Mercedes-Benz S-Serisi

Otomobil dünyasındaki hiyerarşinin en üst sıralarında yer alan  otomobiller her markadan çıkamıyor. Premium markaların hakim olduğu üst basamakların lüks sedan sırasına, Mercedes sonunda yeni modelini katıyor. 2005’ den beri koruduğu lüks sedanı S-Serisi’ nin yeni neslini 15 Mayıs 2013 günü tanıtan marka, üst sınıflarda durgun olan rekabetin kızışmaya yakın olduğunu bildiriyor. “The best or nothing- en iyisi ya da hiç” sloganını tam olarak kanıtladığı iddia edilen yeni S-Serisi, marka için amiral gemisi niteliğinde çok fazla yenilikle geliyor. Lüksü en yüksek dozda sunan model, ilk defa uzun dingil mesafeli model üzerinden geliştirildi. Normalde üst sınıf sedanlarda kısa modelden uzun sedanlar türetilirken, S-Serisi artık Maybach’ ın da yerine geçtiği için daha çok sorumluluk üstleniyor. Güvenlik konusunda Intelligent Drive teknolojileri ile referans olan, aerodinamizm sayesinde bir zamanlar hayal gibi gelen düşük tüketim ve salınım değerleri elde eden model, çok değişik bir ilke imza atıyor: Dünyanın tek bir ampul kullanmayan ilk otomobili olmayı başarıyor. Ne içeride ne dışarıda ampul kullanılmazken yaklaşık 500 LED aydınlatma ile kabin, yol ve bagaj aydınlatılıyor. Otomobillerde elektrikli aydınlatmanın keşfinden yaklaşık 100 yıl sonra tamamen ampulden arınmış bir otomobil. Akıcı görüntüsü ile eski S-Serisi modellerinin gelenekleri aynen korunurken, yeni eklemeler ile Mercedes tasarım dili de geliştiriliyor. Ön kısımda kalın ve büyük ızgara duvara çarpsa damga etkisi yapacak gibi görünüyor, uzun tampon ve eğimli tavan çizgisi otomobilin göze hitap etmesini sağlıyor. Yan kısımda girintiler ve konkav efekti, derinlik yaratırken, otomobile dinginlik de katıyor. Otomobilde Adaptive Highbeam Assist Plus ve Night View Assist Plus gibi sistemlerle görüş konusunda kolaylık sunulurken, modelin ülkemiz için önemli yeniliği de Stereo kameralar ile sunulan 360 derece engebe algılama sistemi. Yol yüzeyini tarayarak Magic Body Control sayesinde süspansiyonu yola göre ayarlayan sistem, 8 silindirli modellerde standart. Hazır silindir demişken motor seçeneklerine de bakmak gerek. Toplam 4 motor seçeneği açıklanan modele sonradan S50 Plug-in hibrid modeli de eklenecek. Ülkemizde 2 motor seçeneği sadece uzun gövde seçeneği ile sunulmakta. Bilinen tüm motorların ortak noktaları önceki nesle göre %20’ ye kadar düşük yakıt tüketimi yapmaları ve Euro6 emisyon kurallarını karşılamaları.

Türkiye’ deki motorların detayları şöyle: S500, D sınıfı verimliliğe sahip, 8V- 4.6 litrelik (4663 cc) motora sahip, 100 km’ de 8,6 litre yakıt tüketiyor. S350 BlueTEC ise, A verimlilik sınıfında, 6V-3.0 litrelik (2987 CC) motora sahip, 100 km’ de yaklaşık 5,5 litre yakıt tüketimi yapıyor. Motor gamına genel olarak bakıldığında hep büyük hacimli seçenekler olmalarından dolayı ülkemizde fiyatlar giderek güzelleşiyor (!)f. Model özelliklerine dönüldüğünde, bir diğer odak noktası da ADS PLUS, adaptif sönümleme sistemi. Havalı Airmatic süspansiyon ve ADS PLUS standart olarak sunuluyor. PRESAFE sistemi ise yaya algılama ve frenleme konusunda etkili, PRESAFE Plus ise kaza durumunda çevreyi uyarıyor. DISTRONIC PLUS direksiyon desteği sunarken, dur-kalk pilotu ve yaya algılama sistemine de kendiliğinden sahip. Yorgunluk algılama sistemi de sunulan güvenlik donanımları listesinde. Modelin iç mekanına geçildiğinde, yatay detayların genişlik hissini pekiştirdiği görülüyor. Ahşap ve metal kullanımı olumlu etki yaparken, sürücü hizasındaki iki uzun ekran, toplamda 30,7 cm’ lik köşegeni olan bir ekran meydana getiriyor. İlki sürüş bilgilerini sunarken, ikinci ekran daha çok eğlence ve müzikle ilgili. Bu ekranlar HD ve TFT teknolojisini kullanıyor. Araçta vites kolunun olması beklenen yerde bir telefon kolu ve tuş takımı, önünde dokunmaya duyarlı bir tekerlek görülüyor. Bu cihazlar ekran kontrolünde ve iletişimde kullanılıyor. LINGUATRONIC isimli sesli komut sistemine de sahip olan araç, AIRBALANCE paketi ile havayı parfümleyip, iyonize ederek iç mekana aktarıyor ve daha sağlıklı bir yolculuk yapılıyor. THERMOTRONIC ile arka sırada iki havalandırma sahası seçilip, farklı sıcaklıklar yaratılabiliyor. Koltuklardaki masaj özelliği ise gerçekten değerli, sıcak taş masajına kadar enerji veren çeşitli uygulamalar yapabilen koltuklar, aynı zamanda havalandırmalı. 10 hoparlörlük standart ses sistemi dışında Burmester’ in geliştirdiği iki sistem daha sunuluyor. Canlı trafik durumu ve Google Maps hizmeti de ekranlar aracılığıyla sunuluyor.

