Kia cee’d

Şu meşhur “Güzel ve Çirkin” masalındaki Çirkin karakteri, otomobil dünyasında son yıllarda kendilerini daha prestijli göstermek isteyen markaların esinlendiği varlık oluyor. Tıpkı masaldaki gibi, kısmen çirkin ve oldukça varlıklı olan üst düzey araçlara (bu araçların müşteri kitlesi varlıklı oluyor aslında) az da olsa yaklaşmak isteyen daha bilindik halk markalarının kullandığı bu yöntemde genelde agresif bir surat ifadesi benimseniyor. Böylece kimseyi takmaz ve umursamaz, hatta herkese savaş açıyormuş gibi görünen araçlar ortaya çıkıyor. Bunun dışında elbette genelde sivri hatların ve iç mekanda kaliteli detayların kullanılması gerekiyor. Bu metodu son kullanan ise geçirdiği yenilenme sürecinde her modelini ardı ardına yenileyen Kia. Eski hayatını yok sayarak Peter Schreyer sayesinde yepyeni yollara çıkan markanın son eseri ise tasarım ödüllerinin çoğuna layık görünen kompakt sınıf model cee’d. Geçen nesli 2006’ da tanıtılan araç, 2010’ da markanın kendine yeni tarz belirlemesi ile daha şık bir hale gelmişti. Ancak bu yeniliğin de yetersiz hale geldiği bu zamanlarda marka modelini yenilemekle çok doğru bir karar alıyor. Markanın yeni tasarım anlayışına sahip tüm modelleri birleştiren detay olan kaplan burnu ızgarasına sahip olan yeni kompakt sınıf üyesi, sınıfın lideri olan ve adı oldukça duyulmuş olan modeller arasına bu mayıs ayında hızlıca bir giriş yapacak, en azından Avrupa ülkelerinde. Yeni neslinde, şu andaki hali ile çok sıkıcı olan sınıf lideri Volkswagen Golf’ ten çok daha ilgi çekici ve heyecan verici görünen araç, sınıfın içinde kendine büyük bir ayrılmasını istediğini iddialı görünümünden açıkça ifade ediyor. Markanın ardı ardına ve sıkça gelen yeni modellerine rağmen tasarımı ürün gamındaki hiçbir modele benzemeyen cee’d, iç mekanda Asyalı arabası anlayışını değiştirmek amacıyla çok daha kaliteli malzemelere ev sahipliği yapıyor. Dış tasarımına uzaktan bir bakıldığında bile farlarının altından geçen LED aydınlatmalar ile dikkat çeken araç, iki ızgarasıyla beraber iki farklı ruh halinin arasında görünüyor. Üst ızgaranın sinirli, alt ızgaranın alaycı bir hava kattığı araç oldukça başarılı bir tasarıma sahip. Yan tasarımda aile araçlarındakine benzer yüksekte sonlanan detaylar bulunuyor. Bu da prestij adına basık olmak gerekmediğini gösteriyor. İç mekandaki arka sıra yolcularının sıkıntı çekmeyeceği de buradan görülüyor. Arka tasarımda değişik şekle sahip farlar ve yüksek arka cam ise sportif bir nokta koyuyor dış tasarıma. Markanın ne durumdan bu kalitede bir araç yapmaya başlayacağını düşününce insan gerçekten dünyadaki bazı şeylerin değişmesinin ne kadar kolay olduğunu fark ediyor.

Araç detaylı incelenmeye başlandığında ön tasarımdaki detaylar arasındaki boşlukların miktarının bile tasarıma büyük etkisi olduğu anlaşılıyor. Her şeyin boyunun tam ayarında olmasının da aracın genelinde olan “altın oran”’ a destek sağladığı ortada. Izgaranın alt kenarında yukarı, üst kenarında aşağı girintiler bulunuyor. Bu diğer modellerdeki kaplan burnu ızgarasında olan detay, ancak yan kenarların dışa açılması ve alt kenarın yukarı çıkması ızgarayı özel hale getiriyor. Tüm kenarları parlak olan ızgara çerçevesinin içinde bulunan petekler iki farklı boydaki altıgenler. Izgaranın üst girintisinin biraz yukarısında marka logosu bulunuyor, onun üstünde ise kaput çizgisi yer alıyor. Yanlardaki farların iç yan kenarı ise ızgaranın yan kenarlarına paralel. Alt ve üst kenarı benzer açıyla yukarı çıkan farların yan kenarı ise aşağı kenardan yumuşak olarak geliyor, ve en sona doğru az yana uzayarak üst kenarla birleşiyor. Bu uçlardaki uzama efekti ise insan gözünün uçlarını çağrıştırıyor. Farın içinde bulunan büyük yuvarlak merceğin göz bebeği olduğu gözlerin altından geçen LED ve üstünden geçen beyaz çizgi de tasarımın güzelliğine katkıda bulunuyor. Alttaki ızgara ise daha ince, daha uzun. Ortadaki kısmının alt ve üst kısmı düz olan ızgaranın yan uçları ise şişkin. Bu şişkinliğin içinde bulunan parlak parçanın içinde ise sis farları bulunuyor. Gövdenin en altında ise alt ızgaranın düz kısmı hizasında siyah bir çizgi bulunuyor. Kaput üzerinde ise iki adet çizgi bulunuyor. Farların birazcık ötesinde sonlanan dik kenarlar, Kia logosunun ortasında bulunan kabarık çizgi ile birleşiyor.  Sonuçta genel olarak bakıldığında ön tasarım oldukça şık ve insana benzer görünüyor, farların aracın güzel bir bayan olarak görünmesinde büyük yeri var.

