Peugeot 5008

Aile otomobillerinin şeklinin günümüzden sonra büyük bir değişime uğraması pek mümkün değil. İlk ortaya çıkışından beri pek çok kez evrim geçirerek günümüzdeki formlarına ulaşan bu otomobiller, artık pek çok türeve ve boy seçeneğine sahip olsa da, temelde aynı şekildeki bir gövdede yapılan ufak oynamalar ile birbirlerinden ayrılıyorlar. Peugeot, 2009 yılında tanıttığı 5008 ile kompakt MPV sınıfına elinden geldiğince katkıda bulunmaya, müşterilere sportif bir seçenek sunmaya çalışmıştı. 5008, tanıtımının ardından geçen yaklaşık 4 yılda kuzenleri Citroen C4 Picasso ikilisinin önüne geçemedi, ve sadece bazı pazarlarda başarı gösterdi. Rakiplerine benzemeyen tasarımı, yüksek sürüş pozisyonu ve bir odayı andıran iç mekanına rağmen 5008 cazip olamıyordu. Peugeot, 2013’ de bu duruma bir el atmaya ve 5008’ i makyajlamaya karar verdi. Frankfurt Otomobil Fuarı’ nda sergilenen yeni 5008, markanın yeni tasarım anlayışı ile şekillendirilmiş, en azından bambaşka bir yüz ifadesine sahip olan bir MPV idi. 4,53 metrelik uzunluğu ile büyük ailelere hitap eden model, değişmeyen yüksek kokpiti, sürücüyü saran orta konsolunu koruyor, dümdüz bagaj zemini ile yük taşımacılığında kolaylık sağlıyor ve Head-Up display ile ilk birkaç ay sürücüsünü kahraman gibi hissettiriyor. Yenilenen ön tasarımda LED aydınlatmalar ile özgün ışık imzasına kavuşan 5008, markanın iddiasına göre ürün gamının üstünde olduğunu hissettiren bir görüntüye sahip. 5008’ in ne kadar üst düzey bir model olduğu tartışılır, ancak daha soluk ve sade çizgilerin kullanımı kalitenin arttığını hissettiriyor. Üst donanım modellerde Xenon aydınlatmalar sunulmakta. Araç, artık 2’ si yeni 9 renk seçeneğine sahip, ve 16 ile 18 inç arası tekerleklerle alınabiliyor. 0,29 Cd’ lik rüzgar direnci ile bir MPV’ ye göre etkileyici aerodinamiğe sahip olan 5008, 2,69 m2’ lik cam tavanı ile aydınlık bir iç mekana kavuşuyor. 3. koltuk sırasında da hava yastıklarına sahip olan araç, toplamda 6 adet hava yastığı ile geliyor. 3. sıraya geçiş için öne eğilen arka sıra koltukları da 3 bağımsız parça halinde. Bu da daha çok kullanışlılık sunuyor. (Normalde 66:33 oranında koltuklar iki parça olarak katlanırken, 5008’ de 3 parça katlanabiliyor. Tüm koltuklar yatırıldığında düz bir zemine sahip olan model, 3. koltuk sırası açıkken 758, kapalıyken 823, 3. Sıraya ek olarak ikinci sıra yatırıldığında 2506 litrelik bagaj hacmine kavuşuyor. Sürücü yanı yolcu koltuğunun masa pozisyonunda katlanması ile 2,76 metre uzunluktaki nesneler taşınabiliyor.

