Sadece imajı için bir markayı tercih etmek mi? Günümüzde bunu yapan birçok kişi var. Otomobillerinin kendine ve ihtiyaçlarına uygunluğuna bakmadan üst düzey algılanan markaların otomobillerini tercih edenler git gide çoğalıyor. Yollarda orta üst ve lüks sınıf otomobil sayısı sürekli artış halinde. Ve Premium markaların bütün modellerine kavuşulduğunda zirveye ulaşıldığını sanıyoruz. Aslında durum bu değil. Sonuçta arada kalite ve fiyat farkları olabilir, ancak günümüzde adını çok iyi bilip yıllardır tanıdığımız markalarla Premium markaların model kalitesi arasındaki fark hızla kapanıyor. Ve artık Premium markalar, daha iyi bildiğimiz, “halk markası” olarak düşündüğümüz markaların lider olduğu sınıflara girmeye başladı. Örneğin kompakt SUV’ler. Crossover da değil, tam olarak bir SUV de değil. “Hazır araba alırken arazi aracı alayım” diyerek talebin arttığı bu arazi araçları ailesinin en kullanışlı üyeleri diyebileceğimiz kompakt SUV’ ler arasına giren üst düzey üyelerden biri bu yazımızın konuğu. Aslında 2 nesildir bizimle olan, efsane bir arazi aracı üreticisinin, 1997’ den beri hayatta olan ve ikinci nesli ile ülkemizde büyük satış rakamlarına ulaşan bir araç bu. Araç, Freelander, ve marka da Land Rover. Geçtiğimiz yıl içinde makyajlanan ve ailenin amiral gemisi Range Rover’ ların suratına yakın bir burna kavuşan araç, ülkemizde satışa sunulduğundan beri hemen görülmeye başlanmıştı. Bu Freelander’ ın ne kadar sevildiğinin bir kanıtı, aynı zamanda arazi araçlarına ne kadar meraklı olduğumuzun, biraz da üst düzey markalara ulaşmak istediğimizin. Peki bu Freelander sadece prestij sunan bir araçtan ibaret mi? Kesinlikle hayır. Markanın durumu her ne kadar iyi olsa da, kalitesi ve gücü ile öne çıkan modeller yaratıyor Land Rover. Ve Freelander da kompakt SUV’ler arasında en iyi arazi kabiliyetine sahip olan araçlardan biri. Ailenin en küçüklerinden olsa da marka sadece iyi bir isim olmakla kalmıyor ve beklenen kaliteyi de sağlıyor. Dediğimiz gibi, geçtiğimiz yıl gördüğü makyajla yollarda kendini daha çok belli etmeye başlayan Freelander yan tasarımındaki keskin ve düz hatları, öndeki köşeli ve basit hatları ile oldukça akılda kalıcı bir tasarıma sahip. Herkesin akıllarda kalmak için karmaşık tasarımlar yaptığı şu son yıllarda sadeliği ile öne çıkan Freelander, makyajdan önce hali ile de güzeldi. İki adet dik kol arasında bulunan ızgaranın yok oluşu dışında pek değişime uğramayan dış tasarımı ile Freelander’ ın daha bayağı bir ömrü var.
Aracın ön tasarıma bakıldığında ilk dikkati farlarla birleşik olan klasik ızgara çekiyor. Bu far ve ızgara topluluğu birkaç nesildir Range Rover’ larda kullanılan ve markanın tipik detaylarından biri haline gelen bir özellik.Çevresinde daha farklı bir renkte gri tonlu bir çerçeve barındıran ızgaranın içinde bulunan iki adet yatay kalın çizgi bulunuyor. Üçgendi değişik şekilde birbirinin içine geçen bir çok hava boşluğu barındıran bu kalın çizgiler plastikten. Ancak kalitesiz olmayan bu parçalar zaten çok da önemli bir göreve sahip. Alttaki çizginin sağ kenarına doğru Land Rover logosu bulunuyor.Önceki nesilde de bulunan bu yatay şeritler, Freelander’ ın ailesine saygısının sembolü adeta. Bu ızgaranın üzerinde ise, kaputta Land Rover, büyük harflerle ve aralıklarla yazılmış. Markanın bir başka klasik detayı olan bu yazı da dikkat çekici. Makyajla beraber farlara bitişik hale gelen farlar da dikdörtgene yakın şekilleri ile akıllarda kalıcı basit bir tasarım anlayışının eseri. Düz kenarların uçlara doğru hafif kırılmalara sahip olması nedeniyle tamamen dikdörtgen gibi görünmeyen farlar içlerindeki detaylar ile ilgi çekiyor. İki adet iç içe geçmiş, biri küçük diğeri büyük yuvarlak boşluktan oluşan farların iç kısmından sonra ızgara ile bağlantı bölgelerine bakıldığında, aralarındaki çıkıklık farkını yaratan yan parça yoluyla ızgaranın daha aşağıya uzadığı görülüyor. Daha aşağıda ise farların hizasında ortada siyah yuvalar içinde sis farları görüyoruz. Dikkat çekemeyen yuvarlak sis farları oldukça uzakta görünüyor ve ızgaranın aşağısında düz bir çizgi şeklinde küçük bir hava çıkışı, daha aşağıda da yanlara açılan bir başka ızgara görüyoruz. Çapraz eğimli bir ve üçüncü yan kenarları ile açılan ızgaranın daha da altında daha başka renkli bir kaplama parçası görüyoruz. Kaput üzerine ise iki adet vurgu bulunuyor ve bunlar farlara bitişik ızgaranın yan kenarları hizasında. Sportif ön kısımda makyaj sonrasındaki en büyük değişiklik bulunuyor. Makyajdan önce iki kol arasında ola ızgara burnun ortasında daha çıkık bir bölge var gibi görünmesine neden oluyordu, bunun düzelmesi iyi olmuş.
