Renault Fluence

Kompakt sedanlar ülkemizde çok satılan otomobillerden. Zaten sedan otomobillere kanımız ısınmışken, yeni dönemin gelişmiş sedanları adeta tadından yenmiyor. Fakat sedanların gördüğü aşırı talebin birkaç yıl içinde Avrupa’ ya yayılacağının öngörülmesi, bu tür modellerin artık Avrupa’ ya da uygun şekilde tasarlanmasını sağlıyor. Avrupa için öngörülen durum henüz gerçekleşti denilemez, ancak Mercedes gibi üst düzey markalar bile bu sınıfta sedan model hazırlamaya girişti. Bu nedenle kompakt sedan sınıfının canlanma ihtimaline hazır olmak amacıyla markaların modellerini en rekabetçi hale getirmesi gerekiyor. Bu savaşa ön hazırlığını tamamlayan Renault, ülkemizde geçen nesli ile çok satılan Megane Sedan yerine getirdiği Fluence’ i makyajladı. Aslında bu makyajın nedeni biraz da durgun olan Avrupa otomobil satışları nedeniyle gelişmekte olan pazarlara açılma çabası. Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Autoshow’ da dünya tanıtımı yapılan modellerden olan yeni Fluence, Renault’ nun yenilenen tasarım anlayışını yansıtırken, beğenilen özelliklerini geliştirerek özellikle Türk müşterisi için en ideal model olmaya çalışıyor. Şu anda Avrupa ülkelerinin çoğunda bulunmayan ve elektrikli versiyonu ile satışa sunulmaya hazırlanılan Fluence, büyük ihtimalle kompakt sedan patlamasına yeni nesli ile girecek, bu nedenle yeni neslin en büyük hedeflerinin Türkiye ve Rusya olduğu söylenebilir. Rusya pazarı da yavaşça gözde bölgelerden biri olmaya başlıyor, ve satışları güçlendirmek adına önemli.

Yeni Fluence ilk olarak Ocak 2013’ te Türkiye’ de satışa sunulacak. Yani Renault Fluence ile Türkiye arasındaki ilişkiyi fark etti. Yeni model, ön kısmında ortalanan büyük logoyu sunarken, farlar ile logo arasında kaygan siyah materyale sahip kollar bulunuyor. Bu görüntüye yeni Clio’ dan aşinayız ve ilerideki Renault modellerinde de göreceğiz. Yeni eklenen LED gündüz farları da aracın imajına olumlu katkıda bulunuyor. İç mekanda yenilenen döşemeler ve her versiyonda dijital olan cihazlar aracın sınıfındaki durumunu güçlendirmesini sağlıyor. Merkezi kilit, ön- arka park sensörü, otomatik el freni, üst seviyelerde USB girişli Bluetooth özellikli radyo ve en üst seviyede R-Link sistemini sunan Fluence sınıftan beklentisini daha düşük tutanlara hitap ediyor. Yeni nesillleri ile Opel Astra Sedan, Skoda Octavia, Ford Focus gibi modeller sundukları daha kaliteli olanaklarla daha ilgi çekici ancak daha pahalı. Fluence’ deki teknik yeniliklerde ise yeni eklenen 1.6 115 beygir güç üreten benzinli motor ve X-Tronic CVT şanzıman çifti dikkat çekiyor. Bu model sarsıntısız ve çevik bir sürüş sunarken, yakıt tüketimi ve karbondioksit salınımında da etkileyici. Eski modelde de bulunan 1.5 dCi EDC 110 beygirlik motor hem manuel hem de otomatik olarak sunulacak. Dizel gamına yeni gelen 1.6 dCi 130 beygirlik motor ise performans ve sürüş zevki arayanlara hitap ediyor. Sınıfının en güçlü motoru olması ile bu ünite ilgi çekiyor. Aracın sunduğu yenilikler çok yeterli mi? Değil, ancak sonraki nesline kadar onu idare edecek durumda. Fiyatlar için tıklayınız.

