Fiat 500L

Otomobil firmalarının ilgi çekmek için yapabileceği şeyler arasında pek çok şey var demek yanlış olur. Eski yıllarda müşterilerin talepleri nedeniyle bunu demek mümkündü, ancak son yıllarda giderek artan lüks araca sahip olma talebi nedeni ile markalar tek bir tarafa yönelik araç yapmaya çalışır hale geldi. Ancak neyse ki tüm markalar bu yolu kullanarak fazla satmayı düşünmüyor. Fiat, son yıllardaki sessizliğini bırakıyor ve anlaşılıyor ki marka farklı olmak isteyenleri, farklılıklarını göstermek isteyenleri düşünüyormuş. Son yıllarda marka çok az yenilik yapmıştı ve bu da hayranlarının doğal olarak ilgisini çekmişti. Ancak son aylarda yapılan model atağı ve yeniden yollara çıkan eğlenceli modeller markanın içinde bir şeylerin tekrar yerine oturtulduğunu gösterdi. Bu durumun olumlu sonuçlarından bir başkası ise Cenevre’ de resmi olarak tanıtıldı. Fiat’ ın sembolik modellerinden olan ve özellikle bayanların ilgisini çeken efsane modelin yeni versiyonu tanıtılalı 5 yıl oluyor ve bu aracın türevi ise yola şimdi çıkıyor. 500’ ün uzun versiyonu olarak yıllardır planlanan model, artık gelmeyecek diye beklenirken marka şaşırtıcı şekilde günümüze uygun ve çok daha özgün olan bir 500’ ü halka tanıttı.

Bu kadar özgün olacağı hiç tahmin edilmeyen model, şu sıralar kompakt sınıfta var olma savaşı veren bazı modeller ile aynı durumda hayatına başlayacak ve büyük ihtimalle dünyanım Fiat’a olan sempatisi sayesinde daha çabuk tutulacak. Aracın genel görünümüne bakıldığında ise aracın ön kısmı dışında 500’ den tamamen farklı olduğu akıllarda kalıyor. Markanın 3 kapılı araca sadece 2 kapı eklemekle kalmaması sayesinde daha ciddiye alınacağı görülen model, yan kısmında ise Mini kopyası bir Çin malı  araca benziyor. Genelde Çinli üreticilerin kullandığı bir taktik olan “esinlenme” (!) anlaşılan adının son harfini İngilizce uzun kelimesinden alan 500L’ in yan kısmında kullanılmış. Mini Countryman’in yan çizgilerinin çoğuna sahip olan 500L en azından ön cama doğru fazladan bir cama daha sahip ve ailelere daha uygun görünüyor. Arka kısım ise oldukça sade ve yan ile ön ve arka camların birleşik olması nedeniyle yine kopya gibi görünebiliyor. İç mekana bakıldığında ise renkler ve elektronik özellikle bakımından yolcu büyüleniyor. Kırmızı ve siyahın bolca kullanıldığı iç mekanda, yumuşak köşeli detaylar oldukça fazla ve genel olarak her yer aracın kendine has tarzına sahip. Tekrar dışarıdan her yönüyle incelendiğinde 500L’in kompakt sınıfa iyi hazırlandığı görülüyor. Her ne kadar bazı önder modeller kadar başarılı olmayacağı kestirilebilse de, onun bazı kişilerin ulaşmak istediği model olacağı ortada. Fiat tasarımcıları tarafından günümüz taleplerine ve gelecekteki otomobille yolcu bağına göre tasarlanan 500L, teknolojik özellikleri bakımından da oldukça rahatlık getiriyor kullanıcısına. Üstelik bu sefer araç sadece bayanlara değil, babalara da hitap edecek. Trafik ışığında tek başına duran bir 500 gördüyseniz, onun bu durumlarda oldukça göze batan ama cesur bir tasarıma sahip olduğunu anlamışınızdır; şimdi o durum da çözülüyor. Ayrıca yerden biraz daha yüksek olması sayesinde daha özel görünen araç, kompakt sınıf müşterilerinin yanı sıra aile araçları ile ilgilenenleri, hatta Crossover’ cıları bile kendine çekebilir. Modelin ülkemizdeki motor seçenekleri ve detayları şöyle: 1.4 Fire 95 beygirlik model 6 ileri manuel şanzımanla 39.900 TL’ den başlayan fiyatlarla satılıyor. 0.9 Turbo Twinair 105 beygirlik model 6 ileri manuel şanzımanla 49.750 TL’ lik başlangıç fiyatına sahip. 1.3 Multijet II 85 beygirlik model manuel (46.900 TL başlangıç) ya da Dualogic otomatik şanzımanla (52.250 TL başlangıç) alınabiliyor. 1.6 Multijet II 105 beygirlik model ise 52.750 TL’ lik başlangıç fiyatına sahip. Modeller Pop, Popstar ve Rockstar olmak üzere 3 donanım seviyesinde satılmakta.

