Arazi araçlarının ülkemizdeki kullanımı gerçekten üzücü. Gösteriş araçları olarak daha sık rastladığımız bu devler, barındırdıkları özellikleri kullanmayan sürücüler ile kaba ve odunsu kütleler olarak yollarda süzülüyor. BMW, lüks SUV’ si X5’ in yeni neslini, belli olan müşterisine yeniliklerle ağzına kadar dolu olarak tanıttı. X5, 3. neslinde önceki neslinden tasarım bakımından uzaklaşmasa da, teknoloji bakımından oldukça ileride. Detaylar o kadar uzun ki, baş ağrısı bile yaratabilir. O derece. X5, Audi Q7 ve Mercedes M-Serisi modelleri ile mücadele eden, daha soğukkanlı (BMW’ den beklenecek şekilde) ve sportif bir modeldi ve bu kimliğini yeni neslinde hafif tasarım değişimleri, destek sistemleri ve fonksiyonellik adına yapılan eklemeler ile devam ettiriyor. Marka X5’ i SUV yerine SAV, Sport Activity Vehicle olarak adlandırsa da, o sıradışı veya kendi sınıfında yol lan bir model değil. Araca ilk bakıldığında dikkat çeken detay, 3-Serisi’ nden alınan detaylar oluyor. 3 boyutlu böbrek ızgaralar ve inceden kalına giden farlar dikkat çekerken, yan kısımda X5’ in kendi geçmişi yeniden canlanıyor. Eski modelin yan kısmı ana hatlarıyla korunmuş ve daha köşeli çizgiler ile agresif etki yaratılmış. Aracın tasarımına entegre aerodinamik detaylar ise başarılı mühendislik örnekleri: Ön kısımda Air Curtains, Air Breathers ve arka kısımda Aero Blades detayları ile araç, düşük rüzgar direncine sahip hale geliyor ve bu da daha düşük karbondioksit salınımı demek oluyor. xDrive 50i, xDrive 30d, M50d M Performance, xDrive 40d, xDrive 35i, xDrive 25d ve sDrive 25d’ den oluşan model seçeneklerinden sadece xDrive25d ve xDrive30d Türkiye’de satılıyor. 25d, 218 beygir, 30d ise 258 beygirlik. Tüm motorlar 8 vitesli otomatik şanzımanla satışa sunulacak ve opsiyonel olarak direksiyon arkası kulakçıklar da eklenebilecek. Fiyat listesi için tıklayınız.
Modeller Driving Experience Control sistemi ile gelirken, beraberinde Comfort, Dynamic, Professional ve opsiyonel Adaptive M süspansiyon modlarına sahipler. Sürüşü yola göre uyarlayarak her zaman düz yol konforunda sürüş yapılmasına olanak sunan bu sistem dışında, aracın yollara uyumunu sağlayan teknolojiler de mevcut. Bir başka önemli nokta ise Efficient Dynamics politikası adına sunulan özellikler: Auto Start Stop, ECO PRO modu, Fren Enerjisi Geri Kazanım sistemi, Proactive Driving Assistant gibi teknolojiler aracın çevre dostu kimliğini geliştiriyor. ECO PRO modu, aracın sistemlerini kontrol ederek enerji yönetimi sağlarken, Proactive Driving Assistant sürüş sırasında gaz yönetimine dair tavsiyelerde bulunuyor. Araçta Electric Power Steering sunulumakta ve opsiyonel olarak Adaptive Steering de alınabiliyor. Aracın fonksiyonel yanları ise oldukça hoş: Kapı iç yüzlerinde geniş alan ve depo gözleri, 650 litrelik bagaj. Koltuklar yatırıldığında 1870 litreye çıkan bagaj hacmi, isteğe bağlı olarak 3. sıra koltukları da alabiliyor. Arka sıra koltukları 40:20:40 oranında üç parçadan oluşuyor. Aracın bagaj kapağı standart olarak otomatik açılıyor, ve iki parçadan oluşuyor. Aracın aerodinamik özelliklerinin yanı sıra yaklaşık 90 kg hafiflemesi de salınımları ve yakıt tüketimini düşürüyor. Aracın ConnectedDrive adına sunulan özellikleri de etkileyici: daha çok renge sahip Head-Up display, gece görüş sistemi, şerit değiştirme ve hız limiti desteği, park asistanı, 360 derece kamera, gerçek zamanlı trafik bilgisi, internet ve sosyal medya erişimi, SMS gibi özelliklerin sunulduğu ekran da ayrı özel: 10.25 inçlik Control Display, Touch Control ile geliyor ve araç içi bilgi sistemleri tamamlanıyor. Bang&Olufsen ses sistemi de özel donanımlardan. Işıklandırma paketi ise iç mekanın çeşitli bölgelerine hoş bir gölge getirilmesini sağlıyor. İç mekanda malzeme konusunda seçenekler neredeyse sınırsız. Model, bazı X serisi modellerinin de üretildiği Amerika Spartanburg fabrikasından çıkacak.
