Toyota Prius+

Azalan yakıt kaynakları, her geçen gün artan çevreye yararlı olma çabaları, şüpheli geleceğimiz… Bunlar gibi nedenler otomobil üreticilerini yeni çevreci otomobiller yapmak durumunda bırakıyor. Şu zamanlarda bile değerleri tam anlaşılmayan çevreci araçlar hakkında çok fazla değişik yönlerde yorum yapılıyor ancak onlara bağımlı olacağımız bir günün geleceği herkesçe bilinen bir gerçek. Bu nedenle yenilikçi doğa dostu teknolojilere sahip arabalar, bir yandan geliştirilmeye devam ediliyor. Bu duruma ilk olarak kendini hazırlayan marka diyebileceğimiz Toyota, yıllar önce ilk Prius’ u tanıttığında, onun çevreci otomobillerin geliştirilme sürecinde bu kadar önemli olacağını tahmin etmiyordu herhalde. Ancak marka günümüzde en gerçekçi hibrid otomobili yani Prius’ u hala üretiyor ve Avrupa sokaklarını da bu modelle işgal ediyor. Fakat otomobil piyasası bildiğiniz gibi sürekli değişen bir yapıya sahip. Aile otomobillerine olan ilgi ve ihtiyaç gittikçe artarken, Toyota’ nın da ağzı sulanmış olsa gerek. Model gamında Verso’ nun iki versiyonunu aileler için sunan marka, çevreye duyarlı modern aileler için yeni bir çözüm sunuyor. Prius+ isimli yeni türev, Avrupa’ da sunulan 7 koltuklu ilk hibrid MPV olma özelliğine sahip. Tamamen sıfırdan tasarlanan yeni model, yükseltilen tavan çizgisi , belirgin üçgensi çizgileri, ikonik Prius silüeti ile Prius kullanıcılarına tanıdık bir görüntüye sahip. Burun ortadan uzayan bir yapıya sahip ve farlar da üçgen formda, yumuşak köşelerde aerodinamik özellikleri pekiştiriyor. Arka kısımda da rüzgar akışına yardımcı spoyler bulunuyor. Standart Prius’ a göre 155 mm daha uzun, 30 mm daha geniş, 85 mm daha yüksek. 80 mm uzatılan dingil aralığı ile 3. koltuk sırasına yer oluşturulmuş.

İç mekanda ise yatık orta panel geniş bir alan hissi oluşturuyor, çünkü bütün detaylar ortada toplanmış. İçerinin yalıtım özellikleri düşük hızlarda gayet iyi ancak hızlanmalarda ses gelebiliyor ve iç mekanın malzeme kalitesi hiç hoşa gitmiyor. Plastik kullanımının çok fazla olduğu orta konsol, yine de her kullanıcı için sorun olmayabilir. Aracın panoramik cam tavanı ise araç kitlendiğinde gölgeliğini otomatik kapatıyor. Akıllıca özellikleri ile de dikkat çeken aracın bu özelliklerin verdiği mutluluğu bozan detayları da var. Öncelikle yakıt kullanımı ve çevreci özellikler ile ilgili detaylar genelde sadece kağıt üstünde kalıyor. Araçta 3 adet kullanım modu bulunuyor: EV  mod, çok sessizce elektrik motorla 2 km’ ye kadar gidebiliyor. ECO mod ise yakıt tasarrufu özelliği ile öne çıkıyor ve bazı araçların alacağı enerjiyi limitleyerek yakıt tüketimini azaltıyor. POWER modu ise, tüm sistemlerin gücünü arttırıyor. Kağıt üstünde kalan çevreci özelliklerin üstüne, sürüş bazen sürücüyü uyuz edebiliyor, ve sürücünün POWER moda basası geliyor, ki bu da yakıt tüketimini coşturuyor. İç mekana dönüldüğünde ise güzel bir durum mutlu ediyor, her 3 koltuk sırası arasında 45 mm’ lik bir yükseklik farkı bulunuyor ve böylece her sıranın yolcusu ön kısmı rahatça görebiliyor. Üçüncü sırada yolcu varken 200 litre yük alabilen bagaj, 3. sıra koltukları yatık halde 505 litre olarak genişliyor. Lityum iyon pillerin kullanıldığı hibrid araç, 1.8 litrelik Hybrid Synergy Drive motora sahip. 73 kW güç üreten motor, hibrid modda kullanılırken 60 kW’ lik duruma geliyor. Karbondioksit emisyonları ise sınıf liderliğini kazandırıyor Prius+’ ya, 99g/km oldukça başarılı bir rakam. Standart Head-Up Display’ e sahip olan model de dokunmatik bilgi ekranı da standart. Ancak navigasyon ve ek ses sistemi opsiyonel olarak sunuluyor.

Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında ise ön kısmın araca kadınsı bir görüntü kattığı ortaya çıkıyor, ancak bu aracın kadınlar için olduğu anlamında değil. Yukarı bakan gözlere benzeyen farları ile kibirli bir bayanı andıran araba, rengine göre farklı kişiliklere bürünüyor. Araç Toyota’ nın çevreci gamından olduğundan, mavi dolgulu logo kullanılmış. Orta bulunan logo kaput üstündeki çizgilerle öne çıkıyor ve diğer yanlardaki detaylarda da bunun gerisinde bulunuyor, böylece ön kısım ortaya doğru öne çıkarak üçgensi görünüyor. Logonun altında bulunan ince uzun kol ise iki koldan yana uzuyor, logo altında ise bir daire benzeri hareket yaparak logo da kol ile kapsanmış görüntüsü oluşuyor. Kolun arkasında ızgara bulunuyor, yani buranın çok hafif bir havalandırma görevi de oluyor. Kolun ortasında onun alt ve üst kenarlarının şeklinde olan parlak çizgi bulunuyor ve bunun iki ucunda dik çizgiler bulunuyor. Bu kolun iki yanında, farların yakınında çizgiler bulunuyor ve bunlar kolun yan çizgileri ile aynı eğime sahip çentikler gibi. Çentiklerin yanında kalan farlar ise arkaya iki koldan uzuyor. Üçgen şekilli farın yukarı uzayan iki kenarı birleşmeden önce ikiye ayrılarak arada bir çukur yaratıyor ve bu detay da basit bir üçgen şekli oluşmasını engelliyor. Farların üst kenarı LED aydınlatmaya sahip olabiliyor. Logo altındaki kolun da altından bir çizgi geçiyor, onunla beraber düz bir alan oluşuyor ve bu alanın en başında plaka, devamında ise geniş ızgara bulunuyor. İki ucunda yuvarlak sis farları bulunan ızgaranın sık yatay çizgilerden ve görünmeyen dik çizgilerden oluşan petekleri bulunuyor. Izgaranın yan kenarları eğimli. Düz alanın yanlarında kalan bölümlerde ise eğimli giden gövdeden fırlayan dik LED gündüz lambaları bulunuyor. Bunlar bir anda çıkmış gibi görünüyor ve alt kenarlarından uzayan bir çizgi ızgaranın aşağısında da devam ederek en alt kısmın hattını oluşturuyor.

