Audi A3

Audi, 1996 yılında A3’ ü tanıtmasaydı, hala sadece kısıtlı bir kitle için popüler bir marka olabilirdi. Ancak neyse ki marka kompakt sınıf giriş yapma kararı aldı.  Aslında bu karar alınırken, markanın imajının bozulacağına dair şüpheler çok oldu. Daha ulaşılabilir bir modelin markayı daha alt sınıf bir üretici olarak gösterme olasılığı ise tasarım ile çözüldü. Audi’ nin genel çizgileri ile beraber tasarlanan 1996 model A3, şom ağızlılık eden topluluğu susturdu, ve Audi’ nin yolunda sağlam adımlarla yürümesinde ona motivasyon sağladı. A3, satışları ile markanın Avrupa’ da güçlenmesini ve daha büyük bir kitle tarafından tutulmasını sağladı. Ülkemizde de benzer şekilde pek çok ilk nesil A3 mevcut, ve ardından gelen nesil de yine çok sevildi. İki neslin de yollarda sıkça görülmesi, markanın iki nesil arasında çok değişiklik yapmamasına rağmen çok başarılı bir temel oluşturmasına dikkat çekiyor. İkinci nesille eklenen 5 kapılı versiyon, Sportback de Audi’ nin gücüne güç kattı. Ayrıca daha sonra üstü açılır versiyonun da eklenmesi, genç müşterilerin ilgisini oldukça çekti. Sonuçta A3’ ün geçmişine bakılınca, onun başarılı bir model olduğu açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Ve bu sene ise Audi, 9 yıldır hayatta olan A3’ ü yenisiyle değiştiriyor. Eskiyen yüz hatlarını yavaş yavaş belli etmeye başlayan model, artık yok oluyor ve yerine yepyeni bir model geliyor. Ancak modelin dış tasarımının yeniliği bu neslin tartışma konusunu oluşturabilir. Yenilendiği ortada olan model, sadece ön ve arka kısımda hafif yenilikler sunuyor, dikkatli gözlerin görebileceği yenilikler. Ön tasarımda farların ve ızgaranın yeni nesil Audi modellerine benzetildiği, ve arka tasarımda yeni nesil dikdörtgensel farlara geçildiği görülüyor. Bunlar kimi alıcı için yeterli yenilikler olsa da, son 9 yıl içinde kompakt sınıfta değişen oca tasarım ve yeni eklenen fikirlere rağmen bu kadar basit çizgilere kaçılması markanın ne yapmaya çalıştığını düşündürtüyor. İç mekan ise yeni neslin odak noktası olmaya aday. Öncelikle en ilginç detay, Audi ailesinin bilgi sistemi MMI’ ın dokunmatik versiyonuna kompakt bir modelle geçilmiş olması. Vites civarında bulunan yuvarlak kontrolün döndürülmesi ile yapılan işlemler, dokunmatik sistemle bu yuvarlağın üstündeki zemine harfleri parmakla yazarak yapılıyor. Sürücünün kimi zaman tüm alfabeyi dolaşmasını gerektiren eski sistemden sonra bu büyük bir yenilik. Bunun dışında sürücü destek sistemlerinde, A8 gibi bir modelde kullanılan radar sistemine geçildiği görülüyor. Radar aracılığıyla öndeki araçları algılayan A3, frenleme ve mesafe koruma konusunda söföre en güncel bilgileri verecek. Bununla beraber, şeritte kalma konusunda da elektronik destek sağlanacak. İç mekandaki havalandırma kanalları ise oldukça özel tasarlanmış. Şimdilik 3 kapılısı tanıtılan A3, 9 yıllık modelden sonra çoğu kompakt sınıf müşterisinin dikkatini çekmeyi başarıyor. Tabii premium bir marka olan Audi’ nin fiyatlandırma konusunda nasıl bir politika seçeceği henüz belli olmasa da, şimdiki nesilden çok farklı bir fiyat seçilmeyeceği neredeyse kesin.

