Mercedes-Benz CLS-Serisi

Günlük kullanım için geliştirilen otomobilleri spor otomobillere benzetme çabaları 2004 yılında ilk CLS ile tanışmamızı sağlamıştı. Coupe’ lerin dinamik özelliklerini sedanların pratik özellikleri ve konforu ile birleştirmek zamanında çılgın bir deneydi! Yıl 2014, ve 4 kapılı coupe’ ler Mercedes’ in tekelinde değil. Sınıfın yaratıcısı liderliğini korumak için ürününü güçlendirmek zorunda. 2010’ da tanıtılan ikinci nesil CLS, 4 yıl sonra makyajla yeniden sahnede. O bir tasarım ikonu, uzun kaputu, ince yan camları ve eğimli tavanı ile bir sedandan olabildiğince uzaklaşmaya çalışıyor. Makyaj ile beraber bu özgün tasarımda ufak oynamalar ve teknolojik eklemeler yapılıyor. Son dönem Mercedes modellerinde görülen noktalı ızgara CLS’ nin bazı versiyonlarında kendine yer buluyor. Bu yeni ızgara daha sportif bir görüntü oluşturuyor ve ister istemez marka logosunu vurguluyor. Asıl yenilik ise farlarda. Premium üreticiler gizliden gizliye aydınlatma teknolojilerini yarıştırıyor, BMW’ nin lazer farları ve Audi’ nin Matrix LED’ leri var. Mercedes’ in cevabı ise CLS ile geliyor: MULTIBEAM LED, opsiyonel olarak tercih edilebiliyor. Saniyede 100 defa doğru ışık dağılımı hesaplanıyor ve her tür trafik durumunda en iyi aydınlatma sağlanıyor. Bu sırada diğer sürücülerin gözü de kamaşmıyor. Kamera destekli far sistemi diğer araçların konumunu da dikkate alıyor, navigasyonla entegre çalışan kısa farlar 20 dereceye kadar dönerek virajların yönünü virajlara girilmeden aydınlatıyor. Bu sayede yoldaki tehdit oluşturabilecek detaylar sürücü tarafından daha erken fark ediliyor. Farların üst kenarını izleyen LED şeridi mavi renk alabiliyor ve aracın kilidi açıldığında bu sayede sürücüsünü karşılıyor. MULTIBEAM farlar o kadar uzun açıklanıyor ki soğursunuz. CLS, 4940 mm uzunluğa, 1881 mm genişliğe ve 1416 mm yüksekliğe sahip. Uzunluk oldukça fazla, ancak yükseklik oldukça düşük. Bu özellikle arka sıraya iniş binişi zorlaştırıyor, ancak içeriye girmeyi başardığınızda kendinizi bir “lounge”’ da buluyorsunuz. CLS, E-Serisinin bir türevi ancak çok daha lüks ve sportif. Alçak oturma ve sürüş pozisyonu, küçük camlar ve görüşün kısıtlı oluşu kendinizi bir spor otomobilde hissetmenizi sağlıyor. Ancak iç mekanda kullanılan üst kalite materyaller ve yolculara sunulan olanaklar bu küçük hacimde zevkli bir yolculuk yapmanızı sağlıyor.

