Dacia Lodgy

Dacia Lodgy EuroNCAP’ de şaşırttı, 3 yıldız! Haberin devamı için tıklayın.

Güzellik kavramı kişiden kişiye değişen tanımlara sahip. Ayrıca bir kişiye güzel gelen bir objenin bir başkasına çirkin gelmesi de bu durumdan kaynaklanıyor. Kişinin hisleri ve kendi hakkındaki düşünceleri onun güzellik anlayışını da belirlediği gibi kişiliği üzerinde de etki ediyor. Otomobil alınırken de güzellik anlayışları büyük rol oynuyor. Alınan otomobillerin genelde 3 yıldan uzun kullanıldığı göz önüne alınırsa alıcıların bu kadar seçici davranmasının son derece doğal olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle kişinin kendine yakın hissettiği, beğendiği tasarımlara sahip otomobillere ihtiyaç duyması normal. Ancak bu durum markalar için işleri zorlaştıran bir durum. Özellikle halk sınıfı markalar beğenilmenin önemini daha iyi hissediyor. Üst düzey markalar imaj nedeniyle biraz daha avantajlılar fakat halk içinde daha düşük görülen markaların modellerinin beğenilmesi ve şaşırtması önemli. Dacia da yakın zamana kadar ülkemizde çok tanınmayan bir markaydı. Ne zaman Duster ortaya çıktı, Türk halkının “jip, cip, yüksek araba” sevdası harekete geçerek pek çok kişiye Duster’ ın yolunu gösterdi. Bu sayede Dacia gelirlerini ülkemizde çok daha arttırdı ve tanındık markalardan biri oldu. Şimdi Dacia Türkiye pazarında yeni bir “çıkarma” yapıyor. Autoshow’ da pek çok yeni modelini tanıtan marka, aile arabaları arasına Lodgy isimli modeli ile giriş yapıyor. Renault’ un bir alt markası olan Dacia, ana markanın başarılı modeli Scenic alt yapısından ortaya çıkardığı yeni modeli Lodgy ile şimdi daha farklı kitlelere ulaşacak. Güzellik konusu ile Lodgy’ nin bağlantısı da burada. Herkese uygun basit görüntüsü ekonomik otomobil almak isteyenler için çok uygun. Bilirsiniz, Apple’ ın iPad’ i, iPhone’ u aşırı derecede sade tasarımlara sahipler ama tablet ve telefon pazarının en öne çıkan modelleri de onlar. Anlaşılan Dacia da bu tür başarı hedefliyor.

Ancak halen imaj konusunda ilerlemeler kaydetmesi gereken Dacia, Lodgy ile de Duster’ ınkinden çok farklı müşterilere hitap etmeyecek. Ancak yine özellikleri etkiliyor Lodgy’ nin. Öncelikle 3 koltuk sırası sunan Lodgy, 7 kişilik yolculuklarda bile üstün konfor sunuyor. 3. koltuk sırasında sunulan öndeki sıralara eşit tavan yüksekliği ve genişlik hissi her yolcu için kaliteli bir yolculuk vaat ediyor. Aynı zamanda her sıra diz mesafesi bakımından sorunsuz. İç mekanında pratik çözümler sunan Lodgy aynı zamanda oldukça modern. Dacia aracının güvenilir ve sağlam olduğunu söylese de, Duster’ ın EuroNCAP sonuçlarından sonra bu söze ne kadar güvenilir belli olmaz. (http://otogun.com/2011/02/24/1188/) Ancak Dacia bu sefer daha tedbirli. Sürücü ve ön yolcu için hava yastıkları, ABS, ESP, ASR ve park sensörü gibi teknolojiler sunan Dacia, bu sefer daha başarılı çarpışma testi sonuçları alabilir. Lodgy için Türkiye pazarında şu anda tek motor açıklandı ancak daha fazlasının olması bekleniyor. eco2 teknolojisine sahip bu motor düşük yakıt tüketimi ve düşük karbondioksit salınımını mümkün kılıyor. 1.5 litrelik direkt enjeksiyonlu bu motor 4 silindirli ve 169 km/saatlik maksimum hıza sahipler. 100 km’ de 109 gram CO2 salınımı yapan motor 5 vitesli şanzıman ile tamamlanıyor. Aracın iç mekanındaki ısının homojen dağılması konusunda da çalışılmış. 7 koltuktan 5 veya 2 koltuğa geçebilmenin mümkün olduğu Lodgy’ de koltuklar çıkarılarak 2 koltuk yerleşiminde 2617 litre alan elde edilebiliyor, ancak 7 koltuk kullanımdayken sunulan 207 litrelik bagaj uzun olmayan ve çok eşya taşınmayan yolculuklar için de uygun. Kabin içindeki saklama alanları ise toplamda 30 litre alan meydana çıkarıyor. Orta konsolda ise yeni radyo sistemi direksiyondan kumandalı. Ancak opsiyonel olarak 7” ekranlı dokunmatik navigasyon ve multimedya sistemi de alınabilir. Lodgy anlaşıldığı gibi belli bir kitle için biçilmiş kaftan gibi görünüyor.

