Son yıllarda tüm markalar çevreci araçlar yaratmak üzerine çalışmalar yapıyor ve çevreci konseptler geliştiriyor. Bunu dikkat çekmek için kullananlar da olmuyor değil, ancak bu işi ciddi şekilde yapanlar da bulunuyor. Mitsubishi’ nin 2009 yılında tanıttığı küçük sınıf elektrikli aracı i-MiEV, bu çevreci çabaların en gerçekçi sonuçlarından. Ancak bu yazımızda size bu aracın bir kardeşini anlatacağız. Peugeot ve Citroen’ in (PSA), Mitsubishi ile ortaklığı sonucu Peugeot ve Citroen de bu aracı kullanıyor. Mitsubishi’ nin ürün gamında i-MiEV olan araç, Peugeot’ da iOn, Citroen’ de ise C-ZERO ismi ile bulunuyor. Üçüzlerin teknolojileri ve çalışma şekilleri aynı, bir tek gövdelerinde ufak farklar bulunuyor. Bu üç araç da devrim niteliğinde olarak tanımlanabilir. Tam elektrikli motorları ile üçüzler, karbondioksit emisyonları bulunmuyor. Bu araçların tek dezavantajı ise şarj etme konusunda. Ülkemizde yavaş yavaş artan ancak yeterli sayıda bulunmayan şarj noktaları, bu araçlar ülkemize yakın zamanda gelirse sorun yaratacaktır. Markalar da büyük ihtimalle şarj noktalarının artmasını bekleyecektir zaten. Ancak şarj noktası kıtlığı olmadığı sürece ne kadar çevreci ve kullanışlı olacağı kesin. Bu üçlü, tam şarj edildiğinde 150 km boyunca gidebiliyor. Şehir elektriği ile altı saatte tam şarj olan araçlar, servis terminallerinde, 30 dakikada %80 şarj edilebiliyor. Bu harika bir teknoloji, ancak bu teknolojiyi tercih edenlerin sayısı çok da fazla olmayacaktır. Araçlar kusursuz, ancak halkımızın çevreci otomobilleri neden seçmek gerektiği konusunda bilgiye ihtiyacı var. Egsozlardan çıkan gazlar ve karbondioksit gazı doğayı ve insan sağlığını son derece kötü etkilemekte. Bunun üzerinde az da olsa düşündükten sonra çoğu kişi bu tür araçlara yönelecektir herhalde. Elektrikli araç teknolojisine şimdilik gerek yok diye düşünmeyin, siz şimdiden bu tür bir araç alsanız, doğaya yine bir yararınız olur. “Bir ben alınca mı olacak sanki?” diye düşünmeyin. “Damlaya damlaya göl olur” sözü boşuna söylenmemiş. Bunu sadece elektrikli araçlar için demiyoruz, hibridler için de geçerli. Bu tür araçlara şimdiden yönelmek inanın daha sonra faydasını gösterecektir. Şarj uzunluğu-mesafe oranı da oldukça güzel olan bu araç, şehir içindeki kısa mesafeli kullanımlar için ideal. Zaten küçük sınıf araçları kimin tercih ettiği düşünülünce, bu aracın onlara ideal olduğu bir kere
daha ortaya çıkıyor. Marketten eve, evden okula gibi rotalara tam uygun olan araç, sınıfına göre biraz küçük bir bagaj sunuyor. Ancak arka sıra yükler için de kullanılabilir. Aracın görsel olan tek sorunu ise bu tür bir araçla caddede çok da havalı duramayacağınız gerçeği. Peugeot’ un bile yavaş yavaş terk ettiği yuvarlak hatlara sahip olan araç, biraz çocuksu görünüyor. Ancak 207 veya 308 gibi yuvarlak hatlı araçlara uyum sağlayan yuvarlak hatları ile iOn bir kısım Peugeot’ ya benziyor. Aracın ön kısmında genişliği az, yüksekliği büyük farlar dikkat çekiyor. Yukarı gerilmiş gibi görünen farlar, ön camın kaput üzerindeki siyah kısmına kadar uzuyor. Büyük silecekleri pek gizlenememiş olan araç Peugeot logosunu, 508’ deki gibi bir metal girintide taşıyor, ancak 508’ deki gibi havalı bir görünüm çıkmıyor ortaya. Oldukça küçük ve dik kaputun gövde rengindeki kısmının hemen başında yer alan girinti yeni Peugeot logosu için ideal. Burna çok yakın olan ön tekerleklerden kaynaklı olarak burunda farların altındaki kısım yanaklar gibi şişkin duruyor. Kaput sonuna doğru içeri doğru kıvrılıyor. Daha