Citroen DS3

Birkaç yıl öncesine kadar otomobillerin ne kadar kişiye özel olabileceğini bilmiyorduk. Hangi modeli seçtiysek bir tek motorunu ve donanım seviyesini düzenleyebiliyor, ufak tefek eklemeler yapabiliyorduk. Tabii bu eklemelerin kalitesi arttıkça fiyat artıyor, işler iyice karışıyordu. Ancak bu eskide kaldı, ve devrim niteliğinde bir model yollara çıktı. Hem markasının tarihinde büyük bir yer edindi, hem de tüm otomobil tarihinde kişiselleştirilebilme konusunda yeni bir sayfa açtı. İnsanların kendi zevklerine uygun modeller seçmesinin sadece farklı bir modele yönelmekten geçmediğini gösterdi bu model, ve şu anda kendisinden yüzlerce farklı versiyon çıkarılabilir. 2009 yılında tanıtılan Citroen DS3, Citroen’ in yenilenen marka imajının ilk gerçekçi örneklerindendi, ve küçük sınıfın 3 kapılı modeller alt grubunda yıllarca kendilerine benzer rakip olmadığından hakimiyet kurmuş olan bazı modelleri yıkmaya geldiği çok açıktı. Anti-retro tarzı ile yollara çıkan DS3, eski modellerin yeniden tasarlanmaları ile ortaya çıkarılan bazı seçkin araçları, eskiden hiçbir iz bulundurmadan yenmeye hazırdı. Güçlü görünen yüzü ve basık tavanı ile, onun kökünün ne olduğu hiç kimsenin aklına gelmiyordu. DS3, adındaki 3’ ten de anlaşılacağı gibi, C3’ ün 3 kapılı versiyonu. Ancak aralarında neredeyse sıfır tarz benzerliği bulunuyor. Ön kısma bakıldığında aynı farların kullanıldığını fark edenler olmuştur, ancak bu modelin imajını düşürecek bir şey değil. DS gamının şu anda üç ürünü bulunuyor, ancak DS3 2009 yılında tanıtıldığında, yıllardır adı “C” ile başlayan modeller üreten Citroen için ad bakımından bile büyük bir yenilikti. “Different Spirit”, yani “Farklı Ruh” anlamına gelen DS kısaltması yine de kısa sürede alışılan bir kısaltma oldu ve müşteriler onu ilk DS3 ile öğrendi. Küçük sınıf meselesine tekrar dönülürse, üç kapılı küçük sınıf modellerin ülkemizde çok çeşitli olmadığını göreceksiniz, ve DS3, şimdiden 3. Olmuş gibi gelebilir. Ancak onun işi de yavaş yavaş zorlaşıyor.Markalar bu pazardan pay kapmak için yeni modeller geliştirmeye başladı sayılır. Fakat DS3, bu sınıfta sessiz sedasız tahtlarında oturan iki modeli fiyatı ve kullanışlılığı ile yıkmaya hazırlıklı. Citroen modeli tasarlarken, önceliği imajlarını yeniden düzenleyecek bir model olmasına dikkat etmiş olabilir, ancak halen yollarda olan kocaman vanların bir kısmı Citroen’ e ait ve tasarımcılar büyük öneme sahip geniş modellerdeki bazı özelliklerin DS3’ te bulundurulmasına dikkat etmiş. Bu sınıftaki en büyük hacmi ve kullanışlılığı sunduğunu teknik verilere bakmadan, sadece içeri ufak bir göz atma ile söyleyebileceğimiz model hakkında ilk görüşler genelde olumlu oluyor. İki okun düz ve yan kenarlarla ilk kez birbirine bağlandığı Citroen modeli olan DS3, yan tasarımda, arka sıranın camını ön sıra camı ile ayıran köpekbalığı yüzgeci adlı detaya da ev sahipliği yapıyor. DS3, kişiselleştirilebilme konusunda çok fazla seçenek sunuyor. Modelin tavanı, daha önce hiçbir modelde kullanılmadığı şekilde kullanılmış ve müşteri onun rengini seçebiliyor, üstelik üstüne sticker uygulanabiliyor, yani yollarda birçok renkte ve desende DS3 görmeniz mümkün. Zebra deseninden, kırmızı tavana uygulandığında çileği hatırlatan noktalı desen, dantel deseni (şaşırtıcı şekilde güzel), damalı desen ve karalama desenlerine kadar pek çok tavan sticker’ı mevcut ve markanın hazırladığı bazı takımlar var. Beyaz üstüne kırmızı tavan ve noktalı sticker veya beyaz üstüne açık mavi tavan ve dantel deseni gibi hazır takımlat da oldukça cazip. Anahtardan iç mekandaki büyük panelin rengine, jant ortasındaki renge ve aynaların kaplamasına dahi karışabildiğiniz tek model olan DS3, detaylı tasarım incelemesine maruz kaldığında yine oldukça başarılı şekilde çıkıyor.

