Çok sık rastlanılan, akıllarda kolayca canlandırılabilen, bir ünü olan modeller markalar için satışlarda her ne kadar mutluluk verici olsa da, yenilenme ve güncelleme gibi konularda da o kadar zorlayıcı oluyor. Bu tür modeller markaların ellerindeki en önemli silahlar olarak her zaman göze çarpar ve kimi zaman sınıflara isimlerini bile verir. Sınıfına ismini vermese bile yollarda en çok rastlanılan gerçek arazi araçlarından biri olan Range Rover, adeta bir efsane. İlk çıkış tarihinden beri uzun yıllarca yaşayan nesilleri ile yolların ağır ağabeyi olmayı hak eden Range Rover, son neslinde arazici kimliğinin dışında yeni özellikler de edinerek Türkiye pazarında da çok sevilen modellerden biri olmuştu. Başta bahsedildiği gibi, otomobil sınıflarının ilk akla getirdiği modellerin olması gibi, her konunun da ilk çağrıştırdığı varlıklar olmuştur. İşte son neslinde Range Rover, lüks ve zenginlik gibi kelimeler kullanıldığında akla gelen nesnelerden biri oldu. Yollarda sık sık görülmeye başlanan 2001 çıkışlı güncel nesil, hem bayanlar hem de baylar için bir aile arabası, bir makam arabası, ve bir hobi arabası olmanın ötesine geçti. Karartılmış camları ile yanındakilerin içeride neler bulunduğunu düşünmesine yol açan Range Rover’ lar geçen yıla kadar bir model olarak düşünülüyordu, ancak 2011’ den itibaren bir alt markaya dönüşen Range Rover ailesine katılan Evoque modeli, özel hatları ve görüntüsü ile orijinal modelden ayrılıyordu. Şimdi ise bu hatların bir tasarım anlayışına dönüştüğünü, ve Range Rover markasının, kendine özel hatlar oluşturmaya çalıştığı görülüyor.
Bahsedildiği gibi 2001 yılından beri güncellemeler sayesinde bugüne gelen güncel Range Rover, tarihindeki modellerin hatlarına sadık ama zamana uyumluydu. Yeni nesil Range Rover ise silüet bakımından tarihine gönderme yapmakla yetiniyor ve artık Evoque’ ta görülen hatları benimsiyor. Arkaya uzayan ön farlar, öne uzayan arka stoplar ve daha sade tasarım, büyük ihtimalle 5 yıldan fazla yaşayacak olan yeni Range Rover’ ın temelini oluşturuyor. Yeni model, güncel modelden 420 kg daha hafif ve bu sayede daha az karbondioksit salınımı yapmakta, ayrıca daha çevik. Model tarihinde bir ilk olarak da tamamen alüminyum şasi kullanılmış yeni modelde. Jaguar’ ın alüminyum konusundaki uzmanlığından yararlanıldığı belirtilen basın açıklamalarında vurgu genelde modelin şimdiye kadar ki en güçlü ve lüks Range Rover olduğu hakkında. Elbette bu kadar ünlü bir modelin şanına 10 yıl sonra yapılan bir yenileme ile toz kondurulmak istenmez. Araçta meydana gelen mutlu edici değişikliklerden biri de arka koltuk diz mesafesinin 12 cm arttırılması üzerine, böylece aracı makam otomobili olarak kullanacaklara müjde veriliyor. Ayrıca tamamen lükse odaklanmak isteyenler için arkadaki iki koltuğun arasına kadar uzayan vites kolunu taşıyan zemin, tamamen zenginlik ruhunu yansıtıyor. Aracın teknolojik yenilikleri incelenilmeye başlandığında, arazi için giderek kaliteli halen gelen sistemler dikkat çekiyor. Tabi, Range Rover’ ın bir Crossover’ a dönüşmediğini görmek rahatlatıcı. Yolun doku ve durumunu algılayan sensörler sayesinde süspansiyon ve şanzımanı duruma adapte eden elektronik sistem grubu en çok dikkat çeken yenilik. Aracın motorlarına bakıldığında, bu tür araçlarla özdeşleşen V8 motorların yenilendiği, ve dizel motorlar için TDV6 ile SDV8 seçeneklerinin sunulduğu görülüyor. Tamamen İngiliz tasarımı olan model kökenlerine yan cam şekli ile de yakın. Öncelikle dışarıdan bu kadar az yeniliğin yeterli olup olmadığı konusunda şüpheler olmamalı. Modele bakıldığında onun yeni olduğu anlaşılıyor ve aracın bir formatı olması nedeniyle bu kadar yenilik çok fazla olmasa da yeterli.
