Geçmişin efsanevi tasarımları, 2000’li yıllarda yeniden atağa geçti. Tasarımın her alanında etkisini gösteren retro akımı, otomotiv sektöründe de bazı dengelerin değişmesine sebep oldu. Bu durumdan hoşnut olmayanlar arasında pek çok modern otomobil meraklısının yanı sıra Citroen de bulunuyor. 2010 yılında tanıttığı DS3 ile küçük sınıfa hükmetmeye başlayan Mini Cooper ve Fiat 500’ ün ilerleyişini “anti-retro” felsefesi ile durdurmaya çalışan Citroen, 3 kapılı küçük savaşçısını 4 yılın ardından yeniliyor. Bu bir makyaj. Dolayısıyla olabildiğince az değişiklikle büyük etki yaratılmaya çalışılıyor. Makyajlı DS3, yepyeni farlara ve yepyeni aydınlatma teknolojisine sahip. Farların şeklinde hiçbir değişim bulunmuyor, ancak yeni aydınlatma elemanları ile oluşan yeni ışık imzası, araca daha çekici bir görünüm kazandırıyor. LED ve Xenon teknolojilerini bir arada içeren farlar, uzun ve kısa görüş modlarında üstün performans sunarken, diğer sürücülerin gözlerini kamaştırmıyor. Kısa modda %35, uzun modda %75 enerji tasarrufu sağlayan yeni aydınlatmalar halojen farlardan 20 kat daha uzun ömürlü. 3 adet LED modülü farın incelen kısmında mücevhersi, elmasa benzer bir görüntü oluşturuyor. Xenon modülü ise farın şişkin kısmında geniş yer kaplıyor. Farların kullanılmayan alanları ise DS deseni ile kaplanmış. Stop lambaları da LED aydınlatmalar sayesinde 3 boyutlu görünüyor. Bu kadar aydınlatma muhabbeti yeter, ha? DS3 farları dışında ufak eklemelere sahip. PSA Grubu’ nun yeni güvenlik sistemlerinden Active City Brake DS3 bünyesinde yer alıyor. Ön cam üzerine konumlandırılan sensörle, daha doğru radarla aracın önündeki hareketli ve sabit nesneleri algılayan sistem, 30 km/s’ den düşük hızlarda fren yapabiliyor. DS3, artık Euro 6 karbondioksit salınım kurallarına uyumlu motorlara sahip, ve yeni kişiselleştirme seçenekleri ile de kişiselleştirme meraklılarının birincil seçeneği olmaya çalışıyor. DS3, gövdeden bağımsız tavan rengi ile alınabiliyor, bu tavan üzerine stickerlar uygulanabiliyor (ki bu stickerlar bir desen şeklinde oluyor ve zorlama durmuyor). Aynalar krom kaplı tercih edilebildiği gibi 16 veya 17 inçlik jantlar ikincil renge boyanabiliyor. Sedefli Beyaz da artık gövde renkleri arasında.
DS3’ ün kişiselleştirme olanakları çok fazla ancak bunlar elbette ek ücret gerektiriyor. Ödemek istemeyen müşteriler de haklı, ancak DS3’ ü DS3 yapan kişiselleştirme imkanı biraz da. Çok ilginç karışımlar yapabileceğiniz gibi, tanıtım materyallerinde hep kullanılan beyaz-mavi çifti, sarı-siyah çifti, ya da gri-bordo çifti gibi güzelliği kanıtlanmış modeller de tercih edebilirsiniz. Arka sıranın yan camları üstüne sticker seçeneği ise çok ilgi çekici olmasa da Citroen’ in Fransız kökenlerini sergiliyor. Paris’ in ünlü yapılarını içeren bu sticker tek tek noktalardan meydana gelmesi ile daha özgün görünüyor. İç mekanda renk değiştirebilen orta konsol kaplaması için lazer işlemeli kaplama seçeneği sunuluyor. DS3, donanıma göre Nappa deriye ve gerçek 5 koltuğa sahip. 3 kapılı Mini Cooper’ dan daha fazla hacim sunan arka yolcu sırası, elbette bir C3 kadar rahat değil. Bu arada boyutlara değinmek gerekli: DS3, 3948 mm uzunluğu ile B-Sınıfı 3 kapılı modellere yakın. 175 mm genişlik ve 1458 mm yükseklik değerine sahip. Bagaj hacmi 285 litre, arka koltuklar yatırıldığında 980 litrelik hacim elde ediliyor. Makyajsız modelin testlerinde arka camın görüşünün kısıtlı olduğu belirtilmişti. Direksiyon ve vites topuzu da renklendirilebiliyor, ve havalandırma sisteminin bir parçası olarak parfümler alınabiliyor. DS3, alçak sürüş pozisyonu ile olduğundan daha sportif hissettiriyor. Çabuk tepkilere sahip olan direksiyon, Türkiye’ ye çok da uygun olmayan sert süspansiyon tarafından gölgeleniyor. Otoyol kullanımında ise süspansiyonun konfor ile spor arasında bir denge tutturduğu görülüyor. DS3 yeni dizel motor seçeneklerine sahip: 100 km’ de 3,6 litre tüketim yapan BlueHDi 120 ve 3,0 litre tüketen BlueHDi 100. Ülkemize DS3’ ün farklı motorlarla getirildiği zamanlar oldu ancak şu anda sadece 1.6 e-HDi 92 beygirlik seçenek ithal ediliyor. Makyajın ardından yeni dizel seçeneklerin getirilmesi düşünülebilir. İnce zevkli küçük spor otomobil müşterileri için DS3 Racing de özel talep üstüne getirilebiliyor.
Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında ön kısımda sevilen bakışın değişmediği fark ediliyor. Farların içinin tamamen yenilenmiş olmasına rağmen, DS3 hala aynı derede güçlü ve hakim görünüyor. Yukarı uzanan, ve yanlara yaklaştıkça yumuşakça şişen farların ızgara doğru uzayan ince bir kolu bulunuyor. Şişkin kısmın şekli, far içindeki “C” harfine benzer bir çizgi ile vurgulanıyor ve bu C’ nin içinde de Xenon aydınlatma yer alıyor. Izgaraya uzayan kolun içindeki üç parça halinde LED modülleri görünüyor ve değerli taşlara benzer görünümleri ile ilgi uyandırıyorlar. Izgaraya uzayan kolun altında bırakılan derinlik, gözlerin altına çekilen sürmelere benziyor. Farların alt hizasında bulunan ızgara, krom çerçeve ile sarılıyor ve çerçeve ızgaranın üst kenarında Citroen logosu ile birleşiyor. Logonun iki oku da yanlara düz biçimde devam ederek uzuyor ve bu sayede Citroen logosu daha ihtişamlı gösteriliyor. Logonun altından geçen siyah plastik şerit plakayı tutuyor, şeridin altında ise kapsül şekilli boşluklara sahip olan ızgara görülüyor. Logo ve ızgarayı bir arada barındıran bu şeklin yan kenarlarının aşağı indikçe yanlara doğru açılması ile agresif bir yüz ifadesi oluşuyor, bu da aracın sportif kimliğinin gelişmesini sağlıyor. Farların altında, derine dikey olarak yerleştirilen LED gündüz lambaları da ızgaranın yan kenarlarına paralel. Ögeler arası uyum sayesinde daha derli toplu bir görüntü oluşuyor. Bu dikey aydınlatmaların derinliği, üst ve altlarından çıkan yumuşak çizgilerle belirginleştiriliyor. Çizgiler ızgaraya uzarken soluklaşarak sonlanıyor ve sis farını da içlerine alıyorlar. Derine yerleştirilen sis farları dairesel şekle sahip. Her detay DS3’ ün mimiklerini güçlendiriyor. Yanlara genişleyen detayları ile olduğundan daha geniş ve güçlü görünüyor. Burnun en altından ızgara altına uzanmaya çalışıp silikleşen hafif çizgiler bulunuyor. Kaput üzerinde ise farların bombeli üst kenarının yankısı niteliğinde hafif dalgalar görülebiliyor.
Yan kısımda ise yine özgün bir detay kullanılıyor. Ön ile arka sırayı ayıran “köpekbalığı yüzgeci”, ön kapıya bitişik, gövde rengi bir uzantı. Öne eğimli duruşu ile arka cama paralel. Bu detay ilk başta hoşa gitmemesine rağmen zamanla DS3’ ün akılda kalıcı özelliklerinden biri haline geliyor. Ayrıca yüzgeç DS3’ ün Cooper’ dan farklılaşmasını da sağlıyor. Ön, yan ve arka camları birleşik görünen DS3’ün yan kısmı bu yüzgeç şekli sayesinde daha özgün görünüyor, bu tip bir detayın kullanılmaması durumunda Cooper gibi tüm cam yüzeyler birleşik görünecekti. Yüzgeç tavana kadar uzamıyor ve bu sayede tavan görsel olarak hiçbir yerden ana gövdeye temas etmiyor. Bu sayede tavan bağımsız bir parça, bir şapka gibi görünüyor ve gövdeden başka bir renge boyanması anlam kazanıyor. Yan aynalar kapının gövde rengi bölümüne bağlı ve daha önce de söz edildiği gibi kişiselleştirilebiliyor. Yan sinyal lambası da aynaları gövdeye bağlayan kolun üzerinde. Kapı kolu basit bir şekle sahip ve ortasından çıkan bir çizgi ön kapının başına kadar sessizce uzuyor ve sonlanıyor. Tekerleklerin dairesel şekli hafif çizgilerle vurgulanmakta. DS3, oldukça şık jant seçeneklerine sahip. DS desenindeki gibi üçgensel şekiller kullanan ve lükse vurgu yapan jantların yanında spor otomobillere gönderme yapan hareketli jantlar da sunuluyor. İki tekerlek arasında, kapıların altındaki boş alanda bıçağa benzer bir krom parça bulunuyor. Bu parçanın şekli çevresindeki hafif çizgilerle belirginleştiriliyor, ve kapıların altında kalan boşluk dolduruluyor. Arka tekerleğin şeklini tekrarlayan çizgi, stop lambaları ile birleşiyor. Stop lambaları, kare şeklinde ve bu karenin üst kenarından öne doğru