Otomobil denince genelde Türk insanın aklına gelen şekil, sedan bir otomobil olduğundan olsa gerek, ülkemizdeki otomobillerin büyük kısmını sedan otomobiller oluşturuyor. Kimi zaman sedanların tercih edilme nedenleri tartışılırken büyük bagaj konusu öne sürülse de, çok az kişinin bu nedenle bu tür araçları tercih ettiği açık. Genelde akıllardaki “gerçek araba sedandır” düşüncesinin bu seçimlerde yeri oluyor ve Türk insanı gibi düşünen bazı ülkelerin insanları da sedan otomobilleri tercih ediyor. Ve bu yaz, böyle düşünenler için en güzel şeylerden biri gerçekleşiyor. Ülkemizin ekonomik durumu göze alındığında da görülebildiği gibi, yola bakınca da kullanılan sedanlar arasında en çok kompakt sedanlar bulunuyor. Ve kompakt sedan alıcılarının arzuladığı konforu, kaliteyi ve imajı sunan çok az otomobil bulunuyor. Neyse ki geçen hafta kompakt sınıf sedan müşterilerinin isteklerini karşılayacak bir model göründü. Opel’ in önceki nesliyle ülkemizde satış rekorlarına ulaşan Astra Sedan’ın yeni nesli tanıtıldı. Aslında yeni model daha önceden ana hatlarını belli etmişti. 2011 içinde General Motors’ un Amerika ve Çin gibi pazarlarda faaliyet gösteren markası Buick’ in ürün gamına katılan bir model olmuştu. İşte bu model – Buick Verano- Astra Sedan’ ın ta kendisiydi. Ancak neyse ki Opel yeni aracını tanıtırken sadece logo değiştirmekle kalmamış. Markalar ortak model kullanma durumlarında genelde logo değiştirmekle yetinirken, Opel araca kendi tarzını son derece güzel şekilde uygulamış ve araca bakınca onun yeni nesil Opel ‘lerden olduğunu anlıyorsunuz.
Ayrıca Opel, geçen hafta aracı tanıtırken aracın önden görünümlerini vermezken bir numara da yapıyordu. Astra Sedan’ ın ön yüzüne dikkatli bakarsanız, -normal Astra ile karşılaştırarak- onun ızgarada bir farklılığa sahip olduğunu görebilirsiniz. Aracın ızgarasındaki değişim, tüm Astra ailesinde etkili oldu.Yeni ızgara ile eski modellerini hatırlatan Opel, yine de eski bir görüme sahip bir model yaratmamış. Oldukça uzun görünen yeni model, aslında eskisinde 7 santim daha uzun ve 6 santim daha geniş, yükseklikte ise yaklaşık 2 santimlik bir artış var. Yandan çapraz bakıldığında oldukça değişik bir silüete sahip olduğu ortaya çıkan model, burnun ucundan arka camın sonuna kadar eğimli. Arka kısımdaki sadeliği geniş farlarla kapatan modelin dış görünümünün Astra Hatchback’ in uzatılmış versiyonu gibi durmadığı açık. En temel fark olan yan cam, yeni şekli ile de hoş görünüyor. Araç iç mekanda çok yenilik sunmuyor. Opel CEO’ su Karl-Friedrich Stracke’ nin yaptığı açıklamada direkt ülkemizin de adı geçiyor, Türkiye’ ye yer verilen cümle ise satış rakamları ile ilgili tahmin edebileceğiniz gibi. Bizimle beraber Rusya’ yı da sayan CEO dışında, tüm markanın da bu araçtan umutları çok olsa gerek. Opel’ in ürün gamında bulunan neredeyse her modelin yeni olduğu düşünülürse, yenilenmesi gereken bir Astra Sedan kalmıştı, bu da sonunda yenilendi. Ayrıca bu sefer marka araç için sadece Türkiye veya Rusya’ daki satış rakamlarını düşünmüyor. Avrupa’ da yakın zamanda Premium markaların da katılacağı kompakt sınıf sedanlar arasındaki rekabet kızışacak ve Avrupalı pek çok ülke de bu sınıf ile ilgilenmeye