Günümüzde spor arabalar sadece bir sürat makinesi olmaktan çıktı. Onları yollarda gösteriş için kullanan birçok kişi görüyoruz ve onların tercih edebilecekleri araçlar her geçen gün artıyor. Yakın zamanda da halkın daha iyi bildiği ve daha çok kişiye hitap eden, kısacası daha ucuz araçlar satan markalar da daha üst sınıflarda araç üretmeye başladı ve bu durum üst düzey araç üreticilerini heyecanlandırdı. Neredeyse 10 yıldır üst sınıflarda sadece 3 marka, BMW, Mercedes ve Audi bulunurken birkaç yıla kadar bir önceki arabanızın üreticisi, bu sınıflarda daha ucuz bir alternatif oluşturabilir. Yani sınıflarda hakimiyeti olan markalar değişmek üzere, ne de olsa son yıllarda otomobil alınırken bakılan en önemli özelliklerden biri uygun fiyat. Ancak bildiğimiz, üst düzey markalar yanında ucuz kalan markalar bu sınıflara girmeden önce premium üreticiler de yepyeni araçlarını tasarlayıp tanıtarak ilgi topluyor, yani birkaç yıl boyunca daha bu sınıflarda rahatça yaşamak için vakitleri var. Yazımızın başlangıcında dediğimiz hatırlıyorsunuzdur, spor otomobiller artık aynı zamanda gösteriş araçları oldu. Ve konu gösteriş olduğunda, bunu gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan araçlar, birkaç yıl daha rahatça yaşayacak olan premium markalardan çıkacak, en azından şimdilik. Marka algılarımız değişene kadar da çok vakit olduğuna göre, üst düzey markaların araçlarının heyecanlı bekleyişi devam edecek. Ve bugün, uzun zamandır beklediğimiz ve önceki nesliyle çok dikkat çekemese de markasının tarihine tasarımıyla geçen bir modelin yeni neslini tanıtacağız.
BMW 6-Serisi. Önceki nesli son yıllarda belki de sınıfının en çirkin otomobiliydi. Çünkü o BMW’ nin tasarımda çokça gerilediği bir dönemde yaratılmıştı. Eski nesil 5-Serisi’ nin kibar ön ve arka tasarımını hatırlarsınız. İşte o araç yaratıldığı zamanlarda 6-Serisi kibar ön farlar ve ızgarasıyla yollarda baş göstermeye başlamıştı. Her ne kadar onu güzel gösteren detaylara sahip olsa da son yıllar için yeterli değildi. Ve eski neslin sonu bu durumu BMW’ nin de fark etmesiyle bu yıl geldi. 6-Serisi, iki modelini de bu yıl tanıttı ve eylül ayında halka tanıtacak. İlk olarak değişik bir seçimle, cabriolet versiyonu tanıtılan 6-Serisi’ nin coupe versiyonu, ana modeli de ilk tanıtımdan biraz sonra tanıtıldı. Tabi aynı günde de olmasa beklememize değdi. Yeni 6-Serisi olgun ön tasarımı ile ilk bakışta son derece şık olduğunun izlenimlerini veriyor. Yan tasarımı önceki nesilden tanıdık olsa da, son derece şık ve arka tasarımda farlar son derece dikkat çekici. Upuzun burnu ile de dikkat çeken 6-Serisi, daha önce tanıtılan GranCoupe konseptinin üretim versiyonu olacak olan bir Mercedes-Benz CLS rakibi bir sedan kardeşe sahip olacak. Ancak buna daha var, yani 6-Serisi’ ne alışmak için bolca vaktimiz var. Ve bu da kolay olacak sanki. Yeni modelde, önceki neslin evrim geçirmiş hatları yoğunlukta. Ön farlarda yine o kibarlık hissedilse de, ön tasarım son derece kaslı ve kaput üstündeki vurgular araca şık bir görünüm veriyor. Yan tasarım, 6′ ya özgü detaylara sahip ve arka farlar ilginç şekilleri ile dikkat çekerken gelecekte karşılaşacağımız BMW modellerinin arka tasarımlarına dair ipuçları veriyor. İç mekanda ise klasik BMW sadeliği hissediliyor ancak iki ön koltuğu kesin şekilde ayıran orta konsolun devamı olan kol ilginç görünüyor. Yani genel olarak bakıldığında BMW 6, yeni neslinde de eski neslin ilk zamanlarında hissettirdiği gibi kalkışa hazır görünüyor.