İç mekanda sunulan teknolojik donanımların başında az önce bahsettiğimiz Head-Up display geliyor. Artık farklı verileri farklı renklerde sunan bu ekranın parlaklık ve açısı ayarlanabiliyor. Bu ekrandan mesafe takip sistemi uyarıları da yapılıyor. Tampondaki sensör ile öndeki araçla olan mesafe denetleniyor ve şöföre uyarıda bulunuluyor, ancak otomatik frenleme gibi özellikler yok. Orta konsolun en üstünde bulunan katlanabilir navigasyon ekranı ise 5008’ in yeni rakiplerinden çok da geri kalmamasını sağlıyor. Orta konsolun yüksek yapısı, vites kolunun farklı bir şekilde yerleştirilmesine neden oluyor, Amerikan otomobillerinde veya ticari araçlarda görüldüğü gibi orta konsoldan yapılan bir çıkıklıkta yer alan vites aslında oldukça kolay kullanılıyor. Arka sıra yolcuları için sunulan bir multimedya donanımı var ki, çocuklu aileleri çok mutlu edecektir. İki ön koltuk kafalığının arkasına yerleştirilen 7 inçlik ekranlar, bağımsız çalışarak yolcuların Bluetooth kulaklıklar eşliğinde film seyretmelerini mümkün kılıyor. Bu ekranların benzerleri sonradan araçlara takılabiliyor, ancak direkt olarak üreticinin bunu sunması bir avantaj. 5008, zengin bir teknolojik donanım listesine sahip. Yokuşta kalkarken birkaç saniyelik geri gitmeyi engelleyen yokuş kalkış desteği, karda daha iyi çekiş sunan Snow Motion sistemi, park sensörü ve park yeri tarayıcısı en çok dikkat çekenler arasında. 2009’ daki hali ile 5008 EuroNCAP’ den 5 yıldız almıştı. Peugeot 5008, Türkiyede 1.6 e-HDi 115 hp motorun Auto6R Stop&Start ve ETG6 şanzıman seçenekleri ile satılıyor. Motorun fiyat listesi için tıklayınız. Avrupa’ daki tam motor listesi ise oldukça uzun, bu motorların ülkemize gelmesi düşük bir ihtimal: 2.0 HDi FAP 150 bhp motor manuel şanzımana sahip, 2.0 HDi FAP 163 bhp motor ise otomatik şanzımanla alınabiliyor. Benzinli cephesinde ise 1.6 VTi 120 bhp manuel, 1.6 THP 155 bhp manuel ve otomatik, 1.6 THP 163 bhp otomatik seçenekleri yer alıyor. Makyajlı modelin Türkiye’ ye gelişi ile motor seçeneklerinde bir revizyona gidilebilir.

Yenilenen ön tasarım detaylı incelendiğinde, aslında az parça değişimi ile tasarımda maksimum farklılık yaratıldığı görülüyor. Aynı farlar korunuyor; üçgensi şekilde arkaya, ön camın alt köşesine doğru gerilen farlar, kıvrımlı köşelere sahip. Arkaya giderken incelen farların alt kenarında bir basamak yer alıyor, bu basamak farlara mimik katıyor. Alt kenarı izleyen LED aydınlatma çizgisi, bahsedilen ışık imzasını meydana getiriyor. Farın iç kısmında ise parlak renkli kuşakların kompleks hareketleri bulunuyor. Farların altında, alt kenarın yankısını oluşturan bir çizgi bulunmakta. Önceki modelde alt kenara bitişik küçük hava çıkışları yok edilen detaylar. Kaputta, farların kaputun ortasına bakan yan kenarlarının tekrarları bulunuyor. Orta kısımda ise marka logosunu belirginleştiren kuşaklar, ön cama uzadıkça genişliyor.”U” harfi ile sarılan marka logosunun altında ise ana ızgara yer alıyor. Krom çerçeveli bu ızgaranın üst kenarında, hemen logo hizasında marka adı işlenmiş olarak bulunuyor. Marka adı çerçevedeki bir girintide yazıyor, sonradan yeniden kalınlaşan çerçeve, düz alt ve üst kenarlara sahip. Alt ve üst kenarı bağlayan kenarlar ise eğimli yapıda, ve alt kenara inerken burnun ortasına yaklaşıyorlar. Krom çerçeve içinde yatay siyah panjur parçaları bulunuyor, plaka da bu alan içinde. Ana ızgara altındaki ince uzun hava çıkışı ise ana ızgaranın şeklini tekrarlıyor. Yukarı kalktıkça genişleyen yan kenarlara sahip bu alt hava çıkışı, ana ızgaradan daha uzun. Yanak bölgelerindeki sis farları ise artık daha şık maskelere sahip. Dairesel farlar, C şekilli krom çizgiler ile sarılıyor, bu krom çizgiler alttaki ızgaranın yan kenarlarına uyumlu şekle sahipler. Yanlara doğru genişleyen ve yukarı çekilen detayları ile hareket halinde görünen ön tasarım, yanda kendini daha sade bir görüntüye bırakıyor.

