Suzuki SX4 S-Cross

Japon otomobil markaları arasında çok başarılı olanlar ve modellerini ezberleyenler var. Ancak Suzuki bunlardan biri denemez. Yeni model tanıtım sıklığı son yıllarda oldukça düşük olan ve var olan olan modelleri ile akıllarda yer etmeyen bir marka halinde olan Suzuki, bu yılki Cenevre Otomobil Fuarı’ nda önemli bir adım attı ve sonunda tamamen yeni bir model sergiledi. Modelin özgünlüğü ve kalitesi tartışılır, ancak eski nesline göre çok daha başarılı olacak gibi görünüyor bu model. SX4, tam olarak bir crossover bile değildi, sadece yerden yükseltilmiş ve hafif sert detaylar eklenmiş bir kompakt model gibiydi. Giderek gelişen ve diğer tipler kadar önem kazanan Crossover’ lara karşı elbette sessiz kalmak istemeyen Suzuki, yeni nesil SX4’ te hem C segmentine, yani kompakt sınıfa yaklaşan hem de crossover özelliklerini güçlendiren bir model sunuyor. Model üzerinde yeni hatlar görüldüğü gibi arkaya geçilirken bir tanıdıklık seziliyor. Bu konuya daha sonra dönülebilir ve otomobil pazarını takip edenler kolayca anlayabilir. Detaylara devam edildiğinde ise modelin adının anlamını keşfediyoruz: SX4’ deki “S” Suzuki’ nin 4X4 modellerdeki uzmanlığı anlamına geliyor. X4 de zaten arazi araçlarını temsil ediyor. Yeni modelin iddiası şu: kompakt modellerin temel özelliklerini SUV özellikleri ile birleştirmek. Stil, yakıt ekonomisi ve kullanışlılık konusunda referans olmayı hedefleyen yeni model Macaristan’ da üretilecek ve sonbahara doğru satışa sunulacak.

Aile kullanımı konusundaki özelliklerini geliştiren ve sürüş keyfini özgürlükle bütünleştiren araç 430 litrelik bagaj hacmine sahip. Eski neslin zorlu yollar konusundaki boşluğunu 4 çeker sistemi ve ALLGRIP sistemi ile tamamlayan model,  Auto, Sport, Snow ve Lock şeklinde 4 moda sahip. Auto 2 tekerlekten çekiş sunarken yakıt ekonomisini düşürüyor, sıkıntılı zamanlarda ise 4 çekere geçiliyor. Sport kıvrımlı yollarda zamana göre 4X4 sürüş sunan, ve Snow da kar ve kaygan zeminde 4X4 sürüş sunan modlar. Lock ise kardan, çamurdan ve kumdan aracı kurtarmak için arka tekere daha fazla güç veren 4X4 modu. Araç dünyanın ilk çift katlı açılır cam tavanına sahip modeli. Tasarım temelleri Duygu, Kalite ve Aerodinami olarak belirtiliyor ve tüm detaylar bunlardan birine bağlanıyor. 2’ si yeni olmak üzere 10 renk seçeneğine sahip olan modelin yeni renkleri her ne kadar Türkçe çevirileri ile saçma olsalar da Kristal Misket Limonu Rengi (Cristal Lime) ve Ametist İnci Grisi- Metalik (Ametist Grey Pearl Metalic). Aracın motor gamı Suzuki’ nin kötü adlandırma sistemi sayesinde oldukça karışık. 1.6 litrelik benzinli ya da dizel seçenekler arasında dizel seçeneği, değişken geometrili turboşarja sahip ve uygun tork üretimi ile dikkat çekiyor. 1.6 litrelik manuel seçenek GL ve GL+ donanımlarında, aynı motorun otomatik versiyonu GL+ ve GLX donanımlarında sunuluyor. 1.6 DDIS yani dizel motor manuel şanzımanla GL, GL+, GLX donanımlarında alınabiliyor. Aynı motorun 4X4 versiyonu GL+ ve GLX donanımlarında tercih edilebiliyor. 1.6 litrelik, otomatik şanzımanlı ve 4X4 seçenek ise GL+, GLX donanımlarında seçilebiliyor. 60-70.000 TL civarındaki fiyatları ile SX4 modelleri oldukça uygun fiyatlı. Fiyat listesi için tıklayınız. Modelin şanzımanında ve motorlarında ses yalıtımı üzerine gelişmeler var. Manuel şanzıman benzinli motorla 5, dizel motorla 6 vitesli. Otomatik şanzıman ise CVT teknolojisine sahip ve direksiyondaki kulakçıklarla 7 vitesli manuel şanzıman gibi kullanılabiliyor. Araç sııfının en düşük CO2 emisyonunu sunuyor ve start-stop seçeneğine de sahip. Hafif ama güvenli gövdenin içinde 7 hava yastığı bulunuyor ve tampon tasarımı da hasarı azaltıyor. İç mekandaki dikkat çeken özellik ise ön koltuk şekillerinin arka yolculara diz alanı sunacak şekilde tasarlanması.

