihtiyaç duyulan özgünlüğe de sahip. Arka kısım dik ve alta doğru hafifçe çıkıklaşıyor. Öne uzarken şişkinleşen ve sürgü rayına kanca atan stop lambaları, koyu pembemsi renkleri ve beyaz konturlu elemanları ile farklı görünmeyi başarıyor. İki lamba arasındaki Ford logosu altında plakaya komşu. Plaka, yukarısındaki elemanlarla birlikte bir altıgen şekli oluşturan derinlikte yer alıyor. Derinlik yavaşça bagaj kapağının normal seviyesine ulaşıyor. Çıkık tampon altında yükselen siyah plastik kaplama, iki yanında kedigözlerini barındırıyor. Bu görüntü yukarıdaki detaylara paralel- stop farları hizasında yine benzer renkte kedigözleri bulunuyor. Arka cam hizasındaki siyah plastik kaplama ise araca daha sportif bir görüntü kazandırıyor. Dinamik ve doyurucu dış tasarım beğeni topluyor.
İç mekan birbirinden belirgin biçimde ayrılmış bölgeleri ile düzenli görünüyor. Fiesta’dan alınan üç kollu direksiyon metal parçaları ile ele kaliteli gelirken, ardındaki iki ana çemberden oluşan gösterge paneli ilgi uyandırıyor. Aralarında tek renkli bir ekran barındıran göstergeler, okunaklı yazıları ve bağımsız siperlikleri ile şık görünüyor. Sadece göstergeleri örten ana siperlik ardından gözler orta konsola kaydırılıyor. Cilalı siyah görünümlü yüzeyde toplanan müzik sistemi kontrolleri, üstlerinde renkli bilgi ekranını barındırıyor. Havalandırma çıkışları bu yüzeye çok başarılı biçimde dahil edilmiş. Dairesel şekil tamamlandıktan sonra, altta, daha derinde havalandırma kontrolleri geliyor. İki şerit arasında vurgulan kontroller, ufak bir ekranı çevreliyor. Kullanım zor değil. Vites koluna bağlanan şeritler, düzleşirken bir depo gözü oluşturuyor. Ön yolcu karşısındaki düz zemin kıvrımlı havalandırma çıkışları ile sonlanıyor. Kapı panelleri hareketli çizgileri ile sıkmıyor. Arka kısım yüksek tavan sayesinde ferah, ancak diz mesafesi için büyük beklenti olmamalı. B-MAX eşya taşımak için uygun, düz zemin oluşturabilen arka koltuklar ve yatan ön koltuk sayesinde pek çok yük taşınabiliyor. Sürgülü kapılar ise en görünür kullanım kolaylığı. Ford B-MAX, küçük MPV’ler arasında kendine özgü donanımları ile farklılık yaratıyor. Bu sınıfın var oluş amacını yerine getiriyor. Büyük araba istemeyen ailelerin taşımacılık işlerini yerine getiriyor, bunun ötesine gitmiyor.
Otomobil Günlüğü 
