Son aylarda adı pek geçmese de yerli otomobil üretimi meselesi, kısmen ithal otomobillere doyduğumuz anlamına geliyor. Ancak bu tamamen doğru değil, arada unutulmaması gereken bir marka var. 1989 yılında Toyota’ nın Amerika’ da kurduğu lüks otomobil markası Lexus, ülkemize yıllardır girmeyen bir marka ve buna rağmen pek çok takipçisi ve hayranı bulunuyor. Oldukça başarlı otomobiller üreten Lexus, yüksek vergi dilimine girmesi nedeniyle yıllarca bekletildi ve birkaç yıl önce ülkemize gelmesinin çok yakın olduğu duyuruldu. Ancak bu konuşmaların ardından da bir ses çıkmadı. Ve Lexus, halen ülkemize gelmesi sabırsızlıkla beklenen markalar arasında. Avrupa ülkelerinde de satışa sunulmasının ardından popülaritesine bağlı olarak kalitesi de artan Lexus modelleri, genelde üst düzey müşterilere hitap ediyor ve marka sessiz bir Mercedes, BMW, Audi rakibi. Geçtiğimiz yıllarda geçirdiği değişim ve yeni marka imajı sayesinde Lexus, artık çok daha tarz sahibi, şık görünen modeller üretiyor. Ve bunlar arasına bir yenisi geçtiğimiz haftalarda tanıtıldı. Lexus ürün gamının amiral gemisi olan LS serisi modellerinin makyajlanmış hali, adeta tamamen yenilenmiş gibi ortaya çıktı. Yeni modeller, yeni Lexus ızgarasını ve yani farları barındırırken, arka stop lambalarında şekil ve renk değişimi gözlemleniyor. İç mekanda analog saat ile başlayan kalite hissi, yeni modelin çok daha hoşa gideceğini söylüyor. Yeni model üç versiyonla geliyor. LS 460, LS600h, LS F SPORT. Hibrit versiyon dışında en çok öne çıkan model olan F SPORT, sportif görüntüsü ve vahşi özellikleri ile öne çıkıyor. Ancak bütün marifet elbette F SPORT versiyonu ile gelmiyor.
Başta, bütün modeller, bir otomobilden beklenecek bütün özellikleri kombine ederek öne çıkıyor. Performans, tasarım ve konforu en uç noktalarda sunmaya çalışan yeni LS, Lexus’ un kuruluşundaki hedefleri yeniden gerçekleştiriyor bu yanıyla. Son yıllarda ülkemizde pahalı otomobil almaya meraklı kullanıcıların giderek arttığını görmek için araştırmaya gerek yok, yollara bakıldığında durum anlaşılıyor. Bu duruma bakılarak söylenilebilir ki, Lexus ülkemize getirilirse satışları o kadar da düşük olmayacaktır. LS’ e tekrar dönüldüğünde, onun aslında insana bakışlarının büyülü olduğu fark ediliyor. Parlak ızgara, ve LED aydınlatmalı farlar sayesinde LS, siyah gövdesi ile çok daha dikkat çekici ve vahşi görünüyor. F SPORT’ a özel olarak daha sportif jantlar ile model, lüks sınıf müşterilerinin kendilerini yansıtmasına da izin veriyor. Yenilenen ön farlar, yeni şekilleri ile çekmese de, önde ızgara ile uyumları takdire değer. Farların içindeki özel şekilli LED aydınlatmalar ve art arda gelen 3 mercek de özel detaylardan. Yan tasarımda şekil değişmese de, tasarım halen hoşa gidiyor. Basit cam şekline rağmen araca prestijli bir görüntü kazandıran yan cam, arka stop lambaları tarafından takip ediliyor. Öne uzayan dış uçları ile beğenilen stopların içinde bulunan LED şeritleri “L” harfi ve simetriği şeklinde. İki stop lambasının bağlantı şekli de hoşa giden detaylardan. İç mekanda