Ön tasarım detaylı incelendiğinde ilk dikkati içlerindeki detaylar ile farlar çekiyor. Nostaljik bir değişim de bu farlarda bulunuyor, eskiden iki adet yuvarlağa sahip olan farlar, yeni 1-Serisi’ nde de olduğu gibi hafif dikdörtgensi iki adet parlak detaya sahip. Farlar içinde elbette LED’ ler bolca bulunuyor. Arkaya doğru uzayan şeklin alt kısmında ise ilgin. bir detay bulunuyor. Farların en alt çizgisi içeriye yapılan bir girinti ile değişik görünüyor. En uçtaki kenarı yuvarlak eğimli olan farlar gerili gibi görünüyor ve ızgara tarafına inen kenar yavaş yavaş eğimleniyor. Farların alt kısmında söylediğimiz girinti gereksiz gibi görünse de, onklar olmasa ve farların diğer yüzleri ile aynı çıkıklıkta olsa da farların şekli kötü görünürdü. Bu nedenle bu detay zorunlu. En uç kenardan, aşağıya inen kenar bitince hemen bu girinti başlamıyor. Orada bulunan çıkık kısım ile beraber farlar oldukça hoş görünüyor. Izgaralar ise oldukça hoş. Birçok dik parlak çizgi ile öne çıkan ızgaraların farlara bakan kenarları daha eğimli, ancak birbirlerine bakan kenarları daha düz. İki farın ortasındaki boşluk hizasında ise BMW logosu bulunuyor. Farların altına bakıldığında ise sis farları altlarındaki siyah hava çıkışları ile bir takım gibi görünüyor. Ancak siyah hava çıkışı sis farları bölgesinin sonu değil. Hava çıkışları bitince sis farlarının üst kenarından gelen bir vurgu dışa açılarak aşağıya iniyor ve sis farları bölgesi büyümüş gibi görünüyor. Çift ızgaraların altında ise daha büyük ızgara bulunuyor. Izgaranın alt kısmındaki gövde rengindeki kısmın yüksekliği ile öne çıkan ızgaranın yanındaki iki sis farı da bu alt kısımlarındaki gövde rengi parçaların şekli ile ayrılıyor. Ancak bu durum her versiyonda geçerli değil, yani bazı modellerde sis farları bölgesi alttaki büyük ızgara ile birleşik görünüyor. Plaka ise iki ızgaranın arasındaki kısımda bulunuyor. Kaput üstünde ise birçok vurgu var. İlk dikkati BMW logosunun biraz uzağından başlayıp, düz şekilde ön camın iki ucuna giden vurgular çekiyor. Dümdüz, eğimsiz bu vurgular dışında bir de iki ızgaranın farlara bakan kenarının hizasından başlayıp, A sütunun başlangıcına kadar giden iki çizgi bulunuyor. En öne çıkan bu vurgular, ancak iki vurgu aralarında oluşan bölgelerde de net çizgiler olmadan katmanlarda eğimler yaratılmış. Son derece dikkat çekici ön tasarım böylece sonlanmış oluyor. Akıllara ise farlar ve ızgaraların uyumu geçiyor. Peki, bu ön tasarım eski nesildeki gibi hemen nefret ettirecek mi? Pek sanmıyoruz. Daha keskin hatlar ve kişinin beğenisi genelde aracın sevilmesine neden oluyor. Ancak kişiden kişiye değişme ihtimali elbette var.
Yan tasarımda ise yan cam şekli ilk olarak dikkati çeken detay oluyor. Önden belli bir süre düz giden, sonra dikelen ve yine arkaya doğru eğimli giden alt kenar, daha sonra öne yuvarlak şekilde dönüyor. Tüm kenarları nikelajlı olan bu cam şekli her ne kadar iki nesildir aynı olsa da, bu nesilde bıraktığı etki daha güzel. Alt düz kenardan sonra dikelen kenarda kalınlaşan nikelaj araca hoş bir görünüm veriyor. Çıtasız ön kapı camından sonra gelen yan cam da oldukça büyük. Ön tekerlek hizasına bakıldığında ise burnun ne kadar uzun olduğu görülüyor. Tekerlekler çevresinde yuvarlak vurgular bulunuyor ve tekerlekler oldukça sportif bir görünüme sahip. Ön tekerlekten sonra ön kapının başlangıcına kadar giden kalın bir siyah parça yan sinyal lambasını üzerinde taşıyor. Yan aynalar gövde renginde ve yan sinyal lambalarını taşımıyor, ancak siyah detay da hoş bir görünüme sahip. Ön tekerleğin vurgusunun tepe noktasından başlayıp, arka farın ortasına giden vurgu ise yan tasarımdaki ana detaylardan. Kapı altında bulunan yukarıdan aşağıya inip arka tekerleğe doğru düz giden vurgu ve kapının altına doğru değişen