Yan kısımda ise kambur bir görüntü bulunuyor. Prius hattının korunmak istendiğinden midir bilinmez, yan cam ve tavan hattında nereden geldiği anlaşılmayan bir uyumsuzluk, rahatsızlık verici bir görüntü var. Önden arkaya hafif eğimle düz çıkan alt kenar, arka kapının ardından kalkarak daha eğimle arka köşeye varıyor ve buradan sonra tavan takip ederek öne dönüyor. Özellikle iki kapının arasındaki yerde camın üst kenarında ani bir değişim oluyor ve arka kapının anormal şekilde genişlemesi de rahatsız edici. Kapıların sınırları ile camlar arasındaki yerlerde mat siyah kaplama bulunuyor ve aynalar gövde renginde, yan sinyal lambasını taşıyorlar. Jantlar basit geometrik şekillere sahipler ve ön tekerleğin yanında hibrid logosu gururla taşınıyor. Tekerlekler çevresindeki soluk yuvarlak vurgu, kapı altlarında daha belirgin bir hat halini alıyor ve uzuyor. Kapı kolları büyük elips yuvalar içinde. Yandan görünen arka farın üst kenarı ise yan camın üçüncü parçasının eğik kenarına paralel. Pürüzlerin en az göründüğü renk beyaz, bu nedenle daha çok tercih edilmesi olası. Arka kısımda ise stop lambaları dışında çok dikkat çeken detay bulunmuyor. Beyaz parçaların kullanıldığı lambaların içinde sadece soldakinde kırmızı bir bölüm bulunuyor. Dış yan kenar yana doğru dönüyor ve burada üçgensi bir uzantı yapıyor, içerideki kısım ise dik bir dikdörtgen şeklinde. Bagaj kapağı ise lambaların dışarıda olması sayesinde daha geniş. Arka cam oldukça geniş ve alt kenarı iki yanda yukarı doğru uzuyor. Altta mavi Toyota logosu bulunuyori altında ise daha derinde plaka yer alıyor. İki yanda ise model ve marka adı yer alıyor. Tampon ise oldukça düz. Burada içeri gömülü dik kırmızı kedigözleri bulunuyor. Spoylerin altındaki fren lambası bile beyaz. Tutarsızlıklara sahip dış kısmın en çok hoşa giden bölümü ön kısım oluyor.

İç mekan ise vasat malzeme kalitesi ile çok beğenilmiyor. Direksiyonun önünde bulunmayan göstergeler direksiyona daha çok odaklanılmasına neden oluyor ve ortasındaki siyah bölümün bile kalitesiz deriden olduğu ortaya çıkıyor. Göbeğin iki yanındaki parlak kollar ise üç boyutlu görünüyor. Orta konsolun başında ise derinde göstergeler ve bilgi ekranı görülüyor. Sonra gelen öndeki parçanın solunda parlak şerit bulunuyor ve bunun üzerinde temel düğmeler ile mavi vites kolu bulunuyor. Vites kolunun yerleşimi ise Amerikan modellerindeki gibi. Ancak çok kullanılmayacak olması bu sorunu biraz alıyor. Gri şeridin yanındaki bölümün başında üç havalandırma çıkışı bulunuyor ve aşağıda dokunmatik ekran görülüyor. Az düğmeli havalandırma kontrolleri ise kullanışlı. Ardından düzleşmiş gibi olan orta konsol kol dayama panelinde detaylarını koruyor. Bu panelin de solunda parlak şerit yer alıyor. Çift torpido gözüne sahip model depolama alanları konusunda cömert ancak iç mekan kalitesi ve tasarımın ince detayları konusunda sorunlu. Yeni Prius+, ülkemize yüksek ihtimalle gelmeyecek. Toyota 2010 İstanbul Autoshow’ da tanıttığı Verso-S’ i bile satışa sunmamışken, Prius’ u ürün gamında tutmasına şaşıyoruz. Aslında sorun kullanıcılarda. Çevreci otomobilleri almak zorunda kalacağımız günlerde zorluk çekeceğiz, ya da şimdiden bu araçlara yavaş yavaş ısınarak ucuzlamalarını sağlayabiliriz. Gelmesi çok uzak, ancak tahmini başlangıç fiyatı 105.000 TL civarı. Avrupa’ da bile uçuk fiyatlı kalan Prius+ çok başarılı bir otomobil değil ve hedef kitlesinin de daha iyi alternatifleri bulunuyor.

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s