Ford B-MAX

Otomotiv sektöründe fonksiyonellik adına pek çok farklı teknoloji ve sistem deneniyor, ancak bunların pek çoğu kendilerini çöpte buluyor. Aile otomobillerinin sayısının giderek artması, ve değişen zamanla değişen talepler üreticileri yeni sistemler bulmak durumunda bırakıyor. Yoksa… “Yoksa” ’sı çok basit, müşterilerini kaybederler. Yani daha çok para kazanmak fonksiyonel teknolojiler üzerinde çalışmaya bağlı. Tabii öncelikle bir aile aracı bulunduran bir gama sahip olunması lazım, o ayrı bir konu. Ama aile aracının gamda bulunduğu varsayılıp düşünmeye devam edilirse, fonksiyonellik için ne yapılması gerektiğine gidiyor konu. Burada markaların genelde çok az seçeneği bulunuyor. Ya sürgülü bir kapıya gidecekler, ya da daha çok depolama gözü tasarlayacaklar. Geçmişten günümüze gelen bu yöntemler dışında yapılacak şey yok gibi gelirken,  geçen sene dahice bir fikir çıktı Ford’ dan. 2010’ dan sonraki modellerindeki yeni tarzı ile yeniden canlanan ve otomobil tasarlamaktan yeniden zevk aldığını gösteren Ford, geçen sene aile otomobilinden “B” sütununu kaldırmayı düşündüğünü bir konsept ile gösterdi. O konsept, bu sene aynı isimle satışa sunulacak.

Ford, B-MAX isimli modelinde söylendiği gibi “B” sütunu kullanmayacak gerçekten. Bu sütun, otomobilin arka ile ön kapısı arasındaki kiriş. Ve bu, güvenlik için önemli bir parça, ayrıca arka kapının menteşesinin yeri. Tabii sütun olmayınca menteşe de olmayacak. Burada da başka bir fonksiyonellik sunma yöntemi devreye giriyor. Bilinen sürgülü arka kapı B-MAX’ in üzerinde de kullanılmış. Menteşe koyacak yer olmaması nedeniyle yapılmasına rağmen, arkaya ulaşım iyice kolaylaştırılmış. Sürgülü arka kapı ile ön kapı birleşince ise “B” sütunu varkenki güvenliği sağlamak için ise kapılar içindeki ufak detaylar kenetleniyor.  Ayrıca B-MAX, kısa bir otomobil olmasına rağmen sürgülü bir arka kapıya sahip olması ile bile merak uyandırıyor. Aracın tasarımına bakıldığında ise yeni Ford hatlarının kullanıldığı görülüyor. Üretim versiyonunda daha az parlak hale getirilen araç, şeklen konsepte çok benziyor. İç mekanda alışılan orta konsol tasarımı bulunuyor ve arka tasarım oldukça düz. Ön tasarımda farların arkaya uzaması ise araca can katıyor.  Yan cam şeklinde ise diğer Ford modellerinin takip ettiği çizginin korunduğu anlaşılıyor. Aracın alçak burnu nedeniyle harekete hazır görünmesi, onun eğlenceli yönünü ortaya çıkarıyor. Araç, motor gamıyla yüksek performans sunarken düşük karbondioksit emisyonları ve yakıt tüketimi de sunuyor. Böylece B-MAX, çocuklu aileler için şimdiden oldukça cazip bir seçenek olabileceğini gösteriyor. Aracın “B” Sütununun olmayışı, bebek taşıyan aileler için de koltuğu taşıma ve koltuğu kullanmak adına kolaylık sunuyor.

Ön tasarım detaylı incelenmeye başlandığında, aracın kibirli bir bakışa sahip olduğuna karar veriliyor. Kızgınlığı arttıran ızgara, arkaya uzayan farlar ve genel kendinden eminlik ifadesi sayesinde araç oldukça fazla duyguya sahip. Farlar arasındaki çizginin ortasında Ford logosu bulunuyor ve çizginin yan kenarları farların yan kenarlarına paralel. İç yan kenarı hafif eğimle arkaya uzayan ön farların alt kenarı yukardan aşağıya iniyor, sonra arkaya çıkıyor. Ardından dış yan kenar geliyor ve eğim oldukça artıyor. Kısa süre dik giden yan kenar bir basamak hareketi yapıyor. Yani tekrar düzleşip yeniden dikelen yan kenar, arkayı gösteren parmaksı detayı oluşturuyor. Farların alt kenarının hizasında yuvarlak mercek bulunuyor, bunun dışında çok fazla detay yok. Ancak farlar yandığında iç yan kenarı izleyen LED aydınlatmalar ortaya çıkıyor. Kaputa bakılınca, farlardan sonra içeri girinti yapılıp daha derinde bir düz zemin oluşturulduğu görülüyor. Bunun üzerinde ortada iki adet çizgi bulunuyor ve bir şerit oluşturuyorlar. Ayrıca ön cam ile yan cam arasından gelen kiriş de çizgi olarak ön farların yanından soluk biçimde geçiyor. Üstteki marka logosunun bulunduğu şeridin altındaki ızgara ise altıgen şekilli. Üst yan kenarları daha uzun olan bu ızgaranın çerçevesi parlak, ve üst kısmında alt alta yatay çizgiler bulunuyor. Bu çizgilerin altında doldurulmuş alanda ise plaka bulunuyor. Yeniden farların hizasına bakılınca içeri yapılan girintide bulunan dikdörtgensi sis farları dikkat çekiyor. Bunların üst ve alt kenarları belli bir süre devam ediyor. Alt ızgaranın da altında ise altından gövde rengi çizgi geçen bir şerit şeklindeki ufak hava çıkışı görülüyor.