Tasarım detaylı incelenmeye başlandığında ise yetersiz yenilikten yakınanların bazı sorunları gideriliyor. Farların ızgarayı işaret eder şekle geldiği, ve ızgaranın altıgen forma sokulduğu ön tasarımda basıklık hissi yüksek. Geniş ve kısa ızgaranın neden olduğu bu durum, aracın genel görünümünü kişinin bakış açısına göre olumlu ya da olumsuz etkileyen bir durum. Farların üst kenarı düz, dış yan kenarı ise içeri doğru aşağıya iniyor. Alt kenar dışarıdan daha alçak geliyor, içeri doğru ise yukarı kalkıyor ve iç yan kenarla köşeli birleşiyor. İç yan kenar da ızgaranın ara kenarına paralel. Izgara ve farların çapraz olan bu kenarı ön tasarımda gizli bir uyum yaratıyor. Altıgen hale gelen Audi ızgaralarının yeni iki kenarı da bu kenarlar. Oldukça küçük bu kenarlar dahil bütün kenarların çevresinde parlak şerit bulunuyor. Izgaranın içindeki çizgiler ise aynı aralıkta yatay olarak yerleştirilmiş. Ortasındaki dolgulu kısımda plaka bulunan ızgaranın üstte kalan kısmında logo , ve altta kalan kısmının ortasında da kamera bulunuyor. Çok iyi gizlenemeyen kamera ilk bakışta kendinin ne olduğunu sorgulatsa da büyük sorun yaratmıyor. Farların altlarındaki ızgaralar ise içlerindeki çizgiler nedeniyle sportif. Dış yan kenarların içeri doğru yükseldiği ve iç yan kenarın iki parçadan oluştuğu bu kısımların içinde altıgen petekler bulunuyor. Bu bölümün ortasından geçen bir çizgi bulunuyor, ve bunun üstünde yukarıdan gelip ortada aşağıya inen bir başka kenar bulunuyor. Bu üç ızgaranın altında ise çok az yüksekliğe sahip ince şerit şeklinde bir hava çıkışı bulunuyor. Yan kenarları içe kapanan bu şerit de altta boşluk oluşmasını engelliyor. Kaput üzerinde ise farların sivri üst ucuna ulaşan iki adet çizgi bulunuyor.

Bunun dışında pürüzsüz olan kaputtan sonra yan tasarıma geçildiğinde, son iki neslin hatlarının dışına çıkılmadığı, daha köşeli bir cama geçildiği görülüyor. Önden arkaya düz çıkan, ve arkada köşe ile öne ters eğimle dönmeye çalışan ve yine köşe ile üst camla birleşen cam şeklinin her kenarında parlak çizgiler bulunuyor. Yan sinyal lambası yan ayna üzerinde ve ön tekerin üzerinde versiyon logosu bulunuyor. Kaputta çizgiler sınırlı olabilir, ancak farın yana bakan en uç köşesinden çıkan çizgi de arka fara kadar devam ediyor. Yan tasarımda kapı kolunun üzerinden geçen bu çizgi, aracı ortadan ikiye bölüyor. Kapı kollarının şekli oldukça sade. Tekerleklere bakıldığında ise oldukça çıkık bir görünüm yaratıldığı ortada. Tanıtım için hazırlanan görsellerdeki jantlarda sade bir tasarımın benimsendiği görülüyor. Kapı incelenince ise, oldukça ince bir çıta kullanıldığı ve en azından üç kapılı versiyon için geniş bir ön kapı seçildiği fark ediliyor. Arka tasarımda ise arka farların değiştiği en çok fark edilen detay. Üst kenarı düz, yan kenarları hafif eğimli olan arka farların alt kenarı, önce düz giderken sonra yukarı çapraz olarak çıkmaya başlıyor. Farın içindeki aydınlatma ögelerinin görünümü de dikkat çekiyor. Sanki fosforlu kalemle çizilen arka farlarda ışık tüpleri kullanılıyor. İki farın iç yan kenarının altından geçen çizgi ise bagajın daha içerideki kısmını oluşturuyor. Burada plaka ve model adı gibi detaylar yer alıyor. Yukarıda bulunan arka camın üstündeki spoyler ve alttaki yan yana bulunan iki egzoz çıkışı sportif detaylar olarak göze çarpıyor, ve bunların sadece S-Line modelinde olacağı tahmin ediliyor. Tabii bu versiyonun fiyatı doğal olarak daha yüksek olacak.

İç mekan ise yeniliklerele dolu. Sürücü bölgesine bakılınca, göstergelerde sportif bir yazı tipinin kullanıldığı, ve direksiyonun sadeleştirildiği görülüyor. Havalandırma çıkışlarında ise uçak motorlarından esinlenildiği görülüyor. Ortaya basılınca şeklin değiştiği, ve hava akışının tek noktaya veya genelde dağıtımının kolaylaştığı açıklandı ayrıca. Orta konsolun bulunması gereken bölge ise oldukça sade. Bunun nedeni, MMI sistemi. Bütün eğlence sistemlerinin yönetildiği ekran en tepede bulunuyor, ve bunun altında iki adet yan yana hava çıkışı yer alıyor. Bunun altında da, parlak şerit üzerinde önemli kontroller yer alıyor. Bu detayların altında havalandırma kontrolleri bulunuyor. Audi bunların ergonomisi konusunda da oldukça çalışmış. Vites kolu ve arkasındaki yuvarlak MMI kontrolü de önemli özelliklerden. Kapı iç yüzleri ise istenen renkte sunuluyor. Tüm özelliklere genel olarak bir kez daha bakıldığında ise A3’ ün aslında yeni bir nesle geçtiği anlaşılıyor. Eğer memnun olmadığınız yanlar vara, bu sizin zevkiniz nedeniyle kaynaklı olmalı. Kompakt sınıfta daha ekonomik ve daha eğlenceli pek çok model de bulunabilirsiniz. 67.696 TL’ lik başlangıç fiyatı ise kompakt sınıf için abartılı ancak konuştuğumuz şeyin premium bir kompakt olduğunu unutmamak lazım.

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s