Araca dışarıdan bakıldığında, en büyük değişikliklerden birinin olduğu ön kısım dikkat çekiyor. Ortada klasikleşen Land Rover ızgarası parlak çerçeveli ve üzerinde 3 şerit barındıran panjur ile kapatılıyor. Bu şeritlerin üzerinde iki sıra altıgen boşluklar bulunuyor ve ızgarayı kapatan bu klasik panjur da Land Rover’ ın son yıllardaki tarzını yaşatıyor. Bu panjurun orta şeridinin sağ kenarına yakın yerde elips Land Rover logosu bulunuyor ve panjurun üzerinde geniş biçimde yazılmış olan Range Rover yazısı yer alıyor. Panjura bitişik olan farlar ise panjurdan daha az yüksekliğe sahip. Farların son nesilde tamamen dikdörtgen olan şekilleri, şimdi biraz bozulmuş. Üst kenarı kaput çizgisi ile yana dönen ön farların alt kenarı düz, ancak alt kenardan daha uzağa ulaşan üst kenara bağlanmak için önce eğimli olarak yukarı çıkıyorlar, ardından üst kenara değmeden biraz önce yatay hale gelip üst kenarın sonunun yakınında duruyorlar. Eğimli bir çizgi ile birleşen bu iki kenar farları tamamlıyor. Farların içine bakıldığında ise modern aydınlatma teknolojilerinden yararlanıldığı görülüyor. Öncelikle dış yan kenarların yakınından geçen LED aydınlatma şeridi, zemini oluşturuyor. Zeminin üzerinde elips benzeri bir parça bulunuyor ve bu parçanın yan kenarının izi panjurun çerçevesinde görülüyor, dikkatli bakılınca çerçevenin ortalarında bir yuvarlaksı içeri girinti olduğu görülebilir. Farların içine yeniden bakıldığında LED zeminin yukarısında ortaya dönük Bi-Xenon aydınlatmalar görülüyor. Lüksün simgelerinden biri haline gelen bir araçtan bunlar beklenir. Aşağıya bakıldığında ise sade detayların bulunduğu söylenebilir. Gövde rengi kısmın sonlarına doğru bulunan ve aracın bir ucundan diğer ucuna giden siyah şerit, uçlarında sis farlarını bulunduruyor. Küçük dikdörtgen şekilli sis farlarının üzerinde ise bir hava çkışı bulunuyor. Bu siyah şeridin yan kenarları ile panjurun yan kenarları arasında bulunan bu hava çıkışı üzerinde 3 adet ince çizgi bulunuyor ve bu detay da güzel bir öge haline dönüşüyor. Kaput üzerinde ise farların iç yan kenarları hizasının biraz ötesinden başlayan ve ön cama giden çizgiler görülüyor. Böylece tamamlanan köşeli ön tasarım, yenilikleri ile akılda kalıyor.