Ön kısım detaylı incelendiğinde ise büyük logonun bulunduğu siyah zeminden uzayan kollarda ince parlak çizgiler olduğu görülüyor. Siyah şeritler ucu karartılan farlarla ile sessizce birleşiyor. Farların şekli değişmemiş, ancak içlerinde Bi-Xenon merceği görülüyor. Logonun çevresinde parlak siyah alan, sonradan boşluk haline geliyor ve hava çıkışı oluşuyor ancak içerisi de siyah olduğundan bu boşluklar siyah bir şerit oluşturuyormuş gibi görünüyor. Farlar arkaya doğru uzayan bir yapıda, göze benzer şekillerine rağmen küt iç uçları sayesinde daha özgün görünüyor. Alt kısımda ise sis farları ve gündüz lambaları parlak çerçeveli siyah bir alan içerisinde bulunuyor. Bu parlak çerçevenin dış yan kenarı daha kalın. Çerçeveye bitişik bulunan LED aydınlatmaların altında yuvarlak sis lambaları yer alıyor. İki adet bu bölümün ortasında ise daha büyük hava çıkışı bulunuyor. Yan kenarları dışa doğru açılan bu hava çıkışının kenarları yumuşak köşelerle birleşiyor. Hava çıkışının arkasında basit şekilli ızgara bulunuyor. Kaput üzerinde ön camın yan kenarlarından uzayan iki çizgi devam ediyor ve siyah şeritlerle birleşiyor.

Temiz ve sade görünen ön kısımdan sonra yana geçildiğinde hiç değişim olmadığı fark ediliyor. Önden arkaya dairesel eğimle uzayan alt kenar, arka kapının sonunda yukarı kalkarak biraz yukarı çıktıktan sonra tavana paralel, dairemsi biçimde öne dönüyor. Bu cam şekli oldukça hoş ve kapı sınırları ile cam sınırları arasında kalan alanlarda kaygan siyah malzeme kullanılmış. Arka kapının camı ilki parçadan oluşuyor. Çizgi şekilli yan sinyal lambası aynanın üzerinde. Sade şekilli kapı kolları bulunduran yan yüzde, Ön farın arka ucundan çıkıp bagaj kapağına uzayan bir çizgi bulunuyor ve bu da kapı kollarının üzerinden geçiyor. Kapı altlarında ek parçalar bulunuyor ve bunların görüntüye olumsuz bir etkisi bulunmuyor. Yuvarlak çıkıntıları bulunan tekerlek yuvalarının içinde şık jant tasarımları ile tekerlekler bulunuyor. Yan tasarım basit olmasına rağmen sıkıntısız. Arka kısımda ise öne incelerek uzayan geniş stop lambaları gözleri çekiyor. İç kısımda uçlar “< veya >” şeklinde olan lambaların öne uzayan uzu ise yukarı eğimli. İçlerinde kendi şekillerinin ölçekli ve beyaz renkli hali bulunan stop lambalarının arasında “> ve <” şekillerinin köşelerini bağlayan bir çizgi bulunuyor ve üzerinde marka logosu, altında model adı yer alıyor. Bagaj kapağının üst kenarı, ön far uçlarından gelen çizginin dalgalanması ile şekilleniyor ve bu oldukça hoş bir detay.  Model adının altında parlak bir çizgi yer alıyor, bundan sonra derinleşen alanda plaka bulunuyor, tampon ise kapaktan daha çıkık. Tamponun altındaki siyah kısımdan bir egzoz çıkışı görülürken, beyaz kısmında kedigözleri yer alıyor.

Radyo anteninin gizlenmediği dış tasarımdan sonra içeri bakıldığında ise sade şekil ve kontrollerle oluşturulan ambians artık biraz sıkıcı geliyor. Mat siyah malzemelerden oluşan iç mekanda, direksiyon düğme barındırmaması ile eski olduğu hissi yaratıyor, ancak göstergeler renkli ekranları sayesinde teknolojik bir görüntü oluşturuyor. Orta konsol hizasında ise navigasyon ekranının altında havalandırma çıkışları, onun da altında ise parlak bir şerit yer alıyor. Bu şerit tüm ön kısım boyunca devam ediyor ve yanlara doğru kalınlaşıyor. Şeridin altında havalandırma kontrolleri, onun da altında ise daha derinde radyo kontrolleri bulunuyor. Düzleşen zeminde vites kolu görüldükten sonra depolama gözü bulunuyor. Aracın siluetinden anlaşıldığı gibi tavan eğimli ve bu nedenle arka sıra yolcuları binişler sırasında dikkatli olmak durumunda, yoksa bir “ahh!” sesi gelmesi olası. Yeni Fluence özetlendiğinde ise tatminkar olduğu sonucuna ulaşılıyor. 39.900 TL’ den başlayan fiyatlara sahip, 40.000 TL civarında çokça fiyat seçeneği bulunuyor, ancak az farka daha çok özellik sunan ve daha şık olan modeller var.