Nissan X-Trail

Nissan’ ın arazi araçları konusundaki deneyimi tartışılmaz. Bu dönemde son derece popüler olan Crossover sınıfını tek başına, sessiz sedasız ortaya çıkaran Nissan, Qashqai’ nin ardından Juke ile daha küçük arazi aracı sınıflarına yayılmaya devam etti, şimdi de büyük arazi araçlarını yenileme sürecine giriyor. 2008 yılında ortaya çıkan güncel X-Trail, ortalama bir otomobil ömrünü tamamladıktan sonra yerini yeni nesline bırakıyor. Dünyanın pek çok noktasında satılan model, yeni nesli ile 9 farklı noktadaki üretim bantlarından yollara çıkacak. Nissan markasının 4X4 deneyiminden yararlanılarak tasarlanan yeni model, off-road yetenekleri ile etkilerken teknolojik yenilikleri ile rakiplerine göz kırpıyor. Nissan Safety Shield, güvenlik konusunda sunduğu toplu çözümler ile dikkat çekiyor, ve model tarihinde de yeni bir sayfa açıyor. Renault-Nissan ortaklığı sonucu geliştirilen CMF platformunda yükselen yeni model, her yol ve hava şartına uygun, yetenekli bir aile otomobili olmayı hedefliyor. Nissan Connect isimli markaya özel multimedya sistemine sahip olan araç, dünya ile bağını hiç koparmıyor. Bluetooth bağlantısı ile telefon özellikleri sunuluyor, uygulamalar ile sistem daha da geliştirilebiliyor ve bütün bu işlemler 7 inçlik bir renkli dokunmatik ekrandan yürütülüyor. Araç tüm tavanı kaplayan panoramik cam tavan ile alınabiliyor. Aracın tasarımında Crossover’ lara şıklık kazandıran soluk ve esnek hatlar, SUV’ lerin keskin ve küt köşeleri ile beraber kullanılıyor. Görüntüsüne rağmen önceki model kadar sert olan yeni X-Trail, detaylı ön farları ve V formlu krom parça ile akıllara kazınıyor. Üst düzey donanımlı modellerde standart sunulan 19 inçlik jantlar ise heybetli görüntü oluşmasını sağlıyor. Aracın iç mekanında krom ve cilalı siyah materyaller kullanılması kalite algısını arttırıyor.

Tiyatro tarzı, yükselen oturma düzeni ile yüksek görüş sunan aracın arka koltukları öne kayarak bagaj hacmine olumlu etki yapıyor. Opsiyonel 3. koltuk sırası, yere gömülerek kullanışlılığı arttırıyor. Bagajda sunulan çift zemin özelliği, dikey eksende yükselen ayraçla meydana geliyor. Bu ayracın üzerinde hafif yükler taşınabilirken, alt kısımda büyük ve ağır parçalar için daha uygun ortam oluşuyor. Aracın arka yolcu kapıları, 80 dereceye kadar açılabiliyor ve yükleme işlemleri kolaylaşıyor, özellikle bebek koltuğu gibi zorlayıcı parçalar araca girerken şekilden şekle girmeye gerek kalmıyor. Arka yolcu koltukları uzun bir diz mesafesi sunuyor ve bunda en büyük katkı aslında ön yolcu koltuklarına ait. Arka kısımları özel şekillendirilen ön koltuklar sayesinde bacaklar daha huzurlu yolculuk yapıyor. Öndeki iki koltuk arasında bulunan depolama alanı düzgün şekli ile bir iPad’ e bile ev sahipliği yapabiliyor. X-Trail’ in 4 tekerlekten çekiş sistemi marka tarafından ALL MODE 4X4i olarak isimlendiriliyor ve sistem orta konsoldan ayarlanıyor. 2X4, Otomatik ve 4X4 şekillerinde kullanılabilen araç, otomatik modu seçildiğinde torku sadece gerektiği durumlarda arka tekerlere yönlendiriyor, bir anlamda 4X4 moduna göre daha tasarruflu sürüş yapılıyor. Active Ride Control sistemi, yol zeminini tarayarak darbelerin kabine yansımasını engelliyor. Active Engine Brake ise şanzımana kontrol kazandırıyor, fren pedalıyla daha az haşır neşir olunmasını sağlıyor. Son olarak, Active Trace Control direksiyon açısı, fren durumu, ve hıza bağlı olarak tekerlere ayrı ayrı müdahale ediyor. Özetle, araç elinden geldiğince sürücüye destek olmaya çalışıyor. X-Trail Türkiye’ de tek motor seçeneğine ve pek çok versiyona sahip. 1.6 litrelik DCi dizel motor, manuel şanzımanla 4×2 olarak Visia, Black Edition, Platinum donanımları ve özel paketlerle alınabiliyor, X-TRONIC otomatik şanzımanla ise Black Edition ve Platinum donanımları ve özel paketlerle tercih edilebiliyor. Bu özel paketler, Sky Pack, Design Pack ve Premium Pack gibi aracın bazı yönlerini geliştiren eklemeleri barındırıyor. 4×4 seçeneği bu paketlerden bazılarına sahip araçlarda sunulmakta. X-Trail sınıfına göre oldukça makul fiyatlara sahip ve bu onu avantajlı konuma getiriyor. Fiyat listesi için tıklayınız.  X-Trail sınıfına büyük yenilik katmasa da rakipleri arasında tarzı ve özellikleri ile öne çıkıyor.

