Opel KARL

1800’lerin sonuna doğru Adam Opel’in oğlu olan Carl, 2015’te onun ağabeyi halini alıyor. Saçma. 2012’de Opel ürün gamına katılan 3 kapılı minik Adam’ın 5 kapılı ağabeyi 3 yıl sonra KARL adı ile geliyor. Opel ailesi üyelerinin adlarının modellerde yaşatılması fikri nereden çıktı bilinmez, ancak sevimsiz ve kaba adıyla KARL işte karşınızda. Markanın yeni giriş seviyesi otomobili Karl, Corsa ve ADAM’ın oluşturduğu küçük otomobil serisini tamamlıyor. Modelin isminin tasarıma olan uyumuna dikkat çekiliyor: Kısa, net, oturaklı, keskin. Uyum olmasa daha mı iyi olurdu soruları bir yana, KARL gerçekten ilgi çekici görünüyor. 3.68 metrelik boyu ile küçük kardeşi ADAM’dan 2 cm daha kısa olan aracın 10.000 Euro’dan düşük başlangıç fiyatının altı defalarca çiziliyor. Fiyat aralığı düşük, ancak beklentisi yüksek genç müşterileri gözüne kestiren KARL, her gün ve her iş için kullanılabilecek bir otomobil. Opel’in yeni müşteriler kazanma macerasında önemli bir ilerleme olan KARL, günümüzün marka takıntılı genç alıcılarına ne kadar hitap edecek zaman gösterecek. Almanya’da dahi bir önyargı ile karşı karşıya olan Opel’in gelişen imajı KARL’da da görülüyor. Burundaki belirgin marka logosu klasik Opel gülümsemesini oluştururken, yanlara ilerledikçe yükselen ve gerilen detaylar ile marka kimliği öne çıkıyor. Yan kısımda, arka kapı altında görünen blade-bıçak çizgisi ile markanın büyük modellerine sadakat ifade ediliyor. Alman detaycılığı ve sanatçı özenini tasarım felsefesi olarak belirleyen Opel, aracın her cephesinde irili ufaklı pek çok parça ile akılda kalıcı bir bütünlük oluşturuyor. Büyük far ve stop lambaları ise şekilleri ve ışıkları ile önemli elemanlar. 10 adet gövde rengi seçeneğine sahip olan KARL, 14-16 inç arasında jant seçenekleri sunuyor. KARL’ın kişiselleştirme özellikleri konusundaki yoksunluğu bir zayıflık olarak görülebilir. Bu noktada küçük kardeş ADAM’a yönlendiriliyorsunuz. ADAM’ın kişiselleştirme odaklı varlığına zıt olarak KARL, ekonomik, donanımlı ve modern bir şehir otomobili. Olabildiğince az masrafla her ihtiyacı karşılamaya çalışıyor ve öncelik kişiselleştirmede değil.

İç mekan 5 kişiyi alabiliyor ancak uzun yolculuklar arka sıra yolcuları için yorucu olacaktır. Sürücü odaklı kokpit ferah hissettiriyor. Depolama özelliklerine dair çok bilgi sunulmuyor, ancak geniş ortam hissi yaratılmaya çalışılmış. Detaya verilen önem ve malzeme-işçilik kalitesi hakkındaki sözlerden yüksek bir beklenti oluşuyor. KARL, sınıf ortalaması üzerinde bir iç mekan kalitesine sahip olduğunu iddia ediyor. Orta konsol başında bulunan renkli dokunmatik ekran Opel’in IntelliLink multimedya sistemini kullanıyor. iOS ve Android kullanan akıllı telefonlara bağlanan sistem telefonların temel uygulamalarını araç ekranı üzerinden kullanıma sunuyor. Opsiyonel özellikler arasındaki sunroof ferahlık hissini geliştirirken, ısıtmalı direksiyon ve ön koltuklar kışın kullanımı kolaylaştırıyor. KARL’ın güvenlik donanımları arasında çekiş kontrollü ESP, ABS, Yokuş kalkış desteği ve 6 hava yastığı standart sunuluyor. Opsiyonel olarak araç önündeki kameradan yararlanan şerit takip uyarısı, hız limitleyicili cruise control ve viraj aydınlatmalı sis farları eklenebiliyor. KARL gücünü yeni nesil 3 silindirli 1 litre hacimli benzinli bir motordan alıyor. 1.0 ECOTEC 75 beygirlik ünite 5 vitesli şanzımanla gücünü iletiyor. KARL’ın sürüşü yumuşak ve güvenli hissettiriyor. Şehir içi sürüşü kolaylaştırmak için sunulan City modu, “kuş kadar hafif” direksiyon ile manevra ve her türlü hareketi kolaylaştırıyor, sürücüyü daha az yoruyor. Sesli Park Asistanı seçeneği ise park sırasında çevredeki engelleri sesli uyarılarla ifade ediyor. Peki yeni Opel KARL ne zaman Türkiye’ye gelecek? Avrupa’da 2015 yazında satışa sunulacak olan KARL’ın ülkemize varışının yaz sonuna doğru gerçekleşmesi bekleniyor. 10.000 Euro altında başlangıç fiyatının vurgulandığına bakmayın, bütün minik sınıf otomobiller bu koşulu sağlıyor. Ülkemizde ise 35.000 TL civarında bir başlangıç fiyatı bekleniyor. Minik sınıf otomobiller yüksek sınıflardaki fiyat artışı ile giderek daha popüler hale gelirken, Opel’in ülkemizdeki ilk minik otomobili KARL’ın başarısı fiyatına bağlı. Tahmini fiyat olan 35.000 TL civarında bir başlangıç fiyatı onu popüler miniklerle ciddi rekabete sokabilir.

Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında, ön kısımda sivri ve yukarıyı işaret eden detaylar ile daha büyük bir otomobil görüntüsü yaratıldığı fark ediliyor. Kaput ardından burnun ortasında gelen ızgara, yanlardan yukarıya kalkık alt ve üst kenarlara sahip. Tırtıklı desenli ızgara üzerindeki krom şerit, üst köşelerden aşağı iniyor ve kaput çizgisine paralel biçimde uzayarak ortada Opel logosunu tutuyor. Krom şeridin uçlara yaklaştıkça incelmesi, farların yanlara yaklaştıkça yükselmesi gibi suratı geren bir etkide bulunuyor. Farlar kaputa dayalı ve ortadaki ızgaraya paralel yan kenarlara sahip. Temel ögeler arasında yaratılan uyum, burnun tüm detayları ile akılda kalmasını sağlıyor. Farların üst kenarı kaputu izleyerek yükselirken, alt kenarı yükselirken bir basamak inerek far alanını genişletiyor, ardından üst kenara bağlanıyor. Alt kenardaki basamak hareketi ile sonradan genişleyen far alanı, bakışlara anlam katıyor. KARL, karşısındakine şüpheyle, belki de alayla bakıyor. Alt kenar üst kenara bağlanırken beliren gövde rengi zemindeki çizgi, fardan bağımsız biçimde aşağı kıvrılıyor ve burnun alt yarısını işaret ediyor. Alt yarının ortasındaki ızgara, üsttekinin simetriği bir şekle sahip. Yan kenarlar aşağı yaklaştıkça genişliyor, ardından alt kenarın devamı niteliğindeki siyah konturlar yanlardaki sis farlarına uzuyor. Sis farları siyah çerçeveler ile sarılmış ve krom bir çizgi ile vurgulanmış. Farlara benzer biçimde sivri bir köşe ile yukarıyı, yanı işaret eden sis farları, siyah kontur sayede ana görüntüden kopuk görünmüyor. Burnun en altından geçen gövde rengi şerit, ortalarda daha inceyken tekerlekler hizasında kalınlaşıyor ve hareketli bir görüntü sağlıyor. Orta hizadaki iki ızgara arasına yerleştirilen plaka ise burnun üst ve alt yarıları arasında bir ayraç görevi görüyor. Kaput, neredeyse tüm Opel modellerinde olduğu gibi simetri eksenini içeriyor. Burnun ortasından geçen bu çizgi dışında A-sütunundan ve ön cam uçlarından uzayan çizgiler ile burnun genişliğine vurgu yapılıyor. KARL, “büyük olmak istiyorum” diye haykırmak yerine öyle görünmeye çalışıyor.