sonra ise metal kısım yine önde doğru açılıyor. Aracın yanlardaki şişkin kısımlarında yuvarlak sis farları bulunuyor. İki sis farının arasında ise bir dikdörtgen şekli bulunuyor. Yarısı metal olan şeklin diğer kısmı hava çıkışı olarak kullanılıyor. Plaka metal kaplı kısımda. Değişik görünümü onu bir bayan arabası gibi gösterse de bu sorun değil. Ancak, minibüslerdeki gibi ön camın eğimiyle neredeyse aynı olan burun eğimi kimi zaman sinir bozabiliyor. Aracın yan tasarımı yuvarlak hatların hakimiyetlerinin bulunduğu bir yer. Ön kapı camının yanındaki küçük üçgen camın ucundan başlayıp yuvarlak eğimle bayağı yükseldikten sonra biten kenar, üçgen camın diğer kenarından başlayan yuvarlak vurgu ile kapatılıyor. İki yuvarlak kenar da oldukça aşağıya iniyor. Kapı aralarında herhangi bir kaplama bulunmuyor ve çerçeveler az da olsa boş oldukları için dikkat çekiyor. Ön kapı camının yanındaki üçgen cam arasında mat siyah malzeme bulunuyor ve yan aynalar siyah. Kaygan siyah renkleri ile ilginç görünen yan aynalar hafif köşeli. Aracın kapıları, kapı kollarının alt kısmının katlanması ile açılıyor. Gövde renginde olan kapı kolları sade. Yan sinyal lambası elips şekilli. Arka kapının yuvarlak üst kısmı alt kısmında uyumlu görünmesi için aynı eğimle aşağıda da devam ediyor. Bu durum araka sıraya oturacaklar için can sıkan bir durum. Tıpkı ön tekerlek gibi arka tekerleğin de çevresinde yuvarlak vurgu bulunuyor. Arka far ile arka kapı arasında kalan metal boşlukta ise aracın gururla taşıdığı “Full Electric” arması bulunuyor. Aracın arka farları hafif karartılmış ve kırmızı ile beyaz renkten oluşuyor. Far çevresindeki kaygan siyah çerçeve aracın tavanında da devam ediyor. Tavandaki kısmında ren lambasını da barındıran siyah çerçeve farlardan sonra arka camın alt kısmında da devam ediyor ve orta kısmında uzuyor. Burada da Peugeot logosu bulunuyor. 5008’ de de benzer durum söz konusuydu. Logodan sonra plakanın bulunduğu girinti var. Bu girintini üst kısmından da bagaj kapağı açılıyor. Bagaj kapağı üzerinde özel yazı tipi ile “iOn” yazısı dikkat çekiyor. Logodan sonra girinti hemen başlamıyor, girintinin üst kenarı düz olduğundan metal boşluklar kalıyor. Bu düz kenardan da vurgular başlıyor ve aracın iki yanına da uzuyor ve yan sinyal lambasına doğru sonlanıyor. Arka tekerlekler de arka kısma yakın ve bu nedenle onlar çevresindeki vurgu, arka kısma da yansıyor. Bu iki vurgu arasında ise siyah bir girinti bulunuyor.Bu girintinin üstünde kırmızı kedigözü bulunuyor. Sempatik ama fazla yuvarlak dış tasarımdan sonra iç tasarım fazla sakin kalıyor. İç mekana mavi ve siyah renkler hakim. Değişik gösterge paneli, elektrikli araçlara uygun. Direksiyon üzerindeki piyanı siyahı malzemelerle dikkat çekiyor. Orta konsol ise en kötü kısım. En üstte sonradan takılmış gibi görünen radyo, sonra köşeli görünümlü hava çıkışları, sonra üç adet alt alta kullanımı zor havalandırma kontrolleri araca yakışmamış, ve bir Peugeot gibi görünmüyor. Tüm bu detayları çevreleyen piyano siyahı malzeme orta konsolun görünümünü düzeltemiyor. Dik vites kolunun altında yine parlak zemin bulunuyor. Ön cama bakan düz kısmın mavi. İki uçtaki hava çıkışları daha sade. Kapı kolları Mini Countryman’ i çağrıştırıyor. Yuvarlak şekilli ve bazı kısımları boş olan kapı kolları araca uyumlu. Arka sırası ise dediğimiz gibi daha çok yüklere uygun, ama yolculuk yapılabilecek düzeyde. Kimi özellikleri çok hoş olmayabilir, ancak iOn çok güzel bir fikir ve çok gerçekçi bir çevreci araba.