BMW 3 Serisi Gran Turismo

Genelde otomobil türevleri, ayrıca sınıfları bir ihtiyaç nedeniyle ortaya çıkar. Ancak yavaş yavaş bu gerçek de sorgulanmaya başlanabilir. BMW, orta sınıf modelleri olan 3 Serisi Sedan ve Tourer’ ı kendine yeterli görmemiş olacak ki, yeni 3 Serisi Gran Turismo’ yu tanıttı. 2009 yılında 5 Serisi Sedan tanıtılmadan önce yollara çıkan 5 Serisi Gran Turismo, satışlar konusunda çok başarılı olamadı, ve bu 3. türevin çok işe yarayacağı da düşünülmüyordu. BMW, bu sefer bu türevin bir alt sınıfta işe yarayacağına inanıyor. Sedan modelin dinamik ve sportif genlerini, Tourer’ ın pratiklik ve kullanışlılığı ile birleştiren yeni 3 Serisi GT, 3 Serisi’ nin en büyük modeli olmasına rağmen kullanılan ayarında eğimler ve doğru çizgiler ile şişkinliğini göstermiyor. BMW, yeni modelinin bir tek orta sınıf değil, diğer sınıflardan da  müşteri çekebilmesini sağlamış. Özellikle arka sırada sunulan geniş alan ve kaliteli materyaller ile orta sınıf araçlar giderek lüks hale gelirken, 3 GT daha da özel hale geliyor. Zevkli, dinamik ve konforlu bir station wagon alternatifi olması hedeflenen model, Tourer versiyondan 200 mm daha uzun ve 81 mm daha yüksek. Tavan çizgisinin yaptığı zirvenin ardından aşağıya usulca inmesi ile oluşan güzel görüntü 5 Serisi GT’ yi andırıyor ancak yan camın daha uzun sürmesi ve üçüncü parçanın sonuna kadar gidip üçgen şeklini alması 3 GT’ yi kendi başına bir model yapıyor. Normal 3 Serisi modellerinden 70 mm daha fazla diz mesafesi sunan araç, daha önce Audi A7’ de kullandığımız “patronun aile arabası” unvanını hak ediyor.

İç mekanda lounge tarzı yaratılmış ancak geniş alan yüzünden bagajdan da kısılmamış. 520 litrelik bagaj Tourer’ dan 25 litre daha fazla hacme sahip ve geniş yükleme ağzı, yüksek açılan bagaj kapağı ile yük taşıma işlerini de çok kolay hale getiriyor. 40:20:40 oranında arka koltukları ile uzun yük taşıma işlemi de basit hale gelirken, bagajdaki zemin altında depolama haznesi ile LED aydınlatma seçenekleri de bagajı cazibe mekanı haline getiriyor. 3 benzinli, 2 dizel motoru olacağı açıklanan araç, ülkemizde sadece 320d modeli ile satılıyor– giriş seviyesi dışında Sport, Luxury, Modern Line ve M Sport gibi seçenekler ile geliyor. Tüm motorlar düşük devirlerde daha iyi tepki ve güç sunulmasına sağlayan Twin Power Turbo sistemi ile geliyor. Benzinli motor gamına bakıldığında, 6 silindirli 335i, 4 silindirli 328i ile 320 i görülüyor, dizel seçenekler ise 2.0 litre ve 318d ile 320d olarak sıralanıyor. 320d, 184 beygir güç ve 380 Nm tork üretiyor, 100 km’ de 4,9 litre yakıt tüketmekte- ülkemizdeki fiyat listesi için tıklayınız. 320d, ülkemizde xDrive dört tekerlekten çekiş sistemi ile de alınabiliyor. Tüm motorlar standart olarak 6 vitesli manuel şanzıman ile geliyor ancak hepsi için 8 vitesli otomatik seçeneği de mevcut. Diğer bir güzellik ise tüm motorlarda Start-Stop sisteminin sunulması. Yanlara kaymaları önleyen Electric Power Steering seçeneği olmadan da, gövde tasarımı sayesinde bükülme ve savrulma engelleniyor, çeviklik ve kıvraklık maksimuma çıkıyor. Daha büyük tekerler ise sportif etkiyi güçlendiriyor. Aracın daha düşük yakıt tüketimi ve karbondioksit emisyonu yapması adına tasarruflu motorlar, hafif gövde, gelişmiş aerodinamik, fren enerjisi geri kazanımı, start-stop gibi özellikler bulunduruluyor. Araç, ECO PRO modu ile bunca önlemden sonra %20 daha da az yakıt tüketiyor. Connected Drive isimli bilgi-eğlence sistemi telefon kullanımı, internete erişim gibi olanaklar sunuyor ve renkli Head Up Display da beğeni topluyor. Aracın bunca özelliği iyi, hoş da onu diğer modellerden farklı yapan şekli için ücret farkı ödemek yararlı mı?