Yan tasarım ise alışılmış hatların ustalıkla kullanılması sonucu beğeni topluyor. İki kapının üstündeki cam dışında üçüncü cam da arazi araçlarında alışılmış bir detayla yana geliyor. Arka camın uzantısı gibi görünen üçüncü cam ile arka cam arasında ise bir siyah plastik parça bulunuyor. Bunun çok belli olması ve gizlenememesi kötü olmuş. Önden arka kapıya kadar düz gidip, sonra ön cama ters eğimle yukarı çıkan ve düz kenarla ön cama kadar giden ve en sonunda ön cama paralel aşağıya inen cam şekli ile kapı bölgeleri hoş. Kapılar arasında mat siyah malzemenin kullanıldığı araçta üçüncü yan cam devasa boyutta. İki cam arasına giren şerit ya da kolun alt kısmında ise Land Rover logosu bulunuyor. Camlardan sonra da geniş bir boşluk bırakarak kapı şekilleri oluşturulmuş. Kapı altlarında bir çıkıntı bulunuyor, bu arka tekerleğin yuvarlak vurgusunun devamı gibi. Ön tekerlek de yuvarlak bir vurguya sahip ve vurgunun hemen dışında yukarıda bir üçgensi hava çıkışı bulunuyor. Kenarı parlak çerçeveli ve ortasından parlak bir şeridin geçtiği bu detay ilginç. Değişik jantları ile ilgi çeken aracın kapı kolları gri renkleri ile dikkat çekici ve oldukça büyük. Yerden yüksek yapısı ile öne çıkan araç, arazi kabiliyetinin bir kez daha altını çiziyor. Arka tasarımda ise yan üçüncü ile arka cam arasındaki siyah parça gizlenemediğinden bir referans olarak kullanılmış, arka farlara sınır oluşturmuş. Onun sınırlarından başlayıp aşağıya doğru genişleyen farların içinde bulunan şeffaf kısımda ise iki adet yuvarlak far bulunuyor. Çevrelerinde U şeklinde kırmızı detaylar barındıran bu yuvarlak detaylar ilginç. Arka cam oldukça geniş, yani görüş sorunu yaşamanız pek mümkün değil. Arka camın altında ise bir gümüş şerit hafif çıkık şekilde yer alıyor. Bunun da altında ise plaka içeriye yapılan bir girintide yer alıyor. Bu girintinin altında ise bir şerit şeklinde hafif bir girinti yapılmış ve Land Rover logosu plakanın bulunduğu zeminin solunda yer alıyor. Şeridin altında ise model adı yer alıyor. Alt kısımda ise siyah kaplamalar yok. Egsoz çıkışı zor görülen eğimli yüzeyde yer alıyor. Kedigözleri de farların hizasının yakınında, en aşağıda yer alıyor. Freelander, sade dış tasarımı ile akılda kalıcı. İşin ilginç yanı, dış tasarımda çoğu arazi aracında olduğu gibi hiç siyah kaplama yok.
Aracın iç mekanına bakıldığında yine sade hatlar görülüyor. Sade göstergeler ve dik kollar barındıran direksiyon bölgesi sürücü için kullanışlı. Ancak orta konsol, barındırdığı birçok düğme ile alışmak için zaman gerektirecektir. En üstte iki hava çıkışı arasında bir navigasyon ekranı, altta radyo kontrolleri ve en altta havalandırma kontrolleri yer alıyor. Vites kolu da oldukça sade. Yuvarlak detayları ile dikkat çeken havalandırma sistemi ile belirli sınırlara sahip radyo kontrolleri arasında uyum yok. Geniş koltukları ile beğeni toplayan araç oldukça büyük alan sunuyor. Bagajdaki alanın büyüklüğünü yandaki üçüncü camın boyutundan anlayabilirsiniz.Oldukça konforlu olan Freelander 2, sadelik arayanlara ve arazi kabiliyetine sahip küçük boyutlu bir SUV isteyenler için ideal. 135.311 TL’ lik başlangıç fiyatına sahip olan araç, parayı sağlayabilenler için harika bir aile aracı olacaktır.