Hyundai Santa Fe

Şöyle bir durum var: Ülkemizdeki arazi aracı sayısı oldukça fazla. Araziye çıktığımız da yok. Zor koşullu yerlerde yaşayanların da genelde bu araçları alacak parası yok. Yani bu arazi aracı kalabalığı biraz anlamsız. Bu durum sadece ülkemizde değil tüm dünyada geçerli ve bu nedenle otomobil markaları için arazi araçları pazarı çok cazip. Gerçek çıkış amaçları ile kullanılmasalar da, bu tür araçlar, halk tarafından çok seviliyor ve bir anlamda “ucuz spor araba” olarak görülüyor. Bunlar yüzünden arazi araçlarının hem prestijli, hem konforlu, hem de memnun edici olması gerekiyor. Bu niteliklere tam olarak sahip olan araçlara ise pek rastlanmıyor. En son yapılan kusursuz arazi aracı denemesi ise Hyundai’ den geldi. Halen ürün gamında küçüklü büyüklü arazi araçları bulunduran Hyundai, son yıllarda imaj konusunda büyük ilerlemeler kaydetti ve gamdaki SUV bu imaja uygun değil. Fakat sonunda Hyundai’ nin ağır ağabeyi Santa Fe yenilendi. Yeni nesil model, ülkemizde de büyük öneme sahip. Diğer SUV’ lere göre ucuz olması nedeniyle daha çok tercih edilen Santa Fe, güncel nesli ile yollarda sık görülen araçlardandı. Yeni Santa Fe ise eski modele göre çok daha kaliteli ve tarz sahibi. Bu nedenle artık bu model daha farklı kitleler içinde ilgi çekici halde. Hyundai’ nin önümüzdeki yıllarda satışa sunacağı modellerde göreceğimiz tasarım anlayışını tanıtan Santa Fe, Storm Edge isimli anlayışa göre şekillendirilmiş. Sivri köşelerle eğimli kenarları bir arada sunan bu model, hem daha büyük görünüyor, hem de daha şık. Alışılan tasarımlardan uzak olan model, güçlü bir kişiliğe sahip.

Yeni neslinde eski neslinden motorlarının bir kısmını da kullanacak olan model, 2 tekerlekten çekişli veya duruma göre 4 çeker versiyonlarla satılacak. Bu “duruma göre” sözünün kullanılmasının nedeni, sistemin zorlu yol şartlarında otomatik 4 çeker moda geçmesi. Eski motorların gücünü aynen koruyan fakat daha az karbondioksit salınımı yapan Santa Fe, yeni teknolojileri çok etkileyici. Ancak güzel donanımların çoğu tahmin edebileceğiniz gibi ya opsiyonel, ya da üst paketlerde. İlk olarak içeriden başlanırsa, bluetooth bağlantısı ve ses tanıma özelliği görülüyor. USB, Aux ve iPod girişlerini standart olarak sunan model, üst düzey versiyonlarında 7 inçlik dokunmatik bir ekranla geliyor ve bu ekrandan navigasyon hizmeti sunuluyor, aynı zamanda medya ve bluetooth kontrol edilebiliyor. Navigasyon sistemi trafik bilgilerine ulaşabiliyor ve sıkışık yollara yönlendirmiyor. Çift alanlı klima da üst donanımlardan. Elektrikli ayarlanabilen sürücü koltuğu ve panoramik cam tavan da opsiyonlardan. 5 koltuklu versiyon ile 7 koltuklu versiyonu Amerika’ da farklı kasalarda sunulan model, Avrupa da tek şekle sahip. 4,690 mm’ lik uzunluğu ile dikkat çeken model 5 koltuklu modelde 585 litre bagaj hacmi sunuyor. Koltuklar yatırıldığında ise 1680 litrelik hacme ulaşılıyor. Yedi koltuklu modelde 3. sıra koltuklar sıfırlandığında 516 litrelik hacim elde ediliyor, arkadaki iki sıra da yatırıldığında 1615 litre alan oluşuyor. 2. sıra koltuklar öne ve arkaya kayabiliyor. Modelin güzel taraflarından biri ise her  modelde park sensörünü standart olarak sunması. Daha çok ücret karşılığı görüntülü destek ve kendi kendini park etme özelliği satın alınabiliyor. Direksiyonun kullanış tarzını değiştirebilen model, günlük kullanım için Normal, manevralar sırasında kolaylık için Comfort, otoyol kullanımı için Sport modunu öneriyor. Hız sabitleyici standart olarak sunuluyor. Anahtarsız giriş özelliği de alınabiliyor. İki gösterge arasındaki LCD TFT ekran üst donanımlara özel ve kare benzeri şekilli Xenon farlar da ek ücretle alınıyor. Lastik basıncına iç mekandan ulaşabilmek için de bildiğiniz gibi ek ücret alınıyor. Araç aynı zamanda karavan veya yük taşıyıcı gibi yürüyen parçaları çekebiliyor.