Görüntü olarak bakıldığında ise temiz hatları ile etkilenmemek zor. Dacia’ nın Paris fuarında ortaya çıkardığı yeni Logan ve Sandero’ da farklı bir tasarım anlayışı bulunuyor ve Lodgy ileride onlara benzer hale sokulabilir, ancak bu hali köşeli hatlar çok daha iyi. Ön kısımda bulunan büyük farlar ve aralarındaki ızgara üst bölümü oluştururken, aşağıda daha büyük bir hava çıkışı bulunuyor. Büyük farların alt kenarı düz, iç yan kenarı içe doğru kalkık, dış yan kenarı dışa doğru uzuyor ve üst kenar düz, dış yan kenarla ise ara bir çizgi aracılığıyla birleşiyor. Farların içinde modern bir aydınlatma elemanı bulunmuyor ancak bu demek değil ki yetersiz. Farların iç yan kenarı ise ızgaranın üst yan kenarlarını oluşturuyor. Altıgen şekilli ince uzun ızgaranın yanlarındaki iki kenarın üstte olanı az önce dediğimiz gibi farların iç yan kenarı. Izgaranın alttaki yan kenarı ise aşağı doğru kapanarak iniyor ve alt kenarla üst kenar düz. Üst kenarın altında bulunan parlak şerit ise ön kısımdaki renklere farklılık getiriyor. Bu parlak şeridin altında bulunan panjurlar arkalarında ızgarayı gizliyor. Bu iki panjur kanadı ortasında Dacia logosu bulunuyor ve çevrelerinde kalın plastik bir kenar daha bulunuyor. Böylece tamamlanan ızgara ile üstteki detaylar da bitiyor ve aşağıdaki ızgara ile araya gövde rengi bir kol giriyor. Aşağı inerken dış yan kenarlardan çıkan ince çizgilerin de ızgara alt kenarına birleştiği görülüyor. Yolda devam ederken giren gövde rengi kolda plaka bulunuyor ve bunların altında bulunan ince uzun ızgaranın iki yanında da yuvarlak sis farları yer alıyor. İki sis farının bulundukları bölge siyah plastik ve bu plastiğin şeklinin ızgaraya bağlı olması bütünlük oluşturuyor. Alttaki ızgaranın petekleri dikdörtgen şekilli ve sis farlarının bulundukları plastik parçalar,  ızgaranın altından geçerek ortada birleşiyorlar. Siyah plastik aynı zamanda tekerleklere doğru da devam ediyor. Kaput üzerinde ön camın yanındaki kirişlerden gelen hafif çizgileri bir tur atarak bulunuyor.

