Lancia Ypsilon

Haberiniz var mı? Lancia Avrupa pazarından çıkıyor.

Yolların gizli kahramanları. Satış rakamları ile olmasa da, kişilikleri ve tasarımları ile akıllarda iz bırakan, değerli ama kendine müşteri bulamayan araçlar bunlar. Lancia, Türkiye’ de yeniden canlandığı 2008 yılından beri bu durumda araçlar satıyor. Özgün tasarım ve farkı tarzı ile, ne aradığını bilen ve birincil önceliği kendi mutluluğu olan sürücüler için sunulan ilk model Delta, Türk müşterisini Lancia markası ile tanıştırdı. Çeşitli dizi ve film yapıtlarında yer alan başka Lancia modelleri ise marka adının yayılmasını sağladı. Günümüzde hala kısıtlı bir müşteri kitlesi tarafından adı bilinen Lancia, 2013 yılında Türkiye’ de satışa sunduğu 4. nesil Ypsilon ile belki de satışlarını arttıracak bir adımı nihayet attı. 2011 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’ nda tanıtılan ve Avrupa yollarına aynı yıl içinde çıkan en son Ypsilon, ilk tanıtımından 2 yıl sonra ülkemizde satışa sunuldu. 1996’ dan beri Ypsilon için süren 3 kapı geleneği, yeni nesil ile bozuluyor, 5 kapı Ypsilon’ a daha çok kullanışlılık ve konfor kazandırıyor. Premium konseptine farklı bir yaklaşımın ürünü olan araç, küçük sınıfta lüksü en çok sunan alternatif olduğu iddiasına sahip. “Fashion City Car”, moda şehir otomobili fikri ile yeniden tasarlanan Ypsilon, farklı bakışları ve uyumlu tasarımı ile gözleri tatmin ediyor. Gövdede kullanılan çizgilerden “İtalyanlık” akmasa da, ona bakanlar bir süre sonra İtalyan esintilerini seziyor. 3.84 m uzunluğunda, 1.67 cm genişliğinde ve 1.52 cm yükseklikte olan Y, 245 litrelik bagaj hacmi ile rakiplerinin biraz gerisinde kalıyor. Bayan kullanıcılar için bakışları ile daha bir cezbedici duran Ypsilon, tasarımı sayesinde çift renkli olarak satın alınabiliyor. Metalik ve Pastel renklere ek olarak Bi-Colore seçenekler şu şekilde sıralanıyor: kırmızı-siyah, gümüş-gri, ve bej-siyah ikilileri. Ön kısımdaki garip kaput çizgisinden başlayıp tavanı saran ikinci renkler, araca ek bir farklılık katıyor. Bi-Xenon farlar, yüz ifadesinin oluşmasında etkili. Yan kısımda gizlenen arka kapı kolu ise eski 3 kapı hissini uyandırıyor. Yan camın temel iki çizgiden oluşması ile tavan ve gövde ayrımı güçlenirken, arka kısımda da LED aydınlatmalı stop lambaları etkiletici son imza oluyor.