Bununla beraber sonlanan köşeli denebilecek ön tasarımdan sonra yan tasarıma geçilince, daha az detayın bulunduğu fark ediliyor. Yan camın dışında üst kısımda bile çok detayın bulunmadığı yan tasarım yine kendine özgü bir güzelliğe sahip. Önden yukarı çıkan, ve arka kapıdan sonra kalkıp eğimli yukarı çıkan alt kenar, yuvarlak hatlı üst kenarla birleşiyor. Alt kenarın parlak olduğu yan cam şekli ile oldukça hoşa gidiyor. Kapı sınırları ile camlar arasında kalan boşlukta mat siyah kaplama bulunuyor ve arka kapının rayı dikkat çekmiyor. Kapı kollarının çekirdeğe benzediği modelin yan kısmındaki az hareketi, arka farlardan gelen şerit oluşturuyor. Kapı kollarından geçip, ön tekerlekle sonlanan çizgi dışında bir de kapı altlarında düzensiz iki adet çizgi bulunuyor. Tekerlekler çevresinde yuvarlak vurgular bulunuyor ve jantlar kübik tasarımları ile dikkat çekiyor. Yan sinyal lambası yan ayna üzerinde. Arka tasarıma bakıldığında ise arka farların aracın genel şekli ile uyumsuz olduğu görülüyor. Ancak renkleri ile kendini sevdiren arka stoplar, ray ile kesiliyor. Ama rayın üstünde kalan kısım bir miktar uzuyor. Arka farların düz alt kenarları, sonradan arka cama doğru kalkıyor. Bu da plakanın bulunduğu yuvanın yan kenarları ile ortada bir altıgenin çıkmasının sağlıyor. Ford logosunun altında daha derinde bulunan plakadan sonra bagaj kapağı üstünde bir de baş harfi renkli yazılmış model adı bulunuyor. Çıkıklaşan tampon üstünde egzoz çıkışları görülemiyor. Plastik kaplamalı olan arka tamponun uçlarında kedigözleri bulunuyor. Arka cam ise yeterli boyda görünüyor.

İç mekana geçildiğinde ise şık görünen piyano kaplamalı orta konsol yine parıltısıyla en çok dikkat çeken detay oluyor. En üstte daha içeride bilgi ekranının bulunduğu, altında yanlarında hava çıkışlarının durduğu radyo kontrollerinin olduğu orta konsol, çok küçük düğmelere sahip olsa da alıştıktan sonra sorun yaratmayacaktır. Altta ise kenarları parlak havalandırma kontrolleri bulunuyor. Düzleşen kısımda ise vites kolu var. Şık konsoldan sonra sürücü tarafına odaklanıldığında, göstergelerin ve direksiyonun çok sade olduğu görülüyor. Parlak kaplamalı olmasına rağmen az düğmeye sahip olması nedeniyle boş görünen direksiyonun üstünde parlak çizgi de bulunuyor. Arka koltuklar ise geçiş bakımından sınıfında öncü. Geçişten sonra yolculuk sırasında da tavan yüksekliği sayesinde arka sıra yine konforlu. Kısacası B-MAX, oldukça başarılı bir tasarım. Yeni Ford tasarımının yenilikçi düşüncelerle birleşimi ile oluşan eser olan araç, oldukça gerçekçi, yani çok sıra dışı olup satış kaybedenlerden olmayacak. Burada ise ters yöne açılan arka kapılara sahip Opel Meriva akla geliyor. Satışları başarılı olmayan Meriva, B-MAX’ ile aynı yolda değil. 39.890 TL, hem kompakt sınfı model müşterisi için çok cazip hem de aileler için. B-MAX çok başarılı olur mu bilinmez, ancak fiyatlandırması çok hoşa gidiyor.