Aracın tasarımı detaylı incelenmeye başlandığında ise ön kısımda eski modelleri andıran ama yenilikler taşıyan burun hoşa gidiyor. Üst ve alt kenarları yavaşça üste ve alta açılan farların arka uçları arkayı gösteren “<” veya “>” şeklinde ve arkaya doğru genişleme var. Farların kalın konturunun içinde modern aydınlatma elemanlarını görmek mutluluk verici. Bi-Xenon aydınlatmanın önünde karışık detaylar yer alırken alt kenarın kıvrımsız kısmında LED aydınlatma şerit biçimde bulunuyor. Farların iç yan kenarı düz ve eğimli, ızgara alanının yan kenarlarının eğimi de bu kenarınkine paralel. Izgaranın üst kenarı düz iken, yan kenarlarla birleşimi çapraz çizgiler ile yapılmış. Yan kenarlar aşağıya doğru hafifçe kıvrımlanıyor ve alt kenar da yan kenarlarla yumuşakça birleşiyor. Bu ızgara alanının üst ve altında hava çıkışları bulunurken ortaya giren gövde rengi şerit yine de ızgaraların yan kenarlarını devam ettirerek uyum oluşturuyor. Üst ızgaranın plastik şeritleri Hyundai i30’ un ızgarasını akla getiriyor ve logo onların üzerinde bulunuyor. Aradaki şerit üzerinde plaka bulunuyor ve üst ızgaranın alt kenarı düz olmasına rağmen alt kenara dayalı şeridin eğimli üst kenarı yüzünden yumuşak görünüyor. Alttaki hava çıkışı ise üst kenarını yanındaki siyah kaplamalarla paylaşıyor. Bu çıkışın ortasında ince bir çizgi bulunuyor ve altını saran gri renkli parlak parça uzun bir “U” biçiminde. Izgara alanı bu parçanın üzerine oturtturulmuş gibi görünüyor. Yandaki siyah kaplamanın far hizasındaki kısmında sis farları yuvaları ile bulunuyor. Yuvaların alt ve üst kenarı aşağıya eğimli ve içe bakan yan kenarı parlak, “<” veya “>” şeklinde. Yuvarlak sis farları dışında onların üzerinde, farların altından gelen bir çapraz çizgi aşağı inerken sis farı yuvasının hizasında onun yan kenarının şeklini alıyor. Kaputun üzerinde ise hiç keskin çizgiler bulunmazken düz zemin yumuşak eğimle eğimli yüzlerden ayrılmış. Farların arkaya bakan ucundan çıkan çizgi tekerleklerin üzerinden geçerek arkaya devam ediyor.