Öncelikle tasarıma bakıldığında ön kısımda normal model ile aynı burnu görüyoruz. İki böbrek ızgaranın dış yanlarına bitişik olan farlar onlardan daha derinde olduğu için ızgaraların çerçevelerinin yanları görülüyor ve buradan da 3 boyut hissi pekişiyor. Farlar arkaya sivrilirken üst kenar basamak çıkıyor, alt kenar ise iniyor ve kıvrımla üst kenarla birleşiyor. Farların içinde tamamen yuvarlak olmasa da iki adet yanan çerçeveli mercek görülüyor. Böbrek ızgaraların yakın altından geçen çizginin altında plaka bulunuyor, onun da altında daha büyük ızgara görülüyor. Üst kenarı düz giderken yanlara doğru aşağıya inen ızgaranın yan kenarları da yukarı uzayarak kabartı olarak farların altından giderken soluklaşıyor. Bu çizginin altında kalan sis farları bölümleri ise yine siyah ızgaralı arkaplana sahip. Yuvarlak sis farlarının bulunduğu bu bölümün de üst kenarı aşağı kıvrıldıktan sonra en alta kadar gidiyor. Bu alanların altındaki gövde rengi kısım ise büyük ızgara hizasında inceliyor ve orta-alttaki büyük ızgaranın altı boş oluyor ve öne çıkıyor. Kaput üzerinde ön cam yanı kirişlerden gelen çizgiler soluklaşarak devam ediyor ve BMW logosunu içine alan /\ benzeri bir şekil bulunuyor.

Yan kısma geçildiğinde ise ise yan cam şeklinin alt kenarının sonundaki ince hareketler göze takılabilir, ancak takılmıyorsa sorun yok! Önden arkaya hafif eğimle çıkarken, arka kapıdan sonra eğimi artan ancak uca doğru bir kere daha eğim değiştirip tavan çizgisini taklit eden yan cam şekli, tüm kenarlarını saran parlak şerit ile daha da belirgin oluyor. Üçüncü camın alt kenarına bakacak olursanız 3 eğimin olduğunu görebilirsiniz. Çerçevesiz camlar kalite ve lüks hissini arttırıyor ve iki kapının camları arasında kalan bölüm kaygan siyah malzeme ile kaplanmış. Kapı kolları sade şekilli ve ortalarından geçen eğimli çizgi gösterişli arka stoplara birleşiyor. Tekerlekler sportif jantları ile beğeni topluyor. Yan sinyal lambası ayna üzerinde ve ön kapının alt-yanına bakılınca parlak çerçeveli bir hava çıkışı görülüyor. Çapraz olan hava çıkışının üst kenarı yatay hal alıp biraz daha gidiyor ve ters “7” şekli oluşuyor. Bu sportif detayın yakınında bulunan kapı altı derinlik akışkan bir görüntü kazandırıyor araca. Arka kısımdaki stop lambaları ise 3 Serisi diğer modellerindekinin çok daha büyütülmüş hali gibi. Kapak üzerinde bulunan kısmı daha küçük olan stop lambası, yan kısım üzerinde uzuyor ve büyüyor, ve kapak üzerindeki kısımdan daha yüksek. Bagaj kapağı camla beraber yukarı kalkıyor ve bu da araca liftback denmesinin temel sebebi. Kapağın dik kısmında ortada marka logosu ve iki yanda, stop lambasının sunduğu alanda da model detayları yer alıyor. Bu şeridin altındaki derin alanda da plaka bulunuyor ve bu derinlik yavaşça azalarak tamponla birleşiyor. Tamponun aşağısında inildikçe iki yandaki ince kedigözleri, onları birleştiren parlak çıta ve altlarında sol yanda bulunan iki egzoz çıkışı görülüyor.

Sportif ve bol kıvrımlı dış tasarımdan sonra içeri geçildiğinde normal 3 Serisi’ nden çok farklı olmayan ancak diğer modellere göre bayağı kaliteli olan ortam görülüyor. Açık renkli kumaşlarla daha iç açıcı hale gelen ortamda ahşap parçalar da lüks otomobilleri çağrıştırıyor. Direksiyon üzerindeki parlak kol ile renklenirken, arkasındaki kırmızı aydınlatmalı dört göstergeden oluşan panelin siperliği de yanlara yumuşakça inip ön cam altındaki düz zemini oluşturuyor. Göstergelerin sol yanında far kontrolleri ile hava çıkışı bulunurken, sağ kısımda orta konsol ve bilgi-eğlence ekranı görülüyor. Geniş ekran konsoldan bağımsız duruyor ve altında hava çıkışları, ince uzun radyo ile havalandırma kontrolleri bulunuyor. Havalandırma çıkışlarının bulunduğu ahşap şerit kapıya kadar gidemeden üstteki zeminin aşağıya inmesi nedeniyle sonlanıyor. Bu şeridin altındaki parlak çıta ise uca kadar gidiyor ve sağdaki havalandırma çıkışının altını çiziyor. Kapı iç yüzlerindeki kol dayama destekleri de ahşap. Orta konsoldan sonra düzleşen zeminde sportif ve estetik vites, ve ahşap bölgede ekran kontrolünü sağlayan yuvarlak bulunuyor. Oldukça iç açıcı olan ambiyans aracın bir orta sınıf türevi olduğunu unutturuyor. Buradan da sonuca ulaşılıyor zaten, orta sınıf değil de ucuz bir orta üst sınıf araç alternatifi olabilir 3 GT. Alan konusundaki başarısı bir yana, BMW’ nin bile orta sınıf müşterisi için de fazla gelecek bir araç.