Chevrolet Orlando

Haberiniz var mı? Chevrolet 2015 yılı sonunda Avrupa pazarından çıkıyor.

1 yılı daha geride bıraktık, tabii bunu kendi hayatımız için söylüyoruz. Sitemiz ise sadece 9 aydır hayatta. Bu özellikle bizim için gurur verici. Uzun bir süredir farklı sıklıklarda siz değerli okuyucularımıza yeni veya güncel araçların tasarımlarını tanıtmak bizim için büyük bir zevk. En başta bir blog olarak yayın hayatına başlayan sitemiz, şu anda http://www.otomobilgunlugu.com’ dan görevini yapıyor. Her neyse, sitemizin bu kadar süredir yayınlanması konumuz değil. Yeni yıl yaklaşırken değil, yeni yıl günündeyken size yepyeni ve farklı bir araç tanıtmak istiyoruz. Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi bu yıl otomobiller için önemli bir yıldı. Paris Otomobil Fuarı gibi çok önemli bir etkinliğin yer aldığı 2011 yılı bir çok yeni nesli ve tamamen yeni aracı beraberinde getirdi. Bu yazımızda Paris Otomobil Fuarı’ nda tanıtılan yeni bir Chevrolet’ den bahsedeceğiz. Belki biliyorsunuzdur, Chevrolet bu yıl Paris’ te bir çok yeni model tanıttı. Makyajlı Captiva, Cruze Hatchback, Yeni Aveo gibi modellerin yanı sıra bir de Chevrolet’ nin ilk aile arabası da oradaydı.

Aslında büyük bir öneme sahip olsa da çok dikkat çekemeyen aracın ilk detayı görüntüleri yakın bir zamanda dağıtıldı. Chevrolet’ nin Avrupa pazarı için satışa sunduğu ilk aile aracı 7 koltuklu Orlando, daha önce konsept olarak tanıtılmıştı. Gerçek versiyonu ile konsepti arasında bir çok benzerlik olan aracın Amerikan suratı onu ilginç hale getiriyor. Askeri araçları çağrıştıran köşeli gövdesi ve büyük detayları, insanları kendisinden soğutmak için kesinlikle yeterli. Ancak Chevrolet’ ye duyulan sevgiden mi, renginden mi bilinmez bir çok kişi bu tasarımı çok beğendi. Bu durum her ne kadar şaşırtıcı olsa da Orlando’ nun başarılı olmaması için bir neden yok. Arazi araçlarına giderek artan meraka karşı direnen aile araçları gibi iki farklı sınıfı birleştiren Orlando, hem bir aile arabası hem de bir arazi aracı gibi görünüyor. Asıl amacı arazicilik olmasa da yapısı sanki onu bir arazi yerlisi gibi gösteriyor. Chevrolet ailesinin makyajlanan üyesi Captiva’ daki gibi daha Amerikalı bir yüze sahip olan Orlando hem kendi ailesindeki hem de bu sınıftaki hiçbir araca benzemiyor. Bu vahşi görünüm ise 2 renk altında şirin duruyor. Duman grisi ve hayal beji (tam çeviri ile isimler bu hale geliyor) adlı iki renk alında sempatik görünen bu aracın ülkemize gelmesi 2011’ de olacak. Ağustos ayında ülkemizde göreceğimiz Orlando, yeni Grand C-MAX, Seat Alhambra gibi araçlarla çok uğraşacak gibi, ancak uygun bir fiyata sahip olursa onların önüne geçmesi mümkün.

Aracın ön tasarımında dev gibi farlar dikkat çekiyor. Alt kenarlarında başlayan vurgu ızgaraya doğru devam ediyor. Yuvarlatılmış kenarlı eğik dikdörtgenlere benzeyen farlar, yumuşak kenarlı ızgara ile uyumlu, ancak bu kadar alışıldık ve iç kıyıcı bir tasarımın seçilmesi şaşırtıcı. Ancak bu kadar sert bir gövdeye bunlar gerekir. İki parçalı ızgaranın üst ızgarası daha ince, altındaki ise daha büyük. Tüm kenarları nikelajlı ızgaranın ortasında büyük Chevrolet artısı duruyor. Alt kısımda ise hava boşluğu, onun iki yanında ise siyah zemin üzerinde yuvarlak sis farları bulunuyor. Hava boşluğunun altındaki parlak çıta sportif görünüyor. Bu ön tasarıma yan kısmı gözünüzden çıkarıp baktığınız her ne kadar iç gıcıklayıcı dursa da, yanlar dahil edildiğinde araca “güleryüzlü bir köstebek” ifadesi katıyor. Üst ızgaranın hava çıkışı ile arasında plaka bulunuyor. Kaput üzerinde düz bir zemin oluşturan vurgu bulunuyor. Yazıyla anlatımında oldukça zorluk çektiğimiz aracın ön yüzü oldukça farklı.