Özellikleri ile memnun eden ancak devrim niteliğinde yenilikler sunmayan Santa Fe’ nin görüntüsü ise oldukça farklı. Ön kısımdaki altıgen ızgara ile değişik şekilli farlar aracın kimliğini oluşturuyor. Altıgen ızgaranın üst kenarı ortalarda hafif aşağı iniyor, alt kenarı ise düz. Yan kenarlarının üsttekileri daha kısa olan altıgen ızgaranın kenarları eğimli köşelerle birbirlerine bağlanıyor. Izgaranın parlak çerçevesi bulunuyor, aynı zamanda içinde kalınlaşan parlak şeritler de var. Yan kenarlarla birleştikleri yerlerde yukarı çıkan ve kalınlaşan bu parlak çizgiler Uzakdoğu markalarının çok sevdiği parlak materyal kullanma geleneğini de sürdürüyor. En üstteki parlak şeridin ortasında Hyundai logosu bulunuyor ve şeritlerin arkasında başka bir panjur bulunmuyor, direkt olarak arka kısım görülebiliyor. Değişik şekilli ızgaranın üst çaprazlarında olan farların uçları küt ve ızgaranın kısa yan kenarlarına paralel. Farların devamı ise arkaya uzuyor. Küt uçtan direkt arkaya çıkan kenar görülüyor, ancak alt kenar yatay olarak giderken hafif aşağı iniyor ve tekrar eğimle arka uca çıkıyor. Yani aşağı kenar küçük bir basamak inip üst kenara erişiyor. Farların üst kenarında LED aydınlatma bulunuyor ve içlerinde bahsedilen karemsi Xenon farlar bulunuyor. Farların dış yan kenarından çıkan bir çizgi ise aşağı inerken bükülüp ızgaraya birleşiyor. Ana ızgaranın altında ise siyah bir şerit bulunuyor ve bu şerit yanlarda daha da kalınlaşarak farların altındaki alanda sis farlarına yer açıyor. İçinde altıgen petekler bulunan ızgaranın yükselen kısımlarında bu alanların şeklinde sis farları bulunuyor. Bu sis farları oldukça büyük ve LED’ lere sahipler. Izgaranın altından geçen siyah şeridin üzerinde ise aşağıdan gelen siyah plastik parça bulunuyor. Arazi araçlarında genelde kullanılan aşağıdaki siyah plastikler Santa Fe’ de de bulunuyor ve ön kısımda bu parçalar ayağa kalkarak yükseliyor ve yeniden yatay hale gelip birleşiyorlar. Bu çizgilerin içinde kalan bölgede ise daha geniş petekli ızgara bulunuyor ve onun da altında üç adet boşluğu olan parlak bir şerit bulunuyor. Kaput üzerinde ise hafif çizgiler yer alıyor. Ön camların yanındaki kirişlerden uzayan çizgiler tüm detayların biraz açığından geçerek bir tur atıyor ve bu alanın içinde simetrik iki adet çizgi bulunuyor ve bu çizgiler ızgaranın yan kenarlarının köşelerinin hizasında.

