Günümüzde gençlerin bir otomobil alırken aradığı detay farklılık olmaya başladı. Fiyat gibi konuların da büyük bir önemi olsa da, gençler otomobil bakarlarken akıllara yerleşen Golf, Passat, Focus gibi modellerden farklı bir araç tercih etmeye özen gösteriyorlar. Bunlar hepimizin aklında olan araçlar ve yollarda sürekli olarak bulunan gri tonundaki araçlarla iyice kaynaşan ve kendilerini belli edemeyen modeller. Neyse ki son yıllarda ortaya çıkan modeller farklılığa ve sportifliğe önem veriyor. Çok uçuk görünümlerin de başarılı olmadığı öğrenildikten sonra ortalama bir düzeyde farklı olan araçlar arasında çok satan modellerin yeni nesilleri de bulunuyor. Yani üreticiler derslerini almaya başlıyor. Basit tasarımlar arasında farklı modeller ile öne çıkmak ulaşılmak istenen hedef oldu. Tabii bu araçlar da çok satılırsa kalabalık arasında bir gün onları da basit olarak görme ihtimalimiz var ama bunun olması için daha var. Sıradışı görünümler bir tek farklılık yaratmıyor, aerodinamik gibi konularda da ilerleme kaydetmiş oluyorlar. Ve bu hafta bahsedeceğimiz araç da bunlardan biri. Ülkemize geç gelen bir otomobil bu. Üstelik bir iki ay değil, 1 yıl gecikmeyle gelen bir otomobil. Geçen sene ülkemizde gerçekleştirilen Autoshow’ da da sergilenen bir Honda modeli bu. Eski Honda efsanelerinin 21. yüzyıldaki yaşayan örneği olan Honda CR-Z, ülkemizde adını neredeyse unutturacak olan Honda’ nın yeniden popülarite kazanmasını sağlayacak bir model. 2010 yılında tanıtılmış olan, ancak daha geçen ay ülkemizde tanıtılan modeli fuarda sorduğunuzda, “Ülkemizde satılmayacak” cevabını alıyorduk. En azından biz. CR- Z ve Insight’ ı yollarda göremeyecektik. Ancak Honda, Citroen DS3, Audi A1 ve Mini Cooper arasına girecek bir model ile satışlarını yükseltebileceğini yeni anlamış. Sonuçta gecikmeli de olsa, CR-Z ülkemizde. Üstelik satışa sunulmasının hemen ardından yollarda görülmesi onun diğer modellerde bulunmayan bir sportiflik sunduğunun kanıtı. Ona bakıldığında da bunu görüyorsunuz. Bu son derece farklı ve uyumlu hatlarla dolu bir tasarım. Üstelik, o çevreci bir model. Üç farklı sürüş moduyla kolaylık sağlayan model, ECO modunda hem pil hem de yakıttan aldığı enerjiyle etkileyici bir performans sunuyor ve ve maksimum tasarruf sağlıyor. 2007’ de tanıtılan konsept üzerinde yapılan ufak tasarım değişiklikleriyle yollara daha uygun hale getirilen model, ilginç renkleri ile de hem bay hem bayan herkese uyan bir görünüme sokulabiliyor. Maksimum 200 km/s hızla gidebilen araç, çevreci oluşuyla sınıfında bir ilke imza atmıştı ilk tanıtıldığında. Frenleme anında biriken kinetik enerjiyi Ampera gibi pillerde tutan CR-Z, aerodinamik görünümüyle de daha az hava direncine maruz kalıyor.
Ön tasarıma detaylı olarak bakıldığında il dikkat çeken detay, arkaya uzayan pürüzsüz farlar oluyor. İçlerinde bulundurduğu mavi detaylar ve merceklerle de beğeni toplayan farlardan, çevresindeki vurgularla ayrışan ızgara ise hoşa giden detaylardan. Farların bayağı bir önünde olan ızgaranın üzerindeki yatay gibi görünen eğimli zeminde Honda logosu bulunuyor. Çıkık ızgaranın içinde yatay kolonlar bulunuyor ve ortasında plaka yer alıyor. Sis farları ise farların altında farların alt kenarının eğimine paralel bir şekilde bulunuyor. Siyah yuvalarının içinde yuvarlak şekilleriyle bulunan farın altındaki sınır, ızgaraya yaklaştığında kıvrılıyor, yukarı kalkıyor ve yuvanın yan kenarıyla birleşiyor. Izgaranın altından bir tek mavi sınır geçtiği için ızgara iyice öne çıkıyor ve bağımsız bir parça olarak beğeni topluyor. Farın alt kenarından sonra eğim değiştirip çapraz giden ve üst kenarla birleşen, daha sonra alt kenarla birleşim için benzer bir kenar kullanan farlar estetik görünüyor. Kaput üzerinde ise ızgaranın öne çıkmasını sağlayan iki adet yan vurgunun devamı olduğu görülüyor. Farların içe bakan yan kenarının devamı da bir vurgu. Farların altı da benzer bir vurgu ile çizilmiş. Öne çıkan değişik detaylarıyla ve uzun kaputuyla estetik ön tasarımdan sonra yan tasarıma geçerken, daha yatık detaylar görülüyor.