Bu uzun özellik listesi ve yenilik bombardımanından sonra tasarıma geçildiğinde, sade ve saf güzellikle karşılaşılıyor. Önceki neslin üçgen farları kedisel bir görüntü oluşturuyordu, bu sefer karşımızda duygusal ve canlı bakan farlar var. Arkaya uzama hareketini yumuşakça yapan ve iç yan kenarında ızgaranın yan kenarına paralel bir çizgi çizen farlar, içlerinde yan ve üst kenar boyunca LED barındırıyorlar. İç yan kenarla üst kenar uzantısal bir köşe sayesinde birleşirken, LED’ in yumuşak köşesi akılda kalan bir detay. LED şeridi altında Xenon aydınlatmalar, özgün şekilleri ile görüntüye uyum sağlamakta. Alt kenar yumuşak bir daire çizerek kolay bir şekil yaratsa da, üst köşedeki durum görüntüye ihtiyacı olan detayı sunuyor. Ortadaki ızgaranın yan kenarları belirttiğimiz gibi farların iç yan kenarına paralel ve üst ile alt kenarı üste ve aşağıya eğimli. Kalın çerçevesi ve içindeki ince çizgileri ile alışılan ızgaranın büyük ölçeklisine sahip olan S-Serisi, klasik marka logosunu kaput üzerinde taşıyor. Izgara altındaki büyük hava çıkışının yaptığı bir detay uzun zamandır bekleniyordu. Tahmini çizimlerde uygulanan bu detay, ızgaranın iki yandan yukarı uzama ve üst ızgarayı tutma hareketi yapması. Gelecek modellerde de görmemiz olası olan bu detay, aynı zamanda farlarla uyumlu. LED aydınlatmanın aşağı iniş eğimine sahip olan ızgara yan kenarları, gizli uyum oluşturuyor. Alt ızgaranın içindeki çizgiler de alt kenarın şeklini tekrar ederek yukarı çıkıyor. Izgara yanındaki iki siyah yuvada yine ızgaralar ve üzerlerinde parlak çizgiler görülüyor. Yuvaları alt ızgaradan ayıran kiriş yavaşça incelip alt kenar haline geliyor ve onun da altında siyah yükselti görülüyor. Gövde rengi alt çizginin altında yine parlak bir çizgi görülmekte. Bu çizgi yanlara doğru yumuşakça aşağı iniyor. Ön kısımda kaput üzerinde çizgiler de onun uzunluğunu bildiriyor. Ortadan gelen simetri çizgisi ve üst ızgaranın üst köşelerine değen diğer çizgilerle tamamlanan ön tasarımdan yana geçildiğinde, sade ve akıcı hatlar görülüyor.