Farların ve ızgaranın biraz açığından geçen bu çizgi ile tamamlanan ön kısımdan sonra sade yan kısma geçiliyor. Yan kısımda da büyük ve basit detaylar bulunuyor. Yan camın basit şekli ile doldurulan yan kısım yine de hoşa gidiyor. Önden arkaya düz giden alt kenar, 3. yan camın ardından eğimle yukarı kalkıyor ve sonra yine eğimle düzleşerek ön cama kadar gidiyor. Ardından yine eğimle aşağı inerek başlangıç noktasına gelen şekil den sonra arka duvara biraz daha mesafe var. Kapılarla camlar arasında kalan bölgelerde mat siyah kaplamalar bulunuyor. 3. camın oldukça büyük olması 3. koltuk sırasının konforunu işaret ediyor. Kapı kollarının yukarı kalkar şekilde olduğu yan kısımda kapılar altında kalın ve uzun siyah plastik bir şerit bulunuyor. Tekerlekler çok az çıkıklaştırılmış ve jantlar basit tasarımlı. Arka stop lambalarının yana uzayan kısmının ortasından çıkan bir ince çizgi üçüncü yan cama kadar devam ediyor ve sonra silikleşiyor. Sade yan kısımdan sonra arkada cam şekli ve stop lambaları renk katıyor tasarıma. Tavana paralel üst kenara sahip arka camın alt kenarı uçlardan yukarı kalkmış durumda. Yumuşak eğimle kalkan kenarlar yarattığı değişiklikle görülüyor. Stop lambaları ise ince uzun ve dik yapıları ile öne çıkıyor. Dik kırmızı bir şeridin ortasında çıkıklıklar bulunuyor. Hem yan kısma hem de bagaj kapağına uzayan şeklin içinde beyaz bölümler de bulunuyor. Eğimli şekli ile beğeni toplayan arka stop lambalarının üst kenarı ile uzantının yana bakan kısmı arasındaki eğimin yan camın eğimi ile uyumlu olduğu da dikkatli gözler tarafından fark edilecektir. Bagaj kapağının ortasında marka logosu, altında açma düğmesi ve onun da altında siyah şerit üstünde model adı bulunuyor. Bu şeridin yan kenarlı üst kenardan aşağı inerken dışa açılan yapıda ve şeridin atında derinleşen bölgede plaka bulunuyor. Bu şeridin dışa açılan yan kenarları arka camın yukarı çıkan alt kenar uçlarına simetrik. Böylece sonlanan kapağın altında ince şekilde siyah plastik kaplama bulunuyor. Bunun iki ucunda kedigözleri görülüyor.

Dış tasarım sadeliği ile etkiliyor ve yine de hoşa gidiyor. İç mekana geçildiğinde ise Dacia için ilerlemeler görülüyor ancak daha bilindik marka kullanıcıları bu iç mekanı yadırgayacaktır. İç mekanda iki renk kullanılmış. Gri veya kahve tonu ile siyahın kombinasyonu olan iç mekanda, orta konsolda kullanılan parlak çerçeve renk katıyor. Ancak ilk olarak göstergelere bakıldığında turuncu aydınlatma ve basit yazıların biraz soğuk geldiğini söylemek mümkün. Sade direksiyon da araca basitlik, ama bu sefer olumsuz yönden basitlik katan detaylardan. Orta konsolda en üstte iki yuvarlak havalandırma çıkışı arasında iki temel düğme bulunuyor. Bir altta ise navigasyon ekranı bulunuyor, ancak bu ekran donanıma göre daha fazla düğmeli bir radyo halini de alabiliyor. Parlak çerçeveli bölümün altında ise siyah alanda havalandırma kontrolleri bulunuyor ve sonra içeri yapılan bir girintinin ardından düzleşen zeminde vites kolu görülüyor. Orta konsolun yanından çıkan gri renkli kolda da havalandırma çıkışı ve altında torpido bulunuyor. Lodgy’ nin yolcu bölümü hakkında ise ne düşüneceğinizi bilmesilisiniz. Kesinlikle çok rahat. Opsiyonel olarak film oynatan ekranların bile sunulduğu iç mekan yolcular için memnun edici. Lodgy, özetlendiğinde ekonomik otomobil arayan aileler için güzel, konforlu ama fiyatı nedeniyle biraz ucuz hissettirebilen bir model. Onun uygun olduğunu düşünüyorsanız, uygundur. Sonuçta burada güzellik anlayışı devreye giriyor. Ülkemizde sadece 1.5 dCi- dizel 90 beygirlik model manuel şanzımanla satılmakta. 5 koltuklu model 37.490 TL’ lik fiyata sahip, 7 koltuklu versiyonu ise 39.600 TL’ ye satılmakta. Tek donanım seviyesinde, Laureate paketiyle satılan model pek çok özelliği standart olarak satılıyor.

3 yorum var.

  1. İSMET AYDIN

    guzel bir arac oldugunu dusunuyorum otomobil olarK PİYASAYA CIKMASI SEVİNDİRİCİ YALNIZ FİYAT LARI MAKUL BİR SEVİYEDE OLURSA COK TUTAR İNANIYORUM ALMAYI DUSUNUYORUM ALIRSDAM BU 3 UNCU DACİAM OLACAK SEVGİLERLE

    Beğen

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s