Konsept: Volvo Concept Estate

Volvo, Station Wagon tipi otomobiller konusunda uzmanlaşmış markalardan biri. Tarihi boyunca pek çok SW üreten marka, ilerleyen yıllardaki yolunu da bir SW konsepti üzerinden gösteriyor- Concept Estate. 2013′ de Concept Coupe ile başlayan, ve XC Coupe ile devam eden konseptler dizisi, üçüncü eleman Concept Estate ile büyümeye devam ediyor. 1970′ lerde beliren 1800 ES’ den esinlenerek yaratılan Concept Estate, önceki iki konseptte benimsenen yeni tasarım anlayışını sürdürüyor. Sportif aktivitelere ilgili, ve aktif bir yaşam tarzını benimsemiş kişilere yönelik, bir Station Wagon- Coupe kırması olan Concept Estate, 3 kapılı bir Shooting Brake olarak tanımlanabilir. Ön tasarımda, dikdörtgensel ızgara alanı kıvrımlı köşeleri ile havayı yumuşatıyor, ve ortasında bulunan büyük Volvo logosu çapraz kollarını üst ve alt kenara uzatıyor. Logonun arkasında yer alan ızgara, logo hizasında derinleşirken, çerçeveye doğru yeniden yakınlaşıyor. Farlar, ızgaranın yanında ve kısmen daha üstte bulunuyor. Arkaya uzayan ve uzadıkça yüksekliği artan dörtgensel şekilli farların içinde, “T” formlu aydınlatmalar görülüyor. Önceki iki konsept modelde de bulunan bu aydınlatma, Volvo modellerinin yeni ışık imzasını meydana getiriyor. Tamponda, üç ana bölge bulunuyor. Izgara hizasında bir hava çıkışı, ve iki yanında-farlar hizasında siyah derinlikler. Bu üç siyah yüzey gövde rengi kollarla ayrılıyor. Kollar, çapraz hareketleri ile ön kısımda gereksiz derecede düz görüntü oluşmasını engelliyor. Kaputta, farlardan ön cama uzayan soluk düz çizgiler görülebiliyor. Burunda tüm detayların düz ve düze yakın eğimlere sahip oluşu, araca basık bir hava veriyor, burun daha alçak görünüyor. Yanda, alışılan Volvo cam şekli ana hatları ile korunuyor. Önden arkaya dümdüz uzayan bir alt kenarı üzerinde, eğik çizgiler yumuşak köşelerle birbirine bağlanıyor ve zarif bir görüntü oluşuyor. Camların ince krom çerçeveleri, arkaya doğru kalınlaşarak 3 boyut etkisi yaratıyor. Tekerlekler gövdeden hafifçe çıkık halde duruyor, ve yumuşakça gövdeye bağlanıyorlar. Yan kısımda tek kapıya sahip olan Concept Estate, günümüzde hiçbir  ana üreticinin sunmadığı tipte: 3 kapılı bir Station Wagon. Hafifçe uzatılmış ve köşelileştirilmiş bir C30‘ u andıran Concept Estate, arka kısımda eğik bir arka cama, dolayısıyla eğimli duram stop lambalarına sahip. Arka cam yanında dik duran, cam bittikten sokra “C” harfi çizen stop lambaları, oldukça ince. İçinde kırmızı bir aydınlatma çizgisi vurgulanan lambalar güncel Volvo modellerindekileri de andırıyor. Bagaj kapağı üzerinde sadece marka adı yazılı, ve geri kalan kısımdaki boşluk sade havayı devam ettiriyor. Tamponda alttan beliren siyah alanın başında plaka, ve altında egzoz çıkışları yer alıyor. Siyah yüzeyin iki yanına yaslanan dikdörtgensel egzoz çıkışları, yatay bir çizgi ile birbirine bağlanıyor. Köşelerin kıvrımlarla uyumu, dış tasarımdan sonra içeride de korunuyor.

3 kollu direksiyon, ortasında karesel zeminde Volvo logosunu taşıyor, ve kollar da yumuşakça direksiyon çemberi ile birleşiyor. Gösterge panelinde iki ana daire belirgin, ve aralarında bir dijital ekran bulunuyor. Göstergelerin siperliği, yumuşakça düzleşerek orta konsolun üzerinden geçiyor. Orta konsolda, dokunmatik bir ekran pek çok işlevin yönetildiği yer. İki yanında havalandırma çıkışları yer alan ekranın kullanımının kolaylığına dikkat çekiliyor. Volvo, bültenlerinde aracın genelinden çok bu ekrandan bahsediyor, ki bu ekranın yeni Volvo modellerinde az değişerek yer alacağını fısıldıyor. Ekranın altından geçip, yeniden yükselerek kapılara devam eden bir şerit orta konsola hareket katıyor. Ekranın altından geçtiği sırada üzerinde bazı fiziksel düğmeler taşıyan şerit, metalsi görüntüsü ile kalite hissini pekiştiriyor. Orta konsolun arka yolcu sırasına uzantısında oldukça ilginç bir vites kolu bulunuyor. Beyaz kaplamalardan cilalı siyaha geçiş yapılıyor. Aracın zemin kaplaması ise turuncumsu bir renkte, ki bu kaplama da İsveçli üretici Kasthall tarafından üretiliyor. Aynı turuncu tonu, emniyet kemerlerini de süsülüyor. Koltuk ve tavan kaplamaları da deseni ile ilgi uyandırıyor.  Bagaj zemininde ise konsepte özel bir eklenti var: Kubb seti. Bir İsveç oyunu olan Kubb, çok basitçe özetlenirse tahta blokların tahta çubuklar ile devrilmeye çalışıldığı bir oyun. Cam bir kapak altında yer alan tahta parçalar, oyunun oynanışına dair açıklamalarla geliyor. Volvo, son konseptlerinde hep yaptığı gibi Concept Estate’ de de İsveç kökenlerini vurguluyor. Marka kimliği, yeniden oluşuyor. Concept Estate’ in iç mekanı ve burun tasarımının çok az değişimle yeni nesil XC90′  a geçmesi bekleniyor. Konsept, Cenevre Otomobil Fuarı’ nda sergilenecek, üretim versiyonuna sahip olması ise oldukça düşük bir ihtimal. Volvo’ nun yenilemesi gereken pek çok modeli var ve bu durumda keyif kullanımı için bir modelin önceliği düşük. Concept Estate, akıllarda başarılı bir konsept olarak kalacak.