Renault, Fluence Z.E.’ nin üretimini durdurdu. İlgili haber için tıklayınız.
Yıl 2012 ve artık elektrikli otomobillere geçmenin zamanı kesinlikle geldi. Dünyada giderek azalan fosil yakıtlar arasında durumu çok da açık olmayan petrol, en fazla 15 yıl içinde elektrikli sistemler ile yer değiştirecek ve adı duyulmaz olacak. Petrol, otomobil sürücülerini ve otomobil sürücüleri de petrolü pek sevmediğinden bir değişimin gerçekleşmesi gerektiği konusunda şöförler de hemfikir. Ancak bu değişime alışmak için atılan adımları önemseyenlerin sayısı ne yazık ki yeterli değil. Yavaş yavaş sayıları artan elektrikli otomobiller arasına ülkemizde üretilen bir modelin de katılmasına rağmen ülkemizdeki alıcıların çok ilgisini çekmeyen elektrikli otomobillerle şimdiden tanışmak gelecek için iyi bir adım olabilir. Tabi , bu, işim sadece petrolün yok oluşuyla ilgili tarafı. Elektrikli otomobiller aynı zamanda uygun ortam ve gerekliliklerin tümü sağlandığında sürücüsünün tasarruf yapmasını da sağlıyor, uzun vadede. Bu tasarrufun uzun vadede olmasının nedenleri mantıklı: Aracın geliştirilmesi için harcanan paraların çıkarılmak istenmesi, şarj kutusunun eve konması gerekliliği, bunun yanında kutunun konması için yapılan harcamalar, elektrik akülerinin kirası. Bunlara katlanamayacak olan kullanıcıların bile bu detaylar için bir gün bir miktar parayı gözden çıkarması gerekecek. Elektrikli otomobillerin gerektirdiği yatırımlar günümüzde halen sorunsuz bir kullanım sağlayamıyor ancak. Bu tür araçların şarj olması gerekli, ve bunun da bir süresi var elbette, Şarj ettiniz, bir de şarjın bitmesi durumu var. Günümüzde şehirlerarası yolculuk yapmaya tam olarak hazır olmayan elektrikli otomobiller, buna rağmen şehir içinde düşük kullanım masrafları ile iyi bir tercih olabilir, bu nedenle taksilerin bu tip araçlar kullanması verimli olabilir.
Diğer bir olumlu özellik ise elektrikli araçların çevreye hiç zarar vermemesi. Elektrik çevreye zarar vermeyen yöntemlerle üretiliyorsa, elektrikli otomobiller de çevreye zarar vermeden ulaşım sağlıyor. Kısacası iyisiyle kötüsüyle, elektrikli otomobillere bugünden alışılması gelecek için olumlu olacaktır. Az önce adı geçen Türkiye’ de üretilen elektrikli otomobil ise elektrikli otomobillerle tanışmak ve onlara alışmak için iyi bir seçim. Ne de olsa o da Türk. Bu aracı aslında çoğu kişi biliyor, Bursalı Renault Fluence’ in elektrikli versiyonu, Fluence Z.E. ,yani sıfır emisyon. Renault’ un ilk hayata geçen elektrikli aracı olan Fluence Z.E., henüz yeni ve detayları tam açıklanmadı. Bu nedenle pek çok farklı konuşma geçiyor araç üzerine. Kimi zaman onun daha kazançlı olduğu ortaya çıkarken, kimi zaman bir şirketi batıracak şeyler yapabileceği görülüyor. Markanın internet sitesindeki açıklamaların dahi çok net olmadığı düşünülürse, aracın şimdilik daha çok kurumsal müşterilere uygun olduğu söylenebilir. Ancak çevreci bir otomobil sahibi olmak istiyorsanız ve bir miktar (!) yatırıma hazırsanız Fluence Z.E.’ yi yine de düşünebilirsiniz. Detaylara biraz daha bakılınca aracın aküsünün ve şarj kutusunun kurulumunun masrafları dışında aracın kendisine de yüksek bir miktar ödemeniz gerektiğini görebilirsiniz. Bu durum pek çok kişiye saçma geliyor, “Aracı aldıysam aküsü de benimdir” düşüncesi aslında mantıklı. Ancak günümüzdeki tüm elektrikli otomobiller bu sistemle satılıyor ve aslında böylesi de daha uygun. Aküler çok yüksek paralara mal olduğu için değişim durumunda ödenecek miktar inanılmaz olabilir. Aracın alımı ve kullanımı ile ilgili bir başka detay ise onun kullanımı sırasında meydana gelecek akü ve motor ile ilgili sorunlarda ek aracın sağlanması. Bütün bu bilgiler kafa karıştırıcı değil mi? İyi mi kötü mü karar vermekte zorlanıyor insan. Henüz fiyatlandırma konusunda çok bir bilgiye ulaşılamayan aracın aküsünün kirası 83 Euro olarak gösteriliyor, ancak bu aylık mı yıllık mı net bir bilgi yok.