başlayacak. Yani model marka için çok büyük bir yere sahip. Markanın son zamanlarda ülkemizdeki durumu düşünülürse, modelin aşırı olmayan bir fiyat ile satılması gerektiği söylenebilir. Meriva’ nın önceki neslindeki başarılı satış rakamlarını bu neslinde yüksek fiyatla elde edememesi gibi bir durumu büyük ihtimalle (!) marka da istemiyordur. Araçta alıcıların ilgisini çekmek için bütün detaylar bulunuyor. Tasarım, konfor, ve performans. Haziranda satışlarına başlanacağı açıklanan model, markanın Alman sitesinde yer almaya başladı ve fiyatı yaklaşık 20.000 Euro civarında. Yeni nesli de ülkemizde 40.000 TL ile 50.000 TL arasında bir başlangıç fiyatına sahip olursa, araç orta sınıf sedan alıcılarını bile çekebilir. 70 kW/95 hp ile 132 kW/180 hp arasında 4 benzinli motor seçeneğine sahip olan modelin 3 de dizel versiyonu bulunuyor. 1.7 CDTI ecoFLEX isimli modelin Start-Stop sistemi ile birleşimi sonucunda çok büyük tasarruf yapabileceğini belirten marka, tüm Astra Sedanların tasarruf bakımından güçlü kozlara sahip olduğunu gizliden gizliye belli ediyor.
Aracın tasarımı detaylı incelenmeye başlandığında, ızgaranın üzerindeki parlak şeridin kalkmasının araca daha ağırbaşlı bir hava kattığı görülüyor. Ortada Opel logosunu taşıyan ve yan kenarları yukarı açılan, üst kenarı düz ızgarada logoyu üst köşelere bağlayan iki parlak çizgi bulunuyor.Izgaranın iki yanındaki iki farın şeklinde ise değişim bulunmuyor. İlk zamanlarında oldukça beğenilen bu farlar, zamanla kimi kullanıcılar için iç kıyıcı bir hale gelmiş olabilir. Eğimli kenarlara sahip farların altında bir basamak bulunuyor ve farlar arkaya doğru genişliyor. Üst kenarının başı eğimli, arkası düz olan farlar diğer tüm kenarlarında hafif eğimler bulunuyor. İçindeki detayları da ilgi çekici olan farlar içinde Opel’ in AFL+ isimli aydınlatma teknolojisini oluşturan Bi-Xenon aydınlatma bulunuyor, ayrıca en uçta iki kenarın bir kısmını kaplayan LED bölümü de şıklaştırıyor ön kısmı. AFL+, aracın virajlarda ve düz yollarda aracın aydınlatma yeteneğini daha doğru kullanmasını sağlıyor. Izgaranın altında bulunan büyük panjur ise asıl havalandırma işlemini gerçekleştiriyor. Üst ızgaranın ölçekli büyük hali olan bu ızgaranın üzerindeki peteklere bakılınca aracın makyajsız versiyonun petekleri hatırlanıyor. Üst üste geçmiş kareler şeklinde, 3 boyutlu olan eski ızgaranın yok oluşu üzücü. Bu sefer daha fazla aralıklı ince uzun dikdörtgensel parçalardan oluşan bir ızgara görülüyor ve bunun üzerinde de siyah plastik bir şerit var. Bu şerit ise plakayı tutuyor. Farların altında bulunan sis farları bölümü ise değişik şekle sahip. Badem benzeri siyah yuvası olan sis farları iki parça. Altta yuvarlak, üstte ise büyük ihtimalle LED olan çizgi şekilli aydınlatmaların altından ise parlak bir şerit kıvrılarak geçiyor. Siyah kısma canlılık getiren bu detayın üstüne bakılınca ise siyah kısmın üst ve iç yan kenarının yansımasının kabartı olarak burunda olduğu görülüyor. Kaputa bakıldığında ise ortadan gelen şeridin halen korunduğu fark ediliyor. Izgaranın ortasından geçen bu çizgi kaputun ucuna kadar devam ediyor. Ayrıca farların üzerinde de ön camın yan kenarlarından gelen bir kabartı var.