Yan tasarım aracın dinamik ve genç yönünü ortaya çıkarıyor. Yan cam şekli, arkaya doğru uzadıkça yükselen ve sonda kıvrılan alt kenar, onu benzer bir yol izleyerek tamamlayan üst kenar ile oluşuyor. Çizgiler yumuşak köşelerle birleşiyor. Bu basit ve şık görüntünün izleri kapıların üzerinde devam ediyor. Ön tekerlek hizasında başlayan ve ön kapıdan sonra sonlanan, ve stop lambasında başlayıp arka kapıdan sonra sonlanan iki çizgi birbirine yakın ve alt alta geldikleri nokta hayali bir Z şekli oluşturuyorlar. Bu iki çizgi sanki birbirine yaklaştırılmış ancak temas ettirilmeyen elektrik telleri gibi, ve aralarındaki kıvılcımlar hayal gücünüz tarafından oluşturuluyor. Kopuk ancak yakın iki çizgi çelişkiye çağrışım yapıyor, ancak tasarımın devamı hala uyumlu. Kapı kollarının bu çizgiler üzerine yerleştirilmesi ile görüntüde karmaşa önleniyor. Yan ayna ön kapı camının ucuna bağlı. Kapıların altında arka tekerlekten çıkan blade-bıçak çizgisi yer alıyor. Bu çizginin oluşturduğu ara yüzey farklı bir ışık yansıması yaratarak kendini belli ediyor. Arka kısım bir minik otomobilden beklendiği gibi dik ve kısa. Arka camın uçlara doğru kalkık alt kenarı stop lambalarına yer açıyor. Dikine yerleştirilen lamvaların bir ucu aşağı uzanırken, daha kısa diğer ucu arka cama ilerliyor. İçlerindeki karmaşık görünümlü detaylar, kırmızı ve beyaz bölgeler şık bir ürün çıkarıyor. Stop lambalarından yana uzayan çizgi, bagaj kapağında da devam ediyor ve iki bölgeyi birbirine bağlıyor. Stop lambalarının arka cama kıvrılan ucundan beliren güçlü çizgi arka camın altından devam ediyor. Opel logosu çizgi altında bulunuyor. Tamponda yukarı ve yana ilerleyen kıvrımlı çizgiler bulunuyor. Derine yerleştirilmiş plakanın altından çıkan ve yanlara devam eden bu çizgiler arka tekerleğin yolunu izliyor. Gövde rengi bölümün en alt sınırı öndeki gibi tekerleklere doğru alçalırken ortada yükseliyor. KARL, arkadan bakıldığında harekete hazır ve öndekinin aksine küçük görünüyor. Eğlenceli, hareketli ve tadında bir görüntü. Gereksiz ve abartılı detayların kullanılmadığı, kişilik sahibi bir çocuk KARL.

İç mekan bu sınıf bir otomobilden beklenmeyecek kalitede bir tasarıma sahip. Katmanlı orta konsolun en başında parlak siyah zeminde multimedya ekranı ve havalandırma çıkışları geliyor. Bir alt seviyede ise az düğmeden oluşan havalandırma kontrolleri bulunuyor. Bir önceki nesil Opel modellerinin aksine her şey derli toplu, kısa ve öz. Ön yolcu koltuğu karşısında, iki katman arasında açılan boşlukla ek bir eşya gözü oluşmuş. Orta konsolu vites kolunu bağlayan plastik bölmede ise bardak tutucular yer alıyo. Kapı panellerinde ön paneldeki katmanlar aynı şekilde devam ediyor. Arkaya uzayan kollar üzerinde kapı kolları yer alırken, açık renkli zeminde kol dayama parçaları beliriyor. Direksiyon üç sivri kola sahip. Krom kol ile belirgin bir V harfi oluşturuluyor, Opel logosu tutuluyor. Direksiyon gerisindeki gösterge paneli yeni Corsa’dakine fazlasıyla benziyor. Okunaklı ve şık göstergeler arasındaki bilgi ekranından araç bilgisi sunuluyor. Göstergeleri saran krom çerçeve üzerinde bir de orta konsola uzayan siperlik yer alıyor. İç mekanın renksizliği ise şık görüntüsü ile dengeleniyor. KARL, hiçbir konuda zayıf değil. Güvenlik, konfor, depolama özellikleri gibi temel ihtiyaçları kusursuzca karşılıyor, üstüne multimedya sistemi, şehir içi kullanım modu ve ısıtmalı koltuklar gibi ekstralar da sunuyor. Minik sınıfın en karizmatik 5 kapılı modeli, uygun bir fiyata sahip olması durumunda ülkemizde de beğeni toplayacaktır. Tercih edilmeli.