Ypsilon, iç mekanında Castiglio serisi Urban Siyah ve Romantik kahve renk temalarına sahip. Urban Siyah daha çok donanıma sahip halde gelirken, kahverenginin huzur veren ve iyi hissettiren görüntüsü de göz ardı edilmemeli. Türkiye’ de tek donanım seviyesi olan Gold’ da sunulan araçlar opsiyonel olarak elektrikli cam tavana sahip olabiliyor. Donanım seviyesinin bir dezavantajı ise arka camların otomatik açılmayışı. Tüm motor seçenekleri de ülkemizde sunulan Ypsilon’ un asıl zayıflığı da burada ortaya çıkıyor: Oldukça güçsüz olan motorlar, yokuş çıkışta bile şüpheler uyandırıyor. 1.2 Fire 69 beygirlik giriş seviyesi motor, 36.500 TL’ lik fiyata sahip. İkinci seçenek olan 0.9 TwinAir 85 beygirlik motor, Start-Stop sistemine de sahip. 2011 yılın motoru olan bu ünite, 2 silindire sahip ve ECO modu ile tasarruflu sürüş yapılabiliyor. Multiair teknolojisi ile hava akışını düzenleyen ve daha çok performans sunan motor, yine de düşük hacmi ile akıllarda soru işaretleri bırakıyor. Bu motorda otomatikleştirilmiş şanzıman sunulmakta, fiyat ise 41.200 TL. Son seçenek olan dizel 1.3 MultiJet 95 beygirlik ünite, 0.9 litreliğe benzer şekilde Start-Stop’ a sahip. Vites değiştirme önerileri sunan GSI sistemime de sahip olan bu motorlu Ypsilon’ lar 44.200 TL’ ye satılıyor. Önde McPherson tipi, arkada bağımsız süspansiyona sahip olan Ypsilon, daha iyi darbe emdiğini ve titreşimi önlediğini söylese de, Türkiye yollarındaki başarısı tartışılır. ESP’ nin standart sunulmayışı ise üzücü bir gerçek. Ayrıca 4. nesil Ypsilon’ un EuroNCAP testi de yok! Teknoloji adına sunulan yeniliklere bakıldığında, Magic Parking’ in bayanlar için büyük bir yardımcı olduğu akıllarda kalıyor. Boş park alanlarını ölçerek aracın sığabileceğine onay veren sistem, manevraları gerçekleştirirken, sürücü alışılan şekilde gaz ve fren pedallarını kontrol ediyor. Navigasyon ise Türkiye’ de sunulmuyor. Ypsilon’ un sürücüsünü koruyan gizli yeniliği ise akıllı yakıt kapağı. Dizel araçlara benzin doldurulmasını engelleyen pompa, Avrupa’ da yakıtı kendi kendine dolduran müşterileri koruyor.

Ypsilon’ un tasarımı detaylı incelenmeye başlandığında, ön kısımda kibirli ancak yine de sempatik bakışları araca ilgi duyulmasını sağlıyor. Dairesel biçimde genişleyen ve yanlara devam eden kaput çizgisine bitişik halde ortada bulunan ızgara, krom çerçeveli. Üçgensel bir biçime sahip olan ızgaranın çerçevesinin üst kenarı daha kalın, ve bu  kenar üzerinde marka logosu yer alıyor. Izgaranın kıvrımlı ve iki parçalı yan kenarları arasında yatay çizgiler yer alıyor. Siyah ızgara üzerinde bulunan bu ince yatay çizgiler, yatay düzlemde incelip kalınlaşarak üç boyut hissini güçlendiriyor. Üçgensi ızgaraya dikkatli bakıldığında, Lancia armasına benzer bir şekli olduğu da anlaşılıyor. Izgara yanlarında bulunan farlar ise düz alt kenarları ile yanlara uzuyor. Üst kenar ise önce yükselip, sonradan alçalarak yanlara uzuyor. Üst kenarların yükseldiği nokta hizasında Bi-Xenon mercekleri de görülüyor. Yanlara doğru çekilirmiş gibi görünen farların altında ince uzun bir hava çıkışı daha yer alıyor. Temelde “< ve >” şekilli uçlara sahip olan bu hava çıkışı, alt kenarında plakayı barındırıyor. “< ve >” şekilli uçlar ise krom konturlar ile belirginleştiriliyor ve farlar hizasında bulunmaları ile uyumlu bir görüntü oluşuyor. Gereksiz detaylardan kaçınılan temiz ve sade ön tasarım, yüksek görünen kaput başlangıcı ile kibirli, belki de nostaljik bir hava yaratıyor.

