Opel Astra

Opel Astra. Ülkemizde 4 motor seçeneği ile satılıyor. Dizel tercih ediyorsanız, 1.3- 95 hp motorlar sunuluyor, biri start- stop sistemine sahip (start- stop sadece SW versiyonda) . Hacim küçültme isteği ile oluşturulan 1.4’ lük benzinli motor 140 hp. 1.6 Ecotec, 115 hp versiyon da diğer seçenek. En dikkat çeken versiyon olan 1.4, Enjoy, Sport ve Cosmo donanım seviyeleriyle satışta. Aracın süspansiyonundan gürültü geldiği ise çok duyulan şikayetlerden. Otoyol kullanımında memnun olan sürücüler Astra’ yı öneriyor. Son derece büyük, ve kompakt sınıftan beklenecek her şeyi sunuyor.

Yollarda çok sık gördüğümüz otomobil markaları çok eskiden beri aklımıza “halk markası” olarak yerleşti. Ucuz, orta düzeyde kaliteli ve çalışan herkesin alabileceği gibi basit niteliklere sahip olan bu markalar, artık imaj değişimi yoluna gidiyor. Satış adetlerini arttıran bu yöntem her ülkede işe yaramadığı gibi, artık saygınlığın da önemli bir nitelik olduğunu gören otomobil üreticileri, kendilerine bir tarz belirleyerek, tüm otomobillerini buna uyar şekilde tasarlamaya çalışıyor. Broşürlerde bile, hazırlanan tüm belgeler, belirlenen tarza uygun şekilde ve markanın daha üst düzey olduğunu kanıtlamayı becerebilecek şekilde tasarlanıyor. Bunun ne kadar başarılı olduğu ise kişiden kişiye değişiyor. Kimimiz fikrimizi çok kolay değiştirebilsek de, kimimiz o markayı bir kez öyle ezberledik diye öyle hatırlıyoruz hep. Ancak Opel, imajını yükseltme işini çok doğru bir şekilde yaptı. Üstelik bu yöntemin işe yarayacağını tahmin edemezdik. 2005 yılından itibaren, Opel kendine belirlediği tasarım anlayışının peşinden koşarken, imaj konusunda da ciddi ciddi düşünmüş olmalı. 2009 yılına kadar yollarda gördüğümüz tüm Opel modelleri neredeyse griydi ve hep aynı detayların kullanıldığı basit tasarımlı “halk otomobilleri” idi. Ancak bu sakinlik döneminde satış adetlerini şaşırtıcı şekilde ülkemizde de yükselten Opel, yine de çok suskundu. Ve 2009 yılında, yeni logo ile Vectra’ nın yerine Insignia geçti. Yeni tasarım anlayışı ve imaj geldi, marka suskunluğundan bir anda kurtuldu ve o zamandan beri gelen modeller çok tatmin edici oldu. Artık suskun bir marka olmaktan çıktı Opel. Ve tüm sınıflarda yeni tarzını çok iyi yansıttı, yeniliklere imza attı. Hatta bu tarz ile tanıtılan ilk araç olan Insignia, çıktığı yıl, yılın otomobili oldu. Anlayacağınız, çok başarılı oldu bu yeni anlayış. 2010 yılında ise Opel’ in ülkemizdeki en büyük kozu olan Astra, kompakt sınıf Opel yenilendi. Yeni tarz ile tasarlanmış olan bu muhteşem araç, ilk görüşte çoğumuzu kendine aşık etti. Son derece kibar ön tasarımı, sportif yan ve arka tasarımı ve Insignia’ yı andıran iç mekanı ile yeni Astra ülkemize az da olsa bir gecikme ile geldi. Tanıtım filmlerinde bile bir merak uyandıran araç, şu anda yollarda sıkça rastlanan bir model olmak için savaş veriyor. Çünkü sınıfın lideri konumundaki Golf’ ü yıkmak için çalışmak gerekiyor. Ancak şaşırtıcı şekilde, Astra, tasarım odaklı sanılırken, boyutlar konusunda da ilerleme kaydetmiş. Küçük eşya saklama gözlerinin de bol olduğu iç mekan dışında, çoğu rakibinden uzun olan boyuyla, yaklaşık 4,4 metre ile VW Golf’ ü de geçmeyi başarıyor. İç mekanda bu bol alanı hissetmek o kadar kolay olmasa da, rahat yolculuklar yapılıyor. Düğme bolluğu yaşanan iç mekandaki ekranın kullanışlı oluşu ise memnun eden özelliklerden. Aileler için oldukça cazip olan yeni Astra, tasarımcıların kartal gözü olarak adlandırdığı farlarla ön tasarımda ona bakanlara güzel bir görüntü sunuyor. Yan cam şekli ve eğimli arka yüz ve arka stoplar tasarımın son derece özel detaylardan. Bagajın yüksek bir eşiğe sahip oluşu ise sorunlardan, ancak ayrı bir katman yaratılarak bu sorunda çözülmüş. Opel’ in çoğu modelinde kullandığı “meşhur” bisiklet taşıyıcısı Astra’da da yer almış.

