Farklı pazarlara farklı araçlarla ve farklı tarzlarla çıkmak markaların en önemli kurallarından biri olsa gerek. Farklı standartlara sahip Amerikan pazarı, büyük boyutlu araçlara yoğunluk verilen Avrupa pazarı, bambaşka bir dünya olan Asya ülkelerine hep aynı modeller ile çıkmak felaketlere yol açabilir. Bu nedenle çoğu marka, farklı kıtalarda farklı araçlar satışa sunuyor. Avrupa’ daki büyük araç yoğunluğu ise bizi çok etkilemiyor. Sedan diyarı olarak da bilinen ülkemizde, her ne kadar üreticiler Avrupa araçlarının neredeyse tümünü satışa sunsa da, bizim tercihimiz küçük hatch’ lerden ve sedanlardan yana oluyor. Yine de markaların vanlarını, MPV’ lerini, Monospace’ lerini ülkemize taşıması ve bizim de onları ağırlamamız mutlu ediyor. Ülkemizde yine de bu araçlara gizli bir ilgi var.
Peugeot bu yıl 5008 ile bu sınıfa hızlı bir giriş yaptı. Renault Grand Scenic, Opel Zafira ve Citroen C4 Grand Picasso bu sınıfın popüler üyeleri. Ve bu sınıfın gizli yeteneği, Toyota Verso ise halen satılıyor. Büyük arazi araçları, tüm otomobil dünyasını hakimiyetleri altına almak istese de bu tür araçlar direnebiliyor. Satışlarda yeteneklerini gösteremese de çoğu, tasarımları, konforları, ve diğer özellikleri ile onlar gayet güvenilir araçlar. Bu yazımızın konuğu ise, bu sınıfın Japon üyesi Toyota Verso. Daha 2001′ de Avensis’ in, 1997′ den beri Corolla’ nın adına adı eklenerek bu iki modelin türevleri olarak satılan Verso, 2009′ dan bu yana kendi başına satılıyor. Kompakt MPV olarak tanımlanan ve yedi koltuk opsiyonuyla da sunulan araç, özellikle Avrupa tüketicisi için çok cazip bir seçenek olmayı başarıyor. Kullanışlı özellikleri ile birlikte şık bir gövdeyi birleştiren araç, Avensis’ in izinden giderek yeni Toyota’ tarzında kalmış. Bunun tipik özelliği olan ön kısımda köşeli büyük farları onu canlı bir yaratık gibi hissetmemizi sağlıyor.
Toyota’ ya olan ön yargılarımızı yavaş yavaş yok ettiğimiz şu yıllarda, Verso yine Toyota’ nın en iyi üreticilerden biri olabileceğini göstermeyi beceriyor. Dış gövdesinde, yedi koltuğu sığdırabileceğini çok belli etmeyen Verso’ nun orta sıra koltukları da yatırıldığında 2 koltuk ile birlikte büyük bir bagaj oluşuyor. Gizli saklama gözlerinin de eksik edilmediği araç, aslında sürekli yenilenen ve büyük bir sınıfta iyi bir araç olmayı başarıyor. Büyük gövdesi ile yolda görüldüğünde dikkat çekmeyi başaran Verso, her yolcu için bir alan sunduğunu söylese de, bu 3. koltuk sırasında oturanlar için pek doğru olmayabilir. Tıpkı Seat Altea’ da da olduğu gibi zoraki yerleştirilen bir 3. sıra buralarda oturacak yolcuları mutlu etmeyebilir. Çocukları arkaya attıktan sonra kendi olanakları ile mutlu bir sürüş yapabilecek sürücü için sunulan özel olanaklardan biri de soğutmalı torpido gözü. Ön tasarımında ortada bulunan panjur yatay duvarlar ile şık bir görüntü oluşturuyor. Daha içeri gömülü gözüken panjurun orta hizasında bulunan Toyota logosu, ızgaranın bu kısımlarını kendine göre dalgalandırarak güzel bir görünüm oluşturuyor.Panjur hizasında, ancak alt kısımda bulunan hava boşluğu ve iki yanındaki sis farları uyumlu bir görüntü oluşturuyor. Panjur ve ızgara arasında plaka bulunuyor. Arkaya doğru uzayan kare şekilli büyük ön fralar araca canlı bir görünüm katıyor, hatta ona şirinlik kattığı bile söylenebilir. Toyota logosu ve panjur sınırlarının kaputa yansıması dallalar şeklinde olmuş. Sportif görünen kaput, aracın bir aile aracının ne kadar sportif olabildiğini gösteren tek detayı değil.
Yan tasarımında ise ülkemizde daha çok rastlanan önceki nesil Corolla Verso’ nun yan tasarımından pek uzaklaşılmamış. Önden düz gidip, arkada köşe ile yukarı kalkıp yine dik olarak gitmedikten sonra yukarı eğimle çıkıp yuvarlak hatla öne dönen cam şekli araca gayet uygun. 3. yan camın kdış kenarının eğimi, arka kapı boyunca vurgu olarak devam ediyor. Bu, Opel’ in Insignia ve Astra’ da yaptıklarına benziyor. Ön kapıya kadar uzayan bu vurgu araca şık bir hava kattığı gibi arka kapıyı da belirginleştiriyor. Bu vurgu dışında, bir de arka fardan başlayıp kapı kollarından geçtikten sonra ön farlarla birleşen zor fark edilir bir vurgu daha bulunuyor. Kapı aralarının mat siyah malzeme ile kaplandığı araçta, kusur bulmak zor. Genelde, önden yükselip, ortada zirvesine ulaştıktan sonra yine bolca aşağıya inen tavan, bu araçta bulunmuyor. Yukarı çıktıktan sonra pek alçalmayan tavan yolculara olumlu etki yapıyor. Standart olarak sunulan tavan raylarının görünüme bir etkisi olmuyor. Arka tasarımda ise öne uzantı yapan farlar dikkat çekiyor. Kırmızı yerine şeffaf kapakla kapatılan farların görünüme bir olumsuz etkisi olmuyor. Aksine çoğu araçta bulunmayan bu detay, sonradan yapılan modifiyelerde ekleniyor ve aracın görünümü bozuluyor. Ancak Verso’ da bu detayın orjinal olduğu anlaşıldığı gibi görünüme olumlu katkı yaptığı da bir gerçek. Büyük bagaj kapağının üzerinde bulunan camın hemen altına yerleştirilen logunun altında, plakalık ve onun altında ise plaka bulunuyor.
Şık arka tasarım beğeni topluyor. 10 renk seçeneğine sahip Verso’ da bir aile aracında görmeye alışık olduğumuz canlı renkler pek bulunmuyor. Barcelona kırmızısı adlı tonu en canlı rengi olan aracın beyaz ve gri tonlarının hakim olduğu renk paleti, yine de sorun yaratmıyor. Genelde görmeye alışık olduğumuz Kar Beyazı renginde gövdesi içinde rahat bir iç mekan sunuyor araç. Orta konsolunun rengi dışında farklı renklere sahip ön panel karmaşık görünüyor. Ortada bulunan gömülü göstergeler normalden daha alçakta olması ile sorun çıkarabilir. Şık kapı iç yüzleri ile de beğeni toplayan araç, Toyota Optimal Drive özelliği ile daha çevreci hale geliyor. Comfort, Elegant, Premium olmak üzere 3 donanım paketi ile satılan aracın ülkemizdeki başlangıç fiyatı 43.750 TL olarak veriliyor. Gayet uygun bir fiyat karşısında çoğu beklentimizi karşılayan aracı seçmemek için sınıf farkından başka neden kalmıyor.