Arka sıradaki yolcu için şaşırtıcı şekilde yeterli diz ve baş mesafesi sunuluyor, boy çok uzun olmadığı sürece sıkıntı yok. Masaj özellikli ve elektrikli ayarlanan koltuklar yolcuları keyiflendiriyor. 3 bölgeli havalandırma da sunuluyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi araca binmeyi hızlandırıyor. Orta konsol, yeni multimedya ekranı sayesinde daha ilgi çekici duruyor. En üstte, orta konsoldan bağımsız şekilde ayakta duran 8 inç multimedya ekranı Audio 20 CD veya COMAND Online sistemiyle alınabiliyor. İkisi de internet erişimi ve bluetooth bağlantı sunuyor, ancak COMAND Online’ ın becerileri daha fazla. Hava durumu, Google hizmetleri, Facebook ve müzik COMAND’ da uygulama olarak bulunuyor. COMAND sesli kontrol özelliğine sahip ve geri görüş kamerası da bu ekrandan görüntü veriyor. 520 litrelik bagaj ise Audi A7’ deki gibi kullanışlı değil. CLS daha minyon, daha lüks odaklı bir seçenek ve yük taşıma işi için uygun değil. CLS’ nin güvenlik donanımları oldukça başarılı. Standart olarak çarpışma önleme sistemi sunuluyor, bu sistem arkadan çarpışmaları önlüyor. Dur-kalk fonksiyonlu DISTRONIC PLUS, öndeki araçla belirlenen bir mesafenin korunmasını sağlıyor. PRE-SAFE otomatik fren yapabiliyor, BAS PLUS fren gücünü yükselterek fren mesafesini kısaltıyor. Kör nokta uyarısı, şerit takip sistemi, trafik işareti okuma, hız limiti bilgisi, sürücü dikkat asistanı, park asistanı ve gece görüş sistemi de güvenlik donanımlar arasında ışıldıyor. Makyajın ardından CLS’ nin tüm motor seçenekleri Euro 6 karbondioksit salınım kurallarına uyumlu. Bütün markaların neden bu standarta uymaya çalıştığını anlamlandıramayanlara açıklayalım, Avrupa’ da vergilendirme karbondioksit salınımına göre yapıldığı için her üretici salınım değerlerini olabildiğine kısıyor. Yeni CLS 220 BlueTEC dizel, 170 bg güç 400 Nm tork üretiyor. CLS 250 BlueTEC ise 204 beygir ve 500 Nm değerlerine sahip. V6 motorlu CLS 350 BlueTEC 258 beygir güç 620 Nm torka sahip. Bir diğer V6 motor ise CLS 400 biturbo’ da bulunuyor. Bu motor 3.5 litre hacme sahip ve 333 bg güç, 480 Nm tork üretiyor. CLS 500 408 bg 600 Nm değerleri AMG’ nin bir altında. CLS 63 AMG, sportif görünümünü  güçlü motorlarla destekliyor. Sunulan motorun pek çok versiyonu bulunuyor. Artık CLS gamında 2 yerine 4 model 4MATIC 4×4 sistemi ile alınabiliyor. Bu iki yeni model de CLS 250 ve CLS 400. CLS-Serisi makyajla beraber dünyanın ilk 9 vitesli otomatik şanzımanına da kavuşuyor. 9G-TRONIC, CLS 220, CLS 250, CLS 350, CLS 500 için sunulan bir seçenek. CLS’ nin sürüşü E-Serisi’ ne kıyasla çok daha sportif. Sert süspansiyon ve net tepkiler veren direksiyon sistemi CLS’ nin sedan türevi olduğunu unutturuyor.

Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında ön kısımda farların etkisiyle büyük bir değişim olmadığı ortaya çıkıyor. Makyajsız modelde farlar içindeki çizgiler görüntünün oluşmasında etkiliydi, şimdi ise diğer detayların öne çıkmasını sağlıyorlar. Daha önde duruyormuş gibi görünen ızgaranın üst kenarı düz, yan kenarlar aşağı indikçe burnun ortasına doğru kıvrılıyor, alt kenar eğimli yapıda. Mercedes logosu artık sadece ızgara üstünde. İçi dolgulu halde ızgaranın merkezinde yer alan logonun iki yanından çıkan kollar onu ızgaranın yan kenarlarına bağlıyor. Kollar krom görünümde. Krom kolların arkasında bulunan yeni ızgara, Mercedes logosunu çevreleyen ufak noktalar ve bu noktaları birbirine bağlayan ağlardan oluşuyor. Aynı ızgara daha önce CLA ve A-Serilerinde kullanılmıştı. Izgara hafifçe öne çıkarılmış durumda. A-Sütunundan başlayıp ızgaranın üst kenarının iki ucuna birleşen çizgiler ızgarayı öne itiyor ve farlar geride kalmış gibi görünüyor. Aydınlatma elemanlarının yeni yerleşimi bakışları değiştiriyor. LED çizgisi üst kenarı takip ederek yükseliyor, bu çizginin altında ise karmaşık görünümlü mercekler yer alıyor. Farların üst kenarının dalgalı oluşu kalkık kaşlı, karşısındakini sorgulayan bir insanın yüz ifadesini oluşturuyor. Farların alt köşesinden çıkan çizgiler ana ızgaranın altına doğru uzuyor. Standart modelin tamponu üç parçadan oluşuyor. Logonun bulunduğu ızgaranın hizasında yanlara uzadıkça genişleyen bir hava çıkışı yer alıyor. Bu hava girişinin altından gövde rengi çizgiler geçmiyor ve araç bacaklarını yanlara açmış gibi görünüyor. Farlar hizasında ise dekoratif siyah bölgeler bulunuyor. Gövde rengi zeminden daha derinde yer alan bu siyah bölgelerin şekli onu çevreleyen çizgilerle belirginleştiriliyor. Bu siyah alanların altından gövde rengi çizgiler geçiyor ve yan cepheye bağlanıyor. Burnun en altında ise krom bir şerit bulunmakta ve bu aracın ışıltılı görüntüsünü güçlendiriyor. Kaputta ızgaraya bağlanan çizgiler dışında ön camdan ızgaranın üst kenarına uzayan iki çizgi daha yer alıyor. Hissettirmeden kaputun uzunluğu vurgulanıyor.

