Toyota Corolla

Müşterinin aklına adı kazınan bir modelin geleceği çok önceden hazırlanmış oluyor. Toyota Corolla bu durumun en iyi örneklerinden. Ülkemizden satışına başlandığından beri yollarda sıkça karşılaştığımız modeller arasında olan Corolla, sedan olması nedeniyle Türk alıcısının dikkatini fazlasıyla çekiyor. Kompakt sınıfta oluşu, ekonomik oluşu anlamına geliyor. Her zevke hitap eden basit ama güvenilir tasarımlara sahip oluşu ise pek çok kişiye uygun olması anlamına geliyor. Bunlar yüzünden çoğu sürücü Toyota Corolla kimdir, nedir biliyor. Corolla’ nın başarısı bunlar gibi sebeplere dayanıyor. Ve şimdi, Corolla 11. nesli ile evrim geçiriyor. Aynı değerler korunmaya çalışılıyor, ancak tasarım konusunda çok büyük değişimler olduğu açık. Bir bakın ve önceki modeller ile karşılaştırın. Bu düzeyde bir tasarımın ancak 2013’ te karşımıza çıkması tesadüf değil. Avrupa’ daki ekonomik problemler nedeniyle kompakt sınıf değer kazanıyor ve ülkemizde baştan beri çok sevilen kompakt sedanlar Avrupa ülkelerinde daha yeni yeni değer kazanıyor. Toyota, yeni kompakt sedanını bu nedenle büyük bir savaşa hazırlamış. Ön kısımda sert görünümlü farlar ve yeni ızgara, yan kısımda kendinden emin sade çizgiler ve arka kısımda yatay stop lambaları onu olmadığı kadar büyük gösteriyor. Aynı zamanda bu nesil ile birlikte Auris ile akrabalık bağını belli ediyor Corolla. İç mekanda yeni Auris’ ten alıntı çizgiler bulunmakta. Dünyanın en çok tercih edilen modeli, Türkiye’ de Temmuz sonundan itibaren satışa sunulacak. 4620 mm’ lik uzunluğa sahip olan Corolla’ nın önemli rakiplerinin uzunlukları ise şöyle: Ford Focus Sedan 4534 mm, Volkswagen Jetta 4644 mm. Uzunluk bakımından sıkıntısı olmayan model, önceki nesline göre yere daha yakın ve bu da ister istemez bir sportif etkide bulunuyor. İç mekanda arka koltukta sunulan diz mesafesi 706 mm’ lik değeri ile sınıf liderliğini Corolla’ ya veriyor. 452 litrelik bagaj oldukça yeterli.

Modelin şeklinde yapılan değişiklikler ile aerodinamik gelişmeler meydana gelmiş, ve böylece önceki neslin gürültü sorunu giderilmiş. Elektronik direksiyon sistemindeki değişimler sayesinde hakimiyet ve hassasiyet arttırılmış. Ayrıca Corolla 9 renk seçeneğine sahip. Tüm Corolla versiyonlarında araç kilitlendikten 30 saniye sonra farların sönmesi özelliği Follow Me Home standart olarak sunulmakta. Donanımlar ise Life, Active, Advance ve Premium olarak sıralanıyor. Life, ekonomik fiyatlı olmasına rağmen modelin ihtiyacı olan önemli özellikler ondan sonra geliyor: 7 hava yastığı, yokuş kalkış desteği, elektrikli camlar, kol dayama, ve günümüzün “ihtiyacı” LED aydınlatmalar Life donanımından sonra sunulmakta. Üst donanımlarda cruise control (benzinli modellerde), geri görüş sistemi, deri koltuklar, far yıkama, ön ve arka park sensörü seçenekleri sunulmakta. Dizel modellerde, direksiyondan kulakçıkla vites değiştirmek mümkün.  Premium donanımında standart olarak SIPA (!) (Simple- Intelligent Park Assist) isimli sistem sunulmakta ve bu sistem aracı paralel park edebiliyor. Advance donanımından itibaren araçta Toyota Touch 2 isimli multimedya ve navigasyon sistemi sunuluyor. 6,1 inçlik ekranı ile hizmet veren sistem dokunmatik ve USB, Bluetooth bağlantıları var. Geri görüş kamerası bu ekranla birlikte standart geliyor. Yeni Corolla’ nın Euro NCAP sonucu 5 yıldız. Çekiş kontrol sistemi, denge kontrol sistemi ve yokuş kalkış desteği gibi özellikleri ile bu sonuç zaten bekleniyordu. Toyota, yeni kompakt sedanını iki benzinli bir dizel motor ile Türkiye’ ye getiriyor. 1.3 VVT-i benzinli model Life donanımında sunuluyor ve manuel şanzımana sahip. 1.6 CVT Valvematic 132 beygirlik model, Life dışındaki diğer donanımlarla satılmakta ve Multidrive S ya da manuel şanzımanla alınabiliyor. Son motor seçeneği olan 1.4 D-4D (dizel) Life donanımında manuel şanzımanla satışa sunulurken, diğer donanımlarda otomatik (Multimode) ve manuel seçenekleri mevcut. Fiyat listesi için tıklayınız. Corolla’ nın özellikleri şimdiye kadar güzel.

Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında, burun kısmında önceki nesillere göre oldukça alakasız bir görüntü oluşturulduğu görünüyor. Ancak alakasız olduğuna bakmayın, bu oldukça hoş ve agresif bir görüntü. Keen Look farlar ve Under Priority ızgara tasarımının krom çıtalar ile bağlanması sonucu oluşan görüntü, hafif Avensis’ i andırıyor. Arkaya incelerek uzayan farlar, bir de dış alt köşeden aşağı çekiliyor. Eğimli üst kenarın üzerindeki krom çıtanın kalınlığı ızgaranın ortasına doğru artıyor ve çıta, farların üzerinden geçtikten sonra da aynı eğimde devam ediyor. Izgaranın ortasında aşağı inip Toyota logosunu sarıyor. Logonun yanlarından çıkan iki krom çizgi, yukarı doğru çıkarken farların içine giriyor ve orada kısa süre devam ediyor. İşte krom çizgilerle farın kesişiminde LED aydınlatmalar yer alıyor. Izgaranın alt kenarı da üst kenarını tekrarlayan şekle sahip. Alt kısımda, büyük panjur üst ızgaraya göre daha büyük havalandırma işlevine sahip ve köşeli çizgilerle yukarıdaki aşırı eğimleri dengeliyor. Üst kenarı düz olan panjurun üzerinde plaka yer alıyor. Yan kenarlar, üst kenardaki köşelerden aşağı inerken dışa doğru açılıyor. Panjurun alt kenarında ise beyaz bir şerit yer alıyor ve yanlarından siyah çizgiler iniyor. Aracın alt çizginin dümdüz olması hava akışını yönlendirmekle ilgili bir detay. Bu panjurun yan kenarlarının hemen yanında onlara paralel vurgu çizgileri yer alıyor. Panjurun yanlarında, aracın “yanak” bölgesinde sis farları siyah yuvalarında yer almakta. İç yan kenarları panjurun yan kenarlarına paralel olan siyah yuvaların dış yan kenarı dik. İç yan ve alt kenarında parlak şerit bulunan yuvaların içindeki yuvarlak girintide yuvarlak sis farları yer alıyor. Kaput üzerinde ön cam yanı kirişlerden gelen iki çizgi farlara doğru uzama hareketi yapıyor.