versiyona göre ruh çok kolay değişiyor. Alışılmış kahverengi ahşap ve sarı renk görsellerde biraz basit bir hava katsa da, araç içinde güzel duruyor olmalı. Ayrıca siyah ortamda gerçekçi ahşap da beğenilen bir kombinasyon. Aracın teknik özelliklerine biraz bakıldığında ise LS’ in aerodinamik özelliklerinin oldukça başarılı olduğu ve bunların direksiyona dolaylı olarak yarar sağladığı ortaya çıkıyor. Yeni modelle standart olarak gelen sürüş modu seçme özelliği ile Eco, Normal ve Sport modlarından biri seçilerek sürücünün kullanım tarzına uygun mod ile sürüşler daha başarılı oluyor. Güvenlik sistemleri bakımından da eksiksiz olan LS ailesi, belirli hızda giden canlı veya nesneleri algılayarak aracı düşük hızlarda çarpışmadan kurtarıyor. Şerit takip sisteminin yanı sıra, kör nokta tespit sistemi ve geri gitme, yanaşma durumlarında diğer araçların mesafesi hakkında bilgi veren RCTA sistemi de LS’ in güvenlik donanımlarından. Lüks yanlara bakıldığında ise –adının nereden geldiği bilinmez- Osmanlı (Ottoman) Oturma Paketi ile Shiatsu masajı yapan koltuklara ve Blu-ray DVD okuyucusuna, an SD card girişine ve orijinal 9 inçlik renkli VGA ekrana kavuşulabiliyor. Özetlendiğinde, Lexus, LS ile kendini bir kere daha aşmış görünüyor. Peki model?
Ön tasarımda arkaya dış üst uçlardan uzayan farlar, kıvrılan üst ve iç yan kenarları ile kibarlaşıyor. İçe vurgu yapan yay şeklindeki dış yan kenar ve neredeyse düz alt kenar ile tamamlanan farların içinde dediğimiz gibi üç mercek ve değişik bir LED bulunuyor. Bu LED aydınlatmalar “tik” ya da “check” işaretine benzerlikleri ile dikkat çekiyor. Izgara ise Lexus’ un “spindle” tasarımına sahip. Yani yan kenarları içeri girip yeniden dışa açılıyor. Farların alt kenarları da içe uzarken, ızgara burada içeri girintisini yapıyor ve ardından açılıyor. Üst ve alt kenarı düz olan ızgaranın tüm kenarları parlak ve üç boyutlu. Yani panjur daha içeride bulunuyor. Panjur, modelden modele değişim gösteriyor. Hibrit modelde dümdüz çizgilerden oluşan ızgara, F SPORT’ da ise küçük baklava dilimleri şeklinde. Farların altında bulunan hafif çizgi ile aynı hizada başlayan parlak siyah bölgede plaka bulunuyor ve bunun altında da bir miktar panjur görülüyor. Izgaranın üst kısmında olan marka logosu, ülkemizde ne yazık ki göremediğimiz bir markaya ait. Izgaranın altında bulunmayan gövde rengi alt şerit, ızgarayı daha da öne çıkarıyor. Farların altına bakıldığında ise sis farları yuvası görülüyor. Farların alt kenarının eğimine sahip alt ve üst kenarları bulunan bu yuvaların çok küçük kısmını oluşturan sis farları hibrit versiyonda dış kenarlarda ince şeritler şeklinde bulunurken, F SPORT’ da dış kenarlarda küçük yuvarlaklar şeklinde. Son derece kızgın görünümlü ön tasarımda, kaput üzerinde bulunan çizgiler ise yüzdeki damarlar şeklinde, özellikle kızıldığında belirenlerden. Izgaranın üst kenarında sonlanan yan kenarların devamı şeklinde olan iki kalın kabartı şeklindeki çizgiler dışında ortada bir de başka kalın çizgi bulunuyor. Böylece tamamen yüze benzeyen ön kısım tamamlanıyor.