Yan kısım ise en az yeniliğin bulunduğu bölüm. Ön ve arka camlarla bitişik olan yan camlar klasik Range Rover detaylarından. Yükseklikleri oldukça fazla olan camlar oldukça güzel manzaralar sunuyor olsa gerek. Önden arkaya dümdüz giden alt ve üst kenar, araç üstündeki tüm camları tek bir parça haline getiriyor. Bu basit tasarımın yine de bir havası var, sanki altın oran gibi. Ön kapının camının en ucundan çıkan büyük aynalar üzerlerinde ince çizgi halinde yan sinyal lambalarını barındırıyorlar. Ön farın arkaya uzayan üst kenarından arka farın üst kenarına kadar uzayan bir çizgi yan tasarım boyunca görülüyor ve bu çizgi sade şekilli kapı kollarının da ortasından da geçiyor. Ön kapının alt kısmına bakıldığında ise arka tekerlekten çıkan ince bir parlak çizginin ön kapıya kadar gelip, orada biraz yükselerek üç adet dikdörtgene çıkış noktası olduğu görülüyor. Bu üç dikdörtgenin altında biraz daha kalınlaşan bu parlak çizgi çok göze görünmeyen ama güzel olan detaylardan. Kapıdaki üç dikdörtgen ise 2001 nesli ile Range Rover detayları arasına katılmıştı. İki parçadan oluşan arka kapı camına bakıldığında ufak bir detay daha göze çarpıyor; kapılarla cam sınırları arasında parlak siyah malzeme bulunuyor. Arka kısma ortadan geçen çizgi aracılığıyla geçildiğinde, kapıların altındaki çizginin aslında arka stoplardan çıktığı görülüyor. Etkileyici görüntüleri ile dikkat çeken lambaların altında kalın başlayan gri çizgi, incelerek tekerleğe doğru iniyor, ve tekerleğin ardından kapıların altına geçiyor. Arka stopların şekli de ön farlar gibi. Öne üst kenarı ile uzayan arka stop lambaları daha ince uzun bir şekilde ve içlerinde bulunan LED dikdörtgen aydınlatmalar hoşa gidiyor. İçlerinde beyaz bölümler de bulunan stopları birbirlerine bagaj kapağındaki bir parlak çizgi bağlıyor. Bu çizginin üzerinde yine geniş biçimde Range Rover yazıyor . Çizginin altında, kapağın ortalarında plaka yuvası içeri girmiş halde yer alıyor. Yuvanın altından geçen çizgi ise bagaj kapağı üzerinde bir başka bölüm oluşturuyor. Bunun ardından sonlanan kapağın altında önce ince bir gövde rengi kısım bulunuyor, sonra bu kısmın altındaki siyah bölüm görülüyor. Araç yeterince yüksek olduğu için, kapağın ardından zemin hemen aşağı inişe geçiyor.
Beklenen özellikleri ve yeterli yeniliği barındıran Range Rover’ ın içi de dışı kadar etkileyici, üstelik şimdi sadelik akımından da etkilenmiş. Beyaz kumaş ve koyu ahşap detaylar ile çok hoşa giden ortamda az düğme ve büyük ekranların bulunması da beğeniliyor. Öncelikle direksiyon çevresine bakıldığında tamamen sanal göstergeler çok hoşa gidiyor, elektronikleşmenin son örneklerinden. Göstergelerin siperliği tüm üst yüzeyde bulunuyor ve kahverengi bir kumaş halinde. Direksiyon ise biraz oyun konsollarını andırıyor sanki. Yuvarlak kontroller, çapraz dikdörtgenler ve ahşap parçalar ile kullanmayı zevke dönüştüren direksiyon üzerinde beyaz kumaş kısım da barındırıyor. Orta konsol hizasına bakıldığında ise en üstte siyah şerit görülüyor ve bu şerit aracın iki ucuna da gidiyor. Şeridin orta konsol hizasındaki kısmında havalandırma çıkışları bulunuyor. Alttaki beyaz renkli kısımda dokunmatik multimedya ekranı yer alıyor. Ardından beyaz bölümden çıkıyormuş gibi görünen ahşap düzlem, önce eğimliyken havalandırma kontrollerini taşıyor. Sonra düzleşen bu zeminde çeşitli kontroller ve depolama bölümleri bulunuyor. Aracın kapı iç yüzlerindeki ahşap parçalar da içeriyi güzel gösteriyor. Kısacası, Range Rover çok fazla detaya sahip ve bunların hepsi onu çok güzel bir araç haline getiriyor ve bu özellikleri onun aynı zamanda sadece bir kitlenin aracı olabileceğini, çoğunluk için bir hayal olduğunu gösteriyor. 2013 ilkbaharında ülkemizde olması beklenen aracın başlangıç fiyatı 430.000 TL civarında olabilir.