Yan tasarıma geçildiğinde ise yan camın yukarı uzayan bir şekle sahip olduğu görülüyor. En uçtan aşağıya inen, sonra yukarıya çıkan, arka kapının sonunda daha da yukarı kalkan, ardından öne dönen şekilde bir çizgiyle birleşen ve son olarak tavana paralel öne dönen cam şekli dışında oldukça sade olan yan tasarımda çıkık tekerlekler dışında başka tasarım detayı yok. Yan camın tüm kenarları çevresinde parlak çerçeve bulunuyor ve yan sinyal lambası ince uzun yan ayna üzerinde. Tekerlek yuvaları çevresinde gövde çıkıklaşıyor ve yuvarlak bir çizgi görülüyor. Tekerlekler ise tanıtım için hazırlanan görsellerde oldukça sade jant tasarımına sahip. Çok hafif çizgilerin kapıların arasını doldurduğu tan tasarımda kapı kolları sade şekilde, ve gövde renginde.Arka farın yana uzayan kısmının ortasından gelip ön tekerlekle birleşen bir çizgi bulunuyor, ve kapıların altında çok hafif, fark edilemeyen bir girinti bulunuyor. Ardından arka tasarıma geçildiğinde arka camın görüş sorunlarına yol açabileceği tekrar ortaya çıkıyor. Yan camların yukarı çıkması ile yukarıda bulunan arka cam, aynı zamanda eğimli ve üzerinde rüzgarlık bulunuyor. Yan kenarları ile alt kenarları eğimle birleşen arka camın altına bakılınca ise üç boyutlu arka farlar görülüyor. Değişik bir tasarıma sahip olan bu farlar, “r” şeklinden esinlenerek yaratılmış sanki. Kırmızı olan bu farlar çıkık yapıları ile dikkat çekiyor ve yukarı kalkan kısımlarından itibaren bagaj kapağının üzerindeler. Sol kısımda olanının altında bulunan model adı dışında kapak üzerinde ortada marka logosu ve altında iyi gizlenmemiş, gizlenmeye çalışılmamış geri görüş kamerası bulunuyor. Kapaktan sonra çıkıklaşan arka kısımda ortada içeride plaka, altta siyah şeridin yanda genişleyen kısımlarında kedigözleri bulunuyor. En altta ise zor görünen sağ tarafa yakın egzoz çıkışı bulunuyor.

İç mekan ise yumuşak eğimli yüzeyleri, sürücüye dönük panelleri ile dikkat çekmeyi başarıyor. Kalite hissini giderek arttıran doğu arabaları arasında olan cee’ d’ in orta konsolunun oldukça küçük ve sürücüye dönük olması güzel düşünceler. Direksiyon hizasına bakıldığında ise üç adet çıkık gösterge dikkat çekiyor. Aydınlatmalı sportif göstergelerin ortada bulunanının ortasında da bilgi ekranı yer alıyor. Bu renkli ekran dışında göstergelerin siyah zemininin bulunduğu orta konsoldaki navigasyon ekranı da oldukça büyük. Orta konsolun üzerinde, kumaş kısımda saati ve sıcaklığı gösteren bir ekran bulunuyor. Orta konsolun en  üstünde havalandırma çıkışları, altında navigasyon ekranı yer alıyor. Siyah kısmın altında ise gövde rengi kısımda siyah havalandırma düğmeleri yer alıyor. Bunların altında bir depolama gözü ve vites kolunun bulunduğu zemin yer alıyor. Pedallar ise parlak kaplamaları ile oldukça sportif. İç mekanın renklerinin ve malzemelerinin de kaliteli olması aracı iyice özel ve almaya değer kılıyor. Ancak değişen ve fiyatları artan otomobiller nedeniyle aracın 50.000 TL civarı bir başlangıç fiyatına sahip olması bekleniyor. Çoğu Avrupa ülkesinde mayısta yollara çıkacağı söylenen araç yıl ortasında ülkemize varabilir.

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s