Amerika’ da satış yapma rüyasını gerçekleştiren markalar büyük bir adım atıyor. Avrupalı markalar için bunu yapmak oldukça zor. Amerika’ da çok farklılaşan standartların olduğunu bilmelerine rağmen aynı araçları Amerika’ da satışa sunmak çok büyük felaketlere yol açabilir. Bir marka hemen yanındaki komşu ülkeye açılırken bile çok büyük zorluklar çekiyorsa, Amerika’ da durumunun ne olacağını düşününce içimiz bayağı kararıyor. Farklı markalara, farklı modellere ve farklı kurallara, standartlara sahip olan Amerikan araçları, kendi devletlerinden olan rakipleri bile ezmek için büyük bir hırsa sahip. Bu durumda yapılacak en doğru şey ise yeni bir başlangıç yapmak. Örneğin yeni bir marka ile. Toyota’ nın yaptığı gibi, Amerikan pazarı için yeni marka yaratmak çok akıllıca. Toyota merika’ da kendini anı zamanda Lexus markası ile temsil ediyor. Yakın zaman önce Amerika’ nın en çok satan üst düzey sedanı olmayı beceren bir aracı üreten marka, büyük başarılara imza attı ve sonunda Avrupa’ ya açıldı. Bu yolu izleyen bir tek Lexus değil.
Nasıl Toyota’ nın Lexus’ u varsa, Nissan’ ın da Infiniti’ si var. Aynı amaçla önce Amerika pazarına giren marka Avrupa’ ya açıldı. Öncelikle otomobil galerilerinde rastladığımız bu marka, Türkiye’ ye geldiğinde çok büyük satış rakamlarına imza atamadı. Satışları iç açıcı olmasa da, araçları çok dikkat çekiyor. Amerikan arabalarından çok kamyonlarından etkilenen marka, FX Serisi ile üst düzey SUV’ larla kapışıyor. Görünümü korkutsa da, oldukça güzel özelliklere sahip FX’in dışında EX serisi Crossover ve G Serisi sedan, coupe, cabriolet araçları ürün gamında bulunduran marka, yakın zaman önce orta üst sınıf sedanını tanıttı. Infiniti’ nin ikinci sedanı olacak olan M, diğer araçlardaki gibi büyük bir ızgara barındırsa da korkutucu değil. Orta üst sınıftaki güçlü markalar karşısında büyük bir yarışa başlayacak olan araç, görünümü ile onlar arasından kolayca sıyrılıyor. Infiniti’ nin marka geleneklerine sadık kalan araç, Avrupa için büyük önem taşıyor. Araca ilk baktığınızda hiç bir yerinde köşeler veya düz çizgilerin bulunmadığını göreceksiniz. Her yerinde barındırdığı eğiri büğrü çizgiler her zaman beğeni toplayamasa da, enteresan bir araç yaratıyor. Sanki bir eskizin üretilmiş hali gibi görünen araç, aslında üst düzeyde biraraç. Pek bir başarısı görülemeyen orta sınıfa hitap eden Infiniti G’ den çok daha başarılı olacağı kesin. Aslında pek de iyi tanımadığımız logosuyla aslında kökleri Japon olan marka, şu anda Nissan’ ın Avrupa’ daki ürün gamından çok daha kaliteli bir ürün gamına sahip. Belli bir tarzı benimseyemeyen Nissan, bir çok kitleye hitap ettiği için beğenilse de, Infiniti çoğu markanın yaptığı gibi tarzını koruyor. Bunu öndeki ızgaradan, yan ve arka tasarım ve iç mekandan anlayabiliyoruz.
