Renault Megane

Renault Megane’ın yeni nesli hakkında her yönden detaylı incelememiz için tıklayınız.

Herhalde hepimiz otomobilleri insanlara benzetmeye çalışıyoruz. Bunu ister istemez yapıyoruz, tasarımdaki ögeler özellikle veya tesadüfen insan mimiklerini hatırlatıyor ve o model insanın aklına yüz ifadesi ile yerleşiyor. Renault’ nun kompakt savaşçısı Megane, makyajlı hali ile hiç olmadığı kadar sempatik görünüyor. 2013 Frankfurt Otomobil Fuarı’ nda görücüye çıkan makyajlı Megane, daha dinamik görüntüsü ile ilgi çekiyor. Renault’ nun yeni tasarım anlayışına göre şekillendirilen yeni burun, karşısındakine umutla bakıyor. Ürün gamına bu suratla uyum sağlayan Megane, eliptik farları ve LED gündüz farları ile daha canlı. Makyaj ile beraber elbette Sport Tourer, GT ve RS versiyonları da aynı değişimi geçiriyor. Megane hatchback, 4302 mm uzunluğu, 1808 mm genişliği ve 1471 mm yüksekliği ile sınıf ortalamasında. 405 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların yatırılması ile 1162 litreye çıkıyor. Megane, Türkiye’ de Joy, Touch ve GT Line donanımlarında tercih edilebiliyor. Öndeki yeni LED gündüz farları GT Line’ da standart, ve bunlar aracın güleryüzünün oluşmasına etkili. İç mekanda ise yeni R-Link multimedya sistemi dikkat çekiyor. Tüm yeni dönem Renault modellerinin iç mekanını süsleyen bu ekran, makyajın ardından Megane için de sunulmaya başlandı. Touch ve GT Line donanımları için bir opsiyon olarak sunulan bu ekran, 7 inçlik köşegene sahip. Orta konsolun tepesinde yer alan ekran, orta konsolun devamındaki yatay zeminde bulunan çok yönlü joystick ile kontrol ediliyor. R-Link’ den TomTom navigasyon hizmeti alınabiliyor. Bunun dışında internet uygulamaları, e-posta, telefon hizmetleri de bu ekrandan erişilebiliyor, geri görüş kamerası görüntüsünü bu ekrandan sunuyor. Megane’ da standart Bluetooth ve USB bağlantısı bulunuyor, bu sayede müzik işi kökünden çözülüyor.

Touch ve GT Line donanımlarında anahtarsız giriş ve çalıştırma standart. Renault bunun için normal anahtar yerine bir kart veriyor ve bu sürücünün cebinde olduğu sürece araç çalıştırılabiliyor. Gösterge panelinde de artık hız göstergesi dijital. Bunun yanında analog devir göstergesi bulunuyor. GT Line’ da opsiyonel olarak elektrikli açılır tavan sunulmakta. Güvenlik donanımları arasında şerit takip asistanına Visio System adı verilmiş. Işık durumuna göre ayar değiştiren otomatik farlar da bu listede. Bunlar dışında Megane’ da yokuş kalkış desteği, elektronik denge kontrolü ESC ve patinaj önleme sistemi de sunuluyor. Bu özellikler çok da yeni değil, uzun zamandır sunulan seçenekler. Otomatik frenleme yapan çarpışma önleme sistemleri gibi yeni nesil donanımların olmayışı, makyajsız hali ile EuroNCAP’ den 5 yıldız alan Megane’ ın bu yıl 3 yıldız almasına sebep oldu. Üzücü. Motor seçenekleri ise oldukça özel. Formula ‘ deki Renault motorları ile yakından ilişkili Energy serisi motorlar Megane’ ı hareket ettiriyor. Bu motorlar düşük yakıt tüketimi beraberinde düşük karbondioksit salınımı gerçekleştiriyorlar. Bazı modellerde Stop&Start sistemi alınabiliyor, ayrıca fren enerjisi geri kazanım sistemi de standart. Tasarruf sadece otomobilin özellikleri ile olmuyor, sürücünün de değişmesi ve önlem alması gerekli. Sürücüleri yönlendirmek için Megane’ da vites değişim göstergesi bulunuyor ve devir göstergesinde ideal devir işaretleniyor. Motor seçenekleri 2 benzinli 3 dizel üyeden oluşuyor. 1.6 16 V 110 beygirlik seçenek Joy-Touch donanımlarında geliyor ve 100 kilometrede 6,8 litre yakıt tüketiyor. 1.6 16V CVT 115 beygirlik ünite ise tüm donanımlarda alınabiliyor, 6,4 l/100 km yakıt tüketim değerine sahip. 1.5 dCi 90 beygir ise ilk dizel seçenek. Joy ve Touch donanımlarında alınabiliyır, 100 kilometrede 4,5 litre yakıt harcıyor. 1.5 dCi 100 bg seçeneği sadece GT Line için sunuluyor, 4,6 l/100 km tüketim gerçekleştiriyor. Son seçenek 1.5 dCi EDC 110 bg, tüm donanımlarla tercih edilebiliyor ve 100 kilometrede 4,4 litre tüketim gerçekleştiriyor. Megane modelleri için başlangıç fiyatı 50.000 TL seviyesinde. Fiyat listesi için tıklayınız. Ancak şunu da belirtmek gerekli, Joy donanımı oldukça boş geliyor.

Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında araca biraz daha ısınıyoruz. Burnun ortasında yer alan büyük Renault logosu siyah bir konturla sarılıyor, ve konturlar sonradan farlara uzayan kollar halini alıyor. Kolların üzerinde de krom çizgiler bulunuyor, bunlar aracın genişliğini vurguluyor. Kollar farlara birleşiyor, ve kolların üst kenarı da far içindeki bir parçada devam ettiriliyor. Farların şekli oldukça ilginç. Ön camınızdaki bir yağmur damlasının rüzgarla aldığı şekli hayal edin. Arkaya doğru uzuyor ve uzarken inceliyor. Yan kenarlar dalgalı, alt kenar da hafifçe eğimli. Araca iddialı bir görüntü katan bu farların içindeki mercek görülebiliyor ve bu aydınlatmanın güçlü olduğu düşüncesini oluşturuyor. Farlara uzayan kollardan çıkan ince bir dal, farların altına uzuyor ve alt kenar vurgulanıyor. Burnun üst kısmı birbirine bağlanan ögelerle derli toplu görünüyor. Tampondaki tüm detaylar da tek bir parçada toplanmış. Ortada ana hava girişi yer alıyor ve onun şekli krom çizgilerle vurgulanıyor. Bu hava girişinin yanında, farlar hizasında ise dairesel sis farları ve çizgi şekilli gündüz farları görülüyor. Aydınlatma elemanlarının bulunduğu bölüm, hava girişinden daha kalın ve bu sayede bölümler birbirinden ayrıştırılabiliyor. Hava girişinin şeklini çizen krom çizginin uzun yatay kenarı geniş bir çene görüntüsü yaratıyor. Megane sırıtıyor ama bu pis bir sırıtış değil, aracı sevmenizi sağlayan bir sırıtış. Kaput üstünde A-sütunundan uzayıp farların kollara birleştiği köşeye uzayan iki çizgi bulunuyor. Bu çizgiler kaput seviyesinden değil de daha yüksekten başladığı için daha kolay fark ediliyorlar, ancak farlara erişemeden yok oluyorlar. Makyaj, aslında oldukça başarılı bir şekilde yapılmış. Kollar, Clio’ daki gibi farlara tam olarak oturmuyor ancak yapılabilecek en iyi uygulama yapılmış. Başta garip gelen kollar ve yeni logo, zamanla göze normal geliyor.