Yan kısma geçildiğinde ise aracın vahşiliğine rağmen güzel hatlara sahip olması şaşırtıyor. Öndeki köşeden çok az aşağı inip arka kapıya kadar düz giden, arka kapının ortasında kalkıp eğimle  daha da yukarı çıkan ve yukarıda tekrar eğim değiştirip tavan çizgisine ulaşan ve oradan başlangıç noktasına dönen cam çizgisi güzel bir şekil oluşturuyor. Aslında farklı şekilde çok eğim barındırması nedeniyle ilk bakışta hoşa gitmeyebilen bu şekil, araca farklılık katıyor. Zamanla alışılan cam şeklinin içinde, camlar ile kapı sınırları arasında kalan bölgede kaygan siyah malzeme kullanılmış. Çevresinde parlak çizgi bulunan cam şeklinin ucunda kocaman aynalar bulunuyor. Bu büyük ve şişkin aynaların üzerinde ince bir yan sinyal lambası bulunuyor. Kapı kollarının parlak olduğu yan kısımdaki çizgiler sportif bir etki bırakıyor. Kapı kollarının üzerinden geçen ve arka farın üzerinden gelen kalın çizgi dışında, kapı altlarında da bir çizgi bulunuyor. Tekerlek yuvalarının çıkık olduğu yan kısmın güzel detaylarından biri de güçlü tekerlekler. Siyah plastikle çevrelenen tekerlek yuvaları ve üzerinden geçilen kapı altları aracın arazici kimliğini hafiften vurguluyor. Arka kısımda ise öne uzayan kibar farlar ve geniş arka cam dikkat çekiyor. Geniş camın üzerinde ince bir spoyler bulunuyor. Eğimli kenarlara sahip arka cam görüş sorunsuz. Arka farlar ise öne uzayan alt ve üst kenarlara sahip. Alt kenar içeri dönerken bir basamak çıkıyor ve iki kenarda kapak üzerinde birleşiyor. Uçlarındaki köşelerin oluşturduğu plaka yuvası küçük ve üzerinde marka logosu bulunuyor. Farların altından çıkan ince çizgi ise ortada birleşiyor. Ardından sonlanan bagaj kapağının altında siyah kaplamalı alanda kedigözleri bulunuyor ve bunlar ince siyah bir çizgi ile bağlanıyor. Siyah plastiğin alt kısımlarında görülen ince uzun parlak parça ise sağında yan yana iki yuvarlak egzoz çıkışını barındırıyor. Bagaj kapağının iç kısmı daha şık olabilirdi, ancak arka kısım büyük bir sorun yaratmıyor.

İç mekanda ise göstergelerde Hyundai’ nin bir türlü bırakamadığı mavi aydınlatmalar görülüyor. İki yuvarlak çıkıntılı gösterge arasında bahsedilen ekran bulunuyor. Direksiyon üzerinde kontroller bulunuyor. Orta konsol ise değişik şekli ile beğeni topluyor. En üstte iki yanındaki hava çıkışları bulunan navigasyon ekranı görülüyor ve bunların üzerinde bir gölgelik gibi siyah plastik bulunuyor. Ekranın altında büyük yuvarlak şekli çevresinde toplanan havalandırma kontrolleri bulunuyor. Orta konsolun çevresinde bulunan açık renk kaplamalar sonlanıyor ve daha derinde bir depolama alanı görülüyor. Sonra düzleşen zeminde vites kolu bulunuyor. İç mekan modern ve sade. Kapı iç yüzlerinin de şık olduğu bölüm memnun edici. Aracın fiyatı ise o kadar değil. 120.000 TL civarında bir başlangıç fiyatı olması beklenen Santa Fe, eski kullanıcılarından bir kısmın kaybedecek ve başkalarına hitap edecek gibi .

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s