Tasarım önden başlanarak detaylı incelenmeye başlandığında aracın en sempatik kısmının önü olduğu resmen kanıtlanıyor. Burnun tam yana dönen kısımlarında bulunan iki adet elips fardan üstte olanı büyük, altta olanı ise küçük. Üstteki far içindeki yuvarlak yuva sayesinde göze benzer görünüyor ve iki far grubunun ortasında Fiat logosu, farların ortasına uzamaya çalışan parlak çerçeveye sahip. Bunun altı boş, kenarlarındaki siyah çizgiler bunu belli etmekte. Logonun altında ise iki adet hava çıkışı bulunuyor. Üstteki şeride yakın uzunlukta olan bu hava çıkışlarını ayıran kırmızı bir çizgi ve bunların içinde de dikey çizgiler bulunuyor. Bütün bunların altında ise asıl hava çıkışı ve sis farları ile plakanın yuvası siyah kısım yer alıyor. Kenarları yumuşatılmış bir dikdörtgen olan bu parçanın en üstünde kalın siyah bir şerit, altında ızgara ve ızgara bölümün en uçlarında yuvarlak sis farları bulunuyor. Bu dikdörtgenin altından geçen kırmızı çizginin altında ise siyah plastikler iyice uzuyor. Koruma amaçlı olduğu tahmin edilen bu parçalardan sonra kaputa bakıldığında üstteki fara ulaşan çizgiler olduğu görülüyor. Ön camı bombeli olan ön kısmın ardından yana geçildiğinde çok da özgün olmayan cam şekli tekrar göze batıyor.

Önden arkaya dümdüz giden alt çizgi, arkada da düz devam ederek öbür yan ile birleşiyor, oradan da ön camla. Üst kenar ise arka kapıdan sonra aşağıya yumuşak eğimle iniyor ve daha alçak şekilde devam ediyor. Kapı sınırları ile camlar arasında kaygan siyah malzeme kullanılmış. Kapı kolları ise parlak ve kapıların altındaki kaygan siyah şeritte de parlak bir çizgi bulunuyor. Kapı kollarının ortasında geçen ince çizgi dışında tekerlekler çevresinde kare benzeri hatlar yer alıyor ve yan ayna gövde renginde. Yan sinyal lambası ön tekerleğe yakın bir yerde yer alıyor ve jantlar şekilleri ile dikkat çekiyor, üzerlerinde marka logosu yerine model logosu yer alıyor. Yandan bakıldığında arkası oldukça düz olan aracın bu kısmında ise yine Mini Countryman’ i çağrıştıran detaylar var. Öne doğru uzayan yuvarlak benzeri şekildeki farların çevresinde parlak çerçeve yer alıyor. En altta ise siyah bir şerit bulunuyor, bunun bagaj içindeki kısmında plaka ve dışarıdaki uçlarında kedigözleri bulunuyor. Egzoz çıkışları görülemeyen aracın bagaj kapağı üzerinde ise marka ve model logosu yer alıyor. Arka camın üzerinde spoiler bulunuyor. Genel olarak sade ve çok özgün olduğu söylenemeyen yan ve arka tasarım, en azından normal 500’ den farklı görünüyor.

İç tasarım ise 500L’ in en çok odaklanılan noktalarından birisi olacak. Asıl modelin asıl rengi olan fildişi nedeniyle ön panel de bu renkti, ancak bu sefer uzun versiyonda genel renk olan kırmızı kullanılmış. Öncelikle direksiyona bakıldığında Panda’ daki gibi kübik bir hava olduğu seziliyor. Göstergeler ise mavi aydınlatmalı ve ortalarında bir ekran bulunuyor. Göstergelerin her yanını saran siyah plastik kaplama, orta konsolun üstündeki navigasyon ekranı ve havalandırma çıkışlarını sarıyor, ardından sonlanıyor. Bu plastiğin kalitesi ise araç yollara çıkınca belli olacak. Orta konsol baştan incelenince ise en baştaki navigasyon ekranı oldukça dikkat çekiyor. İki yanındaki havalandırma çıkışları ve altındaki önemli düğmelerden sonra araya kırmızı çizgi giriyor ve ardından tekrar başlayan bir başka siyah bölümde üç yuvarlak içinde havalandırma ile ilgili düğmeler yer alıyor. İki siyah parça arasına giren kırmızı şerit ile üstteki kırmızı şerit en uçta havalandırma çıkışında birleşiyor. Bu iki şerit arasında daha ufak bir depolama gözü, altında ise torpido yer alıyor. Vites kolu retro tarza sahip olan araçta retrodan çok yumuşak eğimli bir tarzın benimsendiği söylenebilir. Kapı kolları dikdörtgensel içi boş parçalardan oluşan aracın kapı iç yüzleri ve koltuklarının bazı bölümlerinde de büyük miktarda kırmızı kumaş kullanılmış. Ön kapıdan sonra gelen üçgensi camla artan ferahlık hissi yolcular için yararlı olacaktır. Arka sıradaki yolcular için de rahat yolculuklar vaad eden 500L, 39.900 TL’ lik başlangıç fiyatına sahip. Oldukça uygun bir rakama sahip olan giriş seviyesi modele otomatik şanzıman veya dizel opsiyonu eklendiğinde ister istemez fiyat artıyor. Ancak şu andaki piyasa durumuna göre yine de şanslı olan 500L, 500′ ün tasarımını sevenlere onu büyük ölçekte sunuyor.