Ön tasarıma detaylı olarak bakıldığında ise simetri çok dikkat çekiyor. Insignia’ dakinden ince olan ızgaranın ortasından geçen, ve kaputtan gelen bir çizgi ön tasarımı ikiye bölüyor ve bu simetri oluşuyor. Izgara iki yana kanatlar halinde açılırken, farlar ise ızgaranın onlara bakan yan kenarlarına paralel bir kenarla başlıyor denebilir. Denebilir diyoruz, çünkü farlar biraz daha içeride ve içeride olmalarını sağlamak için gövdede bir girinti açılmış. Aslında yan kenara bu girintinin yan kenarı paralel. Far ise biraz daha derinde başlıyor ve arkaya doğru uzuyor. Yan kenar biraz gittikten sonra, eğim değiştirip daha yana doğru gitmeye başlıyor, hala yükselen yan kenar daha sonra yuvarlak köşe ile aşağıya iniyor ve diğer yan kenarı oluşturuyor. Daha sonra yine alt kenara dönüşen sınır, yukarı bir basamak çıkıyor ve başlangıç noktasıyla birleşiyor. Farın yana bakan ucu kısacası daha aşağıda. Bunun altında ise far yıkama kapakları çok belirgin. Tasarımcıya “araçta neyi değiştirmek isterdiniz” sorusu sorulduğunda onun da bunu söylemesi sizi sıkmasın. Şekilleri sorun yaratmayan ve bütünlüğü bozmayan kapaklardan sonra ızgaraya geri dönüldüğünde Üst kenarın düz, yan kenarın alt kenara eğimli ve alt kenarın orta noktaya eğimli olduğu görülüyor. Üst kenarın altında ise tüm ızgaranın çevresindeki parlak şerit kalınlaşıyor ve Opel logosu için yer oluşturuyor. Opel logosunun ardından başlayan ızgaranın peteklerinin şekli oldukça ilginç. Sürekli birbirinin üstüne geçen karelerden oluşan bu ızgara, aynı zamanda alttaki büyük hava çıkışında da kullanılıyor. Alttaki hava çıkışının şekli genel tasarım ile uyumlu ve alt ile üst kenarları düz, yan kenarların eğimi ve birleşme şekilleri fark yaratıyor. Izgaranın iki yanında ise sis farları bulunuyor. İnce bir siyah çerçeve iççinde bulunan sis farlarının şekli de alt ızgaranın yan kenarına uyumlu ve oldukça dikkat çekiyorlar. Kaputun üzerinde ise ön kısmı ikiye bölen çizgi ve ön camın yan kenarlarından gelen çizgiler bulunuyor. Farların yana bakan üst uçlarına bakıldığında ise LED’lerin kullanıldığı görülüyor.

Kendini sevdiren ön tasarımdan sonra yan kısma bakıldığında ise yan cam şekli ile dikkat çekiyor. Önden arkaya eğimli çıkan, arka kapıdan sonra eğim değiştiren ve yukarı çıkan, daha sonra geniş bir daire çizerek başlangıç noktasına geri dönen şekle sahip olan yan camın tüm kenarlarında nikelaj bulunuyor. Kapılarla camlar arasında kalan boşlukta mat siyah malzeme kullanılmış ve camlar oldukça büyük. Alt kenarın ilk eğim değiştirdiği yerde oluşan üçgen cam ise dikkat çekici. Yan sinyal lambası ise aynalar yerine ön tekerleğin yanında. Bunun düşünülmemesi oldukça ilginç. Son yıllarda çoğu Opel modelinde kullanılandan farklı bir yan sinyal lambasına sahip olan Astra’ nın tekerlekleri çevrelerindeki vurgular ile de öne çıkıyor. Kapı kolları sade şekilli olan Astra’ nın kapılarının altında ise arka tekerleğin üstünden başlayıp, ön tekerleğe kadar giden bir vurgu bulunuyor. Arka tekerleğin çevresindeki vurgu bitince, hemen bir eğimle düzleşen kenar arkaya devam ediyor. Arkada tekrar yükselip, siyah zemine yer açan alt kenar, ortada diğer yan kısmın alt kenarı ile buluşuyor. Arka farların ortasından başlayan bir vurgu ise öne kadar gidiyor. Arka farlar karartılmış ve şeklen oldukça sportif. Gerili gibi görünen arka farlar, bagaj kapağı üzerindeki kısımda daha düşük bir yüksekliğe sahip. Dış kısımda, yüksekliğin daha fazla olduğu kısmın fark yaratan çıkıntısında ise dönüş sinyali bulunuyor. Bagaj kapağı ise görüş açısı konusunda zayıf. Ortada ise marka logosu bulunuyor ve bu U şeklindeki bir çizgi ile arka cama birleştiriliyor. Logosunun altında, U’ nun içinde ise bagaj kapağını açmak için bir girinti bulunuyor. Stopların altında ise model adı yer alıyor. Kapağın altında ise plaka, onun da altında siyah kısımda egsoz çıkışı bulunuyor.

Son derece şık dış tasarımdan sonra içeriye geçildiğinde düğme kalabalığını görüyoruz. Parlak detaylarla dolu kaliteli iç mekanda bu kadar çok düğme alışkanlık istiyor. Göstergeler ise çıkık ve yazı tipleri ile dikkat çekiyorlar.Direksiyon oldukça şık. Opel logosunu ve düğmelerle dolu iki kolun bulunduğu zeminlerin altını çizen parlak şerit, kapı kollarındaki parlak şerit, orta konsolu ve vitesin çevresini saran parlak detaylar kaliteyi özetliyor. Orta konsolun en üstünde bilgi ve navigasyon ekranı bulunuyor. Bunu hizasındaki düğmeler dışında, yanlarda kulaklar şeklinde havalandırma çıkışları bulunuyor.Konsola bakıldığında, çıkıntılı çıkıntısız tonlarca düğme size karmaşayı anlatıyor, ancak alışmanın kolay olduğu da söyleniyor. Kapı kolları oldukça şık ve onların üstündeki kol, göstergelerin siperliğine kadar uzuyor. Son derece kaliteli bir iç mekana sahip olan Astra’ da ailece seyahat etmek çok kolay.  44.876 TL’ den başlayan fiyatlara sahip olan Astra, Golf ile karşılaştırıldığında oldukça ekonomik. Aradaki fark tarz, ayni sadelikten sıkıldıysanız, Astra size çok şey kaybettirmeyecektir.

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s