Yan tasarım ise oldukça köşeli. Yandan bakıldığında köşeli olduğu anlaşılan burundan sonra köşeli yan cam başlıyor. 3. Sıraya kadar uzanan cam önden düz gidip, arkada yuvarlak eğimle kalkıyor, sonra yuvarlak köşe ile düz gidip tekrar başlangıç noktası ile birleşiyor. Kapı aralarında mat siyah malzeme kullanılan aracın yan tasarımı araca vahşi bir hava katıyor. Bu köşeli yapı aracın güvenli olduğunu bir şekilde çağrıştırıyor. Tekerlek çevrelerinde ve alt kenarlarda siyah plastik kaplamaların bulunduğu aracın tekerlek kenarların kaplamalardan sonra bir de hafif köşeli yuvarlak vurgular bulunuyor. Ön tekerleğin hemen yanında bulunan yan sinyal lambasına bazı Opel modellerinden alışığız. Bunun yukarısından başlayıp, arka farların ortasına kadar düz giden vurgu güzel görünüyor. Oldukça farklı bu tasarımı çocuklara beğendirmek ise oldukça zor olabilir, aile araçlarının tasarımları normalde çocukları da çeker. Yan yüzeyin bitişi de düz olan aracın arka tasarımı en kötü bölge. Yarısından itibaren yukarısı üçgen şeklinde kesilmiş arka farlar beyaz ve kırmızı renklerden oluşuyor. Yan sinyal lambasından gelen vurgu, beyaz ve kırmızının sınırında bitiyor. Arka camın iki yan kenarına kadar gelen siyah plastik kaplama tavanda da devam ediyor. Dümdüz olmayan arka camın alt kenarı, gerektiğinde arka farlara uyum sağlıyor. Yani arka farların üçgen kenarlarının eğimine paralel hale gelen arka cam oldukça büyük. Arka camın ortasında gümüş bir plakanın üstünde Chevrolet logosu, altında ise plaka boşluğu bulunuyor. Dümdüz arka kısım yükleme işlemlerinde sorun yaşatmayacak gibi görünüyor. Tekerleklerin çevresinden geçen plastik kaplama bagaj kapağının altında da devam ediyor. Bagaj kapağının altında bu siyah kaplamalara bir de gümüş çıta eklenerek sportiflik pekiştiriliyor. Farklı bir sportiflik anlayışı benimsenerek tasarlanan dış tasarım oldukça erkeksi. Ön tasarımda kayısı çekirdeğine benzer şekilli farlar ve büyük ızgara görünümü sevimlileştirse de vahşi görünüm önlenemiyor.

İç tasarım ise Cruze’ dan tanıdık. Sportif direksiyon ve orta konsol oldukça şık. Orta konsolda en üstte navigasyon ekranı, sonra iki yanında hava çıkışları bulunan kontrollerin altında mavi bir hat geçerek iç tasarımı renklendiriyor. Mavi detaylara sahip göstergeler şık. Orta konsoldaki mavi hattım altında ise piano siyah kaplamlar iki yana ve alta uzanıyor ve vitesle birleşiyor. İki yana uzayan kollar ise kapı iç yüzlerine kadar gidiyor. Daha estetik iç mekan oldukça güzel. Köşeli yapının sunduğu avantajlardan biri de 3. Koltuk sırasının geniş olması. Herkes için konforlu bir yolculuk sunan araç sınıfının en iyilerinden biri olmaya hazırlanıyor. Chevrolet, Amerikan tarzını Avrupa’ da da sürdürme kararı almış olmalı ki, araç bu formda tasarlanmış. Anlatması pek kolay olmayan aracın duman grisi adlı mora yakın rengi ile en güzel görünümü elde edebilirsiniz. Yüksek yapısı ile dikkat çeken aracın basın bülteninde aracın zaten kalabalığı takip etmeyen ailelerin, kısacası sıra dışı ailelerin tercih edeceği belirtilmiş. Almanya’ da 18.990 Euro’ dan başlayan fiyatları ile oldukça uygun olan aracın ülkemizdeki başlangıç fiyatı 40.000 TL civarında olabilir. Crossover özelliklerini 7 koltukla birleştiren aracı yollarımızda görmek için sabırsızlanıyoruz. Ayrıca mutlu yıllar dileriz.