Yan kısma geçildiğinde ise farlardaki gibi akışkan bir cam şekli ile karşılaşılıyor. Makyajdan etkilenmeyen yan kısım, aracı yerden daha yüksek gösteriyor ve eğimli arka cephe ile araca daha sportif bir kimlik kazandırıyor. Yan camların alt kenarı arka kapıya uzarken aşağı bombe vererek yükseliyor, arka kapının sonunda yumuşak bir köşeyle ayağa kalkıp tavana uzuyor. Tavana değen alt kenar, önden bir anda yukarı uzayan üst kenarla birleşiyor. Ön kapı hizasında en yüksek noktaya değen üst kenar, tamamen dairesel olmayan şekli ile aracın geneline hakim şekillere uyum sağlıyor. Kapılar üzerinde B-sütunu hizasındaki geçişler cilalı siyah kaplama kullanılmış. Yan aynalar ön kapının camına bağlı ve yan sinyal lambasını üzerinde taşıyorlar. Ön farların arkaya uzayan ucundan çıkan bir çizgisi, ön tekerleğin yörüngesinde dairesel bir şekil izlerken, kapı üstüne geçince stop lambalarına doğru düz biçimde uzamaya başlıyor. Kapı kolları bu çizginin altında kalıyor. Kapıların altında ise plastik çıkıklıklar yer alıyor. Kapıları koruyan bu parçalar neyseki çok çirkin görünmüyor. Tekerlekler hafifçe vurgulanmış. Arka cephe öne doğru eğiliyor. Bu eğim araca harekete hazır görüntüsü katıyor. Stop lambaları, bagaj kapağında ve yanında bulunan iki parçadan oluşuyor. Yandaki parça öne doğru uzuyor ve inceliyor, bagaj kapağındaki parçası ise yukarı doğru yükselip bagaj kapağının ortasına yayılıyor. Lambalar eğimli bir yüzeyde bulundukları için şekilleri çok daha çarpıcı geliyor. İçleri beyaz dolgulu olan lambaların dışı kırmızı şeritle sarılıyor, bu şerit alt kenarda maksimum kalınlığa ulaşıyor. Bagaj kapağının ortasında, lambalar hizasında marka logosu ve model adı bulunuyor. Arka camın alt kenarı bagaj kapağının ortasına doğru geldikçe alçalıyor, yanlara yaklaştıkça yeniden kalkıyor. Bagaj kapağından sonra çıkıklaşan tamponun çoğunluğu siyah plastik kaplamalarla kapatılıyor. Plaka da bu siyah bölgenin bir uzantısında yer alıyor. Kedigözleri de yaprak şekilleri ile siyah bölgenin üst sınırına hizalanmış. Megane, dışarıdan hala hoş görünüyor. Yumuşak kıvrımları ile kolay algılanabilir bir şekle sahip ve bu şekil üzerindeki detaylarla göze güzel görünüyor.

İç mekanda ise Renault’ nun eski iç mekan tasarımı görülüyor. Fazlasıyla sade, ancak kaliteli. Direksiyon üç kollu yapıda, ve alta uzayan kolunda kullanılan metal parça biraz renk katıyor karanlık iç mekana. Gösterge paneli iki ana çember ve bir bilgi ekranından oluşuyor. Göstergelerin üzerinde bir kubbeyi hatırlatır bicinde siperlik yer alıyor. Bu siperlik aslında biraz kaba, ancak öne çıkma çabasında değil. Orta konsolun üstünde R-Link ekranı görülüyor, altında ise havalandırma çıkışları var. Bu havalandırma çıkışlarının altından geçen gri renkli şerit, yanlara yaklaştıkça kalınlaşıyor ve üst kenarı yükseliyor. Şeridin altında havalandırma kontrolleri ve müzik sistemi kontrolleri gruplanmış halde bulunuyor. Bu gruplar sayesinde her şey çok daha net anlaşılıyor ve düğme kalabalığı önleniyor. Vites kolu hafifçe derinde yer alıyor ve önünde bir depolama alanı var. Geride ise kol dayama aparatı görülüyor. Kapı iç yüzleri, iç mekandaki çizgilerle uyumlu şekilde hareket ediyor. Megane’ ın arka sırası ise bir kompakt otomobilden beklenecek boyutlarda. Megane Türkiye’ de kompakt sınıfın en çok sevilen modellerinden. Makyaj ile beraber çok büyük değişiklikler gelmemiş, ancak ömrü biraz daha uzamış. Golf ve Focus gibi rakipleri arasında az fark var. Türkiye’ de üretilmesi ile Türk müşterisinin gönlünde yeri ayrı. Her modelin öne çıkan bir yönü var bu sınıfta, ancak Megane optimum otomobil. Her tür ihtiyaca ekonomik bir fiyatla yanıt veriyor.