Küçük otomobillere olan merak, gün geçtikçe artıyor. Aileler dışında günümüzde bir çok kişiye hitap eden kompakt sınıf araçlar her markanın olmazsa olmazı niteliğinde. Küçük boyutları ile park sorunu yaşatmamaları, boyutlarına rağmen yeterli bagaj hacimleri, yardımcı fonksiyonları ve destek sistemleri ile günümüzde en değerli sınıflardan biri. Bu sınıftan türetilen bir çok model bulunuyor. Bu sınıfın yaratıcısı olarak tanınan Volkswagen’ in en başarılı modellerinden Golf’ ğn ardından bir çok marka bu sınıfta araçlar çıkardı. Volkswagen Golf ile, Ford Focus, Citroen C4 aracılığıyla, hangi sınıfta olduğunu beli etmese de Peugeot 308 ile ve daha bir çok marka bu sınıfa girdi. Premium Alman üçlemesi bile bu markalar dahil. Mercedes A Serisi, Audi A3 ve BMW 1 Serisi ile bu sınıfta hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sedan, Station Wagon ve Coupe gibi türevlere de sahip olan kompakt sınıf araçlar, ekonomik fiyatları ile çok cazipler. Opel bu yıl Astra’ yı yeniledi. Ford Focus’ unu, Honda ise Civic’ ini yenileyecek. Yeni sürekli bir gelişme olan bu sınıfta hayatta kalmak anlayacağınız gibi zor.
Bu sınıfta ön plana çıkma şansı bulamayan üyeler de var. Örneğin Peugeot 308’ in bu sınıfta olduğu hiç belli değil, Chevrolet Cruze’ un bu sınıfta sedan olarak yarıştığını kimse bilmiyor. Seat’ ın ise adını pek duyurmamış Leon’ u var. Bu bilinmedik araçlar satış konusunda başarısız olmak zorunda değil. Bu durumda olan araçlardan biri de Fiat Bravo. 1995’ ten beri üretilen model, adını duyuramasa da bu onu başarısız yapmıyor. Gayet tatmin edici satış rakamları markayı mutlu ediyor. Tasarım ve konfor özellikleri ise bizi. Fiat’ ın ürün gamındaki en başarılı modellerden olan Bravo, bu sene makyajlansa da tasarımında değişim olmadı. Günümüzün kompakt sınıf tasarımları arasında en şık olan modellerden biri olmasının yanı sıra Fiat tarzına da sadık kalıyor. Tabii, Punto’ daki gibi aracı daha şirin hale getirebilecek bir makyaj gelecekte söz konusu olabilir, ancak şu anda ürün gamındaki araçlara yabancı değil. Blue& Me sisteminin yanı sıra ışığa duyarlı farlar ve otomatik katlanan farlar gibi yeniliklere sahip olduğu belirtilen Fiat Bravo, yeni nesli ile 2007’ de tanıtıldıktan sonra kompakt sınıfa hızlıca giriş yaptı. Fiaytı uygun ve bu sınıfta araca ihtiyaç duyanlar çok olunca,Bravo’ nun bu kadar satması normal.
Ona ödenen miktarı hak ettiği merak edilen konu. Bugün bu sorunun tasarım konusundaki cevabını buluyoruz. Ön tasarımında bulundurduğu iki ızgara, anladığımız kadarıyla Fiat’ ın yavaş yavaş uzaklaşmak istediği tasarım tarzına ait olsa da eski gibi görünmüyor. Punto ve Linea’ dakilerden farklı olarak logonun sınırlara daha yakın olduğu üst ızgaranın kenarları nikelaj ile çevreleniyor. Dikdörtgen şeklini oluşturan duvarlara sahip alt ve üst ızgara şekilleri ile birbirlerine uyum sağlıyor. Üst ızgara altında bulunan plakadan sonra üst ızgara hizasından çıkmayan alt ızgara ön görünümü şıklaştırıyor. Arkaya bakan farlar şık görünüme sahip. Kenarlarda barındırdıkları turuncu şeritler sinyal lambalarını oluşturuyor. Farların altında bulunan sis farları plastik bir parça ile çevreleniyor. Oldukça küçük detaylara sahip olmasına, ve bu detayların daha aşağıda konumlandırılmasına rağmen, aracın yandan bakıldığında aşağıya inme hareketi yapması görünümde oluşabilecek sorunu kaldırıyor. Oldukça şık yan tasarım beğeni topluyor.