Bu özelliklerin sunulduğu gövde incelenmeye başlandığında ön kısmın en çok yenilik barındıran bölüm olduğu kararına varılıyor. Orta kısımdaki iki böbrek şekilli ızgaranın çerçeveleri eğik konumda ve yandan bakıldığında da görülebiliyorlar. Dik parlak duvarlar ile tamamlanan ızgaraların altında bir hava çıkışı bulunuyor. Bu hava çıkışı siyah ızgara ile dikkat çekmeden sonlandırılıyor ve yan çizgisi yukarı uzayıp yatay hale geliyor, sonradan farların altından geçerken soluklaşıyor. Farlar, ızgaralara bitişik ve arkaya uzarken inceden kalına bir geçiş yapıyorlar. Alt kenarı üst kenara göre daha geç kabaran farların içinde iki dairesel çizgi diğer BMW’ lerde olduğu gibi LED’ ler ile belirginleştirilmiş. Farların altında bulunan içeri gömülü yuvarlak aydınlatma X1’ i andırıyor. Böbrek ızgaraların altındaki hava çıkışından sonra plaka geliyor, plaka hizasında gövde rengi çizgi yeniden görülüyor ve plakanın altında yeniden bir hava çıkışı görülüyor. En altta kalan bu hava çıkışının alt kenarına bitişik bir parlak parça bulunuyor ve aracın en altına kadar uzuyor. Yan kısımlarda ise parlak şeritlerle tasarım ögesine dönüştürülen hava çıkışları yer alıyor. Köşeli “b” veya “d” şekli çizen bu şeritlerin aralarında, derinde ızgara bulunuyor. Bu alanların üzerinde, yuvarlak farın altında bir çapraz çizgi ile ayrı bir yüzey yaratılmış. Kaput üzerinde ise 4 adet ana çizgi bulunuyor. Böbrek ızgaraların dış köşelerine ve ortalarına uzayan bu çizgilerin arasındaki geniş pürüzsüz yüzey uzunluk hissi yaratıyor. Yan kısma geçilirken, çıkık tekerlekler ve ikisi arasındaki uzun mesafe aracın boyutunu ortaya koyuyor.
Yan bölüme bakıldığında aracın diğer bölgelerinde de karşımıza çıkan ana sorun görülüyor: Tasarıma ne kadar yenilik katıldı? BMW müşterilerinin beğendiği tarzı korumak istiyor, bu bilinen bir gerçek ancak bu kadar az değişim çoğu hayranın yakındığı durum. Yan cam şekline bakıldığında, aynanın altından başlayan alt kenar, önce bir aşağı inip düzleşiyor, sonra düz olarak arkaya kadar uzuyor. 3. camın ardından ayağa kalkıp eğimli biçimde arka cama uzayan yan kenar, köşe ile öne dönüyor ve tavana kadar öne eğimli biçimde yükseliyor. Tavan boyunca düz yol alan üst kenar, aşağı yumuşakça iniyor ve kapalı şekil oluşuyor. Tüm kenarları parlak şerit sarıyor. Yan camların birleşim noktasında parlak siyah kaplama malzemesi kullanılmış. Kapı kolları basit formlu ve cüsseye göre oldukça küçük kalıyor. Ortalarından geçen kalın bir çizgi, ön tekerlekten az sonra başlayıp, arka stop lambasına kadar uzuyor. Kapıların alt kısmına bakıldığında, ön kapının az öncesinde, ön tekerlek yanında dik konumlandırılmış hava çıkışı görülüyor. Bu hava çıkışı arkadan bakıldığında görülüyor ve üst ile alt sınırı yana doğru uzamakta. Kapıların alt kenarında ise tekerlekleri saran siyah plastik kaplamanın kalınlaşmış hali görülüyor. Bunun üzerinde parlak bir parça görünüşe renk katıyor. Tavandaki parlak çıtalar da aracın hamallık görevine hatırlatma yapıyor. Sportif jant seçenekleri, aynı zamanda lüks hissini de yaratmayı başarıyor. Arka kısımda ise iki parçalı stop lambaları dikkat çeken detay oluyor. Eğik arka cam ve altındaki marka logosunun ardından iki yanda kalın “L” formlu stop lambaları arka kısma hoş kırmızı tonları ile renk katıyor. İki stop lambasının ikinci parçalarının üst sınırı, kapak boyunca devam ederek derinliğin üst kenarı oluyor. Bu çizgi altında başlayan derin bölümde plaka bulunuyor ve ardından bagaj kapağı parçalarına ayıran çizgi görülüyor. Bagaj kapağından çıkık olan tamponda iki tarafta iki egzoz çıkışı köşeli yapıları ile kendilerini gösteriyor ve üzerlerinde kedigözleri bulunuyor. İki egzoz çıkışı arasında, siyah kaplamada yan kısımdaki gibi parlak parça yerleşmiş ve bu da alta doğru kıvrılıyor.