Kaputun eğimiyle neredeyse aynı eğime sahip olan ön camdan sonra yan kısma geçildiğinde özgün cam şekli akılda kalan detay oluyor. Önden arkaya giden, arka kapıdan sonra kıvrılan, sonra eğim değiştirip öne dönen çizgi camı oluşturuyor. Tüm camın çevresinde parlak çerçeve bulunuyor. Ön kapının önünde cam bulunuyor, kapı üzerinde ise yan ayna yer alıyor. Yan sinyal lambası ise ön tekerleğin yakınında, yani gövde üzerinde. Tekerlekler çıkıklaştırılmış. Kapıların altına bakıldığında ise arka tekerleğin üst kısımlarından gelen ve alt kenarla beraber yatay hale gelen çizgi görülüyor. Çizginin yan kısma kattığı efekt ise çok dikkat çekmiyor. Kapı kollarının üzerinden geçen düz bir çizgi bulunuyor, bu da yan sinyal lambası üzerinden başlıyor. Kapılar ile camların sınırları arasında kalan kısımda kaygan siyah malzemeden dik siyah parçalar görülüyor. Arka kısma geçildiğinde ise öne uzatılan ve büyütülen arka stop lambaları ile bagaj kapağının dolu gösterilmeye çalışıldığı fark ediliyor. Araç arkaya doğru azalan bir genişliğe sahip olabilir, çünkü bagaj kapağı oldukça küçük görünüyor. Ancak asıl Astra’ dan daha çok bagaj sunan Sedan, plakası tampondayken de güzel görünüyor. Stoplara bakıldığında öne uzama hareketlerinin dışında içeri yaptıkları hareketle de dikkat çektikleri ortaya çıkıyor. Büyük ihtimalle ışık tüpleri ile yanarkenki görünümüne ulaşan farlar, kapağın dışına çıkınca aşağıya iniyor. Bagaj kapağının da ortasında bir çizgi var ve bu çizgi aracı ortadan ikiye ayıran çizgi. Bagaj kapağının üst ile yan kenarını ayıran ayrıt ise çıkıklaştırılarak sonradan takılan spoyler benzeri parçalardan oluşturulmuş olunuyor. Ancak bu sonradan yapılanlar gibi değil, son derece güzel görünüyor. Bunun hemen altında marka logosu var. Çıkık tamponda ise öndeki ızgaralar benzeri bir yuvada plaka bulunuyor, sol alttan ise egzoz çıkışı görünüyor. Kompakt sedanlar için son derece lüks görünen araçta sportif detay bulmak çok kolay değil, kişinin sportiflik anlayışına göre de değişir bu durum. Ancak yine de uyumlu hatlardan meydana gelen dış tasarım takdiri hak ediyor.
İçeri bakıldığında ise standart modelden farklılık olmadığı görülüyor. Yeni nesil Opel’ lerde bulunan çok düğmeli konsol, araca “kullanması zor makine” görünümü katmak konusunda oldukça başarılı (!). Kırmızı aydınlatmalı iç mekanda çıkık ve şık görünen göstergeler, direksiyon, kapı kolları ve kapı iç yüzleri hep dikkat çekiyor. Kapı kollarının ve vitesin bulunduğu zeminin altına yapılan kırmızı aydınlatma ise geceleri hoş görünecek detaylar olmalı. Eğimli orta konsolda en azından her şey toplu halde. En üstte iki yanında hava çıkışları bulunan navigasyon ekranı, ardından radyo ve sonra havalandırma kontrolleri görünüyor. Vites ise orta konsol ile aynı parlak çerçeveyi paylaşıyor, ancak o ayrı siyah bir bölümde. Siyahın hakim olduğu iç mekanda üst donanım paketleri ile yaşam kolaylaşıyor. Başlangıç donanımda bile malzeme kalitesi oldukça başarılı olan modelin Sedan tipiyle de yeniden ülkemizde başarılı olması için dendiği gibi uygun bir fiyata sahip olması gerekli. 47.529 TL eski yıllarda orta sınıf sedanları karşılayan bir ücretti, ancak zamanın değişimi ile Astra Sedan için başlangıç fiyatı oldu. Çok ekonomik değil, ancak özellikleri ile hak ediyor.