Nissan Cube

Bu yazıdaki otomobil Türkiye' de satışta değildir.

Her kıtanın otomobilleri birbirine göre çok farklı. Avustralya dahil olmak üzere bir çok kıtanın kendine özgü otomobil tarzları, ülkelerde büyük alan kaplayan yollara farklı havalar katıyor. Türkiye Avrupalı araçların bulunduğu bir ülke. Bir iki istisna dışında Avrupalı araçları kullandığımız ülkemiz ve Avrupa, bir çok kişi tarafından otomobilin anavatanı olarak kabul ediliyor. Buna Avrupa otomobillerine alıştığımız için katılıyor olabiliriz. Örneğin, arazi aracı cenneti olan Amerikalılara da kendi araçları çok normal geliyor olabilir. Ya da köşeli Afrika otomobilleri en basit otomobil olarak geliyor olabilir onlara. Ya da bugünkü yazımızdaki aracın geldiği ülke Japonya halkına kendi araçları çok alışıldık geliyor olabilir. Ancak bu bizim için kesinlikle çok farklı. Japonya dahil bir çok gelişmiş Asya ülkesindeki kutu tasarımlı araçlar bizlere çok uzak. Kimi zaman bakmaya bile korktuğumuz bu araçlar, köşeleri, farklı konfor anlayışları ve görünümleri ile farklı bir şekilde dikkat çekiyor. Kıtadan kıtaya, hatta kimi zaman ülkeden ülkeye bile değişen standartlar araçları da değiştiriyor elbette. Siz Asya’ nın köşeli otomobillerinden birini alıp Avrupa’ da satışa sunsanız, iflas etmeniz kaçınılmazdır. Ancak Nissan bunu yapmış. 1998’ de Japonya’ da satışa sunulan bu normal araç zamanla çok değişti. İlk neslinde bile çok şık olmasa da sıradan görünen araç, 2. neslinde (2002) günümüzdeki şeklini aldı. İsmine son derece uyan bu küp şekilli araç, burnu olmasa neredeyse bir kutu. Farklı bir bakış açısıyla karizmatik görünen bu araç, Asya otomobillerine yeni bir bakış açısının ürünüydü. Günümüzde Avrupa dahil bir çok pazarda satışa sunulan bu araç, 3.nesliyle 2008’ de tanıtıldı. Askeri araçlarınkine benzer gövdesi, pembe gibi enteresan renklere boyanınca sıra dışı olduğunu belli eden bu araç bir çok kişiyi hayrete düşürüyor. Böylesine saçma görünen bir karar yine de sorun yaratmadı. Bir hayran kitlesine bile sahip olan araç, özel günlerde kullanılacak bir araç. Hafif ticarilere benzeyen görünümüne rağmen binek olduğunu hissettiren araç günümüz şartlarına uyum sağlayabiliyor. Düşündürücü görünümü ile özel bir tasarım olduğunu başta hissettiren araç çirkin yüzlü köpeklerden esinlenerek yaratılmış olabilir, tanıtımında bile bu tür köpekler kullanıldı.

Ön tasarımı ise en kötü kısmı aracın. Böyle bir araca ön tasarım önerisi sun bakalım derseniz, bunu yapanlar çok az olacaktır. Bu nedenle, dümdüz kaputun bittiği yerden itibaren başlayan düz burunda yana uzamayan yuvarlatılmış kenarlara sahip dikdörtgensi farlar kullanılmış.Bu iki farın ortasında ise onlar kadar kalın olmayan siyah zemin üstünde Nissan logosu bulunuyor. Bu siyah zeminin farlar kadar kalın olmaması hoş değil. Siyah zeminin iki kenarında altı adet çizgi şekilli hava boşluğu bulunuyor. Önceki neslinde baklava dilimi şeklinde bir çok hava boşluğu bulunduran ve farlar kadar kalın olan ızgara yine de hoş durmuyordu, bu belki aracın doğasında olan bir sorun, ön tasarım sorunu. Far ve ızgaranın altında ise düz bir şerit şeklinde hava çıkışı bulunuyor. Bu ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olan bir detay. Daha altta ise parlak bir dikdörtgen bulunuyor, bunun içinde hem hava çıkışları hem de sis farları bulunuyor. İki ucunda yuvarlak sis lambaları, ortalarında ise çizgilerle dikdörtgenlere ayrılmış hava çıkışları bulunuyor.