Aracın tasarımı incelenmeye başlandığında ise kesin bir tasarım anlayışından yoksun olan Nissan’ ın X-Trail’ de son yıllardaki modellerine göre daha başarılı bir iş çıkardığı söylenebilir. Ön tasarımda, arkaya uzayan üçgensel farlar, düz üst kenarlara sahip ve bu kenarlar, orta kısımdaki ızgaraların üst kenarının devamı niteliğinde. Farların üç ana kenarı ara çapraz kenarlarla birbirlerine bağlanıyor. Aracın burnuna bakan yen kenarları eğimli olan farların iç yan ve alt kenarları boyunca devam eden LED aydınlatmalar tik işaretine benzer bir şekil meydana getiriyor. İki far arasında bulunan Nissan logosu, kalın kromdan yapılma “V” parçası ile sarılıyor. Bu parçanın ortasında bulunan ızgara, yanlarda da devam ediyor ve farlara birleşiyor. V parçasının kollarının eğimi, farların iç yan kenarlarına paralel. V parçası ve farlar yanlarındaki ızgaralardan daha aşağı iniyor. Bütün bu elemanların üst kenarının ortak olması uyum yaratıyor. Farların içinde LED aydınlatma arkasında olan Xenon aydınlatma araca şaşı bakan gözler kazandırıyor. Tamponda inildiğinde, orta kısımda yukarı yükselen hava çıkışı görülmekte. Yan kenarları yukarıdan aşağı inerken yanlara açılan, yani çapraz durumda olan bu hava çıkışının alt kenarı parlak bir şeritle belirginleştiriliyor. Hava çıkışını saran siyah plastik kaplamalar en alt kısımdaki daha büyük kaplamanın aslında uzantıları. Hava çıkışı yanlarında gövde rengi yüzeyde kendi yuvalarında bulunan sis farları, yuvarlak şekle sahip. Parlak çerçeve ile sarılan farların arkasındaki siyah alanın yan kenarları da hava çıkışının yan kenarlarına paralel. Gövde rengi kısımdaki vurgular ile sis farlarının derinde olduğu hissi yaratılıyor. Kaputa bakıldığında, farlarla ızgaranın birleşme çizgisi ile V harfinin kollarının ön cama kadar uzadığı görülmekte.