Yan kısma geçilirken, basit tasarımlı jantların araca uyumu görülüyor. Yan kısmın teması da bu gerçi, “basitlik”. 10. nesilden çok değişmeden gelen yan cam şeklinin alt kenarı, arkaya düz uzarken arka kapı sonunda eğimle kalkıyor, kapı sonunda ayağa kalkarak tavana paralel biçimde öne dönüyor. Kapı geçişlerinde cam hizasında mat siyah kaplama kullanılmış, alt kenar parlak bir çizgi ile vurgulanıyor. Yan sinyal lambası yan ayna üzerinde. Basit şekilli kapı kollarının ortasından, stop lambalarından gelen bir çizgi geçmekte. Kapıların altında ise hafif bir çizgi, yukarı kalkar biçimde durmakta. Arka kısma geçildiğinde ise stop lambalarının hakimiyeti altına giriyoruz. Geniş ve ince stop lambaları, önü işaret ediyor, ancak ön farlarda olduğu gibi aşağıdan çekiliyorlar. Ana renkleri kırmızı olmasına rağmen içlerinde beyaz bir bölüm bulunuyor ve bu beyaz bölüm, iki stop lambası arasındaki parlak şeridin devamı niteliğinde. Oldukça kıvrımlı çizgilerin bulunduğu üst kısmın ardından alta inildiğinde, derinde bulunan plaka görülüyor. Plakanın derinliğinin normal yüzeyle eşitlenmesinin ardından sonlanan bagaj kapağı, düzgün bir şekle sahip. Onu saran çıkık tampon oldukça düz. Alt kısmında iki yanda kedigözleri bulunuyor ve onların iç yanlarında yukarı kalkan çapraz çizgiler bulunuyor. Bu çizgiler, plakanın derinliğinin yan çizgileri ile aynı eğimde.

Corolla’ nın öne göre sönük kalan yan ve arka kısımlarından sonra içeri girildiğinde, Auris’ te yaşanan aynı sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz: Günümüzün çoğu otomobilinin iç mekanında bir simetri bulunurken, Toyota sanki bu dönemlerde simetriye düşman gibi. Orta konsolun karmaşıklığı bir yana, simetri olmayışı iç mekanı daha çirkin gösteriyor ve gözler orta kısma bakarken yanıyor. Direksiyon bölgesinden incelemeye başladığımızda, basit direksiyonun arkasında mavi aydınlatmalı okunaklı göstergeler görülüyor. Mavi aydınlatma iç mekanda çok kullanılıyor. Gösterge panelinin siperliği, çember çizerken yanlara kıvrılıyor ve orta konsol ile sürücünün sol yanındaki havalandırma çıkışına çatı oluyor. Sol yandaki havalandırma çıkışı sağdaki ile aynı ve garip biçimli. Orta konsolda siperlik uzantısının altında ilk olarak yatay havalandırma çıkışları yer alıyor. Pek çok kanat ve çizgi barındıran bu çıkışların yanında, Auris’ in alay konusu olan detayı yer alıyor: 80’ li yılların Casio dijital saatlerinin bir kopyası. Buraya zoraki yerleştirilen ve şekli ile üstündeki çizgiye uyum sağlayamayan saat, tamamen gereksiz. Bu sıranın ardından gelen parlak şeridin altında cilalı siyah yüzeyde Toyota Touch 2 ekranı görülüyor. Bu ekranın arkaplanının şeklinin simetriyi bozması bir yanai iki yanındaki uyumsuz şekilli düğmeler de orta konsolu karışık gösteren pek çok küçük detaydan bazıları. Alt kısımda bulunan havalandırma çıkışlarının altında kapaklı bir göz yer almakta. Ardından düzleşen zeminde vites kolu görülüyor ve o da bir parlak çizgi ile sarılıyor. Ön sıra yolcu koltuğunun önünde, torpido kapağı üzerinde mavi aydınlatma dekoratif görev yapmakta. Arka kısma geçildiğinde, artan diz mesafesi ile sıkıntı yaşanmıyor. İç mekan uzaktan bakıldığından belki de aracın en sorunlu bölgesi, fonksiyon olarak olmasa da tasarım olarak. 50.000 TL civarındaki başlangıç fiyatı oldukça uygun. Corolla, 11. neslinde isminin ona kazandırdığı avantajlara yenilerini ekliyor ancak kompakt sedan savaşı çok değişti. Bakalım adı ona ne kadar yarayacak?