Aracın tasarımı detaylı incelenmeye başlandığında ise çok temel ögeler dışında aracın neredeyse standart Fluence ile aynı olduğu fark ediliyor. Ön kısımda elektriği çağrıştıran mavi rengin kullanıldığı detaylar farklılık yaratıyor. Mavileştirilmiş cama sahip farlar, mavimsi marka logosu ve ızgaranın üstündeki mavi parça ön kısmı ilgi çekici hale getiren detaylar. Arkaya uzayan in yan kenarları kısa ama düz olan ön farların içinde çoğu günümüz otomobilinde bulunan merceklerden veya LED aydınlatmalardan yok. Ancak farlar arkaya uzarken küçülme hareketleriyle şık görünüyor. Çekirdek şekilli farların ortasında bulunan mavimsi logonun altına bakıldığında ise ızgara görünüyor. Aslında siyaha boyanan bölüm ızgaramsı bir görünüme kavuşturulmuş. En üstünde dikdörtgen bir hava çıkışı bulunan bu siyah kısmın devamında siyah kaplamalı alan ve altında başka bir hava çıkışı bulunuyor. En üstteki çıkışın içinde bulunan mavi metal detay bir amaca hizmet etmiyor, sadece ilgi çekiyor. İki ucunda iki kola ayrılarak dörtgenler oluşturan ve orta tek parça olan metal kol araca özel bir hava katıyor, onun farklı olduğu mesajı veriyor. Alttaki siyah kısım hava çıkışı ile aynı hizada ve bunun üzerinde plaka yer alıyor. Alttaki hava çıkışının alt kenarı ise daha yuvarlaksal. Eğimli alt kenarı olan bu parçanın üzerinde bulunduğu zemin ise sis farlarının bulunduğu bir girinti. Yanlara uzayan kenarı olan bu parça daha içeride görünüyor ve iki ucunda mavi çerçeveli yuvarlak hava çıkışları yer alıyor. Siyah kısmın altında ise daha ince ama daha uzun başka bir siyah parça bulunuyor. Bu girintinin altından gövdenin ince çizgisi geçiyor ve burun sonlanıyor. Kaput üzerinde bulunan çizgiler ise önemli değişiklikler yapıyor. Ön camın iki yan kenarından gelen çizgiler daha ortaya geliyor ve marka logosunun ortasından geçerken birleşiyor. Ayrıca farların üstünde de yükseltiler bulunuyor, bu detaylar ön kısma canlılık katıyor.
Yan kısma geçildiğinde ise standart modelden farklı olarak yakıt kapağı yerine iki yanda da ön tekerlek hizasında şarj kapakları görülüyor. Bu detaylar dışında aynı olan yan kısım yeniden ele alındığında, Fluence’ in güzelliği yeniden hatırlanıyor. Önden arkaya eğimle çıkan alt kenar, arka uçta geriye uzanıyor, ardından eğimle öne tavana paralel şekilde dönüyor. Bu yumuşak hatların köşelerle birbirine bağlı olması ise yan kısımdaki uyumu ortaya çıkarıyor.Kapı sınırları ile cam sınırları arasında kaygan siyah malzemenin kullanıldığı aracın kapı kollarının şekli sade. Bunların üzerinden geçen düz çizgi ise ön fardan arka fara uzanıyor. Yan sinyal lambası ise siyah yan ayna üzerinde. Çıkık tekerlekler jantlarıyla beraber güzel görünüyor. Değişik tasarımlı jantlar Fluence Z.E.’ ye çok yakışmış. Tekerleklerin arasında, kapıların alt kısımlarında bulunan çıkıntılar ise ne amaca hizmet ediyor belli değil, ancak sıkıntı yaratmıyor. Alt kenarı eğimli, üst kenarı düz olan bu parça ile beraber yan kısım sonlanıyor. Arka kısımda ise daha üçgensi ve eğimi farklı olan etkileyici stoplar ona bakanları karşılıyor. Öne daha çok uzayan ve altı daha aşağıya bakan arka stopların içinde beyaz bir üçgen daha bulunuyor, bunun dışındaki yerler küçük dörtgenlerden oluşuyor. Yine mavi görünen bu kısımlar farları tamamlıyor. İki far arasında model adının yazdığı kısmın arkasında ise yine mavi bir şerit yer alıyor. Üzerinde mavi logo bulunan şeridin altında içeride bulunan plaka var. Plaka ile sonlanan bagaj kapağından sonra çıkık tampon geliyor. Bunun altında siyah bir parça var ve bunun da iki yanında şekilli kedigözleri bulunuyor. Böylece sonlanan dış tasarım, oldukça şık ama orijinal modelden çok farklı değil. Aerodinamik olması ise öne çıkan dış tasarım, tüketimi azaltıcı etki yapıyor olsa gerek.
İç mekana bakıldığında ise tek farkın göstergeler ve en sağda gri şerit üstündeki Z.E. logosu olduğu görülüyor. Üst ve alt kısmı siyah olan önün ortasından geçen gri şerit içe renk getiren bir detay. Sağa doğru kalınlaşan bu şeridin üstüne, sola bakılınca mavi aydınlatmaları ile akünün durumunun gösteren göstergeler dikkat çekiyor. Üç göstergenin önünde yer alan direksiyon oldukça sade ve üzerinde az sayıda düğme ve küçük parlak detaylar bulunuyor. Orya konsolun en üstünde navigasyon ekranı, altında hava çıkışları ve radyo ile havalandırma kontrolleri görülüyor. Vitesin sade olduğu iç mekan, arka sırada aileli yolculuklar için dahi konfor vaad ediyor. Fluence Z.E., ülkemizde kendi başına 64.900 TL’ den satılıyor ama akü ve şarj kutusu gibi masraflar eklenince net rakamın ne olduğu tam bulunamıyor. Aylık ücretlerin dahil olmasıyla karışan sistemin detayları belli oldukça araç hakkındaki duygularınız da kesinleşecek.
[…] birine sahip. Ülkemizde henüz satışta değil. Ne zaman gelecek? Gelmesi beklenmiyor. Fluence ZE bile zar zor satılırken, Zoe sadece sergileme amaçlı Türkiye’ de bulunabilir gibi. Avrupalı […]
BeğenBeğen