Yan kısımda ise basit, ancak yan etkenlerle büyüleyici görünen cam şekli var. Öncelikle yüksek bir yerde bulunan alt kenar, hem sportif yana hem de lüksün belirginleşmesine katkıda bulunuyor. Önden başlayarak arkaya giderken, arka kapının sonlarına doğru ayağa kalkan ve eğimle biraz daha yukarı çıkan alt kenar, ardından köşe ile öne dönen eğime geçiyor. Tavanda düzleşen üst kenar, daha sonra eğimle iniyor. Tüm kenarlarında parlak çerçeve bulunan yan camların çerçevesi köşe gibi yerlerde kalınlaşarak çok küçük bir detayla olsa da güzel görüntü yaratıyor. Kapı sınırları ile cam sınırları arasında kalan bölgede parlak siyah malzeme kullanılmış. İki parçadan oluşan arka cam uzunluğu ile diz mesafesine dair ipuçları veriyor. Unutulmamalı ki, lüks sınıfın en önemli özelliklerinden biri diz mesafesi. Sade kapı kolları parlak renkli. Ön farlardan gelen bir çizgi kapı kollarının üzerinden geçerek arkaya giderek bagaj kapağının üst kenarı ile birleşiyor ayrıca. Tekerlekler çevresinde bulunan geniş ve oldukça çıkık çamurluklar, kapılar arasında düzleşerek birleşiyor. İki kapı arasında bulunan kalın parlak şerit özel detaylardan. Yan sinyal lambaları aynalar üzerinde bulunan F SPORT, lüks sınıf müşterilerinin en sportif seçimi olsa gerek. Arka kısma geçildiğinde ise stop lambaları, öne uzayan şekillerinin yanı sıra karartılmış renkleri ve detayları hoşa gidiyor. İçeride üst üste 3 adet “L” harfi ve simetriği şeklinde LED aydınlatmalar barındıran arka stopların alt kısımlarında beyaz şeritler bulunuyor. İki stop lambası birbirlerine her birinin içine biraz uzayan parlak kalın bir şeritle bağlanıyor. Bu şeridin üzerinde marka logosu ve model adı bulunuyorken, altında daha derinde plaka yuvası bulunuyor. Eğimi sayesinde bagaj kapağını normal çıkıklığına gelen yuva bagaj kapağının son detayı. Aşağıda, daha çıkık tamponun altında ise iki yanda egzoz çıkışları hafif dikdörtgensi şekilleri ve parlak renkleri ile dikkat çekiyor ve onlardan sonra siyah bölüm başlıyor. Böylece sonlanan dış tasarım, modele özgü olan az sayıdaki detayına rağmen çok hoş görünüyor, ayrıca modelin görüntüsünün ve ruhunun renge göre çok kolay değiştiğini söylemek mümkün.
İç mekana geçildiğinde ise GS modellerindeki detaylar görülüyor. Direksiyon çevresine bakıldığında göstergelerin biraz sıkışık olduğu görülüyor. Basit yazı tipli göstergelerin ardından direksiyona bakıldığında ahşabın ve siyah derinin beraberliği görülüyor. İç mekanın kötü görünmesinin başlıca nedeni görsel ve görseldeki ışık, bunu unutmamak gerekli. Orta konsol hizasına bakıldığında en tepede kendi siperliğine sahip büyük navigasyon ve bilgi ekranı görülüyor. Onun altından geçen ahşap şerit ise, o hizada havalandırma çıkışlarına ve ortada bulunan analog saate ev sahipliği yapıyor. Ayrıca ahşap şerit de yanlara doğru alttaki parlak çizgi tarafından dolduruluyor. Orta konsola dönüldüğünde, aşağıda radyo ve havalandırma kontrollerinin BMW modellerindeki gibi yerleştirildiği görülüyor. Katlanan ahşap zeminde vites kolu ve depolama gözleri bulunuyor. Üstü siyah deri, altı sarımsı kumaş olan kokpit, siyah deri kaplı bütün zeminler ve orijinal sarı ahşap versiyonla çok daha güzel görünüyor. Arka sırası oldukça geniş olan LS’in fiyatına bakıldığında ise Avrupa’ da yeni nesliyle 100.000 Euro civarından satılması bekleniyor. Toyota’ nın ülkemizde hem pahalı olacağını söylediği Lexus’ ların ne kadar uçuk fiyatlı olacağı bilinmediği için, LS’ in gelmesi durumunda 250.000 TL ile 300.000 TL arasında bir başlangıç fiyatı olacağını söylemek uygun olabilir.
Otomobil Günlüğü 