Yan kısma geçildiğinde, farlarla ızgara arası birleşim çizgisinin ön cama temas etmeden yan yüzeye geçtiği ve burada yan cam altından geçerek soluklaştığı fark ediliyor. Tekerlekleri saran plastik kaplamalardan daha dışta bulunan dairesel çizgiler de zemine inemeden soluklaşıyor. Aracın kapıları boyunca alt kısımda devam eden siyah plastik kaplamalar araçta bot giymiş hissi oluşturuyor. Yan cam şekli incelendiğinde, basit bir geometrinin büyük yan yüzeyde ne kadar hoş durabildiği şaşırtıyor. Alt kenar arka kapıya kadar çok hafif yükselirken, arka kapı ardından yukarı kalkıp çapraz biçimde uzuyor, ardından öne döner eğimde yukarı çıkıyor ve tavan çizgisi başlıyor. Bir süre düz gittikten sonra aşağı inen üst kenar yan cam şeklini sonlandırıyor. Tüm kenarları boyunca krom çerçevenin devam ettiği yan cam aracın rengi fark etmeksizin öne çıkan eleman oluyor. Yan camın kapıdan sonra yaptığı hareket marka tarafından karakteristik özellik olarak adlandırılsa da çok özel değil. Kapı kolları da ayrıca krom kaplamalı. Yan aynalar, aerodinamiğe oldukça az etki yapmaya çalışıyor ve yan sinyal lambalarını taşıyor. Aracın tavanında da yük taşımak üzere çıtalar bulunuyor ve bunlar da… Bildiniz, kromdan. Yavaş yavaş fark ediliyor ki X-Trail’ de 90’ lı yılların Asya otomobillerinde olduğu gibi gereksiz parlak malzeme kullanılmış. Arka kısma geçildiğinde de stop lambalarında “oto sanayide yaptırılmış” gibi görünen renk efektleri can sıkıyor. Nissan tarafından “bumerang” şekilli olarak tanımlanan bu lambaların içinde parlak çizgiler ile yapılan öne uzama hareketi büyük ihtimalle bu tanımın yapılmasına yol açmış. Nissan’ a cevap, aslında Peugeot’ dan gelmeli, “bumerangın hası” son dönem Peugeot modellerinde yer almakta. Stop lambaları da üçgensi bir şekle sahip ve alt kenar dümdüz. Alt kenar ile diğer kenarların bağlantısı ara çapraz kenarlar aracılığıyla yapılıyor. Stop lambalarının yana bakan eğik kenarı, yan camın eğik kenarına paralel. İki lamba üzerinde arka cam yer almakta ve onlar aslında arka camın bir kısmını işgal ediyor. Arka cam üzerinde bulunan spoyler ise sportif etki yaratmayı pek başaramıyor. Bagaj kapağı üzerinde büyük marka logosu, altında krom çıta ve derin alanda plaka bulunmakta. Bagaj kapağı ardından çıkıklaşan tamponda, siyah kaplama da yükseliyor. Bu kaplamanın sol, orta ve sağ noktalarında kedigözleri bulunmakta. ÇOK çok harika olmasa da dış tasarım, bir düzeyde ilgi çekici ve kendi hayranlarına sahip olacaktır.

İç mekana geçildiğinde ise daha önce görülmemiş çizgilerle karşılanıyoruz. Direksiyona bakıldığında, plastik gibi görünen parlak çizgilerin aşağı inerken ortaya kıvrıldığı görülmekte. Uygun miktarda düğme barındıran direksiyonun ardından şık bir gösterge paneli bulunmakta. Okunaklı bir yazı tipine sahip olan daireler, üstlerinden geçen bir çizgi ile bağlanıyor. İki daire arasında bulunan renkli bilgi ekranı ise oldukça etkileyici grafiklere sahip. Göstergeler hizasında yükselen siperlik, orta konsol tarafında aşağı indikten sonra yan yolcu kapısına kadar devam ediyor. Siperliğin devamı gibi görünen yüzeyin altında kalan orta konsol elemanları, cilalı siyah kaplamalı ve ortada bulunan renkli dokunmatik ekran çevresinde bulunuyorlar. Siperliğin halıya dönüştüğü alanda, bir anlamda halının üzerinde bulunan havalandırma çıkışları ise parlak çerçeve ile belirginleştiriliyor. Orta konsola yeniden bakılıp gözler aşağı indirildiğinde, vites kolu ve devamında gelen depolama alanı görülmekte. Bu kısımlarda malzeme kalitesinin düştüğünden şüphe ediliyor. Aracın ön panelinin yan kapılara bitişik kenarına dayalı olan havalandırma çıkışları üç boyutlu yapıları ile hoşa gidiyor. Kapı iç yüzlerinde de dairesel şekilli kapı kolları ve akışkan şekilli yüzeyler ilgi çekiyor. İç mekanda optimum malzeme kalitesi, ortalama kalitedeki tasarımla sunuluyor. X-Trail, bu boyuttaki SUV’ler arasındaki en ekonomik seçeneklerden. Duruşunun yanısıra donanımı da güçlü. Bir BMW X3 veya Mercedes-Benz GLK’ ya daha çok para vermektense, X-Trail kesinlikle düşünülmeli.