Yan kısımda cam şekli ve ilginç tavan çizgisi fark ediliyor. Coupe otomobillere çok yakın tavan çizgisi, incecik camlarla vurgulanıyor, kapıların altındaki savurulmuş çizgilerle sportif etki arttırılıyor. Cam şekli iki çizgiden oluşuyor. Alt kenar ön kapıdan arka kapıya bombeli biçimde uzuyor, bu alt kenar dairesel bir üst kenarla tamamlanıyor. Camlar çerçevesiz, ve B-Sütunundaki geçiş bölgesinde cilalı siyah kaplama kullanılmış. Yan aynalar kapılarda gövde rengi bölüme bağlı, ve sinyal lambaları da aynaların üzerinde. İnce C şekilli sinyal lambaları bir dönem tüm Mercedes modellerinde yer alıyordu, bu tip sinyal lambaları artık yavaş yavaş kullanımdan kalkıyor. Kapı kolları kapıların içine hafifçe gömülü. Ön farların sivri ucundan çıkan bir çizgi, arka kapıya doğru uzuyor ve uzadıkça alçalıyor. Kapıların altında ise arka tekerlekten çıkan ve ön tekerleğe uzayan bir çizgi bulunuyor. Bu iki çizgi, arka tekerleği saran yuvarlak çizgilerle birleştiriliyor. İki tekerlek de hafifçe vurgulanıyor. Arka kısma stop lambaları ve bagaj kapağı hakim. Alçakta bulunan ve eğimli bir üst kenara sahip olan bagaj kapağı, üzerinde marka logosunu, model detaylarını, ve plaka yuvasını barındırıyor. Bagaj kapağı iki yana uzarken hafifçe alçalıyor ve gözü stop lambalarına yönlendiriyor. Öne uzarken yükselen ve ortalarda şişkinleşen stoplar, kırmızı bir kontura ve beyaz dolguya sahip. LED aydınlatmalar sayesinde çok şık görünen lambalar aracın kıvrımlı yüzeylerini de hissettiriyor. Tampondaki siyah bölgenin iki ucunda dikdörtgensel egzoz çıkışları bulunuyor ve aracın gücünü hatırlatıyor. Bu iki egzoz çıkışı da birbirine bir krom şeritle bağlanıyor. Arkadan bakıldığında tavanın eğimli yapısı bir kere daha görülüyor. CLS, hala sıra dışı bir otomobil. İlgi çekici görüntüsü ile yollarda fark yaratıyor.

İç mekanda ise alışılan Mercedes çizgilerinin farklı bir sunumu var. Yenilenen 3 kollu direksiyon, arkasında üç ana çemberden oluşan bir gösterge paneline komşu. Gösterge panelinin siperliği yanlara düzleşerek uzuyor, ve tüm ön cam boyunca devam ediyor. Orta konsolun tepesinde multimedya ekranı yer alıyor. Ekrandan fazsıyla kalın çerçevesi ile gereksiz büyük. Ekran, ahşap şerit üstünde. Bu şerit üzerinde, ekranın altında havalandırma çıkışları ve havalandırma çıkışları arasında analog saat bulunuyor. Ahşap şerit bittikten sonra kumaş renkli zeminde müzik ve havalandırma kontrolleri görülüyor. Zemin, düzleşiyor ve kol dayama aparatı geliyor. İç mekan olduğundan geniş ve uzun görünüyor. Kapı iç yüzleri akışkan çizgilere sahip. CLS, elbette pahalı bir otomobil ve yüksek bir bütçe gerektiriyor. Başarılı bir tasarım, elbette her zaman ucuz olamıyor. Fiyat listesi için tıklayınız.