Ön tasarımındaki dev ızgara ortasında tanımadık logoyu barındırıyor ve ızgaranın tüm kenarlıkları nikelajlı. Düz olmak yerine hep farklı bir eğime sahip kenarlar barındıran ızgara şık petekleri ile de dikkat çekiyor. Motor kaputuna baktığınızda göreceğiniz dalga efekti yaratan, kontrolsüzce kullanılmış vurgular aracın genelindeki yamuk yumuk yapıya uyumlu. Izgara altındaki hava boşluğunun şekli ızgaraya uyum sağlıyor ve alt kenarında parlak kaplama barındırıyor. Arkaya uzayan kibar eğimlere sahip ince farlar şık görünüyor, ancak başka bir araca yerleştirilirse bu yorum değişir. Farın ızgaraya bakan köşesinden başlayan vurgu motor kaputunun sonuna kadar devam ediyor ve bu dalgalı görüntüyü oluşturuyor. Güçlü aydınlattıkları belli olan farların altına konulan far temizleme kapakçıkları çok gizlenemese de görüntüde büyük sorun oluşturmuyor. Aynı zamanda farların yana bakan köşelerinden başlayan vurgu, tekerlekleri çevreleyen yuvarlak vurgulara kadar devam ediyor. Her şeyin birbiri ile bağlantılı olması aracın geneline hakim olan uyumu daha da büyütüyor.
Yan tasarımda ise kontrolsüzce kullanılan eğimli çizgiler devam ediyor. Önden çok hafif bir eğimle arkaya gidip, oradan yukarı kalkıp yuvarlak eğimle öne dönen yan cam şeklinin çevresinde nikelaj kullanılmış. Kapı araları parlak siyah malzeme ile kaplana aracın camlarının daha büyük oluşu olumlu bir özellik. Güzel gözüken kapı kolları kapılara yakın ve kapıların kesim şekilleri de ilginç. Kapı altında bulunan kabartılar iki kapı boyunca devam ediyor. Ön farın köşesinden ön tekerleğin çevresine uzanan vurgu ön tekerlek çevresinde yuvarlak vurgu oluşturuyor, ancak bu vurgu arka tekerlekte bulunmuyor. Arka tasarımda ilginç far şekli dikkat çekiyor. Bagaj kapağı üzerinde bulunan plakanın üst kısmında bulunan parlak şerit, yukarısında marka adını ve logosunu barındırıyor. Öne uzayan yamuk şekilli arka farlar güzel görünüyor, orta kısımları beyaz olan farlar aynı zamanda araca uyum sağlıyor. Bagaj kapağı altında pürüzsüz bir arka kısma sahip araç oldukça şık bir tasarıma sahip. Herkesin beğenebileceği tartışılır, ancak beğenen kişiler aracı akıllarından çıkartamıyor. Hybrid versiyon ile çevreci bir araç olabilen M, Infiniti için oldukça büyük bir adım.
İç mekanında ise ön konsolda ahşap ve gri malzemeleri birlikte kullanan marka, kapı kollarının devamı olan ahşap uzantıları ön kısma kadar sürdürmüş. Ortada bilgi ekranı altında bulunan havalandırma çıkışları ortasında bulunan analog saat çok şık ve araca prestij katıyor. İç mekanın siyah olması çok daha iyi, diğer Infiniti SUV’larındaki beyaz çoğunluğu iç kıyabiliyor. Direksiyon şekli ile de ilgi çeken araç henüz ülkemizde satılmıyor. Infiniti’ nin satışlarını sadece ülkemizde değil, bir çok ülkede arttıracak olan araç konfor ve tasarım konusunda sınıfından geçiyor. Rakipleri karşısında Asya markalarının ilk rakibi olan araç büyük bir savaşa hazırlanıyor, ancak büyük ihtimalle Avrupa’ da Alman üçlemesinin orta üst sınıf araçlarından çok satmayacaktır. 249.307 TL gibi korkunç bir başlangıç fiyatına sahip olan araç karşısında diğer orta üst sınıf araçlar çok büyük kozlara sahip. Infiniti M Serisi modeller yine de iyi tasarlanmış olmaları ile belli bir kitlenin aklında kalabilir.