Ön farın ucundan arkaya uzayan çizgi, kapılar hizasında etkisini arttırıyor. Arkaya doğru aşağıya eğimlenen ve arka kapı sonuna yakın kaybolan çizginin de altında, ön tekerlekten çıkan bir başka çizgi, yukarı kalkıyor ve arka tekere birleşerek boşluk hissini önlüyor. Yan cam şekline bakıldığında, eski nesle göre daha kalın krom çerçeveleri ile farklılık yarattığı söylenebilir. Önden arkaya yükselip, ortada düzleşmeye başlayan alt kenar, ardından dairesel biçimde başlangıç noktasına dönen üst kenardan oluşan cam şekli, eski modele göre şeklen farklı değil. Kalın çerçeveler özellikle arka kapının üst kenar bölümünde kendini belli ediyor. Yan sinyal lambası yan aynalar üzerinde ancak alışılan şekilde değil, bu şekil değişimi diğer modellerde de etkili olabilir. Kapı kolları içeri gömülü yuvaları sayesinde çıkık durmuyor. Kapıların birbirlerine bakan kenarlarının cam hizasındaki bölümlerinde kaygan siyah malzeme kullanılmış. Ya tasarımda ayrıca dikkat çeken bir diğer detay ise sürücü kapısının yolcu kapısına göre uzunluk bakımından garip durmaması. BMW 7-Serisi’ nde uzunluk farkı çok belli edilirken, burada sürücünün de kısıtlanmamış olduğu vurgulanıyor. Arka kısımda ise kendi başlarına duran stop lambaları ilgi çekiyor. Bagaj kapağına dahi yaslı olmayan stop lambaları yukarı doğru hafifçe genişleyen kibar ve yapraksı bir şekle sahip.  Alt kısımlarında beyaz çizgi bulunduran lambaların içinde üç sıra LED ile çizilmiş bir şekil bulunuyor. Bagaj kapağının üst kenarı yukarı eğimli, altında marka logosu ve iki uçta model detayları yazıyor. Bagaj kapağının iki ucu arasındaki parlak kalın şerit ise plaka yuvası hizasında inceliyor. Plaka yuvasının şekli ise kesinlikle öndeki üst ızgarayı andırıyor. Alt kısımda arka tekerlerin çevresini saran çizginin uzantısı görülüyor. Arkada düz olarak devam edip diğer yana birleşen bu çizginin ardından gelen büyük boşluk sıkıntı yaratmıyor. En alt kısımda ise iki uçta dikdörtgensel egzoz çıkışları görülmekte. Bu sportif detay aracın lüks yönü dışında sporcu yönünü de vurguluyor.

İç mekana geçildiğinde ise diğer Mercedes modelleri ile ortak yönü olmayan bir tasarımla karşılaşılıyor. Öncelikle direksiyon hizasına bakıldığında, iki kollu direksiyon tasarım oldukça beğeni topluyor. Ahşap ve metal kaplamaların kullanıldığı direksiyonun ardında dijital göstergeler görülmekte. Uzun siperlik ortadaki ekranı da sarıyor, ardından yavaşça inerek kapılara devam ediyor. Orta kısımda bir alışılmış konsol tasarımı yerine, yatay detaylar ve çok az sayıda düğme kullanılmış. Direksiyon yanındaki anahtar haznesinin ardından gelen iki hava çıkışı arasında analog bir saat görülüyor, ardından yine iki hava çıkışı ile simetri tamamlanıyor. Bu detayların bulunduğu ahşap zemin, ortada genişliyor. Ahşap zemini siyah zeminden ayıran parlak çizgi, orta kısımda çeşitli düğmelere komşu. Bu düğmeler de zaten görülen tek düğmeler. Ardarda gelen bu düğmeler temel işlevlere ait. Ahşabın ardından gelen siyah zemin, ve ondan çıkan uzantı, kol dayama aparatına birleşik ve böylece uyumlu, basit bir görüntü oluşuyor. Bu modül istenirse arka sıraya kesintisiz uzayabiliyor. Vites kolunun olması beklenen yerde bahsettiğimiz teker ve telefon kolu yer alıyor. Koltukların kumaşlarına bakıldığında, pek çok küçük nokta görülüyor. Havalandırma işlevini sağlayan delikler, her yolcu için maksimum konfor sunuyor. Kapı panellerinde ise koltuk ayar butonları Mercedes tarzına uygun duruyor, ve hoparlörün hoş görüntüsü ilgi çekiyor. Kapı kolları ve tutma kolu oldukça harmonik bir biçimde birbirlerini tamamlıyorlar. Koltukların yatma açıları arka sıra için de değişken. İç mekanda ön panelin ahşap zemini üzerinde kullanıla açık renkli kumaş kapılara diğer detaylar gibi aynen uzuyor ve arkaya devam ediyor. Ahşabın incelerek kapılar boyunca gitmesi sarmalama etkisi yaratıyor. İç mekan ayrılmak istenmeyecek bir mekan. Kısacası, … Kısacası yok. S-Serisi inanılmaz derecede detaylı bir lüks sedan ve sadece az sayıdaki insana hitap ediyor. Ancak otomobil dünyasının üst düzey modellerinden oluşu ile herkesin aklının bir ucunda durmalı. Mercedes-Benz S-Serisi’ nin Türkiye fiyatları S 350 BlueTEC Long ile 588.500 TL’ den başlıyor. S500 Long ise 702.200 TL’ lik başlangıç fiyatına sahip.