Yan kısımda ise gariplik seziliyor. Daha önce bahsettiğimiz durum SX4- Nissan Qashqai benzerliğiydi. Yan camın alt kenarı sürekli yukarı çıkan şekilde ve çizgi arka kapıdan sonra yumuşakça kalkan ve tavana paralel öne dönen şekilde devam ediyor. Kapının ardından yapılan yükselme arka stop lambaları ile birleşince Qashqai’ nin başarısız bir kopyası gibi bir görüntü oluşuyor. Yan camın kapılarla camlar arasında kala bölümleri mat siyah malzeme ile kapatılmış ve Yan ayna en uçtan çıkıyor ve yan sinyal lambasını taşıyor. Farlardan çıkan çizgi tekerin üzerinde değişik şekil alıp yanda camın alt kenarını takip ediyor ve arka stopla birleşiyor. Kapı kolları sade şekilli ve alttaki siyah kaplama tekerleklerin çevresini de dolaşıyor. Kapıların altında kaplamanın üzerinde öndeki gibi gri bir şerit bulunuyor. Jant tasarımları ise basit ve ilgi çekmiyor. Arka kısımda stop lambalarının şekli bir yana, içlerindeki beyaz renkli kısmın yerleşimi de Qashqai’ nin alçaltılmış bir hali gibi. Üst kenarı yukarı, alt kenarı aşağı ilerleyen stop lambalarının iç ve dış yan kenarları simetrik ve yana doğru bir şişme var. Üst kenara yakın olan ve yarıya yakın alan kaplayan beyaz bölüm ile sonlanan lambaların arasında Suzuki logosunun bulunduğu bir şerit ve altında derinlikte plaka bulunuyor. Farların iç yan kenarının devamı şeklinde yan kenarlara sahip olan şeridin altındaki derinlikle beraber altıgen şekli oluşuyor. Arka camın alt kenarı ise yandan yukarı kalkıyor ve orta kısmı düz. Altta ise siyah kaplamanın orta ve iki yanında kedigözleri, onların da altında ise yine gri şerit yer alıyor. Tavanda ise yük taşıma çubukları yer alıyor. Arkadan bakıldığında Nissan Qashqai’ yi fazlaca andıran modelin tasarımının çeşitli temellere dayandırılması akıllarda şüphe yaratıyor.

İç mekana geçildiğinde ise beklentileri yüksek tutmamak gerekli. Asyalı üreticilere karşı önyargı çoktur, özellikle malzeme kalitesi konusunda ve Suzuki de elinden geleni yapmaya çalışmış. Oldukça basit ve renksiz ortamda parlak çerçeveli detaylar farklılık yaratıyor. Önce direksiyona bakıldığında ortadaki siyah alanı saran “U” biçimli parlak çizgiler yumuşak hatların yanında köşeli olmaları ile saçma kalıyor. Göstergeler ise basit yazı tipli ve mavi aydınlatmalı, aralarındaki ekran ise takdiri hak ediyor. Tasarımdaki oyunlardan biri ise göstergelerin siperliğinin düz yüzeyle birleşmeden yumuşakça düzleşerek yanlara devam etmesi. Dolayısıyla orta konsolun üzerindeki zemin de siperliğin altında. Havalandırma çıkışları ve radyo kontrolleri bir altıgen şekilli parlak çerçeve ile toplanmış ve bu detaylar kırmızı aydınlatmaları, basit şekilleri ile temel görsel beklentileri karşılıyor. Daha derinde yer alan havalandırma kontrolleri ve vites kolu da yine iki yandan gelen parlak çizgilerle sarılmış. Kapı iç yüzlerinde tasarım oyunları yok ve iki uçta havalandırma çıkışları bulunuyor. Arka sırada ise ön koltukların şeklinin diz mesafesi sunması dışında çok büyük özellik yok. Tam bir crossover gibi görünmese ve Qashqai’ ye fazlasıyla benzese de SX4 Suzuki’ den uzun zaman sonra gelen yeni bir model ve ekonomik bir fiyat ile yakıt ekonomisi gibi faktörleri önemseyenler için ideal. Konfor seviyesi ve malzeme kalitesi çok üstün olmasa da bunlar hep maliyeti düşürüyor ve daha ucuz bir araç oluşuyor. Seçim kullanıcıya kalmış, konfor, ya da ekonomi. Aynı zamanda Dacia’ daki gibi ekonomi için güvenliği bırakmak zorunda değilsiniz.