Arka kısımda da stop lambaları ile minimum yenilik dozu alındıktan sonra, iç mekanda klasik BMW hatları görülüyor. İç mekanda kolay kolay bir değişim beklenmemeli, bu bölge genelde markaların en yüksek miktarda modeller arasında bütünlük sağladıkları alan. Sürücü tarafından başlandığında, öncelikle okunaklı ve yüksek siperlikli gösterge paneli takdir edilesi. Direksiyon, parlak kol sayesinde renkleniyor. Gösterge siperliği yumuşakça iki yana inmekte. Sol tarafta iki havalandırma çıkışı alt alta görülüyor, aynı detay sağ tarafta da mevcut ve bu garip detay sürücü tarafındaki detay fazlalığında göze hoş gelmiyor. Orta konsol hizasında görülen büyük ekranın arkasından dolanan siperlik zemini, eğimli biçimde sağ tarafa birleşiyor. Orta panelde ahşap kaplama altında havalandırma çıkışları, havalandırma ve ses sistemi kontrolleri görülüyor. Düzleşen zeminde Touch Control sisteminin elemanı ve vites kolu göz zevkini tatmin ediyor. Kapı iç yüzlerinde devam eden ahşap yüzey, bej deri ile harika bir bütünlük içinde. Görüntüsü eski, yeni olsun, iç mekan yine de olmak isteyeceğiniz alanlardan. Arka sırada sunulan geniş diz ve baş mesafesi X5’ in cüssesinin verimli kullanımı. Özetlendiğinde, iç mekan diğer bölgelere göre daha hoş görülebilir bir alan. Aracın dışında çıkılıp yeniden bakıldığında, “onca yenilik ve güçlü motorlara daha yeni ve şık bir dış tasarım bulunsaymış” diye düşünülüyor. X5, onu kullanmasını bilen sürücülere denk gelmeli. Pek çok sistemi sayesinde bir Range Rover kadar olmasa da başarılı bir arazici ve şehirlerde tutsak kalmamalı. Peki, şimdi soru Range Rover mı, X5 mi?
[…] otomatik şanzıman seçeneği de mevcut. ConnectedDrive ve Efficient Dynamics özellikleri ise X5‘ dekiler ile oldukça benzer. Modelin Frankfurt Otomobil Fuarı’ nda tanıtıldıktan […]
BeğenBeğen
[…] Önceki / Sonraki » By Birisi / 30 Mayıs 2013 / BMW, Haberler, SUV – Arazi Aracı, SUV-Crossover / Bir […]
BeğenBeğen
[…] ve bu durum Türk müşterisinin yakından ilgilendiği Renault Captur, Peugeot 2008 ve BMW X5 modellerinin elemeyi geçememesinde etkili olmuş […]
BeğenBeğen
[…] ve bu durum Türk müşterisinin yakından ilgilendiği Renault Captur, Peugeot 2008 ve BMW X5 modellerinin elemeyi geçememesinde etkili olmuş […]
BeğenBeğen
[…] ile eskisinden her eksende daha büyük. 2933 mm’ lik dingil aralığında değişim yok. X5‘ in bir türevi olmasına rağmen iç mekanda sportif yönü vurgulayan detayları ile […]
BeğenBeğen
bmw x5 benzin kapağı nasıl açılır torpido gözü nasıl açılır bilen var mı
BeğenBeğen