Yan kısma geçildiğinde, öndeki dairesel kaput çizgisinin yanda camların alt kenarına devam ettiği görülüyor. Ayrıca kaput çizgisinin yukarısı da ikinci rengin alanının sınırı oluyor. Camların alt kenarı iki kapı boyunca düz gidip, arka kapı sonunda yükseliyor, ve bu yükselme tamamen dairesel eğimlerle oluyor. Üst kenar ise ön kapı ucundan tavana paralel biçimde yükseliyor, arka kapı üzerinde alçalıyor ve alt kenarla birleşiyor. Alt kenarla birleştikten sonra arka yüzeye devam eden üst kenar, arka camın alt kenarını oluşturuyor. Bu muhteşem uyum, ve inanılmaz geometri, ağabey Delta’ ya da gönderme niteliğinde. Yan camın üçgensi sonuna denk gelen arka kapıların üst kenarına bitişik kapı kolları yer alıyor. İki cam arasındaki siyah kaplamada, Ypsilon’ un Y logosu yer alıyor. Arka kapı kolunun gizlenmiş olması, ön kapı koluna da vurgu yapıyor. Kapıların altında ise camların şeklini dengeleyen kıvrımlı, yatık “U” biçimli bir çizgi yer almakta. Bu çizginin uçları arasında derinleşme var. Çıkık küçük tekerlekler, oldukça şık jant tasarımları ile de akıllarda kalıyor. Küçük tekerlekler burada bir dezavantaj değil, tam tersime görüntüye sevimlilik katan ögeler. Dairesel tavan arka kapılar üzerinde alçaldıktan sonra arka yüzeyde de tavan şekli devam ediyormuş gibi görünüyor. Tavan renginin alt sınırı olan yan camın üst kenarı, arka kısımda arka camın alt kenarı olarak devam ederken, tavanı da devam ettiriyor gizlice. Gözlerinizle izleyin, arka cam yukarıda tavana birleşiyor. Tavan çizgilerinin arka cama birleşimi noktasındaki rüzgarlık da kıvrımlı şekli ile tavanın üç boyutlu eklentisi. Eğimli arka cam, siyah kaplamasını cam alanı dışında da devam ettirerek uyumlu görüntüyü sürdürüyor. Cam alanı altındaki siyah yüzeyde Lancia logosu ve model adı yazıyor, alttaki derinlikte ise plaka bulunuyor. Bu derinliğin şekli de arka camın, dolayısıyla tavanın şeklinin devamı niteliğinde. Bu derinliğin alt kenarı ile sonlanan tavan çizgileri, ortada birleşiyor. Bagaj kapağının yanlarında bulunan üçgensi stop lambaları, öne uzuyor ve alta doğru genişliyor. Alta çekilen bölgesi gri, öne uzayan kısmı kırmızı olan lambalar diklemesine yerleştirilen LED aydınlatmaları ile çok şık. Öne uzayan kol, yan camların altında da iz bırakıyor. Aracın arka tamponundaki siyah plastik bölgede kedigözler ve dikdörtgensel egzoz çıkışı bulunuyor. Son derece uyumlu, sıkmayan ve bunaltmayan dış tasarımdan sonra içeri girildiğinde işler karışıyor.

Orta konsol üzerinde bulunan gösterge paneli, eski Ypsilon’ lardan kalan ve diğer markaların vazgeçtiği bir özellik. Eski tip radyolar benzeri, dikdörtgensel bir şekle sahip olan gösterge paneli en başta hoşa gitmese de iç mekana farklılık katan bir özellik. Parlak “U” harfi ile şık görünen direksiyon, önünde hiçbir öge barındırmıyor. Ortadaki gösterge paneli ise ise iki ana çember, iki küçük çember ve bir bilgi ekranından oluşuyor. Gösterge panelinin arkasındaki siperlik, beyaz LED aydınlatmaları ile etkileyici bir görüntü oluşturuyor Bu siperliğin kapılara kadar uzaması genişlik hissini de arttırıyor. Gösterge paneli altındaki orta konsol, cilalı siyah kaplamaları ile dokunma ihtiyacı uyandırıyor. Üst kısımda müzik sistemi kontrolleri alt kısımda havalandırma kontrolleri bulunuyor, ve bu kontroller hoş renkli ekranlara sahip. Bu sefer dokunmatik ekran yok. Orta konsolun en üstünde havalandırma çıkışları yer alıyor. Bunlar kulak benzeri biçimde yana yapılan çıkıntılar. Dikey yüzeyin altında, sürücüye doğru çıkan bir yüzeyde vites kolu bulunuyor. Ticari araçları andıran biçimde yerleştirilen vites kolu da cilalı siyah zeminde. Bu çıkıntı vites kolu ardından yok oluyor. Koltukların deri kumaşlar ile çok daha şık göründüğünü belirtmek gereksiz. Ypsilon, tasarım ve iç mekanı ile her göze hitap etmese de seçici alıcılar için biçilmiş kaftan. Uyum ve sadelik üzerine kurgulanan dış görüntü, geleneksel iç mekan tasarımı ile tamamlanıyor. Motorlar ise Ypsilon’ un her pazardaki büyük eksikliği. Avrupa’ da dahi daha güçlü seçenekleri olmayan araç, şehir içi kullanım için daha uygun. Fiyatlar oldukça iyi, ancak multimedya olanaklarının eksikliği, daha yeni bir otomobil alma fikrini getiriyor. Bir bayan otomobili, veya ikinci otomobil olarak daha uygun.