Erkeksi ön tasarımı geride bıraktıktan sonra yana geçtiğimizde araçta simetri olmadığını görüyoruz. Bu bir sorun değil, onu özel yapan bir detay. Sürücü tarafında iki adet cam tek başlarına dururken, diğer sıranın yan camlarından arka sıra camı, bagaj kapağındaki arka camla birleşiyor. Neredeyse dümdüz ön cam görüş sorunu yaşatmayacaktır. Sürücü tarafındaki yan camların her biri yuvarlatılmış kenarlara sahip dikdörtgenler. Camlardan sonra kalınlaşan yan kapıların altlarında yumuşak dalgalar bulunuyor, ancak hepsi düz. Tekerlek çevresinde tur attıktan sonra kapı altlarından dümdüz giden vurgular aracın değişik görünümünü pekiştiriyor. Kapı kolları sade olan aracın görseldeki halinde yan aynalar da gövde renginde. Yan kısmı tıpkı ön gibi dümdüz olan aracın ticarilere bu kadar benzemesi bu yüzden. Diğer yan cephede ise sürücü yanı koltuğun yan camı aynıyken arka sıranın yan camı söylediğimiz gibi bagaj camıyla birleşiyor. Metal parçalarla hiç kesilmeden direkt arka camla birleşen yan cam gayet  uyumlu görünüyor. Bu iki camın kesişimi yumuşatılmış. Sadece bir cephenin arka camın bagaj camıyla birleşmesi bagaj kapısının yana açılmasını daha mantıklı kılıyor. Yana açılan bagaj kapağının kolu kapılarınki gibi sade. Bagaj kapağı üzerinde çirkin duran bir çıkıntı bulunuyor. Köşeli ve ucu siyah geri görüş kamerası oldukça çirkin. Sade bagaj kapağı üstünde küçük kaçan Nissan logosu ise süslenmemiş. Arka cephenin alt kısmı ise uzatılmış. Hafif eğimlerle arka doğru uzatılan ve çıkıklaştırılan alt kısım arka farların şeklinin değişik olmasına olanak sağlamış. Tıpkı ön kısımda farlardan ince ızgara detayının olması gibi arkada da arka farlar kalın, ortalarındaki kırmızı parça ince. Farlar kırmızı ve beyaz renkten oluşuyor. Ortadaki kırmızı parçada ise küçük harflerle cube yazılmış. Daha altta ise içeri gömülü şekilde plaka bulunuyor. Arka tekerleğin arka bakan kısımlarında ise kedigözleri bulunuyor.

Aracın iç mekanı da sade hatlara sahip, ancak daha renkli. Ön kısmı iki farklı şeritten oluşan aracın üst şeridinde göstergeler, hava çıkışları, navigasyon ekranı bulunuyor. Bu ekranın çevresinde ise ses kontrolleri de bulunuyor. Alt şeritte ise yeni Micra’ daki gibi yuvarlak şekilli havalandırma kontrolleri bulunuyor.  Start-Stop sistemi de bulunan aracın vites topuzu sade ve geride, düz ön kısmın hiçbir parçası kol dayama bölgesine kadar uzamıyor. Bardaklıkların da bulunduğu aracın iç mekanı oldukça sade. Minilerde rastladığımız çengel kapı kolları da hoş. Aydınlatmalı göstergeler de sürücüyü aracı kullanmaya teşvik ediyor. Leaf’ deki gibi yuvarlak detaylarla süslenen aracın direksiyonunda da hafif dalgalanmalar ile hoş bir görüntü yaratılmış. Aracın koltuk kılıflarının renkleri ve dokusu da özel. Ayrıca üstteki navigasyon ekranın üstünde oluşan düz zeminde yuvarlak bir kumaş kısım bulunuyor. Sonradan yapılmış gibi görünen tüm bu süslemeler orijinal. Ancak ön panelin malzeme kalitesi görsellerde kötü görünüyor, özellikle alttaki siyah şeridin. Açılabilir tavan ise iç mekana ferahlık katıyor. Açılabilir tavanın yarı saydam sürgülü kaplaması ise üzerindeki dalgalanmaları ile dikkat çekiyor. Aracın bagaj kapasitesi ise yeterli, aracın kübik olması bagajın kısıtlanmasının önüne geçmiş. Araç ne yazık ki ülkemizde satışa sunulmuyor, ancak gelecekte satışa çıkabilir. Ülkemizde Juke gibi otomobillerin çok tutulması, Cube gibi değişik bir modelin de kompakt sınıfın çok satanlarından biri olabileceğini gösterebilir. Kırmızı, turkuaz ve askeri yeşil gibi değişik renklere sahip olan aracın Almanya’ daki başlangıç fiyatı ise 18.000 Euro. Araç, ülkemize gelirse oldukça çok satabilir. Avrupa’ da Kia Soul gibi rakiplerle uğraşan tarz sahibi aracın ülkemize gelip kendi başına varlığını sürdürmesi onun satışlarını da arttırabilir. Böylesine değişik bir aracı yollarımızda ağırlamayı çok isteriz.

2 yorum var.

  1. kamuran keskin

    henuz aracim yok zaten ihtiyacimda yok ev ile is yeri arasinda kisa bir mesafe var ama bu minik canavari istiyorum:-) zaten boyle arabalar turkiye pazarina cok gec giriyor…

    Beğen

    1. Otomobil Günlüğü

      Değişik bir seçim. Ancak ne yazık ki Nissan düşük satış rakamları nedeniyle Cube’ ü çoğu Avrupa ülkesinde satmayı bıraktı. Günümüzde az rastlanan değişik tasarımlı cesur otomobillerden biriydi halbuki. (Yazı yazıldığında araç güncel durumdaydı)

      Beğen

Yorumunuzu Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s