eğimdeki katmanda bulunan diğer vurgular da yan tasarımda dikkat çekmeyi başarıyor. Kapı kolu ise sade şekilli.Gerili görünen yan cam şekli ile akıllarda kalan yan tasarımdan sonra arka tasarıma geçildiğinde arka farlar kesinlikle en çok dikkat çeken özellik oluyor. Bagaj kapağında yukarı eğime sahip üst kenarla başlayan farlar, yan kısma doğru uzadığında ve bagaj kapağı bittiğinde, bir anda yukarı çıkıyor ve değişik bir şekilde sonlanıyor. Bagaj kapağından sonra değişen yüzey eğimi ile farlar oldukça ilginç görünüyor. Yan tasarımda kapım kolunun üzerinden geçen vurgu arka farları birleşiyordu, ve bu vurgu farın yüzeyinin eğim değiştireceği yer oluyor. Yukarı uç kısımlarının yükselmesi ile güçlü bir görünüme sahip olan arka tasarımda dikkat çeken bir detay da bagaj kapağının düzleşmeye başladığı yerdeki çıkıntı. Bu çıkıntı, yan kısma vurgu olarak devam ediyor. Bagaj kapağı sonlandıktan sonra yan camın alt kenarı hizasında sonlanan vurgu oldukça yüksekte yani, bu bagaj kapağı da yüksekte demek oluyor, yani sonuç sportif görünen tasarım, gerek farları, gerek genel görünümü ile. Aracın alt kısmında ise iki uçta sportif egzoz çıkışları bulunuyor. Arka tasarımda oldukça sportif detaylar bulunuyor, ancak burnun uzunluğu ve ön tasarımdaki klasik BMW hatları araca prestij katıyor. Yani yeni 6-Serisi bu sınıf araçlarda aranan hem gösteriş hem de hız yapabilme gereğini kesinlikle karşılıyor.
Aracın iç mekanına bakıldığında ise dediğimiz gibi farklı hatlar görsel açıdan bakanı eğlendirmeyi başarıyor. Farklı renkli kumaşlar aracılığıyla oluşturulan farklı bölgelerin şekilleri aslında değişik görünümü oluşturan detaylar. Direksiyon parlak parçalarla da alınabilir, ancak sade versiyonda da sorun yok. Gösterge tablosu oldukça boş görünüyor, göstergeler aydınlatılmadığı zaman sürücü kısmın zevk almak sade direksiyonla beraber neredeyse imkansız. Ancak göstergeler sade yazı tipleri ile sürücünün işini kolaylaştırıyor. Göstergelerin kalın siperliğinin ardından yanda oldukça büyük görünen ekran dikkatleri çekiyor. Orta konsolun en üstünde bulunan bu detay parlak kenarları ile öne çıkmakta.Daha altta ise hava çıkışları parlak renkli bir zeminde bulunuyor. Bu zemin göstergelerin sonuna kadar gidiyor ve Start Stop düğmesi de bu zemin üzerinde. Hava çıkışlarının altında ise radyo ve havalandırma kontrolleri klasik BMW modellerindeki gibi ince ve uzun şekilde kaygan siyah bir zemin üzerinde bulunuyor. Orta konsol hizasında devam eden bir diğer kısım da vites kolunun bulunduğu parlak zemin. Yavaş yavaş sürücü koltuğuna doğru daralan bu bölgenin sağ yanında, orta konsolun yanında da devam eden siyah zemin yer alıyor. Orta konsolun dik kısmında da bir şerit şeklinde devam edip, vitesin bulunduğu zeminin küçülmesiyle büyüyen siyah kısmın sürücü yanı koltuk kısmının altında devamı yok. Torpido gözü ile başlayan ve altına kadar devam eden beyaz plastik kısım kaliteli görünüyor. Koltuklar ve kapı iç yüzlerinde de görülen bu iki renk iç mekan boyunca sıkça görülüyor. Arka kısmında iki kişiye yeterli alan sunan koltuklar son derece konforlu. İç mekana genel olarak bakıldığında şunu söylemeden edemiyoruz: Siyah kısmın değişik eğimi ve iç mekandaki bir iki ufak detay herkese hoş gelmeyebilir. Ancak yeni 6-Serisi kesinlikle başarılı bir tasarım ve BMW tarihine geçecek bir model.
[…] çok güçlü bir görüntüsü var. Yan kısmın şekli ise 6 Serisi Coupe’ yi andırıyor. (http://otogun.com/2011/09/07/bmw-6-serisi/) Arka kısımda ise kalın ve koyu renkli farlar hoş bir görüntü yaratıyor, yanlardan çıkan […]
BeğenBeğen
[…] kalınlaşan farlar ve genişlik hissini pekiştiren alt hava çıkışını barındırıyor. 6-Serisi Coupe‘ de olduğu gibi kaput üzerindeki çizgiler ile burun uzun gösteriliyor. Yan kısımda daha […]
BeğenBeğen