bir uzantı çıkıyor. Burundaki keskin ve güçlü hatlarla kıyaslandığında yumuşak kalan bu şekil, aydınlatma elemanları sayesinde daha iyi görünüyor. Kare şekli tekrarlayan LED çizgileri derinlik hissi oluşturuyor. Yan kısımda yüzgeçten sonra başlayan yan camın alt kenarı arka kısma devam ediyor ve stop lambalarından sonra bir basamak çıkarak alt kenar şeklinde farklılık yaratıyor. Benzer şekilde bagaj kapağının alt kenarı da stop lambalarından sonra bir basamak inerek yukarıdaki basamak çıkmayı anlamsız bir hareket olmaktan kurtarıyor. Bagaj kapağı alt ve üst kenarlardaki genişlemeler sayesinde daha büyük görünüyor ve ortasındaki DS logosu vurgulanıyor. Bagaj kapağı üzerine yatay bir krom şerit eklenebiliyor ve çok şık görünüyor. Tavan, arka kısımda da bağımsız bir parça gibi görünüyor ve arka camın üzerinde spoylere benzer şekil alıyor. Fren ışığı da bu şeklin içinde. Tamponda, dikdörtgensel bir derinliğin içine yerleştirilen plaka, üzerindeki krom çizgi ile baskılanıyor. En altta ise siyah plastik kaplama boy gösteriyor, ve bu kaplamanın en sağına dayalı iki adet dairesel egzoz çıkışı bulunuyor. Egzoz çıkışları ile tamamlanan dış tasarım özgünlüğü ile farklı olmak isteyenleri kendine çekiyor. DS3, Retro modasını anlamlandıramayanlar için de küçük coupe’lerin en havalısı.
İç mekanda ise zarif ve modern çizgiler iyi bit izlenim bırakıyor. DS3, küçük sınıf ortalamasının üzerinde malzeme kalitesine sahip. Sürücünün karşısında, sade bir üç kollu direksiyon yer alıyor. Krom parçalarla şekli vurgulanan direksiyonun altının düz olması performansa dair ipuçları veriyor. Direksiyonun ardında iç içe geçmiş çemberlerden oluşan gösterge paneli, ve onun üzerinde hafif bir siperlik bulunuyor. Renkli aydınlatmaları ve çemberin eğimine göre duran rakamları ile göstergeler beğeni topluyor. Araç çalıştırıldığında hız göstergesi tam tur dönerek sürücüsünü selamlıyor. Siperlik, tamamen zemine yapışık değil ve bu sayede biraz eğreti görünüyor, sanki geçici olarak oraya konmuş gibi. Gözler yana kaydırıldığında renkli kaplama fark ediliyor. Orta konsolun üst kısmını saran ve ön yolcunun karşısında da devam eden bu renkli kaplama, iç mekanın ruh halini belirliyor. Kaplama, gövde renklerine boyanabiliyor ve cilalı görüntüsü ile dokunma isteği yaratıyor. Orta konsolun en üstünde havalandırma çıkışları bulunuyor, ardından multimedya ve bilgi ekranı geliyor. Ekranın iki yanında bulunan yaprak şekilli düğmeler de zarif görüntüyü destekliyor. Bu düğmelerin önünde bir cam katman bulunması cilalı etkiyi devam ettiriyor. Cilalı kaplana bittikten sonra daha derinde havalandırma kontrolleri görülüyor. Üç daireden oluşan bu kontroller kolay kullanımlı ve şık. Ardından müzik sistemi kontrolleri ile orta konsol sonlanıyor. Vites kolunun bulunduğu yatay zemine geçilirken bir depolama alanı oluşturulmuş. Kapı panellerinde de cilalı görünümdeki kaplamalar devam ediyor. Arka sıra iki yetişkin için uygun, ancak elbette çok rahat değil. Mantıksal olarak DS3, Cooper’dan ve 500’den daha cazip. Daha ucuz, daha ferah, ve daha özgün bir otomobil. Ancak burada marka imajı ve kişisel zevkler gibi bazı faktörler var. Ancak DS3 direkt olarak elenmemeli. Küçük coupe’ ler arasında henüz keşfedilmemiş bir gizli kahraman. Peki makyajlı Citroen DS3 ne zaman Türkiye’ ye gelecek? Ülkemize Paris Otomobil Fuarı’ nda tanıtıldıktan sonra, sonbahar aylarında gelmesi bekleniyor. Tahmini başlangıç fiyatı ise 75.000 TL civarında, motor seçenekleri konusu ise bir muamma.
[…] etkisini ve kapsamını büyütüyor. Farlardaki yeni aydınlatmalar 2014 yazında makyajlanan DS 3’te olduğu gibi şık bir ışık imzası meydana getiriyor. Değerli taşlara benzeyen […]
BeğenBeğen