Arka cama birleşir gibi görünen yan cam, yan kısmın üst yarısını oluşturuyor. Yan camın alt kenarı 3. parça cama kadar düz giderken,  sona doğru kalkıyor ve dik bir kenarla üst kenara bağlanıyor. Üst kenar, tavan paralel biçimde, hafif dairesel esintilerle başlangıç noktasına dönüyor. Yan camın arka cama bağlantılı görünmesini sağlayan siyah kol ise tavana uzuyor ve tavan boyunca, yan camın üstünde devam ediyor. Yan camın alt kenarı krom çizgi ile belirginleştiriliyor, yan ayna ise ön kapı üzerinde yer alıyor. Kapının gövde rengi kısmından çıkan aynanın kolu üstünde de yan sinyal lambası bulunuyor. Çıkık tekerlekler arasında bir plastik şerit bulunuyor. Arka kapı kolu ortasından geçen bel çizgisi ise aracın alt ve üst yarısının sınırlarını belli ediyor. Ucu kalkık yan camın alt kenarına bitişik stop lambaları, arka yüzeye erişene kadar düz devam ediyor, arka yüzeyde aşağı inmeye başlayıp aşağı uzuyor. Yatay şeritlere sahip stop lambaları, hafif karartılmış durumda. Çok şık göründüğü söylenemez, özellikle kocaman bagaj kapağı yanında küçük kalıyorlar. Bagaj kapağının üst kısmındaki arka cam, alt kenarında aşağı doğru bir basamak iniyor. Bu girinti, yumuşakça normal alt kenara bağlanıyor, ve içinde marka logosunu barındırıyor. Eskiden tek başına bulunan logonun altında makyajla zoraki biçimde marka adının yazılması hata. Bagaj kapağının ortasından geçen bel çizgisi, bir çıkıklık yaratıyor. Altında ise plaka bulunuyor. Çıkıklaşan tamponda çirkin bir plastik şerit bulunuyor, ve özensizlik kendimi gösteriyor. En altta ise kedigözleri görülüyor. Kambur arka yüzey, aracın genelde en çirkin bölgesi.

İç mekana geçildiğinde ise önceki dönem Peugeot iç mekan tasarımının en güzel örneği görülüyor. Göstergelerin siperliği yana uzuyor ve orta konsolun üst kenarını oluşturuyor. Bu üst kenar aşağı inmeye başlayarak orta konsolun yan kenarını da meydana getiriyor. Çıkık göstergeler, krom çerçeveleri ile ilgi çekici. Öndeki 3 yumuşak kollu direksiyon ise üzerinde hiç düğme barındırmaması ile zamanın gerisinde kalıyor. Orta konsolun en üstünde havalandırma çıkışları bulunurken, araya derin bir depolama gözü giriyor. Bunun altında eğik devam eden yüzeyde havalandırma ve ses kontrolleri yer alıyor. Düzleşen zeminde vites kolu bulunuyor. Sonlanan orta konsolun gerisinde ise soğutmalı bir depo alanı var. İç mekan, çok şık çizgilere sahip olmasa da, iyi malzeme kalitesine sahip ve yolcularını mutlu ediyor. İçerisi gerçekten bir oda. 5008, makyaj ile önceki halinden öteye gidemiyor, makyaj estetik ilerlemelerin dışında yardımda bulunmuyor. Türkiye’ de de Citroen C4 Picasso ailesi benimsenmişken, 5008’ in satışlarının artması zor. 2014 Şubat ayında Türkiye’ ye gelmesi bekleniyor.