Yan cam ön cam ile birleşik. Ancak ön camın alt kenarından daha alçakta başlayan alt kenar, ön kapıyı geçip biraz daha yukarı çıktıktan sonra eğim değiştirip daha çabuk yukarıya ulaşan yan cam, tavana paralel şekilde önde dönüyor. Ön cam ile burada buluşan yan cam daha alçaktan başlıyor kısacası. Yan sinyal lambası yan aynalar üzerinde ve yan aynalar gövde renginde. Yan cama arkadan bakıldığında ise arka farın yana bakan kenarına paralel olduğu görülüyor ve son derece uyumlu bir görünüm oluşuyor. Kapı üzerinde ise kapı kolundan yukarıda bir vurgu bulunuyor. Kapı kolu ise kabarık ve kullanımı zor, ancak görünümüne bakıldığında son derece sportif olduğu kesin. Yakıt kapağı ise yuvarlak şekliyle arka far ile yan cam arasında kalan gövde rengi boşlukta bulunuyor. Tıpkı Insight veya Toyota Prius’ taki gibi arka cam bagaj kapağının düz kısmının bir parçası ve tavan boyunca sürüyor. Bu değişik görünüm beğeni topluyor. Tekerlekler çevresinde ise yuvarlak vurgular bulunuyor. Kapının altında ise yukarı çıkan bir başka vurgu daha bulunuyor. Arka tasarıma geçerken farlara bakıldığında ise iç renklerinin daha güzel tasarlanılabileceği düşünülüyor. Ortasından beyaz bir şerit geçen farların iç detayları çok hoş görünmemekte. Bagaj kapağının düz zemininin yarısı cam yarısı metal, ve metal kısımda marka logosu ve model adı yer alıyor. Altta ise plaka yuvası bulunmakta. Daha da altta ise üç hava çıkışı aralarında metal sütunlarla yer almakta.
İç mekana bakıldığında ise çok güzel göstergeler ile karşılaşıyor. İçleri bol bol aydınlatılmış olan bu göstergelerin ortadakinde hız yazarken, diğer göstergelerde sürüşe dair bilgiler yer alıyor. Direksiyon ise bir çok kontrolü bulunduruyor. Renkli kaplamalarla sadeleştirilen direksiyon beğeni topluyor. Sürüş moduna göre renk değiştiren göstergeler ilgi çeken detaylar oluyor. Direksiyonun iki yanında ise havalandırma çıkıkları bulunuyor. Orta konsola bakan çıkışlar ise daha çıkık ve kabarık kontroller üzerinde bulunuyor. Orta konsol ise navigasyon ekranından ibaret. Oldukça basit olan konsol, vites kolunun biraz uzağında, tam o hizada değil. Vites kolunun önünde ise çok ufak bir depolama alanı bulunuyor. Plastik kaplamalar ise açık renkleriyle aşağı kısımlarda bol bol bulunuyor. Malzeme kalitesine yorum yapılamıyor. Arka koltuklar yatırıldığında ise bagaj alanı iyice büyüyor ve yeterli mesafe arka sıra için de sunuluyor. Honda CR-Z kısacası çok enteresan bir araç. Son derece sportif, farklı, bir derecede konforlu ve çevreci. 55.050 TL’ den başlayan bir fiyatla 2 farklı şekilde satılan Honda CR-Z, Citroen DS3 müşterilerine göz kırpıyor. Fiyatı çok uygun olmasa da, gençler için oldukça uygun bir araç olan CR-Z’ yi yollarda görmeye de başladık bile. Bakalım satışları nasıl olacak.