Yan tasarımda ise önden yukarı çıkıp, arkada köşe yapıp düz gittikten sonra yuvarlak eğimle öne giden cam şekli bulunuyor. Bu cam şekli her araca böyle yakışmayabilir, ancak Bravo’ nun ön, yan ve arkasında bir uyum bulunuyor. Camın alt ve dik kenarı boyunca süren bir nikelaj araca biraz renk katıyor. Yan camların aşağıyı göstermesi dışında hafif yatay durmaları görünümü düzgünleştiriyor. Arka fardan başlayıp yan sinyal lambasına kadar uzanan bir vurgu, kapı kollarının altından geçiyor. Parlak renkli kapı kolları, küçük yuvarlak yuvaları ile araca uyum sağlıyor. Kapı altından geçen vurgulardan yoksun olan yan tasarımda, tekerlek çevresinde yuvarlak kabartılar bulunuyor. Kapı aralarının mat siyah malzeme ile kaplandığı araç, yan kısımda da bizi büyülemeye devam ediyor. Arka tasarımda ise sportif bir nokta konuluyor. Öne doğru uzayan, alt kısımları yuvarlak hatlı, yukarıları köşeli olan arka farlar arka cam ile uyumlu. Arka cama paralel kenarı yakın eğimde olan arka farlar yüksekte konumlandırmaları ile daha da sportif görünüyor. Fiat logosundan açılan bagaj kapağının kullanışlı olup olmadığı tartışılır. Arka farlardan başlayan vurgu bagaj kapağı üzerinden de geçen vurgu, arka tasarımda kendini çok belli etmiyor. Küçük yükleme ağzı, sorun yaratabilir. Sportif Bravo logosu aracın özgünlüğünü bir kere daha ortaya koyuyor. Bagaj kapağı altından geçen vurguların ardından daha iç kısımda bulunan plaka yanında kedi gözleri barındırıyor.
Şık dış tasarım iç mekanda kendini daha sade bir tarza bırakıyor. Sportif direksiyon simidi ve silindirlerle çevrelenen göstergeler, sürücünün asıl ilgilendiği kısımların iyileştirildiğini gösteriyor. Orta kısımda ise az düğmeli ve kullanıma kolay konsollar bulunuyor. En tepede hava çıkışlarının ardından radyo ekranı ve kontrolleri, onun altında daha içeride havalandırma kontrolleri bulunuyor. Oldukça ferah iç mekanda torpidonun üstünde yine sportif Fiat logosu bulunuyor. İç mekanında da hayatl kırıklığına uğratmayan araç, kompakt sınıfın en iyisi olamasa da yine de başarılı bir üyesi olmaya çalışıyor. Fiyatları ile de başarılı olma yolunda ilk adımını atan aracın, ülkemizde 31.500 TL’ den başlayıp 45.250 fiyatları bulunuyor. Her önemli noktasında tatmin eden araç, yeterli bagaj hacmi ile de küçük aileler için en cazip araç olma özelliğini taşıyor. Yeni nesli ile çok daha tasarruflu hale gelen araç, karbondioksit salınımını da yeni neslinde düşürmüş. Fiyatı, tasarımı, konforu ve destek sistemleri ile kompakt sınıfın özel üyelerinden Bravo, ekonomik olması ile bu sınıfta cazip bir üye. Onun bu fiyatı hak edip etmediğini karar vermek, sizin beğeninize kalıyor.