Ön tasarıma detaylı bakıldığında onun şirin olduğunu düşündüren ön farlar dikkat çekiyor, ancak en başta alışması kimi insanlar için zor olan logolar ve ızgara bölgesi aracı gizemli bir havaya sokuyor. Farların içe bakan kısmının iç yan kenarı ve alt ile üst kenarları düz, ardından alt kenar basamak iniyor, yukarı kenar direkt kalkıyor ve iki kenar yana doğru çakışıyor. Farların içindeki dik çizgi de farları ikiye ayırıyor ve farlar içinde karmaşık teknoloji ürünleri yok. Marka LED aydınlatmaları kullanmanın daha iyi bir yolunu bulmuş. Izgaraların biraz dışında içeri göçük halde ve parlak kaplama ile bulunan yuvarlak sis farlarına arkadan saldırmaya hazırlanıyor gibi görünen şerit şekilli LED aydınlatmaların iki ucundan çizgi şekilli vurgular çıkıyor, aşağı iniyor. Yuvarlak sis farında da benzer çizgiler mevcut. Izgara tarafında bakılınca ise, iki logo görünüyor. Izgara içindeki Citroen logosunun üstünde, dikdörtgen içinde DS logosu bulunuyor. İki Citroen kolu ile yanlarından çıkan kenarlar ile farlara kadar uzuyor, ardından katlanıyor, aşağı iniyor ve alt kolun uzayan kenarları ile birleşiyorlar. Alttaki ızgaranın yan kenarı ise kolların yan kenarı ile aynı eğimde. Çok aşağıya inmeyen ızgaranın üzerinde parlak siyah kaplama bulunuyor, bunun da üstünde plaka var. Izgaranın petekleri ise üst üste geçmiş altıgen üst kenarlarına benziyor. Izgara peteklerinin bile bu kadar sportif olduğu düşünülürse, DS3, bir küçük sınıf otomobilden beklenebilecek sportifliği kesinlikle sunuyor. Kaput üzerinde ise dört adet çizgi bulunuyor, bunlar bir yere ulaşmıyor ancak boşluğu dolduruyor.

Citroen DS3 ArkaYan tasarıma geçilirken yan ile ön camın birleşik olduğu görülüyor, ancak yana geçerken gövde rengi kısım aşağıya iniyor. Düz olarak ön kapının sonuna kadar giden kenar, sonradan yukarı kalkıyor ve ön cama ters eğimle gidiyor, bu tavana ulaşamadan üst kenar ile kesiliyor ve diğer taraftaki yan kenar aşağıya iniyor, yan camın alt kenarını devam ettiriyor. Arka cama kadar devam eden bu kenar, arkada yukarı çıkıyor. Kapı kolu parlak olan modelin yan sinyal lambası, kaplamasını seçebileceğiniz yan aynaları gövdeye bağlayan kolun üzerinde bulunuyor. Tekerlekler çevresinde yuvarlak vurgular bulunuyor ve kapı altlarında parlak kalın şerit bulunuyor. Aşağıya inen tavanı takip edip arkaya ulaşınca buradaki arka farlar kimi zaman beğenilmiyor, ancak önü işaret eden basit kareler olan bu farlar kimilerinin çok hoşuna gidiyor. Fren lambası oldukça çıkıklaşan tavan ucunun çıkık kısmında, upuzun halde bulunuyor. Bagaj kapağı üzerinde ise Citroen logosu yerine, DS logosu bulunuyor ve onun altında marka adı yazıyor. Onun da altında ise içeri girinti yapılan bir yerde plaka bulunuyor ve üzerinde parlak bir şerit var. Egzoz çıkışları ise siyah çıkıntı üzerinde yer alıyor. İkisi yan yana bulunan parlak egzoz çıkışları sportiflik hissini arttırıyor.

Kendini kaptırıp iç mekana atlayanlar ise C3′ e girdiklerini sanabilir, ancak kişiselleştirebilme özelliği ile DS3, çok daha güzel görünüyor. Düğme şekilleri ve konumları bunu inkar etse de, seçilen renk navigasyon ekranını üzerinde bulunduran ve baştan sona kadar giden şeridi renklendiriyor. DS3, çok güzel bir özellik daha barındırıyor. Güzel kokular, lezzetler, başka şeyler … Fransa ! İşte Citroen Fransa’ nın kokularına hayran kalmış olacak ki, koku yerleştirme haznesi bulunan bir araç yaratmış. Koku haznesine, silindir formdaki tüpleri yerleştirdiğinizde aracın içine yayılan koku yolcuları memnun ediyor. Göstergelere bakıldığında ise yolculuğa hazır görünüyor olmaları akılda kalıyor ve etkileyici aydınlatmaları unutulmuyor. Arka kısım gibi direksiyon üzerinde de DS logosu var. Orta konsola bakılınca, en üstte havalandırma çıkışları, navigasyon ekranı, dörtlü kontrolü görülüyor. Bunlar renkli şeridin üzerindekiler. Altta ise üç yuvarlak içinde çok akıllıca düzenlenmiş havalandırma kontrolleri bulunuyor. Onun da altında ses sistemi kontrolleri var. Göstergeleri de beyaz şerit üzerinde arka sıra oldukça geniş. Ancak bunu geniş tutarken bagaj unutulmamış. Citroen küçük coupelerin hatasını tespit etmiş ve büyük Vanlardan gelen yeteneğini konuşturmuş. Ancak yine de DS3, bir fonksiyon odaklı araç olarak görünmüyor. Son derece estetik bir araç olan DS3, ilk çıktığındaki kadar verimli satılmıyor anlaşılan yollardaki miktarına bakılarak, ancak o yine de modası geçmiş bir araç değil, sınırsız kişiselleştirilebilme yeteneği ile unutulmaz bir araç. 50.610 TL, az bir rakam değil, ancak günümüz şartları düşünülünce ve diğer küçük coupeler ile karşılaştırılınca çok cazip oluyor. Eee